Arşiv Anasayfa Serbest Kürsü
Sayfalar: 1
Kadın Ve Erkeklerde Cinsel Işlev Ve Uyum Sorunları By: Lal-ü Aşk Date: 07 March 2011, 15:21:20
Kadın ve erkeklerin sağlıklı bir birliktelik sürmelerinde önemli bir role sahip olan cinsel hayat, çoğu zaman çok büyük sıkıntılara sebep olsa dahi çekinme, umursamama, görmezden gelme, düzeleceğine inanma gibi sebeplerden ötürü geri plana atılmaktadır. Bu konuda size yardımcı olabileceğini düşündüğüm konuları açmak istedim.

CİNSEL UYUM BOZUKLUKLARI
- Mastürbasyon: Özellikle ergenlik döneminde cinsel boşalma yolu olan özdoyurum, bireyin, ailenin, çevrenin buna verdiği anlam ve önem derecesinde sorun teşkil etmektedir. Eğer sosyal yaşantınızı etkilemiyorsa, arkadaşlıklar kurmayı ve sürdürmeyi başarıyorsanız, video, dergi, internette cinsel içerikli sitelerde çok vakit harcadığınızı düşünmüyorsanız mastürbasyonun sorun olduğunu söyleyemeyiz. Ancak çoğunlukla sosyal uyumsuzluk yaşayan, sosyal fobik olan, içe kapanık, çevresi ile ilgisi uğraşı az olan, yalnız olan kişilerde görülebilir.
-Cinsel Güçsüzlük Korkusu: Özellikle ülkemizde cinsel güçsüzlük korkusu gençler arasında yaygın olup kişiler normal bir işlev, kimlik ve yapıya sahip oldukları halde çevrenin etkisiyle uygun olmayan cinsel deneyimler yaşama yoluna başvurabilirler. Cinsel birliktelik uygun eş, uygun zaman ve uygun yerde olmadıkça kişiye cinsel güçsüzlük tanısı konamaz.
- Kızlık Zarı (Bekaret) Saplantısı: Bu konu cinsel birliktelikte psikolojik olarak her iki tarafı da etkilemektedir. Kızlarda cinsel kısıtlanmalara, kaygı ve korkulara, depresifliklere; erkeklerde ise bu saplantı yüzünden eşinden uzaklaşmaya, depresifliklere ve paranoyak kuşkulara sebep olabilmekte ve cinsel uyum sorununu tetiklemektedir.

CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI
- Cinsel İstek Azlığı Ya Da Yokluğu: Cinsel istek azlığı ya da yokluğu evlilik çatışmaları ve eşlerarası uyumsuzluğa bağlı olarak meydana gelir. İş stresi, kişisel stres, aile içinde hasta bir bireyin varlığı, maddi problemler, çocuğu olanlarda çocukla ilgili problemler de cinsel isteksizliğin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. İlaç kullanımı, hastalık (diyabet, endokrin bozuk, depresyon, stres, uyuşturucu kullanımı, yaşlanma ve hormonal değişiklikler de cinsel arzunun azalmasına neden olan diğer durumlardır. Menopoz, doğum sonrası dikiş yerlerinin nedbeleşerek iyileşmesi ya da diğer nedenlere bağlı olarak meydana gelen disparoni de (ilişki esnasında ağrı) uzun süre devam ettiğinde cinsel arzunun azalmasına neden olabilir. Cinsel mahremiyetin sağlanamaması, ya da cinsel özgürlüğün sağlanamaması (evde diğer aile bireyleriyle yaşama, ses çıkarmaktan çekinme vs) da buna sebep olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki bu durumlar geçicidir. Yani bozukluk tanısının konması için ortada böyle belirgin bir neden olmaksızın cinsel istekte azlık veya yokluk olmalıdır.


- Cinsel Organın Etkiniğinde Yetmezlik Ve Orgazm Bozukluğu:

ERKEKTE;
- Pen isin sertleşememesi, yarım sertleşmesi, sertleşmenin çabuk sönmesi: Erkeklik organının yeteri kadar sertleşmemesi sonucu, cinsel ilişkide bulunamamaya; halk arasında iktidarsızlık, tıp dilinde ise empotans denir. Kendine güvenememek, yorgunluk, tiksinti, sinir bozukluğu, alkolizm, şeker hastalığı, doğum kontrolü için uygulanan metotlar veya aşırı şişmanlıktan kaynaklanır. Ilık banyolar, açık havada dolaşmak ve dinlenmek başvurulacak ilk çarelerdir.
- Erken boşalma, hiç boşalamama: Boşalmanın (Ejakulasyon) erkek cinsel organının vajinaya girdikten sonra cinsel tepkileri normal olan bir eşi tatmin edemeden olması veya kişinin isteğinden önce olmasına Erken Boşalma (Premature Ejaculation) denir . Erken boşalmanın herzaman en önemli nedeni psikolojiktir ve genellikle cinsel ilişkinin kendisine yada cinsel ilişkideki partnere karşı duyulan kaygıya dayalıdır. Erken boşalma eşlerin biri veya her ikisi içinde cinsel sorun halini alırsa tedavisi gerekir.
- Doruk-Doyum (orgazm) olamama: Cinsel uyarılma sonrasında orgazmın çok geç olması ya da olamaması durumudur. Çoğu erkeğin cinsel hayatını tehdit eden orgazm bozuklukları depresyon, stres, cinsel taciz gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Şeker, kalp ve benzeri fiziksel hastalıkların yanı sıra vitamin ve mineral eksikliği de sorunu tetikler.
Bunlar birçok organik sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Ruhsal olarak; depresyon, ağır nevrotik bozukluklar, şizofreni, kişilik bozuklukları buna sebep olabilmektedir.
KADINDA;
- Cinsel soğukluk: Cinsel soğukluk "cinsel birleşmeden gereğince zevk almamak" olarak tanımlanabilir. Cinsel birleşmenin en yüksek haz derecesi olarak kabul edilen orgazma ulaşamamaktan, bu derecenin biraz gerisinde kalmaktan başlayarak cinsel birleşmeden, en ufak bir zevk almak bir yana, nefret etmeye kadar değişen durumlara rastlanabilir.
- Vaginismus:Ülkemiz kadınlarında sık rastlanan, cinsel birleşme sırasında vajinanın dış 1/3'lük kısmında yer alan kaslarda meydana gelen istemsiz kasılmalardır. Bu cinsel birleşme sırasında ağrıya neden olmakta bazen cinsel birlikteliğin olmasını bile engellemektedir.
- Ağrılı cinsel birleşme: Ağrının herhangi bir yara, organik bozukluk ya da vajen kuruluğuna bağlı olmaması gerekir.
Kadınların %5-10'u hayatlarınının hiç bir döneminde orgazm olmaz ve buna birincil anorgazmi (orgazm olamama) adı verilir. Birincil anorgazmi sonradan ortaya çıkan (ikincil) anorgazmiden daha sıktır. Çocukluktan beri cinselliğe günah, ayıp, yasak olarak bakan bir kadının evlendiğinde birden kendini rahat hissedip zevk alması zordur. Kadının kendine güvenini kazanıp, çekingenliğini atması, cinsel birliktelik sırasında rahatlatılması, okşanıp sevilmesi bu sorunların aşılmasında çok önemlidir.

SiteMap - İmode - Wap2