Geceyi ambalajlayıp Yatağa yüklemiştim.. Telefon yırttı koliyi.. Uyandın mı?.. Gittin mi?.. Geldin mi?.. Seviştin mi?.. Düşlerde nikahsız kocanla.. Seviştin.. Mi? Çıkıpta Karşı bulutların bi yerinden..
Çarşafın üstünde, Grubun sol yanından Uçaklar geçti bugün başımızdan.. Hep inen.. Hep inen.. Gidenlerin sesleri Çürük-çarık.. Ve biz iki sarmal, Güneşin merkezine teğet.. Uçtuk.. Onlar inerken-binerken!..
Bi bekçi vardı..Kürt.. Bizi parka aldı.. Radyoaktif sonrası o plajda Çay içtik.. Babandan konuştuk.. Olmayanlardan, Olacaklardan.. Sonra, Olmayacak bir yere bıraktım seni.. Bıraktın beni.. Tam derken `son!..` Ambalajı yırttı telefon.. A.ıldı `Fragile` yazılı kapaklar.. Çok ince detaylar saçıldı Yerlere.. Ve sevgi.. Ve hasret.. Ve şüphe..
Bir adam var, Parke taşlı bir yokuşta.. Üstü başı kok kömürü, Yanık karası Küller elinde.. Ve bir duşun vanası Lambanın direğinde.. Gecede ışık.. Huzmelerde soğuk duş.. Adam kaldı.. Kaldı.. Kaldır.. Kaldırımda..
İlk otobüslerin şöförleri uyuyor daha.. Kobaylar bildiri dağıtıyor `İşçi sınıfının zaferi` üstüne.. Güze karışmış bir fısıltı Tüm paranoyak duygular..
Bir şeye `yok` demek için Önceden bilmek gerek `Var` olduğunu.. Demek ki Allah var.. Olmadığını sandığın Herşey var aslında.. Yarın bi gün bulacağız..
Var demek için birşeye Yokluğunu bilmeli önceden.. Demek ki varsın.. Ben de varım!.. Önceden de vardım.. Yürü!.. Sen yoldasın.. Evine dön!.. Uyu.. Kaza kurşunlu polisler geziyor Sokaklarda.. Varsın..Artık.. Varsın yollar Yeşilköy akşamlarına.. Yokolma!..