Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 123
En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: 03 February 2015, 21:27:29
En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım




Merhaba Kitap Canavarı,

En son okuduğun, şuan okuduğun veya sana en yakın kitabın 98. sayfasının 2.cümlesini bizimle paylaşır mısın?
En son okuduğun kitaptan veya başka bir kitaptan sevdiğin alıntıları da ekleyebilirsin.


Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: 03 February 2015, 21:30:39




Bir maç sırasında rakip takımın oyuncusu öyle bir tekme atıyor ki, Vedat Okyar can acısıyla bir anlığına zarafeti falan unutup

küfrediyor. Oyuncu hemen, öğretmene

şikayete giden bir talebe gibi hakeme koşuyor.

''Hocam, Vedat bana küfretti.''

Hakem de bir efsane: Doğan Babacan. Vedat'ın küfredeceğine ihtimal vermiyor ama yine de yanına gidip soruyor:

''Vedat, sen küfür ettin mi falancaya?"

Vedat Okyar duraksamadan, ''Evet, ettim'' diyor.

Doğan Babacan'ın eli cebine gidiyor... Geri geldiğinde o el bir kırmızı kart tutuyor. Havaya kalkan kırmızı kart tüm stadı

şaşkınlığa ve temelli bir sessizliğe gömüyor.

Olacak iş değil. Beyefendi Vedat kırmızı kart yiyor. Üstelik yediği tekmenin üstüne tatlı niyetine...

Tezcan, arkadaşının yanında tüm olanlara şahit olmuş.

O da şaşkınlık içinde:

''Oğlum'' diyor Vedat'a, ''Manyak mısın sen, niye ettim diyorsun. Etmedim deseydin ya'' !

Vedat Okyar'ın kısa ama çok anlamlı cümlesi dökülüyor o an ağzından:

''Üstümde Beşiktaş forması varken yalan mı söyleyecektim?!''

İşte ben sana; ''Seni Seviyorum'' dediğim gün, üstümde beşiktaş forması vardı. Şimdi istediğin yere gidebilirsin...

 

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Mayonezli Date: 10 February 2015, 15:29:29
"Gerçekten bir Tanrı var! Vadideki çimler ve Lübnan sedirleri onun adını kutsuyor. Böcekler ona şükran şarkıları söylüyor, filler şafakta onu selamlıyor, kuşlar yaprakların arasından ona şarkılar söylüyor, ormandaki rüzgârlar ona fısıldıyor, şimşekler onun varlığını ilân ediyor, okyanuslar onun ihtişamıyla gürlüyor!
Bir tek insan 'Tanrı öldü!' diyor."

Alexandre Dumas - Son Şövalye
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: 11 February 2015, 09:33:11


Çantamdan rehberi çıkaracakken , Jason upuzun kollarıyla uzanıp elime vurdu ."Dostum , yağmur yağıyor "

dedi."Rehberle kaybedecek vaktimiz yok.Doğaçlama haraket etmeliyiz.Hakkında tek bir yorum bile okumadığımız herhangi bir 

yere girmemiz gerekebilir."Şok olmuş ifadeyle ellerini yanaklarına koydu. "Ayy buna dayanabilecekmisin sen ? "
Sırıt



Jason kulağıma eğildi."Aşk gözlerle değil kalple bakar " dedi.Şaşkınlıktan sertçe ayağına basıverdim .Bu da

nereden çıkmıştı şimdi ? "Ahh bastığın yere dikkat et tamammı ? ayakların küçük ama öldürücü ! Shakespeare in Bir Yaz

Gecesi Rüyasından yanlış olsa da alıntı yapmış olmasının şokunu üzerimden atmaya çalışarak onu düzelttim."Hımm bir kere

onun doğrusu " Aşk gözlerle değil akılla bakar "dedim."Ve bu yüzden kanatlı aşk tanrısı kördür."  Öpücük

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: 11 February 2015, 10:26:09



DÜĞÜNDEN ÖNCE YAPILACAK İŞLER

1. Yunan felsefesinde uzman ol.

2. Robert Burns şiirleri ezberle.

3. Uzun Kelime Oyunu kelimeleri öğren.

4. Unutma: HASTALIK HASTASIYIM.

5. Beef stragonof. Sevmeye çalış. (Hipnoz?)'

* Wanda onunla ilk tanıştığım gün bize beef stragonof yaptı. Ona yedikçe

öğürdüğüm gerçeğini nasıl söyleyebilirdim?

 
Sırıt

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: 11 February 2015, 10:28:03



Ahmetin Doruğa yaptığı "Tepe "benzetmesi tam tahmin edildiği gibi Asyayı kızdırmıştı .

Asyanın tepkisini ona dil çıkararak göstermesneyse hiç şaşırmadı ..

"Lütfen büyü artık ya ,altmış yaşına geldiğinde dilin dışarıda gezeceksin."dedi Ahmet ve ekledi beş yaşında iken de aynı davranıyordun , otuz oldun hala aynısın.  Sırıt


Aylardan Aşk - Meral Kır

 

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: 11 February 2015, 10:29:31



" Kam " diye söze başladı. Adımı söyleyiş tarzından kendisine bakma ihtiyacı duydum ,

akabinde ne diyeceğini tahmin edebiliyordum. Duymak istemiyordum.

“Olanlar hakkında..."

Sesimde sevimsiz bir ikaz tonu ile “Konuşma." diye kestim.

“Hiçbir zam an açıklamama izin vermiyorsun,” diye yakardı.

Yeniden "Lütfen," diye uyardım.

“Kam, beni dinle. Yapmadım ..."

“KONUŞMA DEDİM !”


“Onu o kadar çok özlüyorum ki. Her konuşmamızda daha da hüzünlendiğini, içine kapandığını hissediyorum. Bu kadar ihtiyacım olan bir dönemde

neden benimle olamadığını anlayamıyor. Babamla karısı onu evlerinde istemiyorlar, düşünsene Tegan da bunu biliyor. Kam, kızımla birlikte

olmayı arzuluyorum. Çok az zamanım kaldı ve bu süreyi onunla geçirmek istiyorum.”





En Yakın Arkadaşımın Kızı - Dorothy Koomson

 

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: 11 February 2015, 10:32:13
S.S.Atıcı - Sen

Genç kadın Lanet olsun diye fısıldadı ve onu başından def etmek için aramayı cevapladı.

"Senin gibi bir kadına lanet okumak hiç yakışıyormu?"

 Ve ardından ekranda Demir bey göründü.Genç adam Süheylanın onun gözündeki çapağı görebileceği  kadar ekrana eğildi ve gözlerini açmaya çalışarak genç kadını

inceledi. "Evet" dedi ve kocaman bir sırıtmanın eşliğinde arkasına yaslandı "Yakışıyormuş . Dilin mi tutuldu ?  Hayır buna inanmak güç papuç kadar dilin var "

Ve Demir bey devam etti.

"Ama sana hak veriyorum "Abartılı bir iç çekiş eşliğinde gözlerini devirdi."Karşımda dili tutulan ilk kadın sen değilsin."

Süheylanın tek kaşı yukarı tırmandı "Tahmin ederim muhtemelen sizin yapım aşamanızda ebeveynlerinizin nerede hata yaptıklarını anlamaya çalışıyorlardır!  "

 Sırıt

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: 14 February 2015, 23:56:11



Süheyla gözlerini irice açarak ona baktı. “Sanırım, ömrüm boyunca bu kadar konuşmamıştım!”

Demir, ayağa kalktı. İki adımda genç kadının yanında bitti. “Ben de ne zaman susacaksın diye merak ediyordum!”

 Elini ona uzattı. “Kalk bakalım! Dans edeceğiz,”

Süheyla, elini itiraz etmeden ona uzatırken gözlerini devirdi. “Çok incesiniz,”

“Elbette, incelik benim göbek adım.”

 




Demir siparişlerini soran garsona, “İki, sek Malibu,” diye bildirdi.
 
Süheyla, sanki tokat yemiş gibi irkildi ve hızla araya girdi. “Beyefendiye portakal suyu, lütfen!”

Genç kadının araya girmesinin ardından şaşıran garson,  emin olmak için gözlerini Demir’e dikti. Ama genç adam, hafif bir gülümsemeyle Süheyla’ya bakıyordu. “Bu gecenin

adını; Tek gecelik özgürlük koydum!”

Süheyla, yanlarındaki garsonu umursamadan ve öfkeden köpürmüş bir halde, “Umurumda değil! Siz alkolden uzak duruyordunuz!” diye çıkıştı.

“Ben aşktan da uzak duruyordum.” Demir başını yana eğdi ve omuz silkti. “Şimdi sek içiyorum.” 

 

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: 19 February 2015, 08:45:39




"Küçük kazalar mı? Sanırım bir gün kan kaybından öleceksin ama şükür ki aynı kan grubundanız."

Yağmur kaşlarını havaya kaldırarak başını geriletip Daniel'in yüzüne baktı:

"Nasıl yani? Kan grubuma mı baktın?"

Daniel bakışlarını Yağmur'dan kaçırarak ileri sabitledi ve başını eh işte der gibi iki yana sallarken konuştu:

"Küçük bir göz atmanın zararı olmayacağını düşündüm. Malum ofis performansın göz önüne

 alındığında neyin ne zaman gerekeceği pek belli olmuyor..."

Yağmur hafifçe sinirlenereken Daniel'e etrafındakilerin meraklı bakışlarına aldırmadan çıkıştı:

"Sadece bir kereydi tamam mı? Sadece bir kere o kadar büyük bir kaza oldu! Haksızlık ama!"

"Tamam! Tamam kabul! Haklısın, ofisi bölmeleyen camın içinden evrak dağıtım arabasıyla

geçmen hiç endişe verici bir durum değil."    Sırıt

 


--------------------------


Ağlarken aşk akıyorsa göz yaşı yerine

Ve sevmek nefes almak gibi elzemse,

O dokunduğunda çiçek açıyorsa kış ayların,

Tenin onunla hep baharsa,

Yaşam sevdiğinin gözlerinde güzeldir... Öpücük Öpücük

 

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: gök yüzü Date: 20 February 2015, 14:00:36


                 Elizabeth Elliott - Ya hep ya hiç

Tess, Kenric'le konuşmadan önce Thomas'ın holden ayrılmasını beklemişti, kaşının birini kaldırdı. "Çocuğu sırf şiirleri birazcık

uzun diye yarın fazladan iş yaptırıp onu cezalandırmayı düşünmüyorsun değil mi?"

"Böyle birşey düşünmüyordum," dedi Kenric masumca. "Ama birazcık fazla çalışması onun yorulup belki işkence dolu şiirleri

hayal etmesini engelleyebilir."   Gülümseme


"Renkleri tanımadın mı?" Ametistler sen güldüğünde gözlerinin aldığı renk ve safir de öfkeden kudurduğunda ortaya çıkan

renk. Peki elbise?" Kenric onu kollarına aldı ve dudakları değinceye kadar eğildi. Yumuşak sevimli ifadesi birdeb vahşi ve

yırtıcı bir hal aldı. "Ve elbisenin rengi de benim için yanıp tutuştuğun zamanlar gözlerinin aldığı renk."   Öpücük


Böyle küçük bir sevgi göstergesi, basit bir okşayış onun içinde düğümlenmiş bir şeyi çözüyordu. İşte o anda Kenric bir kadın

için çıkan savaşın nedeni, bir adamın neredeyse sahip olduğu her şeyi bir kadın için neden harcadığını nihayet anlamıştı.

Ne tonlarca altın, ne ün ne de zafer...  Hiçbirisi Tess'in onda uyandırdığı duyguların yakınına bile yaklaşamazdı.

Hatta dünyadaki hiçbir şey...


Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: Bendis Date: 20 February 2015, 15:31:44
'Will.' Gözlerimi ona diktim. 'Bu gece gelir misin?'
Kıs kıs güldü, aşağıya doğru esnetme yaparken kafasını iki yana salladı.
Neden güldüğünü kısa sürede anladım. 'Iıhhh Sapık.' Omzuna vurarak bağırdım. 'Ne demek istediğimi anladın. Benimle birlikte gelir misin?'
Elimle alnıma vurunca çıkan sese dönüp baktı.
'Aman Tanrım bu daha kötü oldu.'
'Benden gelmemi istemen hoşuma gitti!' dedi arkamdan.
 ' Bu gece gelmek için sabırsızlanıyorum Ziggy!. Saat sekiz civarı geleyim mi? Yoksa saat on civarı gelmemi mi istersin? Belki her ikisinde de gelirim?'
Ona orta parmağımı gösterdim ve yoluma devam ettim. Neyse ki güldüğümü göremiyordu."


HARİKA ÇAPKIN - CHRİSTİNA LAUREN
Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: 20 February 2015, 20:38:30



Bebek ağlamaya başladığında yanımdaki kızların çoğu, “Aaaayyy!” diye bağırırken, onlara baktım ve iğrenerek,

 “Sizin sorununuz ne millet? Bu normal değil,” diye söylendim.

 O andan sonra benim mottom: “Asla çocuk sahibi olmayacağım,” oldu.

“Evet, Claire, büyüyünce ne olmak istiyorsun?”

“Asla çocuk sahibi olmayacağım.”

“Hâlâ hangi branşa yöneleceğini seçmedin mi Claire?” “Asla çocuk sahibi olmayacağım.”

“Bunun yanında patates kızartması ister misiniz?”

“Asla çocuk sahibi olmayacağım.”
   

 Sırıt Sırıt Sırıt

Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: gök yüzü Date: 21 February 2015, 01:19:41


             Lisa Kleypas - Yalnızlar Adası


Mark karşısındaki koltuğu göstererek, "Otur lütfen," dedi.
Maggie başını salladı ve etrafına bakındı. "Seni rahatsız etmek istemem."
"Rahatsız olmam."
"Teşekkürler ama seninle şu uçak olayını yaşamak istemiyorum."
Mark'ın koyu renk kaşları kalkmıştı. "Uçak olayı mı?"
"Evet uçakta bir yabancının yanında oturduğumda, yanımdaki kişiye, en yakınlarıma bile söyleyemeyeceğim sırlarımı anlatırım.
Bundan da hiç pişman olmam gerekmez, çünkü o kişiyi bir daha asla görmem."
"Uçakta değiliz."
"Yine de bir ulaşım aracındayız."
Mark Nolan gözlerindeki neşeyi saklamadan bakıyordu. "Gemi yolculuğu o kadar uzun sürmez. Kendin hakkında ne kadar şey anlatabilirsin ki?"
"Tüm hayat hikayemi."   Gülümseme


"Senin en büyük derdin ne?"
"Müşteri hizmetlerini aramak ve hiçbir müşteri temsilcisi ile konuşamamak."
"Ben de garsonların verdiğin siparişi yazmak yerine ezberlemeye çalışmalarından nefret ederim. Çünkü çoğu zaman siparişi
yanlış getirirler.Doğru bile getirseler, yemek masaya gelene kadar ben strese girerim."
İnsanların cep telefonları ile yüksek sesle konuşmalarından nefret ederim."
"Kelime oyunu yapmıyorum, cümlesinden nefret ederim."
"Ben de bazen kullanırım."
"Kullanma, beni delirtir."  Gülümseme


Mark viskisini aldı ve kalanını kafasına dikti. "İnsanlarla tanışmayla ilgili teorim şöyle," dedi, "ilk karşılaşmada asla iyi bir izlenim
vermemek gerekiyor. Çünkü ilk karşılaşmadan sonra her şey kötüye gider. Her zaman, verdiğin o ilk izlenime uygun yaşamak zorunda
kalırsın ve bu gerçek bile değildir."
"İlk seferinde iyi bir izlenim vermezsen, ikinci şansın olmayabilir."
"Maaşı olan bekar bir erkeğim," dedi Mark, "her zaman ikinci bir şansım olur."  Gülümseme


Maggie garson gittikten sonra "Beni sarhoş etmeye mi çalışıyorsun?" diye sordu ve Mark'a şüpheli şüpheli bakmaya başladı.
"Evet, seni sarhoş edip çılgın bir feribot yolculuğuna çıkarmayı planlıyorum."   Gülümseme


"Holly," dedi Maggie, "Renfield yalamayı bitirdiğinde, kapağı çöpe at. Onu tekrar sos kabına takma."
"Tamam ama arkadaşım Christian, köpeklerin ağzının insanlarınkinden daha temiz olduğunu söyledi."
"Mark dayına sor bakalım," dedi Sam, "Maggie'yi mi yoksa Renfield'ı mı öpmeyi tercih edermiş acaba?"  Gülümseme


Sam, Alex'in arkasından baktı ve alayla "Nereye gitse yanında eğlence, güneş ışığı ve huzur götürüyor adeta!" dedi.
"Adam boşanıyor," dedi Maggie, "böyle bir dönemden geçiyor olması normal."
İki kardeş bunu çok komik bulmuşa benziyorlardı. "Tatlım," dedi Mark. "Alex iki yaşından beri böyle bir dönemde."   Gülümseme



Ynt: En Yakın Kitaptan Alıntı Yapalım By: -minel- Date: 21 February 2015, 23:15:14



İti an çomağı hazırla, Liz kalçasıyla açık tutarak kapılardan birinin önüne çıktı.
Tekrar içeri girmeden önce, “Bön bön bakmayı kes de o kıçını buraya getir,” diye bağırdı.
Gavin emniyet kemerini açmış, kapısını açmaya çalışıyordu ama çocuk kilidi bunu yapmasını engelliyordu.
“Haydi anneciğim,” diye söylendi. “Wiz Teyze hçımızı oraya götürmemizi söyledi.”
“Gavin, sözlerine dikkat et,” dedim. Kapısını açmaya doğru giderken beni dinlemeyi reddediyordu. Elinden tuttum ve arabadan çıkmasına yardımcı oldum.
Yürürken, “Uslu dur, tamam mı?” dedim. “Koşma, bağırma, bir şeye dokunma ve kötü sözler söylemeyi bırak, yoksa eve uyumaya gidersin.”
“Uykunun canı cehenneme.”
Onu çingenelere satmayacağım, onu çingenelere satmayacağım.




“AAAHH!” diye bağırdım, bir ayak benim bacağımla birleşince.
Aşağı doğru, öylece durup bana bakan Gavin’e baktım.
Tekmesini hissettiğimde çok şeyi kaybettim. Eminim, kemiğim bunu her zaman hatırlayacak.
“Hey, ben senin adını unuttum. Sana köpek kakası diyebilir miyim?”
Bu isteğe bir cevap veremeden hemen önce arkamda Claire’in sesini duydum.
“Gavin!”
“Ben bir şey yapmadım,” diye yemin etti yüzünde bir panikle.



Tezgâha doğru giderken kafamı salladım. Hemen sonra ellerinde siyah bir çantayla, babam Liz’in tarafından geldi.
Aman Tanrım, beynim bugün daha fazla çılgınlığı kaldıramayacaktı.
Birbirimizin önünde durduk ve elindeki çantayı arkasına saklamaya çalıştı.
Şaşırtıcı bir şekilde, “Baba, Liz’in dükkânından bir şeyler mi aldın?” diye sordum.
O taraftan ne gibi bir saçmalığa ihtiyacı vardı ki? NE GİBİ? Oh Tanrım, Jim nerede? Gözleri için kullandığı çamaşır suyundan lazım.


SiteMap - İmode - Wap2