Arşiv Anasayfa Cinsel Yaşam
Sayfalar: 12
Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 00:34:26
Her kadın ve erkeğin cinsellikle ilgili merak ettiği ancak doktoruyla bire bir temasta bile sormaya çekindiği bazı sorular vardır.

1-Masturbasyon yapmak zararlı mı?

Masturbasyon, cinsellik içgüdüsünden kaynaklanan bir davranış olarak, ikili ilişkinin mümkün olmadığı durumlarda kadın ve erkek hemen her bireyin, ender ya da sık uyguladığı bir eylemdir. Bir okurun sorduğu gibi, "günlük yapılabilecek maksimum sayı" hakkında fikir vermek doğru değildir ve bilimsel olarak böyle bir bilgi de yoktur. Çok aşırı uygulandığında erkeklerde ve bazen de kadınlarda genital bölgenin cildinde tahriş oluşmasına neden olduğunu biliyoruz.

Erkeklerde masturbasyonda oluşan her boşalmayla birlikte bir sonraki menideki sperm sayısı azalır. Ancak bu kalıcı bir etki değildir, zira erkeklerde sperm hücreleri 60 ve hatta 70 yaşlarına kadar sürekli olarak üretilmeye devam eder. Yani masturbasyon "kısırlığa" neden olmaz. Bu, kadınlar için de geçerlidir.

Sanıldığının aksine, masturbasyon "güçsüz bırakan" bir olay da değildir, masturbasyon sonrası "yorgunluk" ve uykuya eğilim" orgazm esnasında beyinde artan morfin benzeri etki gösteren hormonların (bunlara endorfin adı verilir) "gevşetici", sakinleştirici ve "keyif verici" özellikleri nedeniyledir.

Masturbasyonda aşırıya kaçıldığının en önemli göstergelerinden biri, masturbasyonu gerçek cinsel ilişkiye tercih etmek ve toplumdan, sosyal aktivitelerden uzaklaşmaktır. Masturbasyon için harcanan efor ve süre yeni arkadaşlıklar edinmek için harcanmıyorsa, bu durumda masturbasyon beraberinde sosyal ve psikolojik sorunlar getirebilir. Bazı durumlarda "aşırı masturbasyon" aslında gizli kalmış bir sosyal fobinin de belirtisi olabilir. Böyle bir birey hayallerinde kurduğu ilişkileri gerçek hayatta kurmayı başaramaz ve bunun için efor sarfetmenin yersiz olduğunu düşünerek, toplumdan uzaklaşmasını açıklamak için kendince haklı nedenler bulur.

Özet olarak eğer masturbasyon sosyal yaşantınızı etkilemiyorsa, arkadaşlıklar kurmayı ve sürdürmeyi başarıyorsanız, video, dergi, internette sex siteleri gibi aktivitelere çok aşırı vakit harcadığınızı düşünmüyorsanız masturbasyonun size hiç bir zararı yoktur...


2- İdeal penis uzunluğu nedir?

İdeal penis uzunluğu diye bir kavram yoktur. Yapısal özelliklere bağlı olarak erkeklerin ereksiyon halindeki penis uzunlukları oldukça farklı olabilir. Penis uzunluğu boyla direkt olarak ilişkili olmakla beraber, her zaman uzunluğun boy uzunluğu ile doğru orantılı olması gerekmez. Irksal özelliklerin de penis uzunluğu ile direkt ilişkili olduğunu söylemek hatalı olabilir.

Dahası penis uzunluğu ile penisin işlevleri arasında da bir bağlantı yoktur. Penisin en önemli işlevi kadının gebe kalmasını sağlamak, diğer işlevi ise cinsellik içgüdüsünü tatmin etmektir. Bu iki işlevin yerine getirilmesi sperm sayı ve işlevlerinin yeterli olmasına, ereksiyon (sertleşme) olayının gerekli zamanlarda devreye girmesine, ereksiyonun yeterli süre sürdürülebilmesine ve nihayet orgazmın da doğru zamanda devreye girmesine bağlıdır. Bunların yerine getirilmesinde penis uzunluğunun önemli bir yeri olduğunu söylemek yanlış olur.

Ortalama bir erkeğin penis uzunluğunun ereksiyon halinde 16-17 cm. olduğu kabul edilmekle beraber bu, 12 cmden 22 cmye kadar değişebilir.

Kadınların orgazma ulaşmasının en önemli yolu klitoris adı verilen yapının uyarılmasıdır. Klitoris hemen vajina girişinde bulunan bir organ olarak cinsel ilişkide uyarılabilmesi için penisin çok uzun olmasına gerek yoktur... Kadının içgüdüsel olarak yaşadığı klitoral orgazm yanında, sonradan öğrendiği vajinal orgazm ise direkt temasla uyarılmaktan çok kadın beyninde başlayan ve biten bir olaydır. Yani her iki durumda da penisin uzun olmasının kadının orgazm olmasına direkt bir katkısı yoktur.

3- Erken boşalma sorunu

Erkeklerin "erken boşalma" olarak tabir ettikleri, çoğu kişinin düşündüğünün aksine oldukça ender görülen ve ciddi bir durumdur. Erkeklerin önemli bir kısmı orgazmı özellikle, bilinçli olarak geciktirmedikleri sürece bir dakika içinde bile orgazm olabilirler. Zira erkeklerde orgazm birincil olarak dokunma ve basınç gibi mekanik uyaranlarla gerçekleşir. Çoğu erkek cinselliği masturbasyon ya da gerçek cinsel ilişki yoluyla yaşadıkça orgazmını geciktirmesini öğrenir ve bu süreyi 20 dakika ve daha da uzun sürelere taşıyabilir. Erken boşalma ise, cinsel uyaran objesinin algılanmasıyla hemen hemen aynı anda gerçekleşen bir durumdur ve çoğu durumda ürolojik ve psikiyatrik incelemeler gerektirir (Örnek vermek gerekirse erken boşalma sorunu yaşayan erkekler vajinaya henüz girmeden önce, ya da girdikten hemen sonra orgazm olduklarından sperm sayısı kadının gebe kalabilmesi için yetersiz olur ve bu nedenle evliliklerinde çocuk sahibi olamama sorunu yaşayabilirler).


4- Kızlık zarı bozulmadan gebelik oluşabilir mi?

Kızlık zarı bozulmadan gebelik oluşması mümkündür. Özellikle vajinanın girişine yakın olan bir bölgeye gerçekleşen "boşalmada", kadının günü de "uygunsa" spermler hızla kızlık zarının doğal açıklığından (kızlık zarı tümüyle kapalı bir organ değildir, adet kanamasının dışarı boşalması için ortasında bir delik vardır) içeriye girebilirler ve güçlü ve hızlı hareketleriyle vajinadan yukarıya çıkarak gebeliği başlatabilirler.

5- Erkeklerin anal bölgelerinin "aşırı duyarlı" olması homoseksüel bir eğilime işaret eder mi?

Anal bölgede bulunan zengin sinir uçları sayesinde bu bölge dokunulmaya oldukça duyarlıdır. İnsandan insana değişen bir şekilde, bazıları cinsel ilişki esnasında bu bölgeye dokunulmasından hoşlanırken, bazıları bunu itici bulabilirler. Bu bölgeye dokunulmasından ve basınç uygulanmasından hoşlanılması o kişide bu bölgenin sinir uçlarının nispeten fazla olmasıyla ilgilidir. Erkeklerin, karşı cinsten biriyle olan ilişkide bunu yaşamaları homoseksüel bir eğilimi göstermez, homoseksüel eğilimlerin en önemli özelliği cinselliği yaşamak için karşı cins yerine, kendi cinsini tercih etmesidir. Bu tercih eyleme geçirilebilir, ya da düşsel olabilir. Böyle bir tercih algılanmadığı sürece karşı cinsten biriyle olan ilişkide anal bölgede yaşanan bu duyarlılık kaygı verici bir durum olmamalıdır

Kızlık zarı hakkında merak ettikleriniz
Son zamanlarda magazin gündemini meşgul eden kızlık zarı ve bekaret yüzünden bugün maalesef hâlâ genç kadınlar intihar etmeye zorlanıyor, töre cinayetlerine kurban gidiyor. Oysa toplumun geneline bakıldığında bu konu hakkında o kadar eksik ve yanlış bilgiye sahibiz ki. İşte bu konuda bilinmesi gerekenler...
Erkek arkadaşımla yaşadığım cinsel ilişkinin ardından gelen birkaç damla kanı, evlenmeyi düşündüğümüz için önemsememiştim. Ancak erkek arkadaşımdan ayrıldım ve şimdi başka biriyle nişanlıyım. Önceki birlikteliğimi nişanlıma anlatmam mümkün değil. Çünkü kendisi bekaret konusuna çok önem veriyor. Nişanın atılması bir yana, ailem bile beni cezalandırmaya kalkabilir. Korkudan her gece kabuslar görmeye başladım. Kızlık zarının onarılabildiğini duymuştum, bu doğru mu? Onarılabiliyorsa, ilk gece kanamanın gerçekleşmesi için operasyonu ne zaman yaptırmam gerekiyor?
Okurlarımızdan gelen mektuplar arasında en sıkça karşılaştığımız konulardan. Kızlık zarıyla ilgili bu tür endişeli mektupları, elektronik postaları son zamanlarda sıkça alır olduk. Kimi mastürbasyonun, kimi de cinsel sürtünmenin bekareti bozup bozmayacağını soruyordu. Herkesin yaşadığı hikaye farklı olsa da, merak edilen hep aynı şeydi: Kızlık zarı onarılabilir mi? Önerebileceğiniz bir doktor var mı?
Açıkçası, kadınların cinselliklerini özgürce yaşamaları gerektiğine inandığım ve yalan üzerine kurulu bir birlikteliğe sıcak bakmadığım için kızlık zarı operasyonuna yönelik soruları yanıtlamakta hep güçlük çekmişimdir. Onlara, yaşadıkları cinsel deneyimlerinden asla utanmamaları gerektiğini, bekareti önemseyen bir erkeğin zaten doğru insan olmadığını söylemek istesem de, kendimi hep tuttum. Çünkü,Türkiye'de hâlâ ödün verilmeyen bir gerçek varsa o da bir kadının bekaretini koruması gerektiği. Bugün hâlâ pek çok kadın bakire olmadığı gerekçesiyle intihar etmeye zorlanıyor, töre cinayetlerine kurban gidiyor.
21. yüzyılda bile Türkiye'de, dünyanın başka geleneksel toplumlarında genç kızlar yaşadıkları cinsel deneyimin faturasını canlarıyla bile ödemek zorunda kalabiliyor. Üstelik, zarları esnek olduğu için ilk cinsel ilişkilerinde kanamaları gerçekleşmeyen bakire kızlar bile bu korkunç olaylardan nasiplerini alabiliyorlar.
Tanınmış bir mankenin 3bekaret raporunu kamuoyuna açıklamasıyla kamuoyunda yeniden gündeme gelen kızlık zarı hakkında yanlış bilinenleri düzeltmek, bilinmeyenleri açıklığa kavuşturmak için sorularımız Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kağan Kocatepe'ye yönelttik.
Şaşırtıcı ama gerçek. Son iki yıldır kızlık zarı onarımı için doktora başvuran kadınların sayısında iki kat artış var! Bekaret tabusuyla yaşayan, ancak cinsel özgürlüğünü de yaşamak isteyen genç kadınlar, evlilik vakti yaklaştığında kızlık zarını diktirme operasyonu için kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının kapılarını aşındırıyor

Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 00:35:50
Birlikte, Aynı Anda Orgazm
 
Orgazm olgusunu tarif etmek zordur. Orgazm, çeşitli cinsel uyaranlarla beynin uyarılması ile başlayan ve uyaranların etkisiyle kişide hem bedensel hem de ruhsal olarak algılanan bir "histir". Bu durum, genellikle erkeklerde cinsel boşalma; her iki cinste de kızarma, nefes ve kalp hızının artması, istemsiz kasılmalar gibi fiziksel etkilerle beraber görülür. Orgazma cinsel ilişki ya da mastürbasyon ile ulaşılabilir. Orgazmla birlikte kisi rahatlar , biriken tüm gerginlik kaybolur. Kişi beyinden orgazm esnasında salgılanan endorfinlerin ("mutluluk hormonları") etkisiyle gevşer ve kendini iyi hisseder. Takiben uyarılma evresinde ortaya çıkan değişikliklerin tümü "çözülerek" geri döner. Tüm bu geri dönüş süreci 5-10 dakika sürer. Çözülme evresinde tüm değişiklikler geri döner. Kadınların çoğunda orgazm sonrası klitoris ve meme uçları hassaslaşır ve ağrıya duyarlı hale gelir

Orgazm oluşumu için en önemli uyaran dokunsal olanlar olmasına karşın (cinsel ilişki ve kendi kendini tatmin dokunsal uyaran türleridir) sadece görsel veya işitsel uyaranlarla orgazm olunması da özellikle kadınlarda imkan dahilindedir. Genellikle erkekler daha çabuk, kadınlar daha yavaş uyarılırlar. Yaşları ilerledikçe erkeklerin uyarılması biraz uzar, kadınlar ise yaşları ve cinsel deneyimleri arttıkça daha hızlı uyarılmaya başlarlar. Çoğu erkek için en uyarıcı durum, cinsel birleşmedir. Kadın orgazmının tetiğini çeken klitoris ise, cinsel birleşme sırasında uyarılmaya uygun bir yerde ve konumda değildir.

Birçok kişi, birçok çift, iyi bir cinsel ilişkide eşlerin mutlaka birlikte orgazm olmaları gerektiğine inanır. Oysa, kadın ve erkek cinsel yanıtlarının fizyolojik farklılığı, kişilerin orgazm olacakları anı tam olarak belirleyememeleri, birbirlerinin yanıtlarını tam olarak ve anında bilememeleri gibi birçok nedenle, çiftler nadiren aynı anda orgazm olurlar.


Ancak birbirlerini çok iyi tanıyan çiftler, arada bir birlikte, aynı anda orgaz m olur. Ayrıca birlikte orgazm olmak, iyi bir cinsel ilişki için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli de değildir. Ama birlikte orgazm olmanın mutlaka gerekli olduğu düşüncesi, birçok insanın kendi cinsel ilişkilerinden hoşnutsuz olmasına neden olur. Birçok çift cinsel yaşamlarını bu yanlış inanış yüzünden doyumsuz olarak değerlendirebilir.


Orgazm olma anında bir kişinin, kendisinin veya cinsel eşinin davranışlarını, cinsel yanıtlarını izlemesi pek de kolay değildir. Dolayısıyla bir yandan orgazm olurken, bir yandan cinsel eşin orgazmından ayrı bir keyif almamız da pek söz konusu olamaz.


Aynı anda orgazm olma beklentisi nedeniyle, kendinin ve cinsel eşin cinsel yanıtlarıyla gereğinden fazla ilgilenmesi, sevişmenin keyfini kaçırabilir sevişmenin gözlemcisi haline getirebilir, hem de birlikte olması hedeflenen orgazmı kişisel olarak da yok edebilir.
İki insan arasındaki cinsellik, fizyolojik yanıtlar temelinde gelişen, çok boyutlu ve keyifli bir süreçtir. Gerçek dışı beklentiler ve yanlış inanışlar, cinsel doyumumuzu olumsuz etkilemekten başka bir işe yaramazlar.

Orgazm olgusunu tarif etmek zordur. Orgazm, çeşitli cinsel uyaranlarla beynin uyarılması ile başlayan ve uyaranların etkisiyle kişide hem bedensel hem de ruhsal olarak algılanan bir "histir". Bu durum, genellikle erkeklerde cinsel boşalma; her iki cinste de kızarma, nefes ve kalp hızının artması, istemsiz kasılmalar gibi fiziksel etkilerle beraber görülür. Orgazma cinsel ilişki ya da mastürbasyon ile ulaşılabilir. Orgazmla birlikte kisi rahatlar , biriken tüm gerginlik kaybolur. Kişi beyinden orgazm esnasında salgılanan endorfinlerin ("mutluluk hormonları") etkisiyle gevşer ve kendini iyi hisseder. Takiben uyarılma evresinde ortaya çıkan değişikliklerin tümü "çözülerek" geri döner. Tüm bu geri dönüş süreci 5-10 dakika sürer. Çözülme evresinde tüm değişiklikler geri döner. Kadınların çoğunda orgazm sonrası klitoris ve meme uçları hassaslaşır ve ağrıya duyarlı hale gelir

Orgazm oluşumu için en önemli uyaran dokunsal olanlar olmasına karşın (cinsel ilişki ve kendi kendini tatmin dokunsal uyaran türleridir) sadece görsel veya işitsel uyaranlarla orgazm olunması da özellikle kadınlarda imkan dahilindedir. Genellikle erkekler daha çabuk, kadınlar daha yavaş uyarılırlar. Yaşları ilerledikçe erkeklerin uyarılması biraz uzar, kadınlar ise yaşları ve cinsel deneyimleri arttıkça daha hızlı uyarılmaya başlarlar. Çoğu erkek için en uyarıcı durum, cinsel birleşmedir. Kadın orgazmının tetiğini çeken klitoris ise, cinsel birleşme sırasında uyarılmaya uygun bir yerde ve konumda değildir.

Birçok kişi, birçok çift, iyi bir cinsel ilişkide eşlerin mutlaka birlikte orgazm olmaları gerektiğine inanır. Oysa, kadın ve erkek cinsel yanıtlarının fizyolojik farklılığı, kişilerin orgazm olacakları anı tam olarak belirleyememeleri, birbirlerinin yanıtlarını tam olarak ve anında bilememeleri gibi birçok nedenle, çiftler nadiren aynı anda orgazm olurlar.


Ancak birbirlerini çok iyi tanıyan çiftler, arada bir birlikte, aynı anda orgaz m olur. Ayrıca birlikte orgazm olmak, iyi bir cinsel ilişki için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli de değildir. Ama birlikte orgazm olmanın mutlaka gerekli olduğu düşüncesi, birçok insanın kendi cinsel ilişkilerinden hoşnutsuz olmasına neden olur. Birçok çift cinsel yaşamlarını bu yanlış inanış yüzünden doyumsuz olarak değerlendirebilir.


Orgazm olma anında bir kişinin, kendisinin veya cinsel eşinin davranışlarını, cinsel yanıtlarını izlemesi pek de kolay değildir. Dolayısıyla bir yandan orgazm olurken, bir yandan cinsel eşin orgazmından ayrı bir keyif almamız da pek söz konusu olamaz.


Aynı anda orgazm olma beklentisi nedeniyle, kendinin ve cinsel eşin cinsel yanıtlarıyla gereğinden fazla ilgilenmesi, sevişmenin keyfini kaçırabilir sevişmenin gözlemcisi haline getirebilir, hem de birlikte olması hedeflenen orgazmı kişisel olarak da yok edebilir.
İki insan arasındaki cinsellik, fizyolojik yanıtlar temelinde gelişen, çok boyutlu ve keyifli bir süreçtir. Gerçek dışı beklentiler ve yanlış inanışlar, cinsel doyumumuzu olumsuz etkilemekten başka bir işe yaramazlar.
 

Sporun seks yaşamını aktif kıldığını daha önce mutlaka duymuşsunuzdur. Hatta seks hayatının yetmişten sonra bile devam etmesini isteyenlerin mutlaka spor yapması gerektiğini bu sayfalardan duyurmuştuk.
Şimdi ise, egzersiz bisikletinin kronik kalp hastalarında cinsel fonksiyonu artırdığı öne sürülüyor. Nitrat ilacı kullandıkları için Viagra kullanamayan kalp hastalarının, bisiklet egzersizi yaparak, cinsel fonksiyonunu artırabilecekleri belirtiliyor. İtalya'nın Ancona bölgesindeki Lancial Kalp Enstitüsü'nde yapılan araştırmada, egzersiz yapan hastaların cinsel fonksiyonun yanı sıra yaşam kalitesini artırdıkları da gözlendi




Acaba Vajinismus muyum?

Her 100 kadından birinin vajinismus sorunu yaşadığı araştırmalarla kanıtlandı.
‘Eşimle beraber olamıyoruz. Birçok yerde araştırdım ve okudum. Sanırım Vajinismus var bende! Eşim çok anlayışlı. Ama ben onu mutlu edemiyorum. Onun isteklerini karşılayamıyorum. Bacaklarım kasılıyor. Bu olayı kimseyle paylaşamıyorum. Ailelerimiz bizden çocuk bekliyor. Kimseyle görüşmek ve konuşmak istemiyorum. Buraya geldim ama bilmiyorum bir şeyler değişecek mi? Böyle bir durum yaşayan başka danışanlarınız var mı ve tedavi yüzdesi nedir?’ Kendi kendine teşhis sonucu ilk olarak kimseyle paylaşamama ve sorunu çözmeye çalışma. Bu durumu kendine yakıştıramama. Eşine yönelik suçluluk hissetme. Tek başına baş edemeyeceğine inandığında bir uzmandan yardım alma. Gerçekten çözüm olup olamayacağı konusunda şüphe ve kaygılardan kaynaklanan karamsarlık.
Böyle bir durum yaşayan kişi ile karşılaşan terapistin tabii ki sihirli bir değneği yok. Tek başına da herhangi bir şey yapması imkansız. Kurulacak iletişim ve yaklaşım çok önemli. Bu soruna neden olabilecek durumları gözden geçirmek gerekir. Aile yapısını, geçmişte yaşanan olumsuz bir olay olup olmadığını, cinsel bilgilerle ilgili yanlış yapılandırmayı, korku ve kaygılarını, ilişki ile ilgili beklentilerini ve sorunu yaşayan erkek ve kadının kişilik özelliklerini belirlemek çözüme ulaşma da geçerli bir yöntemdir.



Yılan ve vajinismus"
Cinsel sorunu yaşayan kişilere yaklaşım ve kurulacak iletişim başlangıç için çok önemli. Güven ortamı oluşturulduktan sonra sorunun kaynağı üzerinde konuşulur. Bunun pek çok sebebi olabilir. Neler olabileceğini örneklerle belirlemeye çalışabiliriz.
Bir danışanım korkularından bahsetmişti. Çocukluk döneminde yaşadığı bir olayı anlatmıştı. 4-5 yaşlarındaki iken bahçelerindeki su kuyusunun dibinde yılanın kurbağayı yediğini görür. Daha sonra o kuyuya terliği düşer. Babası terliğini almaya çalışırken babasının kuyuya düşeceğinden korkar. Bu olaydan sonra yılan ismini ifade edemediğini ve resmine bakamadığını söyler. Evlendikten sonra eşinin penisinin şeklini ve hareketlerini yılana benzettiğini ve korktuğunu, ona dokunamadığını ifade eder. Ayrıca danışanımla görüşmeler sonucunda aslına onun büyümek istemediğini ve çocuk kalmak istediğini ortaya çıkarmıştık


Dişiliğini ortaya çıkarma
Bir danışanımda eşiyle yaşayamadığı cinselliği konuşarak bir kız arkadaşı ile paylaştığını anlatmıştı. Arkadaşı ona şöyle demişti. ‘Kendini kadın gibi hissedeceksin, çocukluktan çıkacaksın’ demiş. Oysa bu danışanım için olumsuz bir geri bildirim olmuştu. Çünkü danışanım dişiliğini ön plana çıkarmak ve büyümek istemiyordu. Her kişi için farklı yaklaşımlar gerekebilir. Yardım etmek isterken kişinin olayı çözmesi yerine kaçmasına sebep olunabilir.
Vajinismus yaşayan kadınların daha çocuksu olduklarını, şefkat ve ilgiye önem verdiklerini, şüpheci, alıngan, hassas ve kontrolün kendinde olmasını istediklerini gözlemliyorum.
Vajinismus yaşayan kadınların bir kısmının çocukluk döneminde cinsel tacize uğradığı ortaya çıkıyor. Bunu kimseyle paylaşamıyor. Kadının erkeklerle ve cinsellikle ilgili olumsuz düşüncelere sahip olmasına sebep oluyor


Evlilik öncesindeki tartışmalar
Evlilik öncesi aileler arasında yaşanan sorunlar kadının eşine güven duymasını engelliyor. Onu koruyamayacağını ve destek olamayacağını düşündüğü için, eşinin en çok istediği cinselliği onunla paylaşmaktan kaçınıyor. Zaten kendine ve çevresine güven duymayan, vajinismus sorunu olan kadınlar için bu durum daha da güçleşiyor. Evlilikte ya da ilişkilerde en önemli konu güvendir. Güven ortamı sağlanamadığı sürece cinselliğin yaşanması da zor oluyor.
Cinselliğin yaşanması ayıp olarak değerlendiriliyor. Bir çocuk gibi okşanmak ve korunmaktan hoşlanma ancak iş cinselliğe gelince kaygılar yaşadıklarını ifade ediyorlar.
Bir danışanım birkaç kez randevu almasına rağmen randevularına gelmedi. Eşinin ısrarı üzerine gelmek zorunda kaldı. Geldiğinde oldukça sıkıntılıydı ve ‘biliyorum ben bunu yapamayacağım’ diyordu. Evlendikleri gün babası ile bir tartışma yaşadıklarını ve babasıyla bir süre küstüklerini anlattı. Babasının otoriter, katı ve zor iletişim kurulan biri olduğunu belirtti. Babanın hataya ve çocuklarının başarısızlıklarına tahammülü yoktu. Baba bu olayı öğrendiğinde kızını suçlamış ve aşırı tepki vermiş. Danışmanım en büyük korkusu başarısızlıktı. Korku yerine kaygısı demek daha doğru olacak sanırım. Bu durumdan kurtulmak için bir kez bir uzmandan yardım alıyor. Ancak ikinci görüşmeden sonra gitmiyor. Çünkü uzmanın tutumu babasının tutumunun aynı. Uzman tarafında bu işi yapamadığı için eleştiriliyor. O yüzden bir daha gitmiyor. Birkaç kez randevu alıp gelmemesinin sebebi de aynı durumla karşılaşma ve başarısız olacağı kaygısı



Babalarla ilişkideki anahtarlar
Otoriter ve baskıcı tutum sergileyen baba figürü de bu olayın yaşanmasında etkili olabiliyor. Ayrıca vajinismus yaşayan kadınların babalarıyla yakın ve duygusal ilişki kurmada sorun yaşadıkları söylenmektedir.
Vajinismus yaşayan kadında annenin rolü nedir? Diye bir soru aklınıza gelebilir. Cinselliğin ayıp ve değersiz bir şey olduğunu ve sadece erkeklerin kendilerini tatmin etmek için kadınları kullandıkları bir araç olarak anlatan annelerin de vajinismus yaşama olasılığını arttırdığı gözlenmektedir. Ayrıca cinsel organla ilgili olumsuz şartlandırmaları da önemli bir etkendir. Bu şekilde yaklaşan annelerin kızlarının vajinismus nedeniyle merkezimize başvurduklarını belirtmeden edemeyeceğim. Cinsel organını pis, iğrenç olarak algılayan ve ona dokunmaktan kaçınan kadınlarda bulunmaktadır.
Vajinismus yaşayan kadınların cinsel bilgilerinin yetersiz olduğunu gözlemlemekteyim. Özellikle kızlık zarı ile ilgili olumsuzluk içeren bilgilere sahip olduklarını belirtmeden edemeyeceğim. Kızlık zarının patlayacağı, acı vereceği ve kontrol edilemeyen bir kanama olacağı endişesi içermektedir. Oysa araştırmalar ilk cinsel ilişkide vakaların ancak yüzde 40-45’inde kanama meydana gelebildiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca kanamanın her zaman kızlık zarından olmadığı vajinanın da kanamada rol oynayabildiği sonucuna varılmıştır. Kızlık zarının esneyebildiği, kanama ve yırtılma olmadan cinsel ilişkinin olabildiği ve bazı kadınlarda bu dokunun hiç bulunmadığı tespit edilmiştir. Kızlık zarına tıbbi müdahale yaptıran hatta bu yolla hamile kalıp çocuk doğuran kadınların da bilinç düzeyinde bu olayı aşamadıkları için terapiye gelmeleri azımsanmayacak kadar çoktur.





Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 00:39:29
Bekaret ve vajinismus
Kızlık zarının evlenmeden önce korunması gerektiği öğretilen kadın evlendikten sonra da bunu korumaya çalışabilmektedir. Kızlık zarı bekaret simgesi olarak değerlendirilen toplumlarda daha sık görülen bir rahatsızlıktır. Türkiye’deki vajinismus vakalarının dünyada yaşananlardan daha fazla olması bu gerçeği yansıtmaktadır.
Vajinismus sorunu yaşayan kadının cinsel organının anatomik yapısını bilmediği ve cinsel organına dokunmaktan kaçındığı da gözlemlediğim bir durum. Cinselliği kötü, çirkin gibi olumsuz olarak değerlendiren kadın kendi bedenine dokunmayı da kötü ve yanlış bir şey yapıyormuş gibi değerlendirmektedir. Toplum olarak kadından beklentiler çelişkilidir. Evlilik öncesi cinsellik kötü ve yasak olan bir olay olarak belirtilirken, evlendikten sonra cinselliği rahat bir şekilde yaşaması beklenmektedir.
Tedavi sürecinde kadının vajinismusu yaşamasına sebep olan etkenleri göz önünde bulundurmak ve güvenilir bir iletişim kurmak çok önemlidir. Eşlerin terapiye birlikte gelmeleri daha yararlıdır. Eşler terapiye kimi zaman ayrı, kimi zaman da birlikte alınır. Eşlerin terapiye beraber gelmeleri birbirlerine destek olduklarını göstermek açısından yararlı olur ve vajinismus yaşayan kadının eşine güven duymasını sağlar. Eşi terapiye gelmeyen kadın eşinin gereken önemi vermediğini düşünüp, terapiye devam etmemekte ve yararına inanmamaktadır. Oysa sorun sadece kadına ait değildir, erkeğin yaklaşımı da sorunun gittikçe çözümlenemez bir hale dönüşmesine sebep olabilir. Birlikte yardım almak eşlerin birbirlerini önemsemeleri ve güvenmeleri açısından yararlıdır. Olaya birlikte katılım tedavinin olumlu gelişmesini sağlayacaktır


Mastürbasyon konusunu biraz yaşa ve cinsiyete göre ayırırsak;
Genç erkeklerde özellikle cinsel hayatı olmayan gençlerde, mastürbasyon neredeyse bir zorunluluk halindedir, bunun nedeni ise:
Sperm (meni - er suyu) üretimi devamlıdır ve hiç durmaz, üretilen spermler bir kesede toplanır ve boşaltılmaya hazır beklerler, arkadan da devamlı sperm üretimi olur ve bu keseye boşalır, bu kesenin bir hacmi, bir kapasitesi vardır, bu hacim dolunca cinsel istek artar, yoğunlaşır eğer ilişki veya boşalma gerçekleşmezse kasıklarda ağrı, aşırı cinsel istek başlar, bazen kese o kadar dolmuştur ki büyük tuvalet yaparken veya ıkınırken vücut içi basınç arttığından bu sırada penisten sperm akar veya idrar sonrasında sümüksü bir akıntı olarak penisten gelir (bu boşalma değildir ve zevk vermez sadece sperm akar). Eğer kişi boşalmaz veya ilişki kurmazsa belli bir süreden sonra ki bu süre kişiden kişiye değişir( 4 ila 15 gün), erkek uykuda boşalır ve keseyi boşaltarak arkadan gelen spermlere yol açar. Hamamcı olduk veya rüyacı olduk deyimi buradaki boşalmaya bağlı yıkanma gerekliliğinden gelmiştir. Erkeklerdeki cinsel arzu kontrolsüzlüğü de devamlı üretilen sperm ve onun boşaltılması isteği sonucu ve toplumsal öğretilerin yani tabuların erkeğe kuralsız cinsellik yaşamayı bir hak ve övünç kaynağı olarak hissettirmesi olup bayanların erkeklerde anlayamadıkları duygusuz cinsel istek bundan dolayıdır.
Erkeklerde uyarı ve doyuma ulaşma daha çok penisin etrafının kavranma hissinin tatmini ve özellikle penisin baş kısmında bulanan zevk hücresi diye isimlendirilen sinir uçlarının sürtünmeye ve karşıdan gelen basınca karşı taşıdıkları hislerden oluşur.
Erkekler genelde elleriyle cinsel organlarını okşayarak mastürbasyon yaparlar, bunun için elleri kuru olabilir, genelde kayganlaştırıcı bazı maddeler; tükürük, krem, sabun (sabunun penis içine kaçtığında acıya yol açacağı unutulmamalıdır) kullanılır. Gene erkekler mastürbasyon yaparken penislerini başka cisimlere sürerek de veya kavrama hareketini sağlayıcı bir takım boşluklara penislerini sokup çıkararak yaparlar. Veya sertleşmiş penise su tutarakta mastürbasyon gibi çeşitli yöntemlerde kullanırlar. Son zamanlarda ülkemizde de satılan yapay vajina benzeri araçlarda erotik malzeme satılan dükkânlarda bulunmakta ve kullanılmaktadır. Kısaca kişiye zevk veren her şey bu amaçla kullanılabilir.
Kadınlarda ise; bakire olanlar veya olmayanlar olarak değerlendirmeliyiz çünkü toplumumuzda bekâret hala önemli bir konu olarak kabul edilmektedir.
Kadınlarda mastürbasyon erkeklerdeki kadar fiziksel dokunma gerçekleşmeden düşünce bazında da gerçekleşebilir. Sadece göğüslerine dokunarak dahi mastürbasyon yapabilirler.
Fiziksel istek kasık bölgesine yayılan sıcaklık orada bir basınç hissinin duyulmasına ve klitorise dokunulmasının ihtiyacı ve vajen içinde doldurulması gerekli bir boşluk hissi ile ortaya çıkar. Vajende ki boşluk hissi daha önce cinsel ilişkiye girmemiş bayanlarda çok az veya yoktur. Cinsel ilişki yaşamış kadınlarda ise bu vücut tarafından tanınmıştır ve hissedilir.
Genelde ya klitoris (bızır) elle okşanır veya iki bacak açıp kapanarak sıkıştırılır veya kadına zevk verebilecek bir şeye sürtülür. Bakire olan kadınlar genelde bu şekilde mastürbasyon yaparlar. Ve bunun kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.
Daha az olarak klitoris okşanırken vajen girişine parmakla baskı uygulanabilir veya vajen girişi veya küçük dudaklar okşanabilir. Bunun da kızlık zarına hiç bir zararı yoktur.
Ve bazı bayanlar kızlık zarı olmayanlar veya önemsemeyenler vajen içine parmak veya parmaklarını sokarlar veya içeriye doluluk hissi verebilecek herhangi bir şey (deodorant kutusu, salatalık, muz, kalem gibi) kullanırlar. Son zamanlarda ülkemizde de bulunan yapay penisler de veya titreşim sağlayan bazı seks oyuncakları da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bazı bayanlar ise hem klitorise sürtünme veya baskı hem de vajen içine doluluk sağlayarak mastürbasyon yaparlar.
Duşta basınçlı suyun klitorise tutulması ile mastürbasyon ise bayağı yaygın bir yöntemdir, bu da kızlık zarına zarar vermez.
Anne ve babalara ve de herkese; cinsellik içgüdüsel bir duygu olup soyunu sürdürme, hayata ve kendinden sonraya bedeninden bir parça bırakma hissinin bir uzantısıdır. Yani frenlenemez, önlenemez ve yok edilemez. Belki baskılayabilir veya başka bir hisse veya uğraşa yönlendirebilirsiniz ama bunun sağlıksız sonuçları ve acısı daha sonra çok fazla olarak başka yerlerde ve konumlarda ortaya çıkmaktadır. Kuşumuzun, kedimizin veya köpeğimizin cinsel arzularını düşünüp dikkate aldığımız halde kendimizin, yakınlarımızın veya çocuklarımızın bu tip ihtiyaçlarını görmemezlikten gelmeye veya anlamamaya çalışmak kendimizi kandırmaktır.
Özellikle cinsel yaşantıya sahip olamayan veya olamamış gençlerde bu istek frenlenemez. Bu yüzden gerekli olan mastürbasyon için onları yanlış bilgilendirip korkutmayınız.
Yaş ve kişinin sosyal konumu bu arzuyu yok etmez bu bir ihtiyaçtır.
Yalnız bebekler de de bazen mastürbasyon benzeri davranışlar görülebilir bu onları korkutmadan önlenebilir, anlayabilecek yaşta olanlar doğru yönlendirilip bilgilendirilmelidir. Bu konu ilerdeki yazılarımızda ele alınacaktır


Peki çocuklarımıza nasıl davranalım;
ilk önce onlara bu konularda sağlıklı bilgiler verelim eğer sizde bilmiyor veya bu konuları konuşamıyorsanız çekinmeden destek alabileceğiniz yerlere baş vurabilirsiniz veya okuyup öğrenebilecekleri bazı bilgi kaynakları sağlayabilirsiniz. En önemli olan şey yanlış bilgi vermemektir. Ufak bir kızken annesi tarafından anal (arkadan-popodan - makat-rektum ) ilişkiye girmesin diye arkadan ilişki kuranlar kanser olur diye korkutulup yönlendiren bir hastamın kabız olursam da aynı etki olur kanser olurum ölürüm fikri ile yaşadığı ve hissettiklerini, bu yüzden yeme içme problemi yaşadığını, uzun süre psikiyatrik tedavi alıp halen de tam olarak iyileşemediğini ve de iyileşemeyeceğini düşünürseniz yanlış bilginin bir insanın hayatına, yaşantısına nasıl bir etki yaptığını anlarsınız.
Onları kendileri ile kalabilecekleri ruhları ve bedenlerini tanıyabilecekleri mekanlarda rahat bırakalım. Odasının kapısını kilitlemesine izin verin veya kapısını çalıp onun olurunu almadan odasına girmeyiniz. Kötü bir şey yapacaksa zaten yapar, sertlikle hiç bir şey engellenmez sadece inanarak doğruyu anlatın oda anlayacaktır. Veya banyoda gereğinden fazla kalırsa onu rahatsız etmeyiniz, orayı gerçekten kullanmaya ihtiyacınız olana kadar onu rahat bırakınız, bir insan banyoda ne yapabilir ki veya ne yapar sizce? En önemli şey ise onlar her ne kadar sizin bedeninizin bir parçası olsalar da onlarında bir ruhlarının olduğunu unutmamak, onların kişiliklerine saygı duymaktır.

Pozisyonlar

Cinsel pozisyonlar ilişkilerimizde bize rahatlık sağlayan ve sağlığımız açısından önemli bir konudur.Cinsel

Cinsel pozisyonlar kişinin anlık durumuna göre değişen , eşlerin birbirlerine daha iyi temasta bulunabildiği ve çok daha rahat haraket edebildiği şekiller olmaktadır.
Zevkli , keyifli ve ağrısız bir ilişki için size uygun olan cinsel pozisyonu partneriniz ile uygulayabilirsiniz.
Daha doğru bir cinsel birleşme için en önemli kriterlerden biri olan pozisyonlara sizler de partneriniz ile birlikte olurken dikkat edip , özen göstermelisiniz.
Sürekli aynı pozisyonda ilişkiye girmek olayı monotonlaştırırken arada bir özgür davranıp farklı tarzlar denemek çok daha yararlı olacaktır.
Unutmayın ki tüm uzmanlarında bildirdiği gibi bir ilişki esnasında en önemli şey penis boyu değil partnerinize olan temasınız , duygularınız , duruş ve birleşme rahatlığıdır.

Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 00:41:52
Kaç erkek erken orgazm olduğunu düşünüyor?
25 – 40 yaşlarındaki erkeklerin % 30’u.

Kaç erkek ereksiyon olmakta zorlandığını söylüyor?
% 7-10.

Bütün erkekler seksi seviyor mu?
Hayır. Erkeklerin %5-9’u fiziksel tutkuyu memnun edici bulmuyor.

Bir kız arkadaşınızla ilgili fantezi kurarsanız bu lezbiyen olduğunu mu gösterir?
Hayır. Gerçek hayatta gerçekleştirmeyeceğiniz cinsel durumları düşünmek normaldir. Eğer, kendinizi bir kadınla seks yapmayı düşünürken yakalıyorsanız korkmayın! Yalnız değilsiniz. Bir kadınla cinselliği yaşamak birçok kadının ortak fantezisi.

Bir erkeğin menisinin tadı yediği şeye bağlı mıdır?
Evet. Eğer, erkek çok fazla kahve içiyorsa, meninin tadı biraz acı olabilir. Bunun yanında, vejetaryen ve et yiyen erkeklerin menileri arasında tat farkı olduğu konusunda tartışmalar var. Bazı kadınlar, vejetaryen erkeklerin menisinin daha tatlı olduğunu iddia ediyor.

Kaç çift düzenli olarak oral seks yapar?
% 25’i

Erkekler boyunlarından öpülmeyi kadınlar kadar çok seviyorlar mı?
Hayır. Erkekler agresif öpüşmeyi tercih ediyorlar.

Kaç insan sevgilerini toplum önünde göstermekten çekinmiyor?
Erkek ve kadınların yüzde 68’i insanların önünde öpüşmekten çekinmiyor.

İş sekse gelince erkekler hangi aktiviteleri tercih ediyor?
Birinci sırada vajinal birleşme yer alıyor. Oral seks ise üçüncü sırada. Bir kadını soyunurken izlemek ise bir erkeğin ikinci favori fantezisi.

Kaç erkek tek eşli?
Tahmin edilenden daha fazlası. Araştırmalar, erkeklerin %67’si en azından bir yıl tekeşli kaldığını gösteriyor. Beş yıl boyunca tekeşliliği tercih eden erkeklerin oranı ise % 46.

Kaç kadın ilk cinselliği yaşadığında aşıktı?
% 55’i. Fakat, çoğu ilk seferde hoşlanmadıklarını veya yapmaya zorlandıklarını söylüyor.

Kaç erkek ilk cinselliği yaşadığında aşıktı?
% 31’i. Araştırmacılar erkeklerin sekse hazır olmak için aşık olmaya ihtiyaçları olmadığını söylüyor.

Erkekler ortalama olarak ne kadar zamanda bir seks yaparlar?
Ayda altı kere. Ya da haftada 1.2 kere.

Kaç kadın gebelikten korunmasına rağmen hamile kalıyor?
%47. Bu da çoğunlukla doğum kontrolünün yanlış uygulanmasından kaynaklanıyor.

20’li yaşlarda en popüler gebelikten korunma metodu nedir?
Haplar. Fakat, kadınların sadece %27’si bu şekilde korunuyor
Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 00:43:38
Heyecanı artıran 5 hassas nokta!Vücudun sürprizlerle dolu hassas bölgelerini sizler için gün ışığına çıkarıyoruz! Bu bölgelere dokunarak birbirinizi ne kadar heyecanlandıracağınızı görünce şaşıracaksınız.170861


Bütün ilişkiler birbirinden farklıdır. Alışkanlıklar; sosyal yaşamınızın sınırlarını belirlediği gibi seks hayatınızı da iyi ya da kötü yönde etkileyebilir. Peki, sizin bu yöndeki alışkanlıklarınız nasıl? Yatağa girmeden önce birbirinizi heyecanlandırmak için hep aynı rutin şeyleri mi yapıyorsunuz? Seks terapisti Lori Buckley, her ön sevişmede birbirinize aynı şekilde dokunmanın, bir süre sonra vücudunuzu bu dokunuşlara karşı hissizleştirdiğini belirtiyor. Bu sorunu çözebilmek için çeşitli uzmanlarla konuşarak vücuttaki farklı hassas bölgeleri öğrendik. İlişki sırasında bu hassas noktaları nasıl verimli biçimde kullanabileceğinizi öğrenmek için yazımıza mutlaka göz gezdirin.

HASSAS NOKTA 1

Dudakların etrafındaki bölge

Öpüşmeyi bildiğinizden eminiz. Ancak büyük ihtimalle ağzınızın çevresindeki hassas sinir uçlarından haberiniz yok. Seks uzmanı Rachael Ross'a göre, bu bölge dokunuşlara karşı olağanüstü hassas, ancak çoğu insan dudağın kendisine daha fazla önem gösterdiği için bu nokta geri planda kalabiliyor. Parmak ucunuzla dudaklarınızın etrafına hafifçe dokunarak bu iç gıdıklayıcı deneyimi yaşayabilir ve neden bahsettiğimizi daha kolayca anlayabilirsiniz. Başbaşa kaldığınızda sevgilinizin bu deneyimden faydalanması için, fazla sert bir öpüşme sergilemenize gerek yok. Bunun yerine, onu normal bir biçimde öptükten sonra, üst dudak çizgisinin üzerine dudaklarınızı hafifçe değdirin. Kendinizi çekip onu tekrar öpün, ardından aynı taktiği alt dudağına da uygulayın.

HASSAS NOKTA 2

Çene ve omuzların arası

Çene kısmınızla omuzlarınız arasında kalan tüm bölge erojen olmasıyla ünlüdür. Ancak bu bölgede öne çıkan bir nokta var ki tüylerinizi diken diken edebilir! Boynun yaka kısmı ile birleştiği yerde bulunan bu küçük çukurun cildi daha incedir ve altında yoğun miktarda yağ dokusu bulunmaz. Bu nedenle bu bölgede bulunan sinir uçları oldukça kuvvetlidir. Bir başka deyişle, bu bölgeye yapılan ufacık bir temas bile kendinizi harika hissetmenizi sağlar.

Sevgilinizin boynunu öperek aşağıya doğru indiğiniz sırada, işaret ve orta parmaklarınızın uçlarını omzundan ortadaki çukura doğru, yavaş ve dairesel hareketler çizerek hareket ettirin. Ardından ağzınızı bu bölgenin üzerinde hareket ettirerek çukuru nefesinizle ısıtın. Uzmanlar, bu ısı ve temas kombinasyonunun vücudunuzu rahatlatarak sizi heyecanlandıracağını belirtiyor.

Ayrıca, erkek arkadaşınız bu bölgeye dokunduğunda; vücudunuzun üst kısmı, özellikle de göğüsleriniz, daha duyarlı bir hale gelir ve bu da daha fazla zevk almanızı sağlar.

HASSAS NOKTA 3

Vücudun yan kısmı

Göğüs kafesinin alt kısmından başlayarak kalçalara kadar inen bu güçlü sinir uçları, doğrudan cinsel organa bağlıdır. Bu bölgeye yapılan temas, hem kadın hem de erkeklerde pelvik kasların kasılmasına ve heyecanın artmasına sebep olur. Diğer noktalardan daha hassas olduğu için, bu bölgeyle daha fazla ilgilenmelisiniz.

Sağ veya sol göğüs kafesinin altından başlayarak bu bölgeye dokunabilir, normalde uyguladığınız baskıdan daha kuvvetli bir şekilde öperek aşağıya inebilirsiniz.

Dr. Ross, bunu uyguladığınızda erkek arkadaşınızın pelvik bölgesindeki kasların kasıldığını birer birer göreceğinizi belirtiyor. Sevgiliniz aynı şeyi size uyguladığında klitorisinizdeki muhteşem kasılmaları hissedebilirsiniz.
HASSAS NOKTA 4

Sırtın alt kısmı

Omurganın en alt kısmında bulunan bölge, son derece hassas sinirlerle doludur. Bu durumdan faydalanmak için birbirinize masaj yapmanızı tavsiye ederiz. Masaja kürek kemiklerinden başlayın. Sırtın alt kısmında dokunuşlarınızı biraz daha yumuşatın.

Bu bölgenin algıları o kadar kuvvetlidir ki, en yumuşak temas bile tüm vücudun irkilmesine sebep olabilir. Yanağınızı bu bölge üzerine hafifçe bastırmak da iyi bir fikir olabilir. Beklenmeyen ten teması erkek arkadaşınızın heyecanlanarak daha fazla dopamin hormonu salgılamasına neden olur.

Ardından bu bölgeyi öperek hafif temaslarla uyarabilirsiniz. Ayrıca saç uçlarınızı sevgilinizin vücudunda gezdirebilir, tırnaklarınızı kullanarak heyecanını artırabilirsiniz.

HASSAS NOKTA 5

Kalçalar

Vücutta bulunan en hassas sinirlerden bazıları da kalçaların iç kısmında bulunur. Bu bölge dokunmaya karşı oldukça hassastır. Parmaklarınızı, partnerinizin kalçasının iç kısmından başlayarak yavaşça yukarı doğru gezdirin ve hafifçe okşayın.

Buckley'e göre, bu bölgedeki cilt son derece hassas olduğu için hareketlerinize sevgilinizin vereceği tepkileri son derece net biçimde görebilirsiniz. Eğer sizden kaçar gibi hareketler yapıyorsa, bu, orada bulunan sinirleri etkilediğiniz anlamına gelir.

Önsezilerinize göre hareket edin; sevgilinizin rahatsız olduğunu hissediyorsanız, biraz yavaşlayabilirsiniz. Heyecanlandığını görüyorsanız ve devam etmenizi istiyorsa tempoyu düşürüp artırarak ona dokunmaya devam edebilirsiniz.

Erkek arkadaşınız vücudunuzdaki aynı bölgeye dokunurken, nefes alış verişinizin sıklaştığını ve pelvik bölgenizin kasıldığını hissedebilirsiniz. Bunun sebebi, bu bölgeye yapılan özel bir temasın dolaylı olarak genital bölgeyi etkilemesinden kaynaklanıyor.

Dr. Ross, burada bulunan sinirlerin hem kadın hem de erkek beynine zevk sinyalleri gönderdiğini belirtiyor. Bunları uygulayabilmek için öğrendiklerinizi ona da anlatabilirsiniz

G Noktası ve yeni keşfedilen 4 zevk noktası!Pek çoğumuz yerini bile bulamamışken, orgazmın ve sekste zevkin kilit noktası gösterilen G noktası out oldu bile... Yalnız ve tek değildi. Uzmanlar yepyeni 4 haz noktası daha keşfettiler!134555


G noktası, yıllarca orgazma giden tek yol olarak gösterildi hepimize; dergilerde yayımlanan makalelerde G noktamızın yerini aradık durduk ki orgazm olabilelim. Ancak ne okursak okuyalım, ne yerini tam tespit edebildik bu G noktasının, ne de uyarıldığında şak diye orgazm olmayı başarabildik. Tez çürümüştü... Orgazm çok yönlüydü ve orgazma ulaşmamızı sağlayan tek nokta, kesinlikle G noktası değildi de, neydi?

NEREDESİN G NOKTASI?

İşte, asırlardır net olarak anlaşılamayan bir mevzu daha: G noktasının yeri! Aranızda, bu noktanın yerini tam olarak bilen var mı emin değiliz ama cin fikirli doktor Grafenberg'in tarif ettiği noktanın koordinasyonunu biliyoruz.

G noktası, vajina girişinin ortalama dört santimetre sonrasında, biz kadınlarda bulunan ve minimal ölçekteki bir prostat bezine benzeyen noktadır. Kılcal damarların bolluğu sayesinde, bölge, vajinanın iç kısmının diğer noktalarına oranla bir nebze daha hassastır ve iddialara göre bu noktaya temas edildiğinde kadın daha çabuk orgazma ulaşır.

Prostat bezi tezini, erkeklerin anüs bölgesinden uyarıldıkları savıyla özdeşleştirebiliriz. Bu gerçeği, sokakta heteroseksüel erkek bulmamızın giderek güçleşmesiyle de açıklamak mümkün tabii...

NEREDEN ÇIKTI BU G NOKTASI?

G noktasının hikâyesi, günümüzden neredeyse 70 yıl kadar önceye dayanıyor. Alman asıllı jinekolog Dr. Ernest Grafenberg, Journal of Sexology dergisinde yayımlanan makalesinde, "G noktası" terimini ilk kez kullanır. Kadınların sadece klitoris yoluyla uyarlamayacağını, asıl orgazmın G noktasının uyarılması sonucu gerçekleşebileceğini; G noktası uyarılmış bir kadının kontrolden çıkmışçasına saatlerce coşkun bir biçimde seks yapabileceğini iddia eden Grafenberg, böylece bu netameli noktaya isim babalığı da yapar. Haliyle, G noktasının G'si, Grafenberg'in soyadından gelmektedir.

Vajinanın ön duvarı boyunca uzanan ve uyarıldığında ciddi bir haz doğuran bu noktanın günümüzdeki popülerliğine ulaşması ise, 1982 yılında Amerikalı ünlü seks terapisti Alice Ladas tarafından, Grafenberg'in makalesine atfen kullanılmasıyla gerçekleşir. G Noktan (G Point) adında bir kitap yazarak konuyu yeniden gündeme getiren Ladas, başımıza bela olacak bu erojen noktayı aklımıza böylece sokmuş olur. O tarihten sonra, modern kadın için kadınlığın onuru, G noktası üzerinden orgazm olmaktan geçmeye başlar...
KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN 4 NOKTA

Konunun özüne dönersek, G noktasının biz kadınların cinsel hayatında ne derece önemli olduğu hâlâ tartışma konusu. Bazı uzmanlar bu noktanın iddia edildiği kadar etkili olmadığı konusunda son derece ısrarlı. Ortalıkta G noktasını bulmak için canını dişine takan ve yine de bir türlü orgazm olamayan bu kadar kadın varken, bu iddiaya hak vermemek de pek mümkün değil açıkçası.

Dolayısıyla, biz de bu ısrarı destekliyor ve G noktası kâbusuna sonsuza dek dur diyecek yeni noktalar öneriyoruz sizlere. İşte başımızın belası G noktasını hayata küstürecek iddialı rakipleri ve onların seks hayatımızı değiştirecek akıl almaz etkileri...

A NOKTASI:

Noktaların şahı olarak anılmaya aday yepyeni bir nokta. AFE (Anterior Fornix Erotic) bölgesi olarak bilinen bu bölge, rahim boynunun üstünde yer alan ve seks hayatınıza gerçekten renk katacak çok özel bir nokta. Desmond Morris'in Çıplak Kadın (The Naked Woman) adlı kitabında A noktası, vajinanın en dibinde yer alan ve hassas dokulardan oluşan bir bölge olarak tarif edilir. Bu bölgeyi doğrudan uyarmanın orgazma bağlı şiddetli büzülmeler oluşturduğunu belirten Dr. Morris, aynı zamanda bu bölgeye basınç uygulamanın kişiyi ilişkiye hazır hale getireceğini belirtiyor. Yani pek çoğumuzun muzdarip olduğu ve orgazm olmamıza çoğu zaman ket vuran kuruluk problemini A noktası çözüyor.

A noktası, mesanenin ve rahim boynunun arasında, vajinanın en dip noktasına doğru, hassasiyeti son derece yüksek bir doku parçasıdır. Bu noktayı uyarmak için, uzun ince ve ucu yukarıya doğru kıvrık bir vibratör alabilirsiniz. Çünkü partnerinizin bu noktaya ulaşması biyolojik olarak pek de mümkün görünmüyor. Bu tür bir oyuncak istiyorsanız internetten araştırma yapmanızı tavsiye ediyoruz. Keyif almak için, bazen kendi kendimize çaba göstermemiz gerektiğini de unutmamaya çalışın


C NOKTASI:

Adının havalı durduğuna bakmayın; bildiğimiz klitoristen söz ediyoruz. Şükür ki erkekler de klitorisin ne olduğunu biliyorlar. Ancak hem onların hem de bizlerin bilmediği temel nokta, klitorisin sanıldığından daha büyük olduğu.

Klitoris, vajinanın derinlerinde bulunan bir bölge. Pek çok kadın orgazma ulaşmak için klitorisinin uyarılmasını tercih ediyor. Bu konuda son derece haklılar; zira bu uyarım, orgazma daha keyifli ulaşmayı sağladığı gibi, bir görüşe göre seksi daha tatmin edici kılıyor.

Tam bir koordinat vermemiz gerekirse; klitoris, vajina girişinin üst kısmında bulunur ve vajinanın dış dudaklarının bir parçasıdır. Unutmadan belirtelim, vajina girişi de klitorisin bir parçasıdır.

Seks sırasında, klitorisinizi kendi kendinize uyarmanız da son derece keyifli bir gece geçirmenizi sağlar. Üstelik partnerinizin de daha istekli ve ateşli olmasını tetikler
P NOKTASI:

İşte gerçekten yepyeni bir nokta; uyarılması kolay, hazzı büyük. Keşfedilmeye açık bakir topraklar gibi. Perineum denilen; vajina ve anüs arasında, pek çok sinir ucunun yer aldığı bir bölge olan P noktası, bulunması ve uyarılması en kolay olan bölgelerden biri.

Vajina girişinin sonuyla anüs başlangıcının arasında bulunan bu özel nokta ya da bölge, hem erkekler hem de kadınlar için son derece erojen ve uyarıcı bir yer.

Derisi, vajinanın dış yüzeyini kaplayan diğer bölgelere oranla çok daha yumuşak olan P noktası, doğru uyarıldığında sizi hazzın doruğuna taşıyabiliyor. O doruğa çıkmanız için tek yapmanız gerekense, partnerinizden bu bölgeye kuvvetli bir biçimde bastırmasını istemek. Eğer doğru yere dokunmayı başarırsa, bunun sizde yarattığı haz tarif edilmez olacaktır.

Bu nokta her kadının farklı hissettiği bir bölgedir. Sizin için hangi dokunuşun daha uygun olduğunu partnerinize ifade etmeyi unutmayın.

U NOKTASI:

Adını uretradan yani idrar yolundan alan bu nokta, farklı deneyimler yaşamak için yeni bir çıkış noktası olabilir. Tam olarak tanımlamak gerekirse; idrar yolu girişinin iki yanında bulunan duyarlı doku parçalarıdır.

Bu bölgeye, herhangi bir şekilde dokunulması tahmin edilemeyecek kadar çok zevk verir. Bu noktayı tam olarak tespit etmek için, vajina girişinizin hemen üst kısmına bakmanız gerekir.

U noktasını en iyi şekilde uyarmak içinse, o bölgenin etrafında parmağınızla küçük daireler çizmeniz yeterlidir. Bundan, kadınların büyük bir kısmı zevk alır. Ancak Ateşli Seks (Hot Sex) adlı kitabın yazarı olan Tracey Cox’a bakacak olursak, bazı kadınlar, bu noktalara temas edilmesinden hiç hoşlanmayabiliyor.

Bir diğer grup kadınsa, U noktasına temas edildiğinde hiçbir şey hissetmiyor. Yine de Cox, U noktası doğru biçimde uyarılan çoğu kadının zevkten çılgına döneceğini söylüyor.

Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 00:44:46
Cinsel karakterinizi keşfedin!Cinsel kişiliğinizi nasıl tanımlarsınız? Maceracı? Tutucu? Alınan alkol oranıyla değişkenlik gösteren? İşin aslı, her kadının içinde farklı arzular ve orgazmı tetikleyici sebepler taşıyan dört cinsel karakter bulunur.203137


Vücudunuzun tensel ritmine kulak vererek, cinsel konularda gizli kalmış tüm potansiyelinizi ortaya çıkarmanız mümkün olabilir. Unutmayın, erkekler partnerlerinin isteklerini dile getirmelerini seksi bulurlar. Dilerseniz kontrolü ele alabilir, hatta sizi daha iyi anlamasını sağlamak için ilginç bilgilerle dolu olan yazımızı okumasını söyleyebilirsiniz.
Her kadının içinde farklı arzular ve orgazmı tetikleyici sebepler taşıyan dört cinsel karakter bulunur. Siz de yatak odasındaki tavırlarınızı düzenli bir şekilde değiştirerek seksi partneriniz ve kendiniz için çok daha zevkli bir hale getirebilirsiniz. Uzmanlara göre, bahsettiğimiz dört farklı karakter, aylık adet döngünüz ile bağlantılı.

Vücudunuzu dinleyerek seks konusunda kendinize birçok artı sağlayabilirsiniz. Örneğin seks, dürtülerinizi tatmin eder, stresinizi azaltır, karşı cinsle olan ilişkinizi kuvvetlendirir ve hatta kendinize olan güveninizi artırır. Her kadının adet döngüsü değişkendir. Birinin adet dönemi bir diğerinden daha uzun sürebilir. Ancak biraz pratik yaparak bir sonraki cinsel karakterinize bürünme zamanınızı önceden kolaylıkla tahmin edebilirsiniz.

Karakter 1: KRALİÇE ARI

Ne zaman: Adet döneminin 1. gününden 5. gününe kadar olan zaman aralığında.

İstek durumunuz: Harika seks yapabileceğiniz bir dönemdesiniz. Ancak bir nebze kontrollü olacağınız da kesin. Libidonuz en düşük seviyesinde olduğu için, seks dürtüleriniz vücudunuzdan çok beyniniz tarafından kontrol edilir. Fiziksel olarak zayıf olduğunuz bir dönemdesiniz. Bu nedenle bu günlerde tüm görevi partnerinizin üstlendiği pasif seks idealdir. Bu sizi birbirinize daha da yakınlaştıracaktır.

Neden: Hormonlarınız düşük seviyede olduğu için vücudunuz kimyasal olarak etkilenmez. Bu da libidonuzun neredeyse yerlerde süründüğü anlamına gelir. Ancak, bu dönemde duygularınız dengede olduğu için, sevgilinizle seks üzerine konuşabilir, sizi nelerin tahrik ettiğini ona açıkça anlatabilirsiniz. Sonuç olarak bu dönemdeki seks kişiliğiniz, hiçbir etki altında kalmaksızın, cinsel doğanızın çırılçıplak ortaya çıkmasını sağlar.

En iyi ön sevişme taktikleri: Özellikle adet döneminde seks yapmaktan kaçan kadınlar için, bu dönemdeki ön sevişme seksten daha önemli ve tatmin edicidir. Yakın ilginin anahtar kelime olduğu bu kişilik için, yavaş ve yoğun etkileşimler son derece önemli. Herhangi bir aksesuar ya da seks oyuncağının ise bu yakın ilgi çerçevesinde yeri yok. Partnerinizle beraber cinselliğinizin en derin sırlarını hem fiziksel hem de sözlü iletişimle ortaya çıkararak en büyük tahrik unsurunu ilişkinize taşıyabilirsiniz.

İdeal pozisyonlar: "Kraliçe Arı" orgazma yönelik en az güdüsü olan, buna karşın orgazma en fazla ulaşabilen kişiliktir. Uyuşuk ve beklentileri az olan seks türü onlar için her zaman tercih sebebidir. Zaten rahat olmak orgazmı tetikleyen faktörlerden biridir. Fazla çaba harcamayacağınız türde, örneğin misyoner veya kaşık pozisyonları sizin için idealdir. Seks ise, testosterondan ziyade, yakın ilgi ile yönlendirildiği için, ilişkinizi kuvvetlendirici bir etki yapabilir. Yalnızsanız bu zamanı flört etmek yerine dinlenerek geçirmeyi tercih edin. Ulaşılması zor kadını oynamanın tam zamanı, inanın kaybettiğiniz zamanı fazlasıyla geri alacaksınız.

Karakter 2: BAYAN SEKS

Ne zaman: Adet döngünüzün beşinci veya altıncı gününden başlayarak 14. güne kadar süren dönem.

İstek durumunuz: Eğlenceli ve oyunlarla zenginleştirilmiş seks isteyebilirsiniz. Özellikle de farklı yerlerde ve ayaküstü yapılanları.

Neden: Seks isteği ile karışan duygular, bu kişilik sürecinde arka planda kalır. Bunun sebebi vücudun bu dönemde testosteron ile dolu olmasıdır. Tatmin güdüsünü harekete geçiren östrojen hormonu da bu günlerde oldukça yüksek seviyelerdedir. Bu nedenle, ön sevişmeyi atlayıp hemen harekete geçmemeniz için hiçbir sebep yok. Uzmanların da belirttiğine göre, kendinize olan güveniniz cinsel açıdan yüksek olduğu için beyniniz ihtiyaçlarınızı ifade etmenizi kolaylaştırır.

En iyi ön sevişme taktikleri: Ön sevişmeden kaçınmak isteyebilirsiniz ancak unutmayın ki, heyecanı ne kadar artırırsanız orgazmlarınız da o derece yoğun olur. Ön sevişmeye onunla seks yapamayacağınızı bildiğiniz zaman başlayın. Kendinize olan güveniniz sayesinde sevgilinizle farklı ortamlarda flört ederek hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz.

İdeal pozisyonlar: Hem mekân olarak hem de fiziksel anlamda çeşitlilik yapmalısınız (uzun zamandır planladığınız o şehvetli hafta sonunu gerçekleştirmenin tam zamanı). Bu kişilik seksin duygusal değil fiziksel yanını arzular. Vücudunuzu keşfederek her türlü pozisyonu denemelisiniz. Görsel duyularınızın oldukça yüksek olduğu bu dönemde yakınlarınızda bir ayna bulunması da artı bir özellik olabilir



Karakter 3: TENSEL TANRIÇA

Ne zaman: Adet döneminizin 15. ile 21. günleri arasında kalan yumurtlama dönemi sizi bir tanrıça yapabilir.

İstek durumunuz: Bol fiziksel temas içeren romantik bir sekse ihtiyaç duyduğunuz bu dönemde yatakta işleri yavaştan almak isteyebilirsiniz. Hafifçe üzerinize vuran bir güneş ışığının altında, bol öpüşmeli yumuşak bir sevişme hayal edin.

Neden: Çünkü bir önceki haftanın seksi kadını yerini, ilgiye muhtaç bir kişiliğe bırakıyor. Hormonal öncelikler yer değiştiriyor çünkü biyolojik olarak vücudunuz hamile olmanızı umuyor (olmasanız bile). Cinsel açıdan daha atak olmaktan korkmayın. Bu yeni halinizi benimseyin. Partnerinizin koruyuculuğunu istiyorsanız tensel ve yumuşak bir seks sizin için ideal.

En iyi ön sevişme taktikleri: İçinde bulunduğunuz hormonal durum tüm duyularınızı harekete geçiriyor. Bu sebeple uzun temaslar ve farklı sıcaklıklar içeren sekse ihtiyaç duyarsınız. Kadınlığınızı ön plana çıkaran her şey sizi tahrik eder. Siz, serin bir yatak örtüsüne sarınmış vaziyetteyken, erkek arkadaşınızdan kalçalarınıza veya göğüslerinize hafifçe dokunmasını isteyin. Sevgiliniz sizi parmaklarıyla sarıp orgazm olmanızı sağlarken, siz de onu yoğun öpücüklere boğabilirsiniz. "Bayan Seks" döneminden daha tutucu bir döneme geçiş yaparken, yatakta daha farklı giyinebilir veya parfümünüzü değiştirmeyi deneyebilirsiniz.

İdeal pozisyonlar: Partnerinizle kendinizi rahat hissettiğiniz bir yerde seks yapmayı tercih edeceksiniz. Erkek arkadaşınızın vücudunuzun her noktasına rahatça dokunabildiği tüm pozisyonlar sizi tahrik etmeye yetecektir. Orgazm olma kapasiteniz düşük ancak üzülmeyin. Kendinizi içinde bulunduğunuz tensel yakınlığa odaklanmaya teşvik edin. Vücudunuzdaki romantik düşüncelere ilham kaynağı olan dopamin seviyeleri de yüksek olduğu için seks sırasında romantik oyunlara yer verebilirsiniz. Bu kişilik özellikle ikinci buluşmalar açısından oldukça faydalı olabilir. Uzun süreli bir ilişki yaşayabileceğiniz kişiyi bu dönemde kolayca seçebilir ve dişiliğinizi kullanarak karşınızdaki erkeğin içindeki sahip çıkma hissine istediğiniz gibi hitap edebilirsiniz.


Karakter 4: ATEŞLİ KADIN

Ne zaman: Adet döneminizin 22. ile 28. günleri arasında kalan zaman dilimi.

İstek durumunuz: İddialı ve cesur, kısacası düşünmeden yapılan seks, bu dönemdeki ateşli kişiliğinizi tatmin eder. Adet olmadan önce kendimizi nasıl saldırgan hissettiğimizi bir düşünün. Bu kişilik de aynı şekilde hisseder ancak bunun pozitif yönlerini yatağa taşır. Spontan şekilde yapılan seks, sizi bu dönemde stresten kurtaracak en önemli faktördür.

Neden: Uzmanlara göre östrojen seviyesinin düşmesi antisosyalliğe ve bu da adet dönemi öncesi hissettiğiniz karamsar duyguların oluşmasına sebep olur. Ancak yine bu dönemde östrojen tarafından korunmayan testosteron seviyeniz yükselir. Bu nedenle, ağır basan egonuz, ilkel ve basit zevklerle tatmin olmaya hazırdır. En derinde yatan fantezileriniz ortaya çıkar. Yatıştırıcı görev üstlenen projesteron hormonunun seviyeleri de yüksektir. Bilinçaltınızı ve hayal gücünüzü etkileyen bu hormon erotik fikirlerin ortaya çıkmasını sağlar. Kendinizi yalnızca hayal kurarak bile tahrik edebilirsiniz.

En iyi ön sevişme taktikleri: Sizi günlük stresin etkilerinden kurtaracak ve ilkel benliğinizden kaynaklanan her şey şehvetli bir seksle sonuçlanabilir. Adrenalinle beslenen ve hayal gücüne sahip bir ön sevişme bu dönemde harika etki yapabilir. Örneğin gözlerinizi bağlayabilir, partnerinizin size kuvvetli dokunuşlarla masaj yapmasını isteyebilirsiniz. Sınırları zorlamak, olumsuz duygularınızın yoğun tahrik unsurlarına dönüşmesini sağlar. Bu aşamada en hassas bölgeleriniz olan klitorisinize ve göğüs uçlarınıza odaklanın.

İdeal pozisyonlar: Daha önce yapmak istediğiniz ancak cesaret edemediğiniz pozisyonları uygulamanın tam zamanı. Uygulamaya geçmeden önce bunları partnerinizle tartışmayın çünkü beyniniz sizi vazgeçirmeye çalışabilir. Kendinizi rahat bırakmayı denemelisiniz. Seks sonrası için de bir planınız olmalı. Aksi takdirde performansınızı incelemek zorunda kalabilirsiniz. Uzmanlar adet öncesi yaşadığınız gerginliği sekse yöneltmenizi öneriyorlar. Cinsel açıdan tatmin olmanız, hissettiğiniz negatif duyguların kolayca yok olmasını sağlar. Yalnızsanız, etrafa oldukça vamp bir kadın görünümü sergilersiniz. Ancak bu dönemde size çekici gelen, sıradışı ancak pek de güven vermeyen erkeklere karşı dikkatli olmanızda fayda var. Ayrıca içkiden de uzak durun. İçki tüketimi, ertesi gün pişman olacağınız mesajlar göndermenize sebep olabilir.


Adet döngünüzün ve buna bağlı olarak salgılanan hormonlarınızın seks hayatınız üzerinde büyük çapta etkisi olduğunu biliyor muydunuz?


Cinsel kişiliğinizi tanıyın...

Bu skalaya bakarak kendinizi adet döngünüzün hangi döneminde nasıl hissedeceğinizi görebilirsiniz.

KRALİÇE ARI (1.-5. günler)

• İçgüdülere bağlı hareketler
• Fanteziler eşliğinde yakınlaşma
• Ateşli seks
• Seks oyuncakları

BAYAN SEKS (6.-14. günler)

• Erotik konuşmalar
• Çıplaklık
• Seksle ilgili yoğun düşünceler
• İstekleri söyleme
• Duygusal seks

En iyi orgazm günleri: 12, 13, 14. günler

TENSEL TANRIÇA (15.-21. günler)

• Mum ışığı eşliğinde romantik bir yemek
• Yüz yüze seks
• Kapsamlı önsevişme
• Duygusal seks
• El ele tutuşmak
• Toplum içinde sevgi gösterisi yapmak

ATEŞLİ KADIN (22.-28. günler)

• Evin farklı bölümleri ve topluma açık yerlerde seks
• Ateşli seks
• Kadınsal güç
• Telefon seksi
• Hızlı seks
• Eğlenceli seks

En iyi orgazm günleri: 21, 22, 23. günler



Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 00:47:16

AIDS'ten utanmadan korunun!PrezervatifAl.com Dünya AIDS Günü’nde AİDS’e Karşı Mücadeleye Destek Veriyor!1154


Utanma duygusunu yenmek için kurulan Türkiye’nin ilk online prezervatif satış sitesi, PrezervatifAl.com çağımızın problemi AİDS ile mücadele ediyor...

Dünyada HIV/AIDS’den Son 20 yıl içinde 20 milyonu aşkın insan ölüyor.
Tedavi gereksinimi olan 6 milyon kişiden yalnızca 400 bini gerekli tedaviyi görebiliyor. Her geçen gün insanlar AIDS’den daha çok korkuyor. AIDS ve HIV Virüsüyle Mücadele için pek çok küresel fonlar oluşturuluyor.

AİDS ile mücadelede bireysel düzeydeki en etkin korunma yöntemi olan prezervatifin kullanımını yaygınlaştırmaya çalışan PrezervatifAl.com yetkilileri, herkesi bireysel olarak AİDS ile mücadele etmeye davet ediyor.

1 Aralık Dünya AİDS günü vesilesiyle 1 hafta boyunca Prezervatifal.com‘da yapılacak her alışverişin 1 lirası UNİCEF AİDS’le Mücadele ve Çocukları Koruma fonuna aktarılacak.

Prezervatifal.com ’dan yapacağınız alışveriş ile bu projeye katkıda bulunabilir, AİDS ile mücadele edebilirsiniz...


Grup seks gerçekleriGenelde herkes tarafından rahatlıkla okunabilen ve okunduğunda gülümseten yazılar yazmayı tercih ediyorum ama bu seferki konumuz öyle 'hafifmeşrep' bir konu değil... Yani öyle gülerek bu yazıyı okuyacağınızı düşünmüyorum. Üzerinde uzun uzun düşünmenizi gerektirebilir. ..210613


Bu aralar çok duyduğum ve bana nasıl yani diye sordurtan, ayrı yazılan ama 'eyleme geçildiğinde birleşik okunan' iki kelime var; grup seks!

İnsanoğlunun tarihinde dönem dönem rastladığımız ama tek eşli sürece geçildiğinden beri ayıplanan grup seks, yeniden hayatımıza girdi. Hayatımıza girdi diyorum çünkü illa eyleme girmemize gerek yok, telaffuz etmek bile hayatımızda olduğunun bir göstergesi. İlk Amerika’da dillenen ve yayılan grup seks partileri, birçok ünlünün de farklılık arayışına cevap vermiştir. Woody Allen’ın ifadesiyle; ‘İki kişi arasındaki cinselliğin güzel olduğuna inanıyorum ama beş kişi arasındaki cinsellik muhteşemdir.’ Şimdi diyeceksiniz ki Woody Allen’ı mı örnek vereceksin bize? Hemen güzide ülkemiz Türkiye’ye dönelim.

Dediğim gibi grup seksin ilk Amerika’da çıktığı düşünülse de bu bilgi doğru değildir. Grup seks partilerinin en çok düzenlendiği yer Amerika olduğu için böyle algılanmasını hoş karşılamak gerek diye düşünüyorum. Kısacası grup seks, sadece popüler olma sürecini orada tamamlamıştır. Bu meşhur grup seks partilerinin adı ise Orji’dir.

Size hemen tarihi verileri de aktarayım da içiniz rahat etsin. En eski bilinen orjiler, mitolojide Dionysos için hazırlanan ve ilkbaharın gelişini kutlamak için düzenlenen törenlerdir. Kadınların ve genç kızların aktif rol üstlendikleri bu törenler, bir kurban adandıktan sonra şarap içilerek (bağ bozumu kutlamaları) başlar ve topluca sevişilerek son bulurdu. Günümüzde ise grup seks, daha çok evli çiftlerin tercih ettiği ‘çok sesli seks’ olarak karşımıza çıkıyor. Tabii Swing, swinger terimleri de artık kafamızın bir köşesinde yerini alıyor.

Bütün hafta bu konuda araştırma yaptım. Türkiye’de de çok yaygın olduğunu anladığımda açıkçası çok şaşırmadım. Neden derseniz, biliyorsunuz her şeyi ayıplarız, tü kaka deriz ama kimseye itiraf edemediğimiz bir dolu deneyim içimizde saklıdır.

Swinger (eş değiştirme) genellikle ‘evli çiftler’ arasında görülüyor. Adı üstünde eş değiştirme... Tabii evli olmayan çiftler de bu deneyimi yaşayabiliyor. Nereden biliyorsun diyeceksiniz hemen anlatayım. Bu hafta üşenmedim, Türkiye’de aktif olarak kullanılan ve güvenilir olduğu söylenen swinger sitelerine üye oldum. İçimden bir şey çıkmaz buralardan diye düşünürken üyeliğimin altıncı dakikasında mesaj kutumda 38 mesaj vardı. Üçlü (threesome) yapmak isteyen çiftler mi dersiniz, partnerim olup olmadığını merak eden evli çiftler mi dersiniz ne ararsanız vardı mesaj kutumda...
İsim vermeyeceğime söz verdiğim ve kimliğimi açıkladığım çiftlerle görüştüm, neden grup seks istediklerini sordum. Aldığım cevaplar şaşırtıcıydı. Mesela 6 yıldır evli olan bir çift cinselliği doyasıya yaşadıklarını ve artık farklı bir şey aradıklarını söyledi. Peki, birbirinizi kıskanmıyor musunuz diye sorduğumda; ikimiz de bunun sadece seks olduğunu biliyoruz, hatta birbirimizin farklı insanlarla seviştiğini gördüğümüzde daha çok tahrik oluyoruz, dediler. Diğer bir çift ise artık birbirleriyle seviştiklerinde tatmin olmadıklarını ve swinger sitelerini keşfetmeden önce boşanma kararı aldıklarını anlattı. Yorum yapmadan dinledim, bu işin kurallarını öğrendim. Hemen aktarayım.

Olay şöyle gelişiyor; çiftler birbirlerini bu bahsettiğim sitelerde buluyorlar daha sonra web cam üzerinden görüşüyorlar. Eğer çiftler birbirlerini beğenirlerse görüşmeyi kabul ediyorlar. Bazı çiftlerin kendilerine göre kuralları var, mesela sadece kendi evlerinde grup seks yapmayı kabul ediyorlar. Diğer kurallardan bazıları ise şöyle; grup seks yaparken çiftlerin öpüşmesi yasak çünkü öpüşmek duygusal bir uyarılma olarak görülüyor. Aynı zamanda eşlerin sadece kendi partnerleriyle orgazm olması şart koşulabiliyor. Bazı çiftler ise birbirine alışmış, sadece tanıdıkları çiftlerle grup seks yapıyorlar.

Grup seks gerçekleriGenelde herkes tarafından rahatlıkla okunabilen ve okunduğunda gülümseten yazılar yazmayı tercih ediyorum ama bu seferki konumuz öyle 'hafifmeşrep' bir konu değil... Yani öyle gülerek bu yazıyı okuyacağınızı düşünmüyorum. Üzerinde uzun uzun düşünmenizi gerektirebilir. ..210614



Gelelim orji partilerine... Sadece Amerika’da düzenlendiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Swinger siteleri özel organizasyonlar düzenliyorlar. Brunch’lar, mangal partileri, hafta sonu seyahatleri adı altında ya da hepimizin çok iyi bildiği mekânlarda bu partiler düzenlenebiliyor. Hatta geçtiğimiz günlerde Beyoğlu’nda bir gece kulübünde sadece VIP’lerin girebileceği bir Orji Partisi düzenlemiş. (Parolayı çok merak ettim!) Tabii bu partilerde bütün güruh sevişmiyor, sakın gözünüzde öyle canlandırmayın. Çiftler birbirleriyle flört ediyorlar, beğendikleri çiftlerle iletişim bilgilerini paylaşıyorlar. Tabii bu partiler dediğim gibi swinger sitelerinin düzenlediği partiler... Özel düzenlenen partiler de ise istediğinizi hayal edebilirsiniz, serbestsiniz! Hafta sonu seyahatlerinde ise otel personelinin halini gözünüzde bir canlandırın derim!

Konunun derinlerine inmem gerektiğinin farkındayım. Birkaç psikolog ve psikiyatr arkadaşıma telefon ediyorum ve nedir kuzum bu grup seks, size gelen böyle çiftler var mı diye soruyorum. Mesleki yeminleri dolayısıyla isim ve detay vermeden görüşlerini paylaşıyorlar. Onlar için de ilginç bir konuymuş, konuştukça daha iyi anlıyorum. Ama hepsinin ortak söylediği bir cümle var; bu bir deneyim, arzuların giderildiği bir sınav. Peki, bu deneyimden sonraki aşama ne?

İşte dananın kuyruğu burada kopuyor. Partneriyle yaşadığı deneyimden haz alamayan çiftler, ilk önce grup sekse yöneliyor. Threesome ilk deneyim... Çünkü erkekler eşlerini paylaşmakta biraz zorlanıyorlar. Yani ilk, gruba bir kadın dâhil ediliyor. Her erkeğin hayali! Daha sonra (istenilirse) gruba bir erkek de dâhil olabiliyor. İlerleyen zamanlarda grup gittikçe büyüyebiliyor ya da dörtte takılıp kalabiliyor… Ama bundan sonraki aşama insanı ürpertebilir. Çünkü çiftler tatmin duyguları fazlasını istedikçe kendi cinslerine yönelebiliyor. Kısacası homoseksüel deneyimler yaşama dürtüsü ortaya çıkabiliyor.
Grup seksin kısa özeti bu... Şimdi konuya farklı bir açıdan bakalım. Evlisiniz, çok sevdiğiniz evli bir çift sizi yemeğe davet ediyor. Aklınıza gelmeyebilir ilk başta ama onlar size çok farklı bir gözle bakıyor olabilirler! Eskiden evli çiftler için ‘bekâr konuk’ her zaman tehlike yaratırdı. Eşinin bekâr konuğa hangi gözle baktığı düşünülüp farklı senaryolar hazırlanırdı! Günümüzde ise bu senaryolara bir yenisi daha eklendi... Evinize davet ettiğiniz ya da evine konuk olduğunuz çift size hangi gözle bakıyor? Korktunuz değil mi? Bence de korkmamız gerek!

Aslında grup seksin ilk sinyallerini bize Ajdar vermişti, ama biz mesajı almadık sanırım. Yazımı size bu nadide şarkının sözlerini hatırlatarak bitirmek istiyorum; grup olalım grup, ben hudut sen haydut, gizli gizli gelme, her derde deva şifasın şifa, çok çektim cefa, vitamini havuz, ben küfte sen tuz, ah buz gibiyim buz buz, oh muz gibiyim muz muz. Çikita muz, çikita muz!



Seks hayatınızı ateşleyecek cinsel egzersizlerEgzersiz sağlıklı yaşamın en önemli koşullarından biri. Seks için de egzersiz olur muymuş demeyin. Deneyin ve cinsel yaşamınızın nasıl değiştiğini görün!125726


Çiçekler ve çikolatalar romantik anlar için ideal olabilir ama gün içinde yürüdüğünüz bir kilometre yolun seks hayatınızı tamamen değiştirebileceğini biliyor muydunuz? Her gün yapılan yeni bir araştırma, egzersizlerin seks hayatına olumlu etkilerini kanıtlıyor. Uzmanlar düzenli egzersizin birçok yönden hem ruhu hem de vücudu etkilediğini savunuyor. Kasların gelişmesi, dayanıklılık seviyesinin artırılması ve kan dolaşımının düzenlenmesi cinsel yaşamı olumlu etkileyen etkenlerden bazıları. Fakat egzersizler gereğinden fazla yapıldığı takdirde erkeklerin testosteron seviyelerinde düşüşler gözleniyor, bu durum da cinsel isteği azaltıyor.

TANTRA EGZERSİZLERİ İLE SEKS HAYATINIZI DÜZENLEMEK ELİNİZDE

Tantra egzersizleri bu aralar oldukça popüler. Peki, nedir bu egzersizler ve aşk hayatımıza ne gibi katkıda bulunabilirler? Okudukça, düşündüğünüzden çok daha fazlası olduğunu göreceksiniz...

Bu yazımızda modern Tantra'dan bahsettiğimizi belirtmemiz gerekli. Klasik Hint ya da Budist Tantrası'nı öğrenmek yıllar alıyor ve gelişiminizi takip eden bir usta olmadığı sürece ya ilginizi kaybediyor ya da bu egzersizleri unutup gidiyorsunuz. Modern Tantra ise yoga prensipleriyle günümüzdeki yoğun yaşamın bir karışımı.

Bu ikili bir araya getirilerek seks gibi gündelik aktivitelerle birleştirildiğinde ortaya doğal ve samimi bir birleşim çıkıyor. Bu şekilde seksin süresi uzuyor ve çiftlerin içlerindeki potansiyel orgazm enerjilerini keşfetmelerini ve kendilerini daha iyi tanımalarını sağlıyor. Bunu başarabilmek için erkeklerin boşalma sürelerini, kadınların ise vajinaları ve rahimlerini kontrol etmeleri gerekmektedir; iki partnerin düzenli nefes alıp vermeleri de çok önemlidir. Vücudunuzu bu şekilde kontrol altında tutabilmeniz, ruhunuzu da etkiler. Tantra işte bu nedenle önemlidir.
İşte yapabileceğiniz bazı tantra egzersizleri:

1) GEYİK EGZERSİZİ

Bu egzersiz bulunmadan önce ormanlardaki geyikler uzunca bir süre gözlemlenmiş ve geyiklerin bu hareketlerinin, büyük cinsel güçleri ve ömür boyu sahip oldukları genç görünümden esinlenilerek insanlara uyarlanmasına karar verilmiş.
Bu egzersizle erkeklerin boşalmalarını kontrol altında tutabilmeleri ve kadınların vajinalarını daha iyi tanımaları sağlanmıştır.
Bu egzersizi eşinizle birlikte yapmalısınız.
Birçok yogi uzmanı, anüsteki kasların (pelvik taban kasları) gevşemesinin erken yaşlanmanın nedeni olduğunu savunuyor. Bu kasların güçlü kalmasıyla genç görünümün korunabildiği söyleniyor.

Nasıl yapılır?

Egzersiz sırasında boşaltım için kullandığınız kaslarınızı sıkıp, birkaç dakika öylece durun.
Sonra oturduğunuzda bu kasların gerildiğini hissedeceksiniz. Kaslarınızı 15 kere sıkıp serbest bırakın. Bu egzersizi her yerde, kimsenin haberi olmadan yapabilir ve etkilerini çabucak görebilirsiniz.


2) KADINLAR İÇİN PELVİK TABAN KAS EGZERSİZLERİ (KEGEL EGZERSİZİ)

Pelvik taban kaslarınızın bugüne kadar farkına varmamış olabilirsiniz. Fakat düzenli egzersizle güçlenen bu kaslar size şaşırtıcı cinsel faydalar sağlayacak...
Pelvik taban kaslarının yeri: Başlamadan önce bu kasların tam olarak nerede olduğunu anlamamız gerekiyor. Küçük tuvaletinizi yaparken, istediğiniz zaman durabilmenizi sağlayan kaslar pelvik taban kaslarıdır.

Nasıl yapılır?

İki tip egzersiz bulunuyor. 'Yavaş kegel'ler' kaslarınızı güçlendirmenize ve bu kaslarınıza hükmetme sürenizin artmasına yardımcı olur. İkinci grup 'hızlı kegel'ler' ise öksürdüğünüz ya da hapşırdığınızda pelvik taban kaslarınızın gerilme hızını artırır.

Yavaş kegel'ler:

Yavaş egzersiz için yere ya da yatağınıza uzanın. Nefes alın. Nefesinizi verirken pelvik taban kaslarınızı yavaşça sıkın. Beş saniye bu şekilde durun, sonra düzenli nefes almaya devam edin. Zamanla bu sayıyı ona çıkarabilirsiniz. Pelvik kaslarınızı çok sıkmamaya özen göstermelisiniz çünkü bu başka kaslarınızı etkileyebilir. Egzersizleri sabah ve akşam olarak 4-5 kez yapmaya çalışıp, sonunda 10 tekrara çıkarabilirsiniz.

Hızlı kegel'ler:

Hızlı kegel'ler de aynı yavaş kegel'ler gibi yapılır. Tek farkı, kaslarınızı daha çabuk sıkıp serbest bırakmanız, iki sıkma hareketinin arasında en az üç saniye olması gerekir. Bu egzersizi de 10 kez tekrarlayabilirsiniz. Egzersizlerinizi yeterli süre yatarak tekrarladıktan sonra artık oturarak devam edebilirsiniz. Vücudunuzdaki değişimi hissetmeniz için altı haftaya ihtiyacınız var. Ama beklemeye değdiğini göreceksiniz.

Faydaları:

• Genital bölgedeki kan dolaşımınızı güçlendirir, bu da cinsel isteği artırır.

• Daha güçlü ve zevk veren orgazmlar yaşamanızı sağlar.

• Vajinal bölgenizdeki kontrolünüzün ve kendinize güveninizin artmasını sağlar.

• Küçük tuvaletinizi daha rahat tutabilmenize yardımcı olur.

• Vajinal sarkmaları önler.


3) AĞAÇ - NEFES YENİLEME EGZERSİZİ

Bu egzersiz yalnızca boşalmanızı kontrol etmenize değil, her egzersizden sonra kendinizi taptaze hissetmenize neden olacak. Gün içinde birçok kez tekrar edebileceğiniz ağaç egzersiziyle nefesinizi daha iyi kontrol edebileceğinizi fark edeceksiniz, böylece orgazmlarınız daha yoğun, uzun süreli ve sık olacak.

Nasıl yapılır?

Egzersize başlamak için sol burun deliğinizi kapatın ve sağ burun deliğinizden 5'e kadar sayarak nefes alın. Nefes alırken ritmik hareket etmeye gayret edin. 5'e kadar saydıktan sonra burun deliklerinizin ikisini birden kapatın ve nefesinizi 5'e kadar sayarak tutun.

Sonra sağ burun deliğinizi açın ve yine 5'e kadar sayarak nefes verin. Duraksamadan sağ burnunuzdan nefes alıp, nefesinizi tuttuktan sonra sol burun deliğinizden verin. Bunu en az 10 kez tekrarlayın.

Egzersiz sırasında vücudunuzun evrensel bir enerjiyle dolduğunu hissedecek ve altıncı setten sonra etkisini göreceksiniz.

Eğer saydığımız bu iki egzersizi kurallarına uyarak ve düzenli olarak yaparsanız, bir sonraki cinsel deneyiminizde sıkılaşmış kaslarınız ve evrensel bir enerjiyle dolan vücudunuzla çok daha başarılı olacaksınız.


Egzersiz cinsel yaşamınızın kalitesini artırır!

Aslında hem cinsel hayatımızı hem de ruhsal ve fiziksel sağlığımızı düzenleyen birçok egzersiz ve germe hareketi bulunuyor. Yoga ve dans dersleri özellikle pelvis bölgemizin çalışmasını sağlıyor. Tekme hareketi içeren yüzme gibi diğer sporlar da cinsel hayatımıza olumlu etki ediyor. Her çeşit düzenli egzersiz enerjiyi artırıyor, bizi canlandırıyor, cinsel hayatımızdaki isteğimizi ve tutkumuzu artırıyor. Bu nedenle fırsat buldukça egzersiz yapmamız gerekiyor.


EGZERSİZLERE PARTNERİNİZİ DE DÂHİL EDİN!

Zevk dolu bir yolculuğa ne dersiniz?

Seks, bizi yeni duygusal boyutlara doğru zevk dolu bir yolculuğa çıkarır. Birçok insanın inandığı gibi aslında başarılı bir cinsel hayat için özel yeteneklere gerek yoktur ve seks yalnızca genç çiftlere özgü bir aktivite olarak da algılanmamalıdır. Yeni yöntemler sayesinde cinsel hayatınızı bir ömür boyu diri tutabilmek elinizde...

Peki, bunu nasıl başaracağız? Düzenli egzersiz birçok insan tarafından göz ardı edilen bir yöntem. Fakat tam aksine cinsel istek ve memnuniyet konusunda tartışılamaz bir etkisi var. Hatta bazı cinsel egzersizlerinize partnerinizi de dâhil edebilirsiniz.

Seks için enerji yaratın! Harekete geçin!

Cinsel aktiviteyi ve isteği artırmak için egzersiz çok önemli. Düzenli egzersizler hormonları çalıştırıyor, stresi gideriyor, yağ yakılmasına yardımcı oluyor ve vücudu canlandırıyor. Ruhsal olarak da kendimize güvenimizi artırıyor ve kendimizi sağlıklı hissetmemizi sağlıyor...

• Elleriniz omuzlarınıza paralel şekilde yere burun üstü yatın. Ellerinizin yardımıyla, göğsünüz ve dizlerinizi yerden kaldırın. Sonra kollarınızı gevşeterek vücudunuz yere değmeden az önce durun. Bu hareketi 10-20 kez tekrarlayın. Bu hareket vücuttaki toksinlerin atılmasına da yardımcı olur.

• Dizlerinizi kırıp sırt üstü yatın. Ayaklarınızı birbirine değerek yere paralel durana kadar kaldırın. Ellerinizi başınızın arkasında ya da göğsünüzde birleştirerek göğsünüzü yerden kaldırın. Boynunuzu oynatmamak için tavanda bir noktaya odaklanmalısınız. Bu egzersizi 20 taneden 3 set yapın.

• Dizlerinizi kırıp sırt üstü yatın. Göğsünüzü kaldırarak, karın kaslarınızın yardımıyla ellerinizi kalçanızın üstünden dizlerinize kadar itin. Sonra tekrar eski pozisyonunuza dönün. Bu egzersizi de 20 taneden 3 set yapın. Boynunuzu oynatmamak için tavanda bir noktaya odaklanmayı unutmayın.

• Dizleriniz kırık, bacaklarınız açık şekilde sırt üstü yatın. Ellerinizi dua eder pozisyondayken, göğsünüzü yerden kaldırarak ve karın kaslarınızı kullanarak bacaklarınıza doğru itin. 20 taneden 3 set yapın.

• Bu harekete kelebek hareketi deniyor. Yatağa bacaklarınız kırık sırt üstü yatın. Ayaklarınızla yatağa basın. Sonra, bacaklarınızı kendinize doğru çekebildiğiniz kadar çekin. Bu sırada bileklerinizi kırarak ayak tabanlarınızı birbirine değdirin. Sonra dizlerinizi yatağa doğru bastırın.

Dizlerinizi açabildiğiniz kadar açtıktan sonra 60 saniye bu pozisyonda bekleyin. Sonra bacaklarınızı birleştiririn ve rahatlayın. Bir önceki hareketi eşinizle sırt sırta, oturarak da yapabilirsiniz.

• Olabildiğince dik oturun. Omuzlarınız rahat dursun ve kafanızı omurganızla aynı hizada tutun. Ayaklarınızı kendinize doğru çekebildiğiniz kadar çekin. Sonra tabanlarınız birbirine değecek ve dizleriniz dışarıya bakacak şekilde çevirin. Ayaklarınızı tutun ve yavaş yavaş nefes alıp verin. Dizlerinizin aşağı doğru indiğini göreceksiniz. Bu hareket sırasında dizlerinizi aşağı doğru itmeyin. Kendiliğinden hareket etmelerine izin verin.

• Kollarınız iki yanınızda sırt üstü yatın ve rahatlayın. Nefes verin. Sonra nefes almanız için gereken kaslar dışında tüm kaslarınızı serbest bırakarak derin bir nefes alın. Ardından nefes verin. Nefes verirken pelvis kaslarınızı sıkın. Fakat kendinizi çok zorlamayın. Bu egzersizin size yorgunluk hissi vermemesi gerekiyor. Nefes verdikten sonra pelvis kaslarınızı tekrar rahatlatın. Bu egzersizi 3-8 kez tekrarlayın fakat kendinizi çok yormayın. Sonra tekrar gevşeyin.

Bu tip egzersizlerle omuzlarınız, sırtınız ve karın kaslarınız güçlenir ve seks sırasında eskisi kadar çabuk yorulmazsınız.


Egzersizin cinsel hayatınıza faydaları

Egzersiz yapmak hayatımızın pek çok alanındaki faydalarının yanı sıra, cinsellik açısından da olumlu sonuçlar veriyor.

İşte cinsel egzersizlerin kanıtlanmış faydaları:

• Egzersiz kendinize güveninizi ve cinsel tatmin duygunuzu güçlendiriyor: Araştırmalar düzenli olarak egzersiz yapan insanların kendilerini daha iyi ve cinsel anlamda daha çekici hissettiklerini gösteriyor. Egzersiz aynı zamanda alınan zevkin de dozunu artırıyor.

• Egzersiz ereksiyon sorunlarının giderilmesinde önemli rol oynuyor ve iktidarsızlık riskini azaltıyor: Araştırmalar, egzersizin erkek ve kadınların cinsel hayatını uzattığını ve pek çok cinsel sorunun giderilmesinde etkili olduğunu kanıtlıyor.

• Egzersiz kan dolaşımını düzenliyor: Uzmanlar egzersizin kardiyovasküler sistemi güçlendirdiğini ve kan dolaşımını düzenlediğini söylüyorlar. Düzenli bir kan dolaşımı, sağlıklı bir cinsel hayatın en önemli gereklerinden. Bunun yanında obezite, sigara ve alkol bu olumlu etkiyi yok eden en önemli faktörlerden...



Sevişirken ışık yansın mı, sönsün mü?Küçük detayların yatak odasında büyük etkisi var. Tabii mutlulukla da doğrudan ilgisi var. "Işıklar kapansın" deyip geçmeyin.74352


Kadın yatakta kitap okuyordu, erkek de yanına uzandı. Erkeğin eli, yorganın altında eşinin belini aradı. Boynunu ve omuzlarını tatlı bir şekilde okşadı. Kadın, elindeki kitabı bıraktı, gülümsedi ve eşini öptü. İlk birkaç ufak öpücükten sonra ateşli bir şekilde öpüşmeye başladılar...
Ardından, kadının eli bir şey aramaya başladı: Gece lambasının düğmesini!

Anlaşıldı! Bu çift pek de ateşli değil. "Utangaç tipler ya da mutaassıplar" diye düşündünüz, değil mi?
Hiç de değil! Çünkü karanlığın kollarında da oldukça yoğun bir aşk oyunu yaşanıyor. Ama neden karanlıkta?


Tamamen zevk meselesi

Gerçek şu ki, birkaç gerçek utangaçlık durumu hariç, sevişirken ışığın açık ya da kapalı kalması tamamen bir zevk meselesi. Duygusal, algıları hassas insanlar genellikle tüm lüzumsuz detayları yok etmek için ışığı kapatmaktan hoşlanır.
Başkaları ise sevişirken gözlerini kullanmayı severler. Sevgilinin vücudunun detayları, kasları, teninin rengi... Kimisi bunları sadece hissetmek değil, gözleriyle de algılamak ister.
Doğru, çünkü insan sevişirken karşısındakinin yüzündeki şehvetli ifadeyi görmekten büyük bir haz alır. Ya da orgazm olurken onun gözlerinin içine bakmak, onunla bir olup, eriyip gitmekten...

Belki arada bir aşk oyununu mum ışığında oynamak da iyi bir fikir olabilir, ne dersiniz?


Dokunmak, koklamak, tatmak

Dokunmak, koklamak, tatmak... Özellikle karanlıkta insanın bu algıları çok güçlü çalışıyor. O yüzden "karanlıkta iyi sevişilmez" diye bir şey söz konusu değildir. Her hareketinizde eşinizin heyecanını algılıyor ve onun fiziksel olarak verebileceği her şeyi alıyorsunuz.
Yani ışık açıkken sevişmenin tutuculuk, açıkken sevişmenin de rahatlık anlamına geldiğini düşünen varsa, yanılıyor.




Nedir bir kadını özel yapan?

• İlk buluşmanız... Erkek arkadaşınız pizzacıya gitmeyi teklif etti. Ama pizzalar da servis de rezalet. Eğer rahat bir şekilde espri yaparak erkeği sıkıntılı durumdan kurtarırsanız, kesinlikle onun kalbini fethedersiniz.

• İşinin erbabı kadınlar, erkeklere çekici gelir. Yaptığınız işlerde sizi izlemesine izin verin. El işi yaparken, yemek pişirirken ya da spor sırasında, ne olursa! Yeter ki, iyi olduğunuz bir alan olsun.

• Birlikte bir kafede oturuyorsunuz. O, bir kadın arkadaşıyla rastlaştı ve kadın sadece onunla konuşuyor, ilgisiz ya da dargın durmak yerine, konuya iştirak edin. Özgüven, çok seksi bir şeydir.

Cinselliğin önemi

Mutlu bir evliliğin temelinde çiftin seks yönünden anlaşması yani yataktaki uyumu büyük rol oynar.

İster karanlıkta, ister ışıklar açıkken...



Seksin 12 hali!Hayatta yalnızca bir seks modeli olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Uzmanlara göre biriyle ateşli bir yakınlaşmaya girmemizi sağlayan tam 12 farklı duygu ve motivasyon var!144829


Seks, üzerinde bu kadar kafa yormamıza rağmen aslında günlük hayatımızın rutin parçalarından biri. Genelde üzerine çok fazla düşünülmeyen birkaç tane önemli özelliği var:

Öncelikle sekste sadece iki kişinin rolü olduğunu düşünsek bile, aslında geri planda kalan pek çok şeyin etkisini taşıyor. Belki de kocaman bir ayna gibi kişiliğimizi ve hayatımızı yansıtıyor. Seks anlayışı kişiden kişiye, yıldan yıla değişiyor.
Kimi; karşı cinsle, aklına hiçbir şey takmadan ve sonrasını düşünmeden yakınlaşmak isterken, bir diğeri güvenli suları tercih ettiğinden, eski sevgilinin yörüngesinden çıkamıyor.
Kimileri haftanın bir gününde güvenilir bir partnerle buluşurken, bir başkası yıllarca aynı yatakta aynı kişiyle birlikte olduğu halde heyecanını kaybetmiyor.
Elbette bir de telefon veya internet aracılığıyla gerçekleştirilen türleri; vicdani, eğlenceli, sakin, agresif modelleri de unutulmamalı.
Özetle; seksin artıları ve eksileriyle şekilden şekile girebileceğini, farklı beklentileri karşılayabileceğini gösteren bir sürü durum var...

1) EĞLENCELİ

İlerisi düşünmeden yapılır ve her iki tarafı da son derece mutlu eder. Başka bir deyişle; eğer depresyondaysanız. Kalbiniz kırık veya sinirliyseniz, yaşadığınız eğlenceli seks olamaz. Ancak iki kişinin uzun süreli bir ilişki haricinde yaşadığı her tür ilişki bu kategoriye girer. Elbette, sonucunda olumsuz etkiler yaratmayacağını söyleyemeyiz. Kalp kırıklıkları, kıskançlık, akıl karışıklığı ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma gibi ciddi riskleri bulunabilir. Ancak bu tür bir yakınlaşma sırasında asla sonrasını düşünmezsiniz; anı yaşarsınız. Zaten onu güzel kılan şey, sadece anı yaşamaya odaklanmış olma hissidir. Uzun süreli ilişkilerde de zaman zaman yaşanabilir; özellikle taraflardan biri piyangodan para kazanmış, ilk kitabını satmış veya hayatının hiç beklemediği bir alanında bir sürprizle karşılaşmışsa.


2) MESAFELİ

Bu tür, genellikle ara sıra ilişkiye girdiğiniz bir partnerle veya sizi heyecanlandıran yepyeni biriyle özellikle de gece yarısından sonra telefonda veya internette chat şeklinde yapılır. Yetişkinlere özel internet siteleri de işe yarayabilir. Büyük olasılıkla iki tarafın da hayatında daha iyi bir seçenek yoktur. Aradaki mesafe iki tarafa da güvenli gelir. Üstelik yorucu olmadığı gibi son derece ekonomiktir.

3) PLANLI

Belirli ve alışkanlık yaratan bir partnerle en az 24 saat öncesinden planlanarak yapılır. En büyük fanatikleri belli bir yaşı geçmiş, düzenli bir hayatı olan kişilerdir. Yoğun çalışanlar, tek başına yaşayan ebeveynler ve birini tanımak -birlikte olmak için gençlik yıllarındaki kadar enerji sarf etmek istemeyen kişiler tarafından tercih edilir.


4) SÜRPRİZ

Bu tür, asla beraber olmayacağınızı düşündüğünüz veya bir daha görüşmeyi bile planlamadığınız bir insanla yaptığınız sekstir. Örneğin üniversite günlerinizde sarhoş olup ilişkiye girdiğiniz ve bir daha asla göreceğinizi düşünmediğiniz birine, olaydan 10 yıl sonra bir iş gezisinde rastlayarak eski günleri yâd etmek gibi.


5) TEK GECELİK

Seksüel açıdan kuraklık yaşadığınız bir dönemde bu türe yönelebilirsiniz. Ancak fiziksel açıdan da duygusal açıdan da tatmin olacağınızın garantisi yoktur.


6) NOSTALJİK

Eski bir partner ya da sevgiliyle yapılan bu tür, üşengeçliğin bir başka sonucudur. Tanıdık ve kolay ulaşılabilir bir partnerle yapılan bu seks, fazla çaba istememesi nedeniyle tercih edilebilir. Ancak, aşkın alevlenmeyeceğinden emin olunan durumlarda hayata geçirilmelidir. Aksi halde sonrasında can sıkıcı duygusal dalgalanmalara yol açabilir.


7) ÖZGÜR

Bu tip seks, uzun süreli bir ilişkinin ardından (özellikle de ayrılık sürecinin çok sancılı olduğu durumlarda) ağızda kalan kötü tadı temizlemek için yapılır.


Cool VİCDANİ

Pek de çekici bulunmayan ancak bir tür acıma duyulan biriyle yapılan sekstir. Karşısındaki kadına veya erkeğe yıllardır hayran olan ve o tutkuyu yaşamak için yalvaran gözlerle bakan, köpeği öldüğü için morale ihtiyaç duyan, sevgilisi tarafından aldatılan, uzun zamandır seks yapmayan veya 30 yaşında hâlâ bakire olan biri bu modeldeki potansiyel partnerdir. Acıyan taraf için büyük ihtimalle fiziksel değil, duygusal tatmin söz konusu olur.


9) HEYECANLI

İki tarafı da harekete geçiren, herhangi bir şey olabilir. Elektrik kesintisi, sıcak hava, erotik bir film, asansörde aldığınız bir parfüm kokusu ve hatta hareketli bir müzik, kadın ve erkeğin heyecanını bir anda ateşleyebilir. En büyük riski, asansör ya da araba gibi olmayacak bir yerde birileri tarafından yakalanmaktır



10) SAKİN

Uzun süredir birlikte olan çiftlerin vazgeçilmezidir. Yeni bir bedeni tanıma eforu gerektirmez ama her zaman çok tatmin edici olacağını söylemek zordur.


11) AGRESİF

Kadın ve erkeği yatağa götüren her zaman pozitif duygular olmayabilir. Kıskançlık, büyük bir kavga ya da kötü bir ağlama krizi, gerilimli ama bir o kadar da ateşli, aynı zamanda tatmin edici bir sekse yelken açılmasını sağlayabilir. Bu türde; yatakta birbirini iteklemek, saçını çekmek, omzunu ısırmak, partnerine küçük tokatlar atmak veya en heyecanlı anlarda "Senden nefret ediyorum!" diye bağırmak serbesttir. Yarattığı en büyük sıkıntı ise, ertesi sabah iki tarafın da vücutlarında oluşması muhtemel olan morlukları kapatmaya çalışmaktır.


12) RAHATLATICI

Geçirilen kötü bir iş gününün ardından veya yaşanılan korkunç bir ayrılık sonrasında, yani başka birinin dokunuşunun kişiye kendini iyi hissettireceği durumlarda başvurulabilir. Genellikle romantik dokunuşlarla, klasik pozisyonda yapılır. Hatta fonda klasik müzik bile çalabilir. Ancak, o an her ne kadar iki tarafa anı iyi hissettirse de, bittikten sonra duygusal açıdan olumsuz sonuçlara yol açabilir.

Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 00:48:25
Neden seks yaparız?Cinsellik ve seks farklı kavramlardır! Peki, insan neden seks yapar? Seks yapmanın amaçları nelerdir? Seksin zevk almaktan başka bir amacı var mıdır? 75882


İnsan doğumundan itibaren cinsel bir varlıktır ve yaradılışının gereği olarak da cinselliği yaşamak ister. Bir başkasıyla cinselliği paylaşmanın en sevgi dolu ve keyifli yolu seks yapmaktır. Peki, insan neden seks yapar? Seks yapmanın amaçları nelerdir? Seksin zevk almaktan başka bir amacı var mıdır?

Açıklamalarıyla ve anket çalışmalarıyla ülkemizde gündem yaratan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), seks yapmamızın nedenleri hakkında çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Cinsellik ve seks farklı kavramlardır!

Toplumumuzda cinsellik ve seks kavramlarının birbirine karıştırıldığını söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe;

“Cinsellik denildiğinde çoğumuzun aklına seks gelmektedir. Oysa ki cinsellik; psikolojik, fizyolojik ve sosyolojik yönleri olan çok boyutlu bir kavramdır ve insanın doğuştan getirdiği cinsiyetine ait özelliklerin tümüdür. Kişinin cinsiyeti, ses tonu, giyimi, saç şekli, yürüyüşü, oturuş şekli, cinsel kimliği cinselliğinin bir parçasıdır.

Seks ise; birbirini seven iki insan arasında yaşanan bir eylemdir; dokunma, öpüşme, sevişme gibi eylemleri içerir; sevginin ve zevkin, ruhun ve bedenin paylaşımıdır.” dedi.


Kadınların seksten zevk alması kimi toplumlarda yasaklanmıştı ve hoş karşılanmazdı.

Tarih boyunca insanın neden seks yaptığının çok tartışıldığını ifade eden CİSED Genel Başkan Yardımcısı Psikolog Gülüm Bacanak, seksin günümüzde en önemli amacının zevk almak haline geldiğinin altını çizerek şu açıklamada bulundu:

“Eski devirlerde seks sadece üreme amaçlı bir eylem olarak görülürdü. Zevk almak, özellikle de kadınların seksten zevk alması kimi toplumlarda yasaklanmıştı ve hoş karşılanmazdı. Bu durum ülkemizde de bazı bölgelerde hala geçerli bir düşünce olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tarih boyunca seksin tabu olduğu, sadece belli bir zümrenin yapmaya hakkı olan bir eylem olarak görüldüğü dönemler olduğu gibi, özgürlüklerin sınırsızca yaşandığı ve her türlü cinsel eylemin serbest olduğu dönemler ve toplumlar da vardı.
Günümüzde seksin üreme amacı ikinci planda olup, en önemli amacı zevk almak haline gelmiştir”.


- Seks güvensizlik ve değersizlik duyularının tatmin edilmesine yardımcı olabilir! >>>>>


Seks güvensizlik ve değersizlik duyularının tatmin edilmesine yardımcı olabilir!

Seksin sadece fiziksel bir eylem olmadığını ve psikolojik ve sosyal boyutlarının da olduğunu belirten CİSED Genel Sekreteri Psikolojik Danışman Fatoş Ayrık;

“Seks sadece zevk almak ve zevk vermek için yapılan bir eylem olarak algılansa da aslında bilinç dışında bundan daha fazlası vardır. İnsanlar farklı psikolojik ihtiyaçlarından dolayı da seks yapabilirler.

Karşı cins tarafından beğenilmek, arzulanmak, tercih edilmek kişinin içinde var olan güvensizlik ve değersizlik duyularını tatmin etmesine yardımcı olabilir.

Kişi kadınlığını veya erkekliğini kanıtlamak için seksi bir araç olarak kullanabilir.

Çocukluğunda sevgisiz bir aile ortamında yetişen biri, seksi karşısındaki kişiden ihtiyacı olan sevgi ve ilgiyi alabilmek için bir araç olarak kullanabilir.” dedi.


İnsanlar neden seks yapar?

Seksin kimi kişilerce karşısındaki üzerindeki gücünü test etmek için de kullanılabileceğini de ekleyen CİSED Genel Başkan Yardımcısı Psikolog Gülüm Bacanak;

“Kendi içinde değersizlik ve yetersizlik duygularıyla boğuşan bir kişi kendini değerli kılmak ve gücünü kendine kanıtlamak amacıyla da seksi kullanabilir.

Geçmişte yaşanılan olumsuz bir deneyimin intikamını başka kişilerle seks yaparak alabilir.

Geçmişte cinsel olarak reddedildiyse kendini çekici ve arzu edilen bir kişi olduğunu kanıtlamak için seks yapabilir.

Bunların dışında seksin diğer amaçları arasında, yakınlık ihtiyacı, karşımızdaki insanı yakından tanımak, yeni heyecanlar tatmak, birini mutlu etmek ya da ödüllendirmeyi de sayabiliriz.” diye ekledi.



İdeal seks nasıl olmalıdır?Bilim adamları yememiş, içmemiş araştırmış, ideal cinsel ilişki süresi ne kadar olmalıdır diye... Hem de bildik, tanıdık ağabeyler/ablalar; İsveçli bilim adamları!108587


Stockholm'de düzenlenen Avrupa Üroloji Birliği (EAU) Kongresi'nde sunulan araştırmalar, tatmin sağlayıcı cinsel ilişki süresinin sanılanın çok daha altında olduğunu ortaya koymuş. ABD Mid-Michigan Sağlık Merkezleri Tıbbi Direktörü Dr. Matt Rosenberg; "Cinsel ilişkinin saatlerce sürmesi gerektiği yönündeki genel kanının aksine, ABD ve Kanadalı cinsel ilişki terapistlerinin yürüttüğü yeni bir çalışmada, tatmin edici cinsel ilişkinin 7- 13 dakika arasında sürdüğü ortaya koyuldu" demiş.

Çok güzel demiş, ama siz gelin bir de bizim ülkenin halini bir görün derim ben kendilerine... 7 saat de sürse sonuca varamayabiliyoruz ya da 7 saniyede oldu da bitti maşallah!

Biliyorum, herkes yine bana kızacak, sen ne kötü bir kadınsın diye e-postalar atacak ama gerçekleri konuşmakta fayda var! Bizim ülkede seks kelimesi bile günah/ayıp diye algılanırken eyleme geçtiğinde o erkekten/kadından ne hayır gelir sorarım size!

Ay yapma günah, ay konuşma ayıp, dur elleşme gören, duyan olur diye diye bugünlere gelmiş bir ülkeyiz biz... Kabul etmeliyiz ideal cinsel ilişki süresini tutturmak bir yana, seksin hakkını vererek partnerini mutlu edebilen kaç erkek/kadın var tanıdığınız?

Şimdi erkekler coşacak, 'sen benle daha sevişmedin hey yavrum hey' diyecek ya da 'seninle kimse sevişmemiş bacım' gibi cümlelerle saldırıya geçecek, sakın ola böyle kahve adamı cümleleri kurmayın. Gelirim sevişirim sizinle, görürsünüz gününüzü!

Kadınlar da namus davası yapacak bu mevzuyu, aklınız fikriniz sevişmekte diyecek... Sanki bunu diyen kadın hiç sevişmiyor! Hiç kendinizi yormayın, Hatice’ye değil neticeye bakarım ben! Erkekler seks konusunda hassaslar, zaten boyut olayına da takıntılılar. Bu boyut olayını başka bir yazımda ele alacağım, ay ele alacağım demeyeyim bari konuyu irdeleyeceğim! Her neyse...

Mesela erkekler orgazmın 2 dakikada gerçekleşebileceğini düşünüyorlar. Oysa orgazm erkeğin mahareti değildir, kadının maharetidir. Çünkü orgazm, kadının beyniyle gerçekleşen bir patlamadır. Erkeğin o anda ne yaptığıyla da doğru orantılıdır. Kadın diyecek ki Selami yanlış yoldasın, o yol çıkmaz! Kadın erkeği yönlendirmeli, yoksa seks sadece erkeği tatmin eder. Yani arkadaşım sen G noktasını bulacaksın, biz beynimizle irtibata geçip; hey dostum bu G noktasını buldu, haydi iş başına diyeceğiz, artık bilim adamlarının yüzünü kara çıkartmadan 7 ila 13 dakikada sonuca varır mıyız bilemem!

Tabii bir de işin en can alıcı noktası, ön sevişme durumu var. Erkeklerin kadınları mısır koçanı gibi baştan sona öpme ve yeme eylemine geçtikleri anlardan bahsediyorum! Bak güzel kardeşim, kadınlar mısır koçanı değildir, baştan sona öperek bu iş olmaz. Zekânı kullanman lazım, hassas noktalarımızı keşfetmen ve o alanda İsveçli bilim adamları gibi çalışmalar yapıp bizi yatağa atmanın yollarını bulman lazım!

Biz kadınlar da hatalıyız, aman erkek kırılmasın, gücenmesin diye; arkadaşım sen ne yapıyorsun orada diyemiyoruz! Desek şimdi bunları konuşuyor olmazdık zaten değil mi? Uyarsak 'sen daha önce kaç kişiyle seviştin' gibi sorulara maruz kalıyoruz! Oysa kadın nelerden hoşlandığını kendi kendine de keşfedebilir, illa bütün mahalleyle sevişmesi gerekmiyor!

Erkek üzülmesin, aman şimdi kavga etmeyelim diye diye seksin ne olduğunu bilmeyen aslanlar yaşıyor bu ülkede... Skorun önemli olduğunu da düşünüyorlar mesela; ama değil! Çünkü o skor sizin skorunuz. Siz 5 posta takıldınız diye kadının da 5 kere orgazm olduğunu mu düşünüyorsunuz? Sizin skorunuz önemli değil ey erkekler, asıl kadının skoru sizin başarınızı gösterir... Yani diyorum ki erkekler, seks öyle haydi bakalım bu akşam da televizyonda bir şey yok sevişelim bari eylemi değildir. Zekâ ister, tecrübe ister, kıvraklık ve beceri ister! Bu cümleler biz kadınlar için de geçerli, öyle ay yapma, elleme, dur olmazla bu işler yürümez. Dişiliğinizden ve isteklerinizden utanmayın... Eğer seksin seyrinden memnun değilseniz uyarın! Sevişecekseniz hakkını verin canım!

Hadi bakalım, İsveçli bilim adamlarının yüzünü kara çıkartmayalım, sevişelim! Bu azimle dağları bile deleriz biz! Stockholm sendromu yaşatalım onlara, kendilerini Türk sansınlar! Hem birinin de şu İsveçli bilim adamlarını uyarması lazım ama değil mi? Çekilin yoldan biz geliyoruz!





Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 00:49:18


Cinsel zekânızı ölçün!
Cinsel zekâ, artık günümüzde önemli unsurlar arasında. Peki sekste cinsel zekâ ne kadar önemli? Konuyla ilgili detayları açıklıyoruz. Ayrıca sizi cinsel IQ’nuzu ölçmeye davet ediyoruz.374604

Zekâ, öğrenme, soyut düşünme ve problem çözme gibi zihinsel işlevleri yürüten kapasiteye verilen soyut bir addır. Ancak zekânın tek tanımının olduğunu söylemek doğru olmaz. Çünkü zekâ bir anlamda kültürel bir icattır ve her kültürde hatta her mesleki grupta farklı anlamlar taşıyabilmektedir. Başka bir deyişle, zekâ zihnin öğrenme öğrenilerinden yararlanabilme, yeni durumlara uyabilme ve yeni çözüm yolları bulabilme yeteneğidir. Dolayısıyla öğrendiğini değerlendiren yeni durumlara yeni çözümler getirebilen kişilere de zeki kişiler diyoruz.

Günümüzde zekânın her boyutu incelenmeye başlandı; duygusal zekâ, mekanik zeka derken cinsel zekâ da artık günümüzde önemli unsurlar arasında. Tüm dünyada cinsellik artık her konunun önünde ve her yerde; reklamlarda, sinemeda, basında karşımıza cinsellik çıkıyor. Rahat ve huzurlu bir cinsel yaşam, aynı zamanda huzurlu bir günlük hayatı özetliyor. Cinsel zekâyı gündemde tutan ve geçmişte de ülkemizde konferanslar veren seks ve aile terapisti Marty Klein’dir.

Cinsel zekâ; belli bir amaca sahip olmayı, kendini olduğu gibi kabullenmeyi, bilgiyi, başkalarını anlamayı ve kendini anlatabilmeyi gerektiriyor. Cinselliğimizi akıllıca yaşamak, genel bazı davranışlardan ve tekniklerden değil, her insanın, bireysel olarak ilişkiye bakış açısından geçiyor. Cinsel anlamda iyi kararlar almak ve iyi deneyim yaşamak açısından değerlendirilen beceri, bilgi ve davranışlardır.
Cinsel yaşamı denetlemek ve kontrol etmek hem fizyolojik hem de psikolojik sağlık açısından çok önemli...


Cinsel zekânın ölçütleri nelerdir?

Bilgi: Bedenimiz hakkında, cinsel işlevsellik, sağlıklı cinsel yaşam, sağlığımız, hamilelik ve doğum kontrolü.

Rahatlık: Cinselliği yaşarken, başlatmak & karşılık vermek, tercihler ve fanteziler, partnerle cinselliği tartışmak, deneme cesaretine sahip olmak.

Kendini tanıma: Cinsel olarak ne hoşuma gidiyor? Seksten ne bekliyorum? Ne tür eşler ve ilişkiler tatmin edici? Gizli arzularını bilmek, uygun seçimler yapmak.

Karşı tarafı anlama: Onun isteklerini, içinde bulunduğu sosyal durumu, tabularını, yetişme koşullarını göz ardı etmemek.

Romantizm ve fantezi: Yakın ilişkilerde ve hayatın geri kalanında cinselliğin rolünü anlamak, tutku kavramını anlamak, düşüncelerini cinsellikten uzak tutmamak, gelişmiş bir düş gücüne (fantezi) sahip olmak.

İletişim becerileri: Kur yapmayı öğrenmek, başlatmak, cinsel ilişkiyi kabul ya da reddetmek, belirli dokunuşları ve aktiviteleri talep etme, cinsel eşinin tepkilerini ölçerek ortak duygular yaratmak, fiziksel birliktelik dışında duygusal öğeleri kullanmak, eşlerin tercihlerini tartışmak, yatak dışında cinselliği tartışmak.

Küçük bir testle cinsel IQ’nuzu ölçebiliriz...



CİNSEL IQ TESTİ:

1. Bir erkek ne kadar büyük penisli olursa, bir kadını o kadar çok tatmin ediyor.

a) Doğru
b) Yanlış

2. Bir kadının regl döneminde girilen cinsel ilişki, erkek ya da kadın açısından sağlık riski teşkil etmiyor.

a) Doğru
b) Yanlış

3. Yaşı 40'ı geçen bir erkeğin boşalması genellikle uzun sürüyor.

a) Doğru
b) Yanlış

4. Cinsel işlev bozukluğu yaşayan bir erkek, yeni geliştirilen ilaçlarla çok kısa sürede cinsel ilişkiye hazır hale geliyor ve bu süreç saatlerce devam ediyor.

a) Doğru
b) Yanlış

5. Klitorisin büyüklüğü, kadının seksi ne kadar istediğinin ve sevdiğinin işareti oluyor.

a) Doğru
b) Yanlış

6. Alkol, penisin sertleşmesini zorlaştırıyor.

a) Doğru
b) Yanlış

7. Pornografiye eğilimi olan erkekler, kız arkadaşlarına ve eşlerine saygı göstermiyor.

a) Doğru
b) Yanlış



8. Bazen seks, erkeğe fiziksel açıdan acı verebiliyor.

a) Doğru
b) Yanlış

9. Yaşı 45'i geçen erkeklerin, her 2 yılda bir doktora gidip prostat kontrolü yaptırması gerekiyor.

a) Doğru
b) Yanlış

10. Evli bir kişinin mastürbasyon yapması, bu çiftin cinsel hayatının tehlikede olduğunu gösteriyor.

a) Doğru
b) Yanlış

11. Çoğu kadın menopoza girdikten sonra seks becerisini yitiriyor.

a) Doğru
b) Yanlış

12. Oral seksten hoşlandığını söyleyen kadınların çoğu bu konuda yalan söylüyor.

a) Doğru
b) Yanlış

13. Doğum yapan bir kadının vajinası, partnerinin seksten keyif almasını engelleyecek kadar geniş hale geliyor.

a) Doğru
b) Yanlış

14. Bir erkeğin cinsel arzusu, ereksiyon becerisi, orgazmı yaşaması ve seksten aldığı zevk, meni kanalı ameliyatından sonra da aynı, hatta daha iyi olabiliyor.

a) Doğru
b) Yanlış




15. Yalnızca iktidarsız ya da tecrübesiz erkekler, partnerlerinden kendilerine yatakta nelerden hoşlandıklarını söylemelerini istiyor.

a) Doğru
b) Yanlış

16. Cinsel ilişki sırasında doruğa ulaşamayan bir kadın ya frijittir (cinsel yönden soğuk ve isteksiz) ya da tıbbi bir rahatsızlığı vardır.

a) Doğru
b) Yanlış

17. Bir erkek ereksiyon problemi yaşıyorsa, partneri hazır olsa da olmasa da, bu erkeğin en kısa sürede cinsel ilişkiye girmesi en iyi yöntemdir.

a) Doğru
b) Yanlış

18. Kayganlaştırıcılar, yalnızca sağlık problemi olan kişiler için değil, herkes için seksi daha zevkli hale getiriyor.

a) Doğru
b) Yanlış

19. Bazen bir kimseyi sekse zorlamak iyi bir fikir ya da gerekli olabiliyor.

a) Doğru
b) Yanlış

20. Prezervatif kullanmadan 60 saniye önce korunmasız cinsel ilişki yaşadığınızda, hamile olma riski taşıyorsunuz.

a) Doğru
b) Yanlış

21. Çocukların, cinsel organlarının doğru isimlerini ve bu organların seks hayatının sağlıklı bir parçası olduğunu bilmeleri faydalıdır.

a) Doğru
b) Yanlış

22. Cinsel işlev bozukluğuna yönelik ilaçlar, kişinin kendisini daha iyi hissetmesini sağladığı için cinsel yaşam üzerindeki baskıyı azaltır.

a) Doğru
b) Yanlış


DEĞERLENDİRME:

1. Y
2. D
3. D
4. D
5. D
6. Y
7. D
8. D
9. Y
10. Y
11. Y
12. Y
13. Y
14. D
15. Y
16. Y
17. Y
18. D
19. Y
20. D
21. D
22. Y


* Eğer doğrularınız %75 ve üstü ise iyi bir partner sayılabilirsiniz.

* %50 civarında ise okumalı ve konuşmayı öğrenmelisiniz.

* Eğer %50’nin altında ise acil çözüm gerekiyor ve muhtemelen yalnızsınız yani kimse size katlanamıyor demektir.


Cinsel IQ’yu yükseltmek mümkün mü?

Mümkün ama bunu yapabilmek için birincisi istemek ikincisi ise bilgi. Bilgilenmek içini doğru kaynaklardan bilgi almak gerekiyor. Gerekirse cinsel terapiste danışmak en doğru yol.

Mutlu cinsellik, mutlu bir toplumsal yaşamın da aynası. Ne var ki, az önce saydığımız etkenler nedeniyle, insanlar, nasıl bir cinsellik yaşamaları gerektiğini bilemeyebiliyorlar. Kulaktan dolma bilgiler psikolojik rahatsızlıklar yaşatıyor. Önemli olan, cinselliği doğru ağızlardan, doğru şekilde öğrenmek ve yaşanan dertleri paylaşabilmek. İşte cinsel zekâ, tam da bu noktada devreye giriyor.

Cinsel zekânın ölçütlerinden en önemlisi, hem kendi bedenimiz hem partnerimizin bedeni, sağlıklı cinsel yaşam, hamilelik, doğum kontrolü, cinsel işlev bozukluğuna yönelik ilaçlar ile ilgili bilgilere sahip olmak.

Cinsellik, psikolojik ve fizyolojik bir olaydır. İnsanlar cinselliği istedikleri gibi yaşayabilir. Vazgeçilmez koşul, korunma yöntemlerini uygulamadan cinsel ilişkiye girmemek. Aksi halde, taraflar veya aileler üzülebilir. Bu anlamda cinsel zekâ; aslında aile planlaması, sağlıklı bir yaşam ve kendine güvenen bireyler için yol çizebilecek bir kavram.

Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 00:50:15


Yatakta kritik anlar
Hayatımızın en renkli ve eğlenceli bölümlerinden birini oluşturan seks, bazen bizleri köşeye sıkıştırabilir. Ancak 'hassas' durumları mümkün olduğunca az sıkıntıyla atlatmak zor değil. Cinsel hayatımızdaki küçük düğümleri basitçe çözebiliriz.194010

Yatak odası; kişilerin en çıplak olduğu, o çıplaklığın verdiği bir kırılganlıkla aynı zamanda savunma mekanizmalarının en yoğun çalıştığı ortamdır. Bazen seks sırasında (öncesinde ya da sonrasında da olabilir) öyle bir an yaşarız ki, bir an önce geçmesini dilemekten başka bir şey istemeyiz. Canımızı sıkan her neyse, bunu partnerimizle paylaşmamız da, o kadar kolay değildir. Onu incitmekten ya da sevişmenin büyüsünü kaçırmaktan korkarız. Peki, bu kritik anları kendi kendimize atlatmamız mümkün müdür? Tabii ki evet!

Yatakta yaşanan hassas durumları, paniğe kapılmaktan, kendimizi ya da karşı tarafı suçlamadan, ağlayıp sızlamadan atlatabiliriz. Her şeyden önce soğukkanlı olmamız ve yaşadığımız durumu objektif bir gözle analiz etmemiz gerek.

İşte size seks sırasında kadınların en fazla düştükleri zor durumlardan ve bazı örnekler ve bu durumları olay büyümeden atlatmaya yönelik küçük öneriler...

"Bazen sevişmenin en güzel yerinde birdenbire içimdeki isteğin sönüp gittiğini hissediyorum. Bu durumda seksi yarıda kesmek mi gerekir?"

Yukarıdaki ruh halinin benzerini yaşayan pek çok kadın, böyle bir durumda seksi yarıda kesmenin partnerine haksızlık olduğunu düşünüyor ve artık zevk almadığı halde sevişmeye devam ediyor. Aslında bunun en önemli nedenlerinden biri de, kadının kendi içindeki isteğin neden birdenbire yok olup gittiğini anlayamaması ve anlayamadığı bir şeyi de karşı tarafa açıklayamayacağını düşünmesi. Oysa kadın vücudunun ve bu vücudun tepkilerinin, o kadının kendisi için bile bir muamma olduğunu hepimiz iyi biliriz. Kadınlarda zevk ve fiziksel tepki mekanizması, erkeklerdeki gibi tek ve şaşmaz bir hat üzerinden işlemez ve çok daha karmaşık, çok daha labirentimsi bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla seksin tam ortasında yaşanan istek kaybının, kişinin kendi vücudu konusundaki güvensizliğinden ortalıkta dolanan minik bir sineğin vızıltısına kadar çok çeşitli sebepleri olabilir.

Fakat burada esas önemli olan artık o noktadan sonra sevişmeyi bırakmaktır. Çünkü bir kadının önce kendine, sonra beraber olduğu erkeğe yapabileceği en büyük haksızlık, rol yapmak olacaktır. Erotizm; kişinin bir an önce bitirmesi gereken bir görev değildir ve iki kişi arasındaki bu paylaşımın tamamen dürüstlük temelinde şekillenmesi gerekir. Eğer bu tarz bir sorun ile karşı karşıya kalırsanız sevişmeyi hemen kesin ve partnerinize durumu açık bir şekilde anlatın. Anlayıp anlamamak onun sorunu ama unutmayın, 'Sevişmenin en güzel yerinde oyunbozanlık ediyorum' diye düşünmeniz de gereksiz. Zevk almıyorsanız, demek ki zaten sizin için orası sevişmenin en güzel yeri değilmiş!


Regl olduğumu ilk kez seks yapacağım bir erkeğe nasıl anlatabilirim?"

Kadınların regl döneminde olduklarını gösteren birçok belirti var; yüzdeki münasebetsiz sivilceler, saçlardaki cansızlık, asabileşmek, tatlı krizi yaşamak, şişkinlik gibi. Ancak bu belirtileri sadece bizler fark edebiliriz. Bir de ilişkinin ileri aşamalarında tecrübe kazanan erkek arkadaşlar! Ancak yeni bir ilişkiye başladıysanız, regl döneminde olduğunuzu yatağa girerken partnerinize belli etmeye çalışmak yerine açık açık söylemeniz en doğrusu olacaktır. Yani onun tamponu bulmasını beklemektense; 'Şu anda regl dönemimdeyim, rahatsız olur musun?" diye sormanız çok daha nazik bir davranış.

Düşündüğünüzün aksine, çoğu erkek bu açıklamayı hiç de itici bulmayacaktır. Eğer karşınızdaki erkeği henüz iyi tanımıyorsanız, onun regl dönemi karşısındaki tutumunu bilmiyor olabilirsiniz. Bundan hoşlanmadığını ifade ederse, onu zorlamaz ve ikiniz de birkaç gün daha beklersiniz. Ancak aldırmıyorsa sevişmenize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.


"İlişkinin ertesi sabahı, beraber olduğum erkekten gitmesini istemem kabalık mı?"

İşte seks sırasında değil ama seks sonrasında yaşanan kritik anlardan biri! Ne de olsa kendine saygısı olan bir kadın, tek gecelik ilişkilerde bile belli bir adaba uygun davranmalı. Dolayısıyla ona daha uyanır uyanmaz; 'Hadi sana güle güle' demeniz pek de hoş kaçmayacaktır. Bu durumda, ne yazık ki açık olmak yerine dolambaçlı yoldan ilerlemek durumundasınız.

Örneğin, kesinlikle sabah kalkıp kahvaltı hazırlamayın; çünkü bu onu biraz daha kalma konusunda umutlandıracaktır. En iyisi; 'Benim bugün erken çıkmam gerekiyor, önemli bir randevum var' diyerek hazırlanmaya başlamanız. Böylece o da evi terk etmesi gerektiğini anlayacaktır. Ancak; 'Sen git gel, ben beklerim' demek gibi bir rahatlık içine girerse, 'Akşama kadar dışarıda olacağım, beraber çıksak daha iyi olur' demekten de çekinmeyin. Unutmayın, orası sizi eviniz!



"Yatakta konuşmak ya da zevkli sesler çıkarmak çok güzel ama nereye kadar?"

Aslında bu hem partnerinize hem de bulunduğunuz ortama bağlı. Ancak biraz daha kontrollü davranmanızda da fayda var. Örneğin müstakil bir villada 'şarkınızı' çok daha rahat söyleyebilirsiniz! Partnerinize gelince... Çoğu erkek, birlikte olduğu kadının sevişmeden zevk aldığını gösteren sözler söylemesinden ve sesler çıkarmasından bir hayli hoşlanır.

Fakat yatakta öyle anlar vardır ki, sessizliğin paylaşılması ve bedenlerin konuşması daha hoştur. Partnerinizin her dokunuşuna bir yorum yapmanız gerekmez. Vücudunuz zaten sizin adınıza bu karşılığı fazlasıyla verecek ve birlikte olduğunuz erkek de bunu açıkça görecektir.


"Prezervatif konusuyla kim ilgilenmeli?"

Yatağa giren her erkek, prezervatif takması gereken noktayı bilmek zorundadır. Dolayısıyla bu korunma yöntemini uygulamak esasen partnerinizin görevi. Fakat bu, sizin kendinizi tamamen bırakabileceğiniz anlamına da gelmiyor; özellikle yeni tanıdığınız bir erkekle birlikteyseniz. Unutmayın, onun korunma konusundaki küçük bir ihmali, sizin için son derece büyük ve can sıkıcı sonuçlar doğurabilir. Dolayısıyla, prezervatif konusunda esas sorumluluğu ona vermekle birlikte gözünüzü açık tutun ve onun bu sorumluluğu yerine getirdiğinden emin olun.

Aynı şekilde seks bittikten sonra da partneriniz içinizden çıkarken prezervatifi orada bırakmadığından emin olun. Bunun dışında, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayan ya da diğerlerinden daha fazla hoşunuza giden bir prezervatif markası ya da türü varsa, bunu birlikte olduğunuz erkeğe söylemekten de çekinmeyin. Bu konudaki önerilerinizi dikkate almaktan büyük memnuniyet duyacaktır!





Kadın ten uyumu, erkek güzellik arıyor!
Aile Sağlığı Araştırma Derneği'nin cinsellik araştırması, cinsel tercihler ve beklentiler ile ilgili merak edilen soruların cevaplarını fazlasıyla açıklıyor! Taraflar birbirinden ne bekliyor? Ne arıyor? Aşktan ve ilişkiden ne anlıyor? Bekâret konusuna nasıl bakıyor... İşte gerçekler!100553

İnternet üzerinden yürütülen cinsellik anketine katılan 3 bin 100 kişiden büyük bölümü 20-40 yaş arasında, yüzde 61’i kadın, yüzde 39’u erkek, ağırlıklı olarak (yüzde 68) üniversite ve yüksek lisans mezunu.
İşte bu cevaplarla şekillenen çarpıcı gerçekler...


KADIN TEN UYUMU, ERKEK GÜZELLİK ARIYOR

- Erkeklerin yüzde 82’si, uzun süreli ilişki kurmak istediği kişide dış görünüşe önem veriyor. Bu oran, kadında yüzde 40.

- Katılımcıların yaklaşık yüzde 60’ı, aşkı, sadakati, güvenilirliği, birlikte olacakları kişinin mutlu, huzurlu ve problemsiz olmasını önemsiyor. Bu özellikler, iki cins için de neredeyse eşit derecede önemli.

- Fakat kadın için en önemli konu ten uyumu. Kadınların neredeyse yüzde 70’i ten uyumu arıyor. Bu oran, erkekte yüzde 30!


KADIN DAHA TATMİNSİZ

- "Karşı cinsle ilişkilerinizi düşündüğünüzde, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" sorusunun cevaplarına baktığımızda, kadınlar açısından olumsuz bir tablo çıkıyor karşımıza.

- Erkeklerin yaklaşık yüzde 60’ı, kadınlarla ilişkilerinde kendisini mutlu ve tatmin olmuş hissediyor. Bu oran kadında yüzde 40.

- Erkeklerin yüzde 50’si, bu konuda meraklı, istekli, heyecanlı, atak ve başarılı hissederken; bu hisleri paylaşan kadınların oranı erkeklerin yarısı kadar (yüzde 25)!

- Erkeklerin yüzde 40’ı, kadınlarınsa yüzde 30’u, kendisini karşı cinse göre daha güçlü ve üstün hissediyor.


BEKÂRET ARAYAN ERKEKLER, 'DOYMUŞ ERKEK' İSTEYEN KADINLAR

- Katılımcılarımızın eğitim düzeyi, toplumun geneline göre oldukça yüksek. Buna rağmen bekâret, erkeğin kadında aradığı bir özellik.

- Erkeklerin yüzde 32'si, uzun süreli ilişki kuracağı kişinin bakire olmasını istiyor.

- Buna karşın, kadınların yüzde 30’u cinsel açıdan çok deneyimli ve doymuş olan, arayış içinde olmayan erkeği tercih ediyor.

- Ayrıca erkeklerin yüzde 32’si, kadının uyumlu, yumuşak başlı ve yönetilebilir biri olmasını önemsiyor.

Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 01:02:21
Aşk için seks mi, seks için aşk mı?
Seks yapabilmeniz için âşık olmanız mı gerekiyor yoksa zevk almak için mi seks yapıyorsunuz? Gizli dürtüleriniz hakkında daha fazlasını öğrenmek için testi hile yapmadan çözün. Çok şaşıracaksınız!188514

1) BİR ERKEKTEN HOŞLANDIĞINIZDA...

Onun bunu fark etmesini sağlarsınız.

Kalp atışlarınız hızlanır.

Kızarırsınız.

Onu sadece gözlerinizle izlersiniz.



2) BİR ERKEKTE ASLA GÖZDEN KAÇIRMAYACAĞINIZ ÖZELLİK...

Zekâ.

Enerji.

Sadakat.

Şehvet.



3) YÜZÜNÜZ HANGİ NOKTALARDA GENİŞLİYOR?

Alın hizasında.

Yanak hizasında.

Çene hizasında.

Hiçbir noktada.



4) BİR GECELİĞİNE ÖDÜNÇ ALACAĞINIZ VÜCUT KİME AİT OLURDU?

Scarlett Johansson

Kim Cattrall

Audrey Tautou

Penélope Cruz



5) GELİP GEÇİCİ AŞIĞINIZ...

Çok karizmatiktir.


Güzel ellere ve dolgun dudaklara sahiptir.

İçinde kaybolabileceğiniz bakışları vardır.

Ertesi gün dünyanın öbür ucuna gider.



6) SADAKATİNİZİN SINANDIĞI DURUMLAR...

Yakışıklı birinin çekiciliğine kapıldığınız an.

Bir erkeğin sizi arzuladığını hissettiğiniz an.


Partnerinizin sevgisinden emin olamadığınızı hissettiğiniz an.

Partnerinizle uzun zamandır sevişmediğiniz dönem.



7) SEVİŞTİKTEN SONRA, KENDİNİZİ NASIL HİSSEDİYORSUNUZ?

Oldukça tahrik olmuş.

Âşık.

Yalnız.

Rahatlamış.



Cool BİRLİKTE GEÇİRDİĞİNİZ GECENİN ARDINDAN TAM İKİ GÜN GEÇMESİNE RAĞMEN SİZİ HÂLÂ ARAMADI...

O kaybeder...

Hiç önemi yok. Onun gibi onlarcasını bulabilirim.

Ondan gelecek telefonu ısrarla beklerim. Duşa giderken bile cep telefonumu yanımdan ayırmam.

İşe yaramazlar kategorisine kaldırırım.




9) BİR GECE BEYAZ ATLI PRENSİNİZ YATAKTA BAŞARISIZ OLDU, NE DÜŞÜNÜRSÜNÜZ?

İşe yaramaz biri olduğunu...

Berbat seviştiğini...

Bunun geçici bir durum olduğunu...


Artık sizi sevmediğini...



10) YATAKTA BİRKAÇ SAAT GEÇİRİP EĞLENECEĞİNİZ ERKEK KİM OLUR?

George Clooney

Yalın

Antonio Banderas

Rocco Siffredi

11) CİNSEL AÇIDAN...

Dar görüşlüsünüz.

Çok kırılgansınız.

Gerçek bir seks makinesisiniz.

Kendinizi kanıtlamak zorunda değilsiniz.


12) TAHAMMÜL GÖSTEREMEYECEĞİNİZ KUSUR.

Bencillik.

Korkaklık.

Cimrilik.

Kıskançlık.


13) HANGİSİ SİZİ DAHA ÇOK HEYECANLANDIRIR?

Ateşli bir öpücük.

Vücudunuzda gezinen dudakları.

Sizin onun vücudunda gezinen dudaklarınız.

Her şeyin kuralına uygun yapıldığı seks.



14) YALNIZSINIZ VE BU DURUM HİÇ DE HOŞUNUZA GİTMİYOR. NE YAPARSINIZ?

Eski bir arkadaşınızı çağırır ve ona yaşadığınız sorunu anlatırsınız.

Güzellik salonuna gidip bakım yaptırırsınız.

Sıcak ve parfümlü bir banyo keyfi yaparsınız.

Kendinizi daha iyi hissettirsin diye eski sevgilinizi ararsınız.



15) KIZ ARKADAŞINIZIN ATEŞLİ AŞK GECESİNİ TÜM AYRINTILARI İLE SİZE ANLATMASI...

Biraz sinir bozucu.

Dinlemesi çok heyecan verici.

Oldukça rahatsız edici.

Eğlenceli.



DEĞERLENDİRME...

Kırmızılar çoğunluktaysa:

BİR GEYŞASINIZ

Seks söz konusu olduğunda tıpkı bir hediye gibisiniz; erkeğinizin tüm fantezilerine ve arzularına boyun eğebilirsiniz. Fakat bu gerçekte kime keyif veriyor, size mi yoksa ona mı? İçinizde bir yerlerde hala babasını mutlu etmeye çalışan küçük bir kız çocuğu barınıyor olabilir.

Siz kesinlikle âşık olmak için sevişiyorsunuz.


AŞK TARZINIZ: Bağımlılık derecesinde

Önceliğiniz âşık olmak. Çoğunlukla da aşk ile tutkuyu birbirine karıştırıyorsunuz. İkisini de aşırı derecede idealleştiriyor, dolayısıyla da bağımlı hale geliyorsunuz.

ERKEĞİNİZ: Baba, Kahraman

Güçlü ve sizi asla terk etmeyecek bir erkeğe ihtiyacınız var, çünkü terk edilmek en büyük korkunuz! Sizi duygusal, fiziksel ve maddi açıdan çekip çevirecek birini arzu ediyorsunuz.

Maviler çoğunluktaysa:

BAŞTAN ÇIKARICISINIZ

Dikkat çekmek için adeta çevrenizdekileri kışkırtıyorsunuz, dahası bunu kolaylıkla başarmanıza rağmen, dış görünüşünüz sizi hiçbir zaman tam anlamıyla tatmin etmiyor. Erkeklerin sizi arzulaması özgüveninizi artırıyor ve seks hayatınızda itaatkar bir partner olarak tanınıyorsunuz. Oysa tüm bunların ana nedeni kendinizle yeterince barışık olmamanız.

Siz güvensizliğini tatmin etmek için sevişenlerdensiniz...


AŞK TARZINIZ: Değişken

Saf ve masum gözükmeniz yanıltıcı. Gerçekte son derece bağımsız bir yapıya sahipsiniz. Sizin için tutku ve şefkat birbirinden tamamen ayrı hisler.

ERKEĞİNİZ: Size hayran olmalı...

O ne denli çekici olursa olsun, asıl ilgi odağının siz olduğunu asla unutmamalı ve duymak istediklerinizi söyleyebilmeli


Yeşiller çoğunluktaysa:

ŞEHVETLİSİNİZ

Kendinizle barışıksınız... Sekssiz bir hayatı düşünemediğiniz gibi, tutkusuz bir aşkı da düşünemiyorsunuz. Kadınlığınızı özgürce ve dengeli bir şekilde yaşıyorsunuz. Saçlarınızdan parmak uçlarınıza kadar erotizm yüklüsünüz ve sizin için tensel zevkler daima ön planda.

Her şeyden önce aşkı zevk için yapmaktasınız.


AŞK TARZINIZ: Çift olmaktan yanasınız.

Baskın bir karaktere sahip olmanıza rağmen, birlikte olduğunuz kişinin gereksinimlerini de önemsiyorsunuz. Hayatınızdaki erkek için de ilişkiniz genellikle heyecan verici ve sürprizli oluyor.

ERKEĞİNİZ: Centilmen...

O size kapıyı açan, çöpünüzü boşaltan ve diğer kadınlara gözü kaymayan, hayat boyu âşık bir eş ve iyi baba figüründe olmalı


Morlar çoğunluktaysa:

DOYUMSUZSUNUZ

Seks ilişkilerinizi ya tamamen beklentilerinizi sıfırlayarak ya da tam tersi fırtınaya doğru sürüklenerek yaşıyorsunuz. Dolayısıyla seks açısından blumia yaşadığınız söylenebilir. Yine de her iki durumda da gerek meraklı yapınızdan gerekse de temel içgüdülerinizin yönlendirmesi sonucu sekssiz yaşamanız mümkün değil.

Siz seks için seks yapanlardansınız...


AŞK TARZINIZ: Tüketici...

Atılgan, dobra ve aşırı tutkulu olabiliyorsunuz fakat bu duygulardan korktuğunuz gerçeğini de değiştirmiyor.

ERKEĞİNİZ: Seks oyuncağı...

Aslında sizin varlığınız olmadan hiçbir şey yapamayacak koca bir bebek arıyorsunuz kendinize. Ancak bu bebeğin ne sesi yükselecek ne de herhangi bir söz hakkı bulunacak!


Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 09:44:23
Dolgun kadınlar yatakta daha iyi!
Yapılan araştırmalara göre, vücut hatları kıvrımlı kadınlar, sıfır bedenlere göre yatakta daha çok çaba sarf edip partnerini mutlu ediyor ve doyuma ulaştırıyor!110462

Hani o pek çok dergide gördüğünüz birbirinden sıska modeller var ya... Boşuna onlara özenmeyin. Vücut hatları dolgun, balık eti kıvamındaki siz kadınlara iyi haberlerimiz var. Cinsel performans denince, vücut hatları kıvrımlı kadınların daha iyi seviştiği ortaya çıktı.

İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre dolgun fiziğe sahip olan kadınların daha iyi seviştiği belirlendi.

Sıska kadınların aksine biraz daha kilolu kadınların yataktaki performansının çok daha başarılı olduğunu söyleyen uzmanlar, bu kategoridekilerin sekse yatkın olduğunu belirtiyor.

Buna göre vücut hatları kıvrımlı kadınlar, sıfır bedenlere göre yatakta daha çok çaba sarfedip partnerini mutlu ediyor ve doyuma ulaştırıyor.

Eğlence dünyasına bakacak olursak aktris Scarlett Johansson ve Victoria Beckham arasında erkeklerin kimi tercih edeceğini tahmin etmemek mümkün değil. Tabii ki Scarlett! 'Normal' vücut ölçüleriyle sağlıklı görünen Johansson, bu haliyle baş döndürücü bir fiziğe sahip. Victoria'ya gelince, sıfır beden ölçüsüyle adeta bir iskeleti andırıyor, hastalıklı gibi bir görüntüsü var. Yatakta her an 'kırılabilir' endişesi yaratması an meselesi. (David Beckham kusura bakmasın!)

Sonuç olarak kızlar! Diyet yapmaktan vazgeçin, siz böyle de iyisiniz!

Araştırma sadece kadınlarla sınırlı değil. Erkek partnerler için de aynı şeyi söylemek mümkün.

Araştırmacılar aynı zamanda ince yapıdaki insanların uyurken diğerlerine göre daha fazla hareket ettiklerini ve dönüp durduklarını ortaya çıkardı.




Seksin arka kapısı ve ardındakiler
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Cenk Kiper’e, 'seksin arka kapısı' anal seks hakkında en merak edilen soruları sorduk. Sağlıklı mıdır? Zararlı mıdır? Zevk alınır mı? Nasıl olmalıdır? Merak ettiğiniz cevapları sizin için derledik.120650

Anal seks nedir?

Penisin vajinaya değil de makata (popoya- anüse- rektuma -halk tabiriyle arkaya) sokulmasıdır. Makatta çok sayıda sinir ucu bulunur ve çok hassas, duyarlı bir organdır. Bu kadar hassas olmasından dolayı da cinsel ilişki sırasında kullanılması hiç de ender değildir. Sadece erkekler arası eşcinsel ilişkide değil, kadın-erkek arasındaki cinsel ilişkide de kullanılabilir. Makatın cinsel ilişki sırasında kullanılması sadece insanlar arasında değil ama aynı zamanda birçok hayvanda da olabilmektedir.

Sekste kalçaların rolü nedir?

Kalça her iki cins için de cinsel yönden etkileyici bir bölgedir. Erkekler kadar kadınlar da kalçalardan hoşlanırlar ve güzel bir erkek kalçası kadın için çok çekicidir ve tahrik edicidir.
Kalçalar ve makat gerçekten de sinirsel olarak hassas ve cinsel duyarlılığı yüksek bir bölgedir. Bu yüzden kadın veya erkeklerin bazıları mastürbasyon yaparken makatlarına parmak veya başka bir şey sokarak kendilerini uyarabilirler. Aynı şekilde cinsel birleşme sırasında da birçok kadın ve erkek makatlarının uyarılmasından zevk alabilirler.

Bu normal mi dir?

Dr. Cenk Kiper: Bana göre; dinimizce yasaktır ve inançlarıma göre anormaldir ve gereksizdir. Böyle bir şeye ihtiyaç duyan kişinin kendisini sorgulaması gerekir.
"Normal kavramı kişinin din, ahlak ve kültür anlayışına göre, kişiden kişiye göre değişir."

Eğer iki taraf da anal seks istiyorsa...

Cinsellikte dileyen dilediğini yaşar, önemli olan her iki tarafın da aynı şeyi istemesi (burada en önemli nokta budur) ve bundan keyif almasıdır. Her iki taraf da bundan keyif alıyorsa bu onların bileceği şeydir. Standartlara göre seks diye bir şey yoktur. Yani standart seks yoktur.

Anal seks zararlı mıdır?

- Yapılan araştırmalar ve yaşanan gerçeklerin ışığı altında anal seksin bedenen ve ruhen sağlıklı ve gerekli bir şey olmadığı bir gerçektir.
- Anal sekste erkek çok rahatlıkla mikrop kapabilir, çünkü dışkıdaki bazı mikroplar penisten içeri girer erkeği hasta edebilir. Daha da kötüsü bunlar onun prostat dediğimiz önemli bir vücut parçasına yerleşerek (prostat yalnızca erkeklerde bulunan ve idrar torbasının orada idrarı ve spermi yönlendiren bir organdır diyebiliriz kabaca) ileride çok büyük sorunlar yaratabilir.
- Kadın için ise önemli olan makattan çıkan penisin vajinaya temizlenmeden sokulmamasıdır çünkü makattaki dışkıdaki mikroplar vajende hastalık yaratırlar. Buna dikkat etmek gerekir.
- Ayrıca hemoroit'i (basur) olanlarda da bu ağrı yapabilir ve hemoroiti arttırabilir

Anal seksten hamile kalınır mı?

Hayır; anal seksten hamile kalınmaz ama zaten prezervatifle yapılacağı için (bundan böyle) bu tip bir korku hepten anlamsız olur. Prezervatif kullanmak şarttır diyebilirim.

Kadında dışkı tutamamaya neden olur mu?

Makattaki kas (sfinkter) içten dışarıya doğru çalışmaya ayarlanmıştır. Eğer devamlı dışarıdan içeriye giriş olursa bu, bu kasın yapısını bozup dışkıyı tutmayı zorlaştırabilir. Bu tamamen ilişkinin sayısı yani sıklığı ile ilgilidir.

Erkekler neden anal seks isterler?

En önemlisi meraktır, ne hissedeceğini bilmek ister. İkincil olarak kadına hakim olma, bazı durumlarda da kadını cezalandırma gibi bilinç altı nedenleri olabilir. (Psikiyatrlarımız bu konuyu ayrıntılı olarak açıklayabilmektedirler.)

Kadınlar anal seks hakkında genelde ne düşünürler?

Yetişme tarzı ve koşullarına göre yorumları çok farklıdır.
- Bazıları bunu aşağılanma olarak kabul eder.
- Bazıları vajinadan yeterli zevk veremediklerini düşünüp yetersizlik duygusuna kapılırlar.
- Bazı kadınlar bunu arada doğal karşılarlar.
- Bazıları kendileri ister.
- Bazıları içinse tamamen normaldir, beraberliğe zevk veren bir şeydir.

Kadınlar ne hisseder? Zevk alır mı?

Genelde kadınların anal sekse ön yargıları vardır, duyduklarından dolayı veya acemi bir tecrübe sonucu canları yandığından pek hoş karşılamazlar. Bazı genç kızlar, kızlık zarlarını koruyabilmek için anal seks yoluyla cinsel ilişki yaşarlar. Ayrıca kadınlar adet gördüğü bir sırada veya vajinasında bir hastalık varsa anal seks yapmaktadırlar.

Kanunlar bu konu hakkında ne diyor?

Anal seks, kanunlarımıza göre yasaktır. Yani kocası tarafından kendisine zorla anal seks yapıldığını ispat eden bir kadın yasal olarak hemen boşanma hakkına sahip olur. Ancak böyle bir şikâyet genelde olamaz, çünkü ya iki taraf da isteyerek yapmıştır ya da kadın bunu ispat edememekte veya boşanacak maddi veya manevi gücü olmamaktadır.
Ahlaken ve dinen değerlendirmesinde; yaşadığınız topluma ve çevreye göre çok değişkenlik göstermektedir. Dini açıdan bazı dinlerde yasaklanmıştır. Müslümanlıkta ise kesinlikle yasaktır.
Bence normal yollardan cinselliği yaşamak yeterlidir, eğer başka şeylere ihtiyaç duyuluyorsa neden böyle bir ihtiyaç olduğunu bir düşünmek gerekir.


Seks ille de yatakta olmaz!
Bazen seks hayatının ihtiyacı olan biraz temiz havadır!133393

Aynı margarita gibi seks de açık havada iyi gider. Seks Terapisti Doktor Sandor Gardos, "Dışarıda seks yapmak algıları uyandırır. Teninde rüzgârı hissetmek ve yeni kesilmiş çimin kokusu afrodizyak etkisi yaratır" diyor. Ayrıca yakalanma korkusu insanı daha da heyecanlandırır.

İşte sana ilham katması için belli başlı açık hava mekânları ve her biri için en doğru pozisyonu belirledik.



MEKAN: ARKA BAHÇE

Evinin çimle kaplı bahçesi bunun için harika bir yer. ‘Stock Market Orgasm’ kitabının yazarı Ava Cadell, "Arka bahçenin güzelliği; insana özel alan sağlayabilmesidir" diyor.

Pozisyon:

Ters cowgirl.

Bazen seks hayatının ihtiyacı olan biraz temiz havadır!133394



MEKAN: KUMSAL

Gardos, "Kumsalda seks heyecanlıdır çünkü sahil zihnimizde rahatlık ve tatil çağrışımı yapar. Tuzlu denizin kokusunu hissetmek ve dalgaların sesini dinlemek baştan çıkarıcıdır" diyor. Gözlerden uzak, kayalıklar tarafından sarmalanmış bir yer bul.

Pozisyon:

Kız üstte.




MEKAN: UFAK BİR BOT

Her şeyden uzak, hiçbir yerin ortasında ufak bir teknede seks yapmak kadar samimi bir durum olabilir mi? ‘The Art of Sex Coaching’ kitabının yazarı Pati Britton "Botta olmak, ıssız bir adada sadece ikinizin olması gibi bir şeydir" diyor.

Pozisyon:

Yan yana.



Bazen seks hayatının ihtiyacı olan biraz temiz havadır!133394



MEKAN: SU (HAVUZ, DUŞ)

Islanmak tahrik edicidir. Gardos, "Suya girmek veya kenarında durmak zevk vericidir çünkü cildine ıslakken dokunulduğunda daha fazla hassaslaşırsın" diyor. Ancak su, senin salgıladıklarını alıp götürebilir. Onun için silikon bazlı bir yağ kullanabilirsin.

Pozisyon:

Ayakta.




MEKAN: ORMAN

Bir dahaki sefere erkek arkadaşınla tırmanışa veya dağ bisikletine binmeye gittiğinde dur ve daha farklı bir eğlence yarat. Gardos, "Doğada seks yapmanın inanılmaz derecede müstehcen bir tarafı vardır" diyor.

Pozisyon:

Köpek stili.


Türk kadınının fantezileri!
Okuyacağınız bu haberdeki tüm fanteziler gerçek.Hatta bunlar buzdağının küçük bir parçası.Türk kadınının tüm fantezilerini "Düş Sandığım" adlı kitapta bir araya getiren Yasemin Candemir,Urfa'dan Edirne'ye Türkiye'nin her yanından toplam 44 kadının fantezisine yer verdi.43842

İşte o fantezilerden bazıları...

'Sizi işe alacaksam denememiz gerek' dedi!

Sibel (30) Şanlıurfa

En çok merak ettiğim erkekler işadamları. Kadınlardan ne beklerler? Manken gibi olmalarını mı isterler? Manken gibi değilim ama işveliyim. Bir patronla iş görüşmesindeyim. Üzerimde boyu dizlerime kadar olan bir etek var. Omuzlarıma kırmızı bir şal atmışım. Üzerimde de bir büstiyer var. Durmadan acılıyor, ben yavaşça düzeltiyorum. Tırnaklarımda kırmızı ojeler, dudaklarımda kıpkırmızı bir ruj.

İş görüşmesi, o masasında otururken başlıyor. Sonra karşılıklı koltuklara geçiyoruz. İlgisini hissediyorum ama emin değilim. Durmadan eteğimi çekiştiriyorum. Ama bir yandan da 'Ya göbeğimden rahatsız olursa' diye endişeleniyorum.

Sekreter çayları getiriyor. Sekreter çıktıktan sonra kapıyı kilitliyor. Yanıma oturuyor. "Sizi işe alacaksam denememiz gerek" diyor. "Neyi?" diyorum. Gözlerime bakıyor. Daha da yaklaşıyor. Nasıl oluyor bilmiyorum ama öpüşmeye başlıyoruz.

Ev arkadaşımla birlikte grup seks yaptık!

Banu (21) Konya

Üniversite mezuniyet partisinden sonra parti bol alkollü olarak bizim evde devam etti. İçkiye fazla dayanamadığını için içmedim desem yeri. Dört erkek ve üç kız aynı evdeyiz, alkol var... Bir şeyler olacaktı emindim ama böylesini düşünmemiştim. Ev arkadaşım Dilan iki erkeği alıp odaya geçti, "sanırım başlıyor" dedim. Ama hareket yoktu. Dilan odadan çıkıp hepimizi Odaya girince şoke oldum, iki yatağı birleştirmişlerdi. Anlamıştım, büyük bir grup olacaktı. Dilan kuralları anlattı....

Maskeli partide hem içki hem kendimi servis ediyorum!

Gülüm (38) Çankırı

Maske takmanın zorunlu olduğu ve sadece erkeklerin davet edildiği bir partiye gidiyorum. Partide görevliyim. Görevim herkese içki servisi yapmak. Benim de gözlerimde bir maske var.Yüzümde sadece dudaklarım net olarak görünüyor. Eteğim mini. Bir de öğreniyorum ki görevim sadece içki servisi yapmakta sınırlı değil, kendimi de servis etmem gerekiyor.

Kütüphane memuruyla seviştiğimi hayal ediyorum!

Saliha (26) Ankara

Benim fantezim kütüphanede geçiyor.Evliyim.Kocamla 5 yıldır birlikteyiz.2 yıldır da evliyiz.Aynı üniversitenin başka bölümlerinde okurken tanıştık.Bu fanteziyi kurmadan onunla sevişemiyorum bile.Biliyorum hastalıklı.Bilse kendisini çok kötü hisseder.Ama fantezimi kurmadan ne sekse konsantre olabiliyorum ne de orgazma.Bu yüzden kendimi suçluyorum ama arkadaşlarımla konuştuğumda öğrendim ki hepsinin gece yatağa girmeden kurdukları bir fantezileri var.

Olay akşam saatlerinde bir kütüphanede başlıyor. Kütüphane kapanmak üzere olduğundan ben elimde değiştireceğim kitaplarla soluk soluğa kütüphaneye giriyorum. Memur elindeki işlerle uğraşıyor. Kitapları kenara bırakmamı, deftere imza atmamı istiyor. Göz ucuyla da beni seyretmeye başlıyor. Tedirgin oluyorum ama bakmadan da edemiyorum. Bu arada kütüphanede kalan son birkaç kişi de toparlanıp gitmeye hazırlanıyor.

Ben oyalandıkça aramızdaki gerilimin arttığını hissediyorum. Ayaklarım bir türlü çıkıp gitmek İstemiyor. Memur bulunduğu deskin arkasındaki kapıyı açıyor ve gözden kayboluyor. Yeni kitaplar alabilmem için gelmesini beklemem gerek. Ben dayanamayıp eteğimin altındaki iç çamaşımı çıkarıyorum.


Cem Mumcu: Fanteziler paylaşılmalı

Kitabın yayıncısı ve psikiyatrist Cem Mumcu da "fantezi" konusunda şunları kaydetti: "Fantezilerimiz iç dünyamızdaki şeylerdir. Etik ölçülerle değerlendirmemek gerekir. Bireysel tarihimizde cinselliğimiz 'pat' diye oluşmuyor. Başımızdan ciddi bir macera geçiyor. O maceraya göre cinsel kimliğimiz şekilleniyor. Birtakım şeyler bizim için daha anlamlı ya da daha korkutucu oluyor. Bireysel tarihimizden bir cinsel fantezi oluştururuz. Bu fantezileri partnerlerimizle paylaşabildiğimiz oranda sağlıklı bir cinsel yaşamımız olur."

Erkeklerin fantezileri anlatmak konusunda daha özgür olduğunu, kadınların erkeğine fantezilerini anlatmakta ise imtina ettiğini kaydeden Mumcu, 'Ben aslında şöyle yapsaydık çok hoşlanırdım'ı 20 yıllık kocasına söylemeyeni çok duydum. O kadın da bu durumda gidip arzu ettiği şeyi dışarda arıyor." dedi.

Cem Mumcu, Yasemin Candemir'e daha çok evli kadınların fantezilerini yazması ile ilgili olarak da "Bu kadar küçük bir örneklem üzerinden yorum yapmak doğru olmayabilir. Ama evli kadınların daha az umudu olabilir" değerlendirmesinde bulundu.

'Beyaz Atlı Prens'in' yerini fanteziler aldı

Prof.Dr.Ali Akay

Fantezilere baktığımızda en dikkat çekici olan gelişmenin Türkiye'de bir erotik pornografi oluşmaya başladığı ve kadınların sesinden bir cinsellik söyleminin başladığını söyleyebiliriz. Türkiye'deki çeşitli şehirlerden gelen bu fantezilerin kimi zaman klişeleri tekrar etmesi, kimi zaman cinsellik dışı bir siyasi mevzunun, barışın, bölgedeki sorunların pasifik bir yoldan daha fazla kayıp vermeksizin, anaları, kardeşleri ve babaları üzmeden gerçekleşebilmesi çok ilginç.

Artık rahatlıkla Türk kadınlarında şiddetin ve erotizmin birleştiğini varsayabiliriz. Tasvirler, bu tip yazılarda edebi olmaktan çok uzak, sadece heyecanı tetiklemekle işlevsellik kazanıyor. Birçok vakada bir hizmet verme, aşağılanma, hizmetçilik veya patrona hizmet gibi ikili ilişkilerin sınıfsal yapısı dikkat çekiyor. Diğer yandan "erişemeyecekleri'' bir hayatı yaşayan erkeklerle birlikte olma fantezisinin de bugün artık "beyaz atlı" prensin yerini almaya başladığını rahatlıkla söyleyebiliriz





Buz küpüyle yapabileceğiniz 10 seksi şey
Havalar sıcak, siz ateşlisiniz… Peki, azıcık serinlemeye ne dersiniz?56027

Dışarıdan serinletirken içeriden ateşinizi yükseltecek birkaç yöntem biliyoruz. Yaz aylarında sıcak kumlardan serin sulara dalıyormuş hissi veren yeni bir deneyim yaşamak istiyorsanız, size birkaç öneri verebiliriz.

1. Buzu ağzınıza alın ve hafifçe erimeye başladığında erkek arkadaşınızı öpün. Onu öperken buzu ona verin ve bu şekilde devam buzu birbirinizden almaya devam edin. Buz küçüldüğünde ağzınızda saklayın, böylece sevgiliniz onu diliyle bulmak zorunda kalacak.

2. Buz küpünü sevgilinizin çıplak vücudu üzerinde gezdirin. Sonra da buzu gezdirdiğiniz yerlerin üzerinden dilinizle geçin. Ani ısı değişikliği daha fazla heyecanlanmasına ve zevk almasına sebep olacaktır. Dudaklarınızın bir sonraki durağının neresi olacağını bilememek onu heyecanın doruklarına çıkartacaktır.

3. Buzu erkeğinizin avucuna koyun ve elinden tutarak vücudunuzda gezdirin. Göğüslerinizin etrafında, masaj yapar gibi daireler çizin. Vücudunuzda en çok zevk alacağınızı ve eşinizi heyecanlandıracağını bildiğiniz yerlerde gezdirin.

4. Eşinizi heyecanlandırmanın ve hareketlendirmenin bir diğer yolu da penisinin etrafına soğuk ellerinizle ya da buzla dokunmaktır. Çok hassas bir bölge olduğu için hemen uyarılacaktır.

5. Eşinize derinizin daha ince olduğu yerlere dokunmasını söyleyin. Dizlerinizin arkası, omuzlarınız ve dirseklerinizin iç kısmı bu bölgelerdendir. Bu bölgeler çok hassas olduğundan, uyarıldıklarında etkiyi çok daha fazla hissedeceklerdir.

6. Eğer buzun soğukluğu sizi çok rahatsız ediyorsa, iç çamaşırlarınızı üzerinizden çıkarmayın. Buzu çamaşırlarının üzerinde gezdirin ve soğukluğu hissedin. Sıcak havalarda bu size terapi gibi gelecek.

7. Buzu göğüslerinizin arasına yerleştirin ve bir süre bekleyin. İyice soğuduktan sonra erkeğinizin bu soğuğu hissetmesini sağlayın. Sevgilinize ellerinizi kullanmadan serin bir masaj yapın.

8. Buzu ayaklarının altına sürün ve sinir uçlarını uyarın. İnanın ya da inanmayın, bu bölgenin beyinde uyardığı yerle, genital bölgelerin beyince uyardığı yer neredeyse aynı. Dolayısıyla sevgilinizin hissettiği haz da aynı olacak.

9. Bir elinizle sevgilinizin saç diplerinde gezinin ve elinizde buz olan diğer elinizde bu yolu takip edin. Daha sonra ensesine ve kalçasına doğru inin. Sırt çizgisinde ve belinde biraz yavaşlayın buzla masaj yapın.

10. Buzu dudaklarınızın arasına alın ve sevgilinizin vücudunda dolaştırmaya başlayın. Aynı anda hem sıcak nefesinizi hem de soğuk buzu hissetmek onu şaşkına çevirecektir. Tabii ki daha sonra onun da size aynı şeyi yapmasını isteyin

Kışkırtıcı seks oyunları Seks ve eğlence!

Bir kadınla bir erkeğin tatmin edici ve eğlenceli bir sevişme deneyimi yaşaması için ikisinin de havasında olması gerekir. Bazı insanların, kendilerini tamamen sekse vermek için çok daha uzun bir ön sürece ihtiyaçları varken, bazıları kısa sürede ve çok az çabayla kendilerini yatağa atacak kıvama gelirler. Meselenin bir başka boyutu da, ön hazırlık aşamasında neler yapılacağı, ne gibi erotik oyunların oynanacağıdır.

Bu noktada asıl olan, kadınla erkeğin birbirlerinin tarzını ve zevklerini iyi biliyor olmalarıdır. Aksi takdirde, birinin eğlence olarak gördüğü diğeri için rahatsız edici olabilir ve o zaman da "üstün yaratıcılık yeteneğinin" hiçbir anlamı kalmaz. Bir tarafın diğerini zorlamasıysa, seksin doğasına ters düşer. Bu küçük uyarıdan sonra, gelelim yatağınızı şenlendirecek küçük oyunlarımıza..



Kışkırtıcı seks oyunları
Eğlenceli zevk oyunları:

Yaptığımı yap oyunu!

Belki bu oyunu çocukluğunda oynamış olanlarınız vardır; iki kişiden biri bir mimik, jest ya da hareket yapar, diğeri de onu hızla taklit etmeye çalışır. Eğer hareketleri kaçırırsa, o turu kaybeder. Aynı oyunun yetişkinler için olan versiyonuna gelince; partnerinizden, sizin ona yaptığınızın aynısını size yapmasını ve bunun haricinde herhangi bir teşebbüste bulunmamasını isteyin. Bu oyunun kadınlar için en büyük avantajı, ön sevişme cahili erkeklere bu konuda biraz olsun yol gösterme fırsatı vermesidir.

Normalde kadınlar kendilerine nasıl dokunulmasını istediklerini söylemek zorunda kalırlar, ama bundan pek de hoşlanmazlar. Yatakta 'öğreten kişi' durumuna düşmek ya da kapris yapan bir memnuniyetsiz gibi görünmek, oldukça tatsızdır. Dolayısıyla çoğu kadın partnerinin beceriksizliği karşısında susmayı ve bir şeyleri düzeltmeye çalışmaktan vazgeçip şikâyetlerini posta kutusuna, yani içine atmayı tercih eder.
Dolayısıyla, 'Yaptığımı yap" oyunu eğlenceli olmasının yanı sıra, çaktırmadan eğitimin en doğrudan ve en etkili yoludur


Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 09:47:20
Yatak odasında kamera!

Eğlenceli bir sevişme her şeyden önce güzel bir anıdır ve bu tür güzel anıların, unutulmaz kılınması gerekir. Ayrıca işin içine görsel hafızanın nimetlerini katmak, ikiniz için de hoş bir değişiklik olabilir. Daha önce de söylediğimiz gibi; tek gecelik ilişkilerde yapamayacağınız her şeyi düzenli cinsel hayatınızın bir parçası haline getirebilirsiniz.

Tanımadığınız bir adamla sevişirken odaya kamera sokmak ne kadar kötü ve tehlikeli bir fikirse, sevgiliniz ya da eşinizle beraber olurken fotoğraf makinesi ya da el kamerasıyla çekim yapmak da o kadar dâhiyane bir buluş!

Bunu yapmanın sizin için iki büyük artısı olur. Birincisi, seks sırasında yaşayacağınız gözetlenme hissi sevişmenizi daha tutkulu hale getirir ve bir macera havasına sokar. İkincisi, seks sırasında nasıl göründüğünüzü, neye benzediğinizi dışarıdan bir gözle göremeyeceğinize göre, bu tür görsel kayıt cihazlarıyla bu ilginç izleme deneyimini yaşama şansını da yakalayabilirsiniz




Seks yapmamaya çalışma

Her baştan çıkarma seksle sonuçlanırsa, merak ve heyecan ölür. Cinsel gerilim, ilişkideki tutkuyu ayakta tutan başlıca unsurlardan biri olduğuna göre, bu gerilimi ayakta tutmak da size düşer. 'Seks yapmamaya çalışma' oyununun en az seks kadar zevkli ve eğlenceli olduğundan en ufak bir şüpheniz olmasın. Yumuşak dokunuşlarla başlayan ve rengi gittikçe koyulaşan ön sevişmeyi yarıda bırakmak, ikiniz için de ilginç ve farklı bir tecrübeye dönüşecektir. Bu sayede hem sınırlarınızı test edebilir, hem de cinselliği ilişkinizde çok daha arzu edilir hale getirebilirsiniz.

Şöyle düşünün; bir çocuk, istediği her oyuncak alınıyorsa bir süre sonra, ne o oyuncaklarla oynamaktan zevk alır, ne de yenileri için heyecan duyar. Artık onun için bir taş bebekle bir lego takımı arasında en ufak bir fark yoktur.

İşte seks söz konusu olduğunda, aynısı biz yetişkinler için de geçerli. Cinsellik bizim için ancak yeni keşiflere imkân tanıdığı sürece eğlenceli. Seks yapmama çabasını da bu keşiflerden biri olarak görün; böylece seksin kıymetini daha iyi bilirsiniz.



Kılık değiştirin!

Tekeşliliğin insan doğasına aykırı olduğu söyleniyor, hatta bu tez, aldatmalarda sıklıkla öne sürülüyor. Belki de hep aynı insanla yatağa girmenin gerçekten de alışkanlığa dönüşen ve monotonlaşan bir yanı var. Ama bunu önlemek için yapılabilecek tek şey yeni birini bulmak değil; çünkü aynı insandan farklı bir insan yaratmak hem daha uçuk, hem de çok daha güvenli bir yol.

Sekste kılık değiştirmenin ortaya çıkaracağı farkı küçümsemeyin. Ne de olsa değişik erotik fanteziler, sağlıklı cinselliğin en önemli besin kaynaklarından biridir. Rol ve kılık değiştirme oyunu için gidip kelepçeler, kırbaçlar almanıza ve partnerinizi korkudan titretmenize hiç lüzum yok.

Elinizdeki farklı kıyafet ve aksesuarlarla yapacağınız kombinasyonlar, sizi bir anda değiştirecektir. Önemli olan tıpkı bir oyuncu gibi oyununuzu ciddiye almanızdır...


Farklı soundtrack'ler yaratın!

Her sevişmenin farklı bir ritmi ve melodisi vardır. Bunu uygun bir fon müziğiyle desteklerseniz, gecenin havası daha da yoğunlaşır. Çünkü müzik yalnızca ruhun değil, aynı zamanda vücudun ve beynin de gıdasıdır. Yalnız burada dikkat etmeniz gereken çok kritik bir nokta var; sakın her seferinde 80’lerin saksafon bazlı romantik şarkılarını seçmeyin. Seks için en uygun müzik bazen lirik bir arya, bazen erotik tınılar taşıyan bir Massive Attack şarkısı, bazense gürültülü bir rock parçasıdır. Tabii şarkı seçiminde sizin ve partnerinizin ortak müzik zevki de çok önemli. Eğer birinizin beğendiği parça diğerinin kafasını şişiriyor ya da onu seksten soğutuyorsa, müziğin yaratacağı avantaj bir anda dezavantaja dönüşebilir ve geceniz mahvolabilir.

En iyisi oturup kendinize seks için farklı müzik türlerinden örnekler içeren soundtrack’ler hazırlayın. Nasıl olsa sevişmelerinizin genel seyrini biliyorsunuz. Mesela bir soundtrack yavaş bir parçayla başlayıp giderek hızlanabilir, ardından tekrar daha düşük tempolu şarkılara geçilebilir. Bu sayede seksi eğlenceli kılmanın yanı sıra, geniş bir müzik kültürüne sahip olacak ve farklı türlere de yakınlık duyacaksınız


Güvenli seks
Güvenli seks

1. Uçukları kontrol edin
Genellikle uçuklara sebep olan virüsle (HSV-1), genital enfeksiyonlara yol açan virüs (HSV-2) birbiriyle bağlantılıdır. Ağzında uçuğu olan bir erkeğin size oral seks yapması, sizde de uçuklar çıkmasına sebep olabilir. Genital enfeksiyonlara sahip kişilerin yüzde 60'ının bu yolla enfeksiyon kaptığı biliniyor.

Uçuk, tende belirdiği andan, tamamen temizlenip yok olduğu ana kadar bulaşıcıdır. Partneriniz ilk acıyı ya da kaşıntıyı kendinde hissettiği anda oral seksten kaçınmalı ve hemen tedaviye başlamalıdır. Ayrıca partneriniz bu tedaviye ek olarak vücudu içten de güçlendirmek için bolca brokoli yemeli. Brokolinin içeriğindeki maddelerin uçuk virüslerinin çoğalmasını engellediği ve sonrasında uçuk çıkmasını önlediği kanıtlanmıştır.

Yine de uçuk enfeksiyonu kaparsanız paniklemeyin. Her virüs türünün etkisi, en çok görüldüğü yerde en şiddetli biçimde hissedilir. Tedaviden sonra etkisini kaybedecektir


2. Balayı sistiti
Balayı sistiti, seksten sonra ortaya çıkan idrar yolları enfeksiyonudur. Cinsel yaşamın başlamasıyla ve uzayan ilişki süreleri ile birlikte vajinanın hemen önünde ona bitişik olarak yer alan dış idrar yolunun tahriş olmasıyla ortaya çıkar.

Cinsel ilişki sırasında bölgede var olan bakteriler, idrar kanalına doğru itilir, bu sırada ilişki ile zaten tahriş olan idrar kanalı da bakterilerin kolayca yerleşip üreyebilecekleri uygun ortamı hazırlar, idrar kanalı içine yerleşip ürcyen bakteriler, bir-iki gün içinde hastalık semptomlarının ortaya çıkmasına neden olur.

Balayı sistiti bir mesane (idrar torbası) kökenli sistitten çok, idrar kanalı kökenli bir hastalıktır. Seksten önce ve sonra tuvalete giderek, genital bölgenizi önden arkaya doğru silerek riskleri azaltabilirsiniz.


3. Güneşli aylarda sekse dikkat!
Uzmanlar güneşli aylarda seksin, genital siğillere yol açan HPV virüsüne yakalanma riskini iki kat artırdığını söylüyor çünkü UV ışınları, bu virüsle savaşan hücreleri etkisiz hale getiriyor. Prezervatif, HPV virüslerine karşı koruma sağlıyor ama yeni araştırmalara göre bu korunma oranı ancak yüzde 70'te kalıyor. Kadın kondomları ise çok daha geniş bir alanı kapladıkları için daha etkili bir koruma sağlıyor.

Bunun sebebin virüsün sadece peniste değil genital bölgenin tüm çevresinde yaşayabilmesidir. Lezyonların üzerine uygulanan kremler ve ilaçlar çözüm olabilir. Bunlarla başarılı olunamadığı taktirde, yakma ya da dondurma yöntemleriyle öncelikle lezyonlar tedavi ediliyor.

Lezyonlann yok edilmesi, bu virüsün vücuttan tamamen atıldığı anlamına gelmiyor. Bu virüs lezyon yapmasa bile gidip rahim ağzı hücrelerine yerleşip orada değişikliğe yol açabiliyor.



4. Suda mikroplar daha çabuk hücum eder
Amerika'da yapılan son araştırmalara göre ortalama kalitedeki bir spa banyosundan alınan bir kaşık suda bile iki milyon bakteri bulunuyor. Eğer bu tip yerlerde seks yapmaktan hoşlanıyorsanız cilt ve idrar yolu enfeksiyonlarına yakalanabilirsiniz.

Suda seks doğal kayganlaştırıcı salgılarınızı etkisiz hale getirdiği için bu mikropların vajina ağzından içeri girmesine yol açan küçük yırtıklar oluşmasına sebep olur. Sulu, köpüklü, kokulu bir akıntıya sebep olan, vajina iltihabı denilen bir enfeksiyon da jakuzi kullanımıyla alakalıdır.

Bu bakteri, vücudunuzda doğal olarak yaşar ancak temiz olmayan su, vajinanızın doğal ortamına karıştığında aktif hale geçer. Ne yazık ki bu riskleri azaltmanın bir yolu yok; kuru yerlerde seks yapmak dışında


5. Epilasyon meselesi
Eğer jilet ile epilasyon yapıyorsanız, sevgilinizle aynı jileti paylaşmaktan kaçının. Mikroplar, jiletin üstündeki kan zerrelerinde yaşayabilirler ve kullanım sırasında yanlışlıkla kendinizi keserseniz bu mikroplar size geçebilir.

İkiniz arasında o kadar çok mikrop geçişi olabilir ki bu durum prezervatifsiz seks yapmak kadar riskli sayılabilir, örneğin karaciğer bozukluğuna yol açabilen bir hastalık olan Hepatit B önemli bir risktir.

En iyisi profesyonel bir epilasyon merkezine gitmek olacaktır ama o zaman bile yapılan işlemi dikkatli izlemeniz gerekiyor. Her seferinde yeni bir spatula kullanılmıyorsa önceki müşterilerden gelen mikroplara maruz kalabilirsiniz



6. G-stringi sadece göz zevkiniz için kullanın
Pantalonunuzda iz gözükmesin diye kullandığınız g-string tipi iç çamaşırları, kalın bağırsak ucu ile idrar yolları arasında bakteri taşıyor ve sistit gibi enfeksiyon risklerini arttırıyor.

Aynı zamanda, teninize doğrudan temas eden g-string'ler, cinsel birleşme sırasında vajinanızı kayganlaştıran bezleri tahrip edebilir ve bu da kist ya da apseye yol açabilir. Yani bu iç çamaşırlarınızı yatak odanızda tutun ve giydiğinizde üzerinize tam oturduğundan emin olun. Rahatsız bir g-string'in o bölgeyi tahrip edip bakteri transferine ya da iltihaba yol açma riski daha fazladır.

Eğer kist ortaya çıkarsa (vajina dudaklarında oluşan bir yumru), semptomları azaltmak için ılık suyla yıkayın. Acı vermeye başlarsa, bir apse oluşumu başlamış demektir, hemen jinekoloğunuza görünün

Cinsellikte ağrının nedenleri
Ağrılı Cinsel İlişki-
Disparoni Disparoni, kadınlarda cinsel ilişkiye genital ağrının eşlik etmesi şeklinde tanımlanır. Ağrı genellikle vajina ya da kasık bölgesinde gelişir. Disparoniden yakınan kadınlar, acının verdiği korkuyla cinsel ilişkiye girmekten kaçınabilir. Hatta ağrının çok şiddetli olması, vajinal kasların, ilişkiye girilmesine engel olacak kadar sıkı kasılmasına bile yol açabilir. Ağrılı ilişkinin nedenleri jinekolojik hastalıklar olabileceği gibi psikolojik de olabilir. Bu yüzden nedenin saptanması için jinekoloji, psikoloji ve androloji uzmanlarından oluşan bir ekip çalışması gereklidir.
Tanıda, cinsel ilişki sırasında ağrının oluştuğu yer de önemlidir.
Neler Yol Açıyor?
Vajinal bölgede ya da rahimde gelişen enfeksiyonlar. Örneğin herpes simpleks enfeksiyonu (genital uçuk) ya da vajinit. Vajinada, rahimde veya yumurtalıkta gelişen kitle ve tümörler. Vajinada yabancı cisimlere karşı oluşan alerjiler. Endimotriozis (iç genital bölgedeki organlarda oluşan yapışıklıklar.)
Yeterince hazır olunmadan ilişkiye girme ve buna bağlı vajinada oluşan tahriş. Menopoz döneminde vajinada oluşan kuruluk. Kızlık zarıyla ilgili sorunlar. Örneğin kızlık zarının yapısal olarak sert olması. Ender olarak görülse de doğumsal vajina kusurları.
-Vajinismus
Psikolojik sorunlar
Tedavisi Nasıl Yapılır
Kimi vakalarda medikal tedavi yeterli iken, kimilerinde cerrahi yönteme başvurmak gerekir. Örneğin, sorun enfeksiyondan kaynaklanıyorsa antibiyotik tedavisi yeterli gelebilir. Eğer cinsel ilişkide oluşan ağrının nedeni yumurtalık kistleri, tümörleri, endometriozis veya miyom olarak düşünülüyorsa genellikle laparoskopik olmak üzere cerrahi yöntem ile sorun giderilebilir. Ancak disparoni nedeniyle operasyona karar verilirken disparoninin diğer nedenleri araştırılmalıdır. Çünkü her over kisti veya yukarda sayılan diğer sorunlar disparoniye neden olmaz. Kızlık zarı cinsel ilişki sırasında yırtılmayacak kadar kalınsa, basit bir cerrahi yöntemle hemen kesilerek sorun ortadan kaldırılır.
Yaşlanma ve menopoz sonucu en sık karşılaşılan cinsel yakınmalar istek kaybı, ağrılı cinsel birleşme, cinsel cevabın azalması, orgazma ulaşmada zorluktur. Islanmanın azalması ve duyarlığın bozulması östrojen düzeylerinin düşüklüğü ile ilişkilidir. Menopozdaki kadınlarda hormon tedavisi ile cinsel ilişki sorunları kolaylıkla düzelebilmektedir. Çünkü menopoz sonrasındaki kadınlara östrojen verilmesi vajina ve klitoristeki kan akımını artırır.
Bütün bu durumların dışında daha çok psikolojik sebepler etkense, bu gruptaki hastaların, psikolojik danışmanlıkla tedavi edilmesi gerekir. Psikolojik nedenli disparonilerde eşin de terapiye katılımı tedavi sürecini oldukça hızlandırır.






Hamilelikte cinsellik zararlı mı?
Parents Dergisi'nden Müge Serçek, Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Ercan Aygen ile hamilelikte yaşanan cinselliğin nasıl olması gerektiğini konuştu.

Hamilelik sırasında genellikle cinsel yaşam nasıl olur çiftler arasında?
Çiftlerden özellikle erkeklerde cinsel yaşam herhangi bir değişikliğe uğramadan devam ederken anne adaylarında gebeliğe zarar verebileceği korkusuyla ve birtakım hormonal, fizyolojik değişikliklerin sonucunda cinsellikten uzaklaşma olabilir. Gebeliğin geneline bakacak olursak dönem dönem cinsel istekte artma bazense azalma görülür. Sağlıklı bir hamilelik sürecinde, son üç ay dışında cinsel ilişkinin bebeğe zarar verme ihtimali yoktur ama sorunlu gebeliklerde risk fazlalaşır. Ancak zararlı olabilecek koşulları hasta kendisi değerlendirebilecek bilgiye sahip olmadığı için, bu konuda doktora danışmakta yarar vardır.
Hangi dönemlerde cinsel istekte azalma görülür?
Hamileliğin ilk üç ayında. Bu sırada ortaya çıkan bulantı, kusma, halsizlik, uykuya eğilim, değişen hormonal ortama bağlı olarak görülen memelerde dolgunluk ve hassasiyet sonucu oluşan ağrı kişinin cinsellikten uzaklaşmasına yol açar. İlk üç ayda yaşanan cinsel istekte azalma sonraki 18-20 haftalık dönemde cinsel istekte artış yönünde değişiklik gösterir. Çünkü bu dönem gebelik sıkıntılarının en az yaşandığı dönem olarak karşımıza çıkar. Son üç ayda ise yine cinsel arzuda düşme görülür. Bu dönemde genital sistemdeki kanlanma artışı cinsel istek değişikliğinde belirleyicidir. Kanlanma artışı cinsel istekte artışa yol açabilirken orgazm şiddetinde de artışa yol açar. Gebelik haricindeki cinsel ilişkideki kurallar gebelik sırasındaki cinsel ilişkide de geçerlidir. Bunun yanı sıra gebelik sırasında fazladan önlem almak gereksizdir.
Hangi dönemlerde cinsellik çocuk için risk taşır?
Gebeliğin son iki üç ayı cinsel ilişkinin riskli olduğu dönemdir bu nedenle bu dönemde çiftlerin mümkün olduğu kadar cinsellikten uzak durması daha doğru olur. Hamilelik sırasında kanlanma artışına bağlı genital bölgede ve göğüslerde şişlik olabilir. Bu ilgili organların daha iri görülmelerine, düzeyi değişen hormonlar genital bölgede renk koyulaşmasına yol açabilir. Bu dönemde kadın vücudunda oluşan değişiklikler nedeniyle kendini beğenmeyip eşi tarafında arzulanmadığı duygusuna kapılarak cinsellikten uzaklaşır.
Bu dönemdeki cinsel ilişkinin anneye etkisi nasıl olur?
Gebelik süresince cinsellikten uzaklaşılması gereken durumlar dışında ve aşırıya kaçmamak şartıyla cinsellikte kısıtlamaya gitmenin mantığı yoktur. Fakat anne adayının korkuları nedeniyle cinsellikten uzaklaştığı durumlarda erkek ona saygı göstermek ve sabırlı olmak zorundadır. Sağlıklı bir cinsellik, gebelik dışı zamanda da çiftlerin uyum içinde olmalarını, birbirlerine saygılarını artırır. Aynı şekilde gebelikte sağlıklı cinsellik zaten dış görünüşü hakkında endişeler taşıyan ve eşi tarafından beğenilmediği duygusuna kapılan kadına ruhsal anlamda destek olarak bu endişelerinin yersiz olduğunu anlatır, sıkıntılı sürecin rahat geçmesini sağlar.
Peki çocuk için olumsuz yanı var mıdır?
Cinsel ilişkinin bebeğe olumsuz herhangi bir etkisi yoktur. İlişki sırasında bebeğin hareketlerinin, kalp atımının artması ilişki sırasında ve sonrasında anneden salgılanan hormonlara bağlıdır. Sağlıklı bir gebelikte kurulacak ilişki eşlerin duygusal anlamda birbirlerine yakınlaşmalarını da sağlar. Cinsel ilişki sırasında çiftlerin en çok kullandıkları pozisyon erkeğin üstte olduğu misyoner pozisyonudur. Fakat gebelikte bu pozisyon kadına sıkıntı verebilir. Bu nedenle erkeğin altta olduğu pozisyonlar, yan yana uzanarak arkadan vajene ulaşılan pozisyonlar gebelikte anne adayının rahat ettiği pozisyonlardır. İlişki sayısını abartmadan belirtilen pozisyonda rahatlıkla cinsel ilişkiye girilebilir. Çiftler normalde ayda ortalama sekiz, on kez birlikte olur bu sayı gebelikte biraz düşme gösterir ve beş, yedi gibi bir sayıya iner. Fakat cinselliği belirli kurallara bağlamak işin büyüsünü bozacağı için bu sayılar ortalama olmak üzere çiftler istedikleri gibi davranabilirler.
Orgazm olmak düşük ya da erken doğuma neden olur mu?
Hamilelikte orgazmın bebek üzerine olumsuz bir etkisi yoktur. Gebelikte genital sistemdeki kanlanmanın artışına bağlı olarak kadın en güçlü orgazmları bu dönemde yaşar. Orgazm sırasında rahimde olan kasılmalar özelikle gebeliğin ortalarından itibaren hissedilmeye başlar, bu durum çiftlerde korkuya yol açabilir. Ama bu kasılmaların sağlıklı giden bir gebelikte gebelik süreci ve bebek üzerine olumsuz bir etkisi yoktur.
Doğumdan ne kadar sonra cinsellik eski düzenine girer?
Doğumdan altı ya da sekiz hafta sonra cinselliğin başlayabilir. Doğum şekli cinselliğin başlama zamanını etkilemez. Ancak doğum sonrası kadınların en büyük korkusu vücutlarının eski formunda olmaması ve buna bağlı olarak eşleri tarafından beğenilmemek olur. Bu nedenle cinsellikten kaçış başlayabilir. Bu konuda erkeğe düşen, bu korkularının asılsız olduğunu eşine hissettirmesidir. Ayrıca doğum sonrası lohusalığın bitmesini, kadının sekse beyin olarak hazır olmasını beklemeden veya doğum kesisinden kaynaklanan nedenlerde kadında ilişki sırasında ağrılar meydana gelebilir. Bu durumda yapılacak şey doğum kesisi veya doğum yırtıklarından kaynaklanan sorun varsa onların özenli bir şekilde düzeltilmesi ve kadının kendini hazır hissetmesi için zaman tanınmasıdır.
CİNSELLİĞİN PSİKOLOJİK BOYUTU
Peki hamilelik süresince cinsellik hem erkek hem de kadınlar psikolojisini nasıl etkiler? International Hospital’dan Psikolog Ferahim Yeşilyurt iki farklı pencereden sorumuza yanıt veriyor.

Erkek açısından
Hamilelikte cinsel ilişkiye girmek bebeğe zarar gelebileceği inancı çerçevesinde toplumda bir tabu oluşmuştur. Çoğu erkek penisinin çocuğun kafasına veya vücuduna hasar verebileceği kaygısı yaşar oysa bu hatalı bir bilgidir. Ancak sanılanın aksine riskli olmayan gebeliklerin dışında cinsel ilişkinin sakıncalı olmadığı kadın doğum uzmanları tarafından dile getiriliyor. Bu değişim döneminde erkeklerin eşlerine biraz daha yardımcı olmaları gerekir. Kadınlar hamileliğin belirli dönemlerinde cinsel ilgi kaybı yaşayabilirler. Bu durumu anlayışla karşılamakta yarar var. İlişki konusunda ısrar etmek ya da eşinden alamadığı cinsel ilgiyi başka kadınlarla karşılamaya çalışmak doğru olmayan yaklaşımlardandır. Cinsel ilişki sıklığının azaldığı evliliklerdeki bazı erkekler annenin ilgisinin bebeğe yönelmiş olması ve kendisine olan ilginin azaldığı düşüncesiyle başka kişilerden cinsel ilgi alma çabası içine girebilir. Bu dönemde bazı erkeklerin aldatma eğilimi artar. Diğer taraftan bazı erkeklerde annelik rolü ile ilgili bir karmaşa gözlenebilir. Eşinin annelik yönünü eş olarak çekiciliğinden daha fazla hissetmesi durumu görülebilir.
Kadın açısından
Anne adaylarının hamilelikte cinsel ilişki konusunda endişeleri vardır. Hormonel nedenlerle cinsellikten kaçınmalar çok sık görülür. Oysa bu dönemde karşılıklı doyuma dayalı cinsel bir ilişki eşleri birbirlerine daha da yakınlaştırır. Ancak kadının bedenindeki değişim ve eşi tarafından beğenilip beğenilmediği ile ilgili kaygıları vardır. Bu kaygılar eşler arasında paylaşılabilirse kadın cinsellik konusunda biraz daha rahatlayabilir. Bebeğe zarar gelmesin diye cinsel ilişkiye girmemek anneliğe özgü temel bir kaçınma olarak sıklıkla karşımıza çıkar. Oysa cinsel isteksizliğin arkasında genel olarak hormonel nedenler yatar. Doğum sonrası ise kadın kendisini yeterince çekici bulmadığından ötürü cinsellikten uzaklaşır. Diğer taraftan bebeğin dünyaya gelmesi ile birlikte yapılacak o kadar çok iş vardır ki annenin aklına cinselliğin gelmesi için zaman bile kalmayabilir. Doğum sonrası cinsel sorunlar en fazla bu dönemde görülür.
Cinsel ilişkinin riskli olduğu dönemler
- Gebeliğin son üç ayı
- Su kesesi erken açıldığında
- Beklenmeyen bir anda vajinal kanama olduğunda
- Önceki ya da şimdiki hamilelikte, erken doğum tehlikesinin yaşandığı durumlarda
- Rahim ağzı yetmezliğinde
- Erken doğum tehlikesinde
- Düşük ihtimalinde
- Çoğul hamileliklerde

DENEYİMLER
“İlişkiyi ben yönetiyordum” (Sevim Karasu, 42, İstanbul)

“Hamile olduğumu öğrendikten sonraki bir iki ay hiç ilişkiye girmek istemedim. Sürekli mide bulantılarım oluyordu, kendimi çok yorgun ve halsiz hissediyordum. Eşimle birlikte oturup bu konuyu enine boyuna konuştuk ve hamileliğim boyunca cinsel ilişkiye girmeme kararı aldık. O da en az benim kadar ‘Acaba bebeğe zarar verir miyiz,’ korkusu yaşıyordu. Fakat daha sonra sevişme kelimesini bile duymaya dayanamayan ben, duygularımın ve isteklerimin değiştiğine şahit oldum. Bu durumdan utanmıyor da değildim. Eşimle daha önce farklı bir karar almışken şimdi tam tersini düşünüyordum. Bir gün dayanamayıp eşime bu konudaki düşüncelerimin değişmeye başladığını söyledim. Bir doktora danışmaya karar verdik. Doktor bu durumun gayet normal olduğunu, vücuttaki hormonların değiştiğini ve bu yüzden isteklerimin farklılaştığını anlattı. Böylece eşimle birlikte tekrardan birlikte olmaya başladık. İşin garip tarafı hamileyken zevk aldığım kadar daha önce zevk almamıştım. Üstelik ilişki sırasında hemen hemen tüm kontrol bendeydi, yani ilişkiyi ben yönetiyordum. Doktorum hamileliğimin altı buçuk-yedi ayına kadar ilişkiye girebileceğimizi söyledi. Biz de çok abartıya kaçmadan hafta bir ya da iki kere düzenli olarak ilişkiye girdik. Bu beni olumsuz anlamda hiç etkilemedi. Aksine her geçen gün aynada büyüyen karnıma baktıkça dev anası gibi gözüktüğümü düşünüyordum ve kendime bakmaya bile dayanamıyordum. Oysa kocamla her ilişkiye girdiğimizde beni bu halimle bile beğendiğini ve çok mutlu oluyordum.”
“İkincisinde hiç ilişkiye girmedik” (Arzu Yeşiler, 34, İstanbul)
“Şuana kadar iki hamilelik geçirdim. İlk hamileliğim çok zordu, dördüncü ayında bebeğimi düşürdüm. Dördüncü aya kadar bir iki kere ilişkiye girmiştik. Daha sonra bebeğimi düşürünce, kendimi de eşimi de çok suçladım. Aklımda sürekli olarak ‘Acaba cinsel ilişkiye girdiğimiz için mi bebeğimi düşürdüm,’ sorusu vardı. En sonunda doktoruma danıştım. Doktorum ilişkiye girmemle alakası olmadığını, ama zor bir hamilelik geçirdiğim için ilişkiye girmeseydim daha iyi olurdu dedi. İçimdeki suçluluk duygusu bir türlü geçmiyordu. Her geçen gün psikolojim ve tabii ki evliliğim daha da kötüye gidiyordu. O sırada işten de ayrılmak zorunda kaldım. Daha sonra annemin ısrarıyla psikologa gittim. Bir müddet sonra eşim de benle birlikte psikologa gelmeye başladı. Birbirimizi seven bir çifttik, çocuğumuzun olmasını her ikimiz de çok istiyorduk. Zaman geçtikçe sorunlarımızı karşılıklı konuşarak çözmeye başladık ve birbirimizi suçlamaya son verdik. Aradan altı ay geçtikten sonra tekrardan hamile kaldım. Bu sefer eşim de ben de çok dikkatli davrandık. Çünkü bir bebeğimizin olmasını ikimizde istiyorduk. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer misali ikinci hamileliğimde hiç ilişkiye girmedik. Bu kararı eşimle ortaklaşa aldığımız için aramızda herhangi bir sorun çıkmadı. Dokuz ay sonra çok istediğimiz bebeğimize kavuştuk. Şimdi kızımla birlikte üç kişilik mutlu bir aile olduk.”
“Seks yapmasak bir şey kaybetmezdik” (Aysun Demirci, 37, İstanbul)
“Ben evlendiğim zaman kocam 35 yaşındaydı ve bir an önce baba olmak istiyordu. O yüzden hemen doktora gittik. Nitekim polikistit over olduğum için de hormon tedavisi görmeye başladım. Yaklaşık iki sene boyunca tedavi gördüm. Nihayet bir gün mutlu haberi aldık. Ama birkaç hafta içinde düşük yaşadım ve bebeği kaybettik. Karı koca çok üzülmüştük. Doktorumuz en azından hamile kalabildiğim için mutlu olmamız gerektiğini vurguluyordu ki haklıydı. Bir sonraki aşılama denemesinde tekrar hamile kaldım. Bu seferki tuttu ve iyi gitmeye başladı. İlk üç ay boyunca cinselliğin c’sini bile konuşmadık kocamla. Aramız son derece iyiydi. Beni her zamankinden daha sık arar sorar olmuştu. Beraberce güzel zaman da geçiriyorduk ama seks ikimizin de aklına bile gelmiyordu. İlk üç ay bitip de bebeğin artık vücudumda kalma ihtimalinin gerçek olduğunu öğrendiğimizde bir gece ‘deneyelim’ dedik. Ne var ki ikimiz de rahat edemedik. Hem benim bel ağrılarım, hem ikimizin psikolojik durumu bu işin tadını çıkarmamıza engel oldu. Kimi kadınların hamilelik döneminde çok istekli olduklarını duymuştum. Neyse ki ben öyle değildim. O yüzden de biz bu bebek çıkana kadar bu işe bulaşmayalım kararı aldık. Bunca seneden sonra dokuz ay seks yapmazsak bir şey kaybetmezdik ne de olsa…”





Doğum sonrası cinsel sorunlar ve çözüm tavsiyeleri
Doğum sonrası cinsel sorunlar :
Melekler Mekanı - Doğum sonrası cinsel sorunlar ve çözüm tavsiyeleri aileye yeni bir bireyin katılması çiftlere, hamilelik döneminde yaşanan tüm sıkıntıların artık geride kaldığını düşündürür. Oysa minik bir bebeğin sorumluluğunun yanı sıra yaşanan hormonal değişiklikler hem erkek hem de kadın için cinsel yaşamda ciddi sorunlara sebep olabilir.


Dokuz ay heyecanla beklenen minik bebek, birçok çiftin yaşamında bir dönüm noktasını oluşturuyor.


Aslında bu durum eşler arasında büyük bir heyecan ve mutluluk yaratsa da madalyonun bir de diğer yüzü var. Çünkü bebek pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Bebeğin getireceği ek sorumluluklar, hormonal ve bedensel değişimler gibi faktörler eşlerin dünyasını bir anda altüst edebiliyor.


Bunun sonucunda da ortaya hiç de iç acıcı olmayan bir tablo çıkıyor: doğum sonrası cinsel sorunlar. Doğum sonrasındaki değişimler en çok kadını etkiliyor demek hiç de yanlış olmaz. Doğum, başta cinsel isteksizlik olmak üzere, disparoni ve vajinismus gibi önemli pek çok soruna yol açabiliyor.


Aslında doğum sonrası cinsel sorunlardan kadınlar kadar olmasa da erkekler de etkileniyor. Onlar da yeni bir düzene alışmaya çalışırken cinsel yaşamlarında sorunlar başlıyor. Cinsel isteksizlik ve ereksiyon kaybı, doğum sonrasında erkekler arasında en sık görülen cinsel sorunları oluşturuyor.


Peki doğum sonrası cinsel sorunların altında hangi faktörler yatıyor, tedavi yöntemleri neler? Doğumun ardından geçirilen uykusuz geceler, iki üç saatte bir tekrarlanan emzirme işlemi, bebeğin sık sık hastalanması derken ailenin yaşantısı tam anlamıyla altüst olabiliyor.


Bununla birlikte o güne dek sadece birbirine odaklanan çiftler, doğumun ardından neredeyse tüm ilgiyi çocuğa yöneltiyor. Bir yandan yeni bir yaşama uyum sağlamaya çalışmanın gerginliği, bir yandan da eşinden eskisi kadar ilgi görememenin yarattığı sıkıntı cinsel isteksizliğin oluşmasına yol açıyor.


Doğum sonrasında daha fazla salgılanan ve bebeğin emzirilmesinde büyük rol oynayan prolaktin hormonu da cinsel isteksizlik ve vajinal kuruluğuna neden oluyor. Kadında doğal olarak bu hormonun aşırı salgılandığı emzirme dönemi boyunca cinsel isteksizlik sorunu baş gösteriyor.


Bebeğin doğumuyla birlikte cinsel partner imajına bir de aile kavramının eklendiği düşünülürse, özellikle kadınlar annelik rolünü gereğinden fazla kutsallaştırabiliyor ve doğumdan sonra cinselliğe karşı daha mesafeli yaklaşabiliyorlar. Göğüsler ve vajina cinsel yaşamda erkeği en çok heyecanlandıran iki önemli bölge. Doğumla birlikte bu bölgeler artık tahrik unsuru olma özelliğini kaybedebiliyor.


Doğuma kadar sadece cinsel uyarı noktaları olarak algılanan vajina ve göğüsler aniden bebeğin doğumunu ve beslenmesini sağlayan bölgelere dönüştüğü için bunun sonucunda erkek eşinden uzaklaşabiliyor. Ayrıca bebeğin doğumu, kadın ya da erkeğin o zamana dek bastırdıkları ruhsal çatışmalarını tetikleyebiliyor ve bu sorunlar cinsel isteksizliğe neden olabiliyor.


Disparoni, kadında cinsel ilişkiye yineleyici biçimde ya da sürekli olarak genital ağrının eşlik etmesi şeklinde nitelendiriliyor. Bu sorundan yakınan kadınlar, acının verdiği korkuyla ilişki kurmaktan kaçınıyor.


Hatta ağrının çok şiddetli oluşması, vajinismusa bile yol açabiliyor. Doğum sonrasında gelişen disparoninin en önemli nedeni ise, doğum sonrası kadının sağlığına tam kavuşmadan cinsel ilişkiye girilmesi. Bunun yanı sıra bir diğer neden cinsel isteksizlik sorunu yaşayan kadınlar ilişki sırasında uyarılma sorunu yaşadıkları için vajinal bölgelerinde yeterli ıslanma oluşmuyor.


Vajinadaki kuruluk da disparoniye, yani ağrılı cinsel birleşmeye yol açıyor. Bunun sonucunda cinsel isteksizlik daha da şiddetleniyor ve böylece bir kısır döngü oluşuyor. Vajinusmus ise vajinal kasların, penisin içeri girmesine engel olacak kadar sıkı şekilde kasılması olarak nitelendiriliyor.


Örneğin cinsel ilişkide yeniden ağrı hissedeceği kaygısına kapılan kadın bir kaçınma davranışı olarak kendini istem dışı kasabiliyor. Bir başka neden de kadının ruhsal dünyasında yaşanan çatışmaların canlanması ile ortaya çıkan endişe, korku, kaygı duyguları oluşturuyor.


Cinsel sorunların tedavisi, altta yatan nedene göre değişiyor. Kimi zaman kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile psikiyatristin birlikte çalışması yarar sağlıyor. Erkekte bir sorun varsa, devreye ürolog da girebiliyor. Önce kadın ve erkeğin iç dünyasında ne tür sorunlar yaşadığı belirleniyor.


Cinsel soruna yol açan faktörler tespit edildikten sonra çifte cinsel terapi uygulanabiliyor, nefes ve gevşeme egzersizleriyle bazı cinsel egzersizler veriliyor. Genellikle 6-12 hafta sonrasında tedaviden başarılı sonuçlar alınabiliyor. Bunların yanı sıra, kadın ya da erkeğin iç dünyasında bastırılmış olan ruhsal çatışmalar ön planda ise tıbbi tedaviyle birlikte yoğun bireysel psikoterapi öneriliyor.



Sevişirken acı çekmek
Bir çok kadın ve hatta nadirde olsa sevişirken acı çeken erkekler de olabiliyor. cinsel ilişki esnasında ağrı, acı hissi duyma bir hastalıığn ve cinsel sorunların başlangıcı, habercisi olabilir.
Bu tip rahatsızlıklar çok yaygın görülür, ancak dereceleri ve nedenleri çok değişkendir. Basit batmalardan çok şiddetli acılara kadar, jenital rahatsızlıklar çok geniş bir yelpaze üzerinde dağılır. Acılar hafif, dayanılır oldukları zaman kadınların büyük çoğunluğu doktora başvurmaya gerek görmüyor ve bunların normal ve geçici olduğunu düşünüyorlar. Kadınlar ancak acıların şiddeti artığı zaman doktora gidiyor. Fakat bu tip rahatsızlıklarda en ufak bir belirti bile gözardı edilmemeli. Bugün çok küçük bir sorun gibi görünen şikayetler, yarın kısırlığa bile varan ciddi problemlerin başlangıcı olabilir.
Eğer cinsel ilişki sırasında acı duyuyorsanız, sizin anlattıklarınız teşhis koymada yol gösterecektir. Bunun için doktorunuza yaşınızı, cinsel yaşamınızı, daha önce geçirmiş olduğunuz enfeksiyon ya da alerji gibi rahatsızlıkları, kullandığınız doğum kontrol yöntemlerini, acıların türü ve nerede olduğu konularında bilgi vermeniz gerekir. Kesin tanının konulabilmesi için, bütün bu bilgilerin doğru verilmesi gerekir.
Acının hangi bölgede hissedildiği önemli
Genital ağrıların yeri tanı için büyük önem taşır. Genel olarak acıların bölgeleri ikiye ayrılır: Yüzeydeki ve derindeki acılar.

Yüzeydeki acılar: Vajina girişinde meydana gelen acılar için yüzeysel acılar terimi kullanılır. Bu tip acıların genel belirtileri kaşıntı, yanma hissi, tahriş ve akıntılardır. Bu belirtiler akla ilk olarak enfeksiyon, mantar ya da alerjik bir sorunu getirir. Daha önce yaşanmış olan bir mantar sorunu da, mukozada küçük izler bırakmışsa, ilişki sırasında acı hissedilmesine yol açabilir. Derindeki acılar: İlişki sırasında vajinanın girişinde değil, daha derininde hissedilen, hatta karın bölgesine bile vurabilen ağrı ve acılardır. Bunlar endometrite, salpingite ya da yumurtalıkları ilgilendiren belirtiler olabilir.
Ayrıntılı bir muayene şart
Hastanın anlattıkları doğrultusunda jinekolog, vajinanın durumunu, bir kızarıklık olup olmadığını, enfeksiyon ve enfeksiyon türü rahatsızlıkların belirtilerini, herhangi bir tahriş ya da yırtılma olup olmadığını kontrol eder. Ayrıca el muyanesi yardımıyla acının yerini de tespit etmeye çalışır. Eğer jinekolog gerek görürse, çeşitli labaratuvar tetkiklerinin yapılmasını da isteyebilir.
Mukoza kuruluğu vajinal acıda büyük rol oynar
Cinsel ilişki sırasında kadınların yaşadığı acıların öncelikli nedeni, mukozanın yeterince kaygan olmamasıdır. Bunun birçok sebebi vardır: Yorgunluk, stres, partnerle uyumsuzluk, doğumkontrol hapı ya da diğer ilaçların mukozayı yıpratması, hormon salgılanmasında azalma, menopoz gibi nedenler vajinada kuruluk meydana getirir ve bu da cinsel birleşmeyi zorlaştırır. Böyle durumlar da acı hissedilmesine yol açabilir.
Psikoloji çok önemli
Tıbbi olarak açıklanamayan sorunların kökeninde genellikle psikolojik problemler yatar. Aşk ve cinsel istek olmasına rağmen ilişki sırasında kasılmaların ya da acıların yaşanmasının altında, çocukluk ya da gençlik döneminde cinsellikle ilgili kötü anıların varlığı aranır. Veya yetiştirilme tarzının getirdiği etkiler kadının beyin olarak cinselliğe hazırlanamamasına yol açabilir ve bu da ilişkileri zor ve acılı kılabilir.
Uygun bir tedavi
Vajinal kuruluk durumunda kayganlaştırıcı bir krem kullanılarak cinsel ilişki kolaylaştırılabilir. Menopoz dönemindeki kadınlarda bu kremlerin yanısıra, hormon tedavisinin uygulanması da önemlidir. Bu tedavi sayesinde menopozun diğer yan etkileri de ortadan kaldırılır ve kadın psikolojik olarak da rahatlar.
Enfeksiyonlar söz konusu olduğunda, ağızdan alınacak ya da lokal antibiyotik tedavisiyle enfeksiyon dindirilir.
Doğum sonrası cinsel ilişki acıların dindirilmesinin en iyi ilacı sabır ve zamandır.
Jinekolojik rahatsızlıklarda tedaviler farklılaşır. Endometriyozis durumunda kuvvetli projestatiflerin alınması gerekir. Bazen cerrahi müdahale de söz konusu olabilir. Kistlerin %90 ı kendiliğinden geçerken, kalanı için uygun tedaviler yapılır.
Ağrı ve acıların nedeni psikolojikse, en iyi ilaç hastanın kendisidir. Böyle durumlarda hastanın önce kendi beyninde sorunu kabul edip, bunu partneriyle konuşması gerekir. Partnerinin ona yardımcı olması, kendisini güvende ve rahat hissetmesini sağlar.

Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 09:48:34

Vajina sızlaması ve vajina hastalıkları

Vajinada sızlama ve yada anormal bir ağrı olduğunda bu hangi hastalığın belirtisidir ve nasıl bir tedavi gerekmektedir? İşte vajinal kokudan tutunda bütün vajinal hastalıklar hakkında muhteşem bilgiler huzurlarınızda. Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Opr. Dr. Banu Göker Özdemir, kadınlarda özellikle yaz aylarında havuz suyuna bağlı olarak ortaya çıkan vajinal mantar enfeksiyonu hakkında bilgi verdi
Vajinal mantar enfeksiyonu nedir? Kadınlarda oldukça sık rastlanılan vajinal akıntı, kaşıntı ve yanma gibi şikayetler, genellikle genital bölgede meydana gelen bakteri, virus ve mantar enfeksiyonlarından kaynaklanmaktadır. Bu tür enfeksiyonlara neden olan mikroorganizmaların bir kısmı cinsel yolla kişiden kişiye bulaşırken, bir kısmı da vajinanın normal florasında meydana gelen değişikliklere bağlı olarak enfeksiyon meydana getirir. Birçok kadın hayatı boyunca en az bir kere bu sorunla karşılaşmakta ve tedavi edilmediği takdirde vajinal enfeksiyonlar kişiye çok rahatsızlık verecek şekilde tekrarlayan bir hal alabilmektedir.
Vajinal mantar enfeksiyonlarının nedenleri nedir? Niçin özellikle yaz aylarında ortaya çıkar? Özellikle yaz aylarında hava sıcaklığının yükselmesiyle beraber genital bölgenin nemli kalmasına bağlı olarak vajinal mantar enfeksiyonlarında artış görülmektedir. Çoğu kez vajinada normal olarak bulunan mantarların, vajen florasında meydana gelen değişiklikler sonucu aktif hale gelmesi ile kişide enfeksiyon gelişebilir. Antibiyotik kullanımı, gebelik, şeker hastalığı ve bağışıklık sisteminin baskılanmasına neden olan bir takım hastalıklarda, vaginal mantar görülme riski artmaktadır. Özellikle yaz aylarında ise genital bölgenin nemli kalmasına sebep olan sentetik çamaşırlar, dar pantolonlar da mantar enfeksiyonu riskini arttırmaktadır. Bunların dışında yine yaz aylarında ve özellikle havuz sonrası bu şikayetlerin arttığı görülmektedir. Burada sebep sanılanın aksine havuzdan mantar bulaşması değil, havuz suyundaki klorün vagen florasındaki yararlı bakterileri öldürmesi sonucu var olan mantar sporlarının aktif hale gelmesidir.
Vajinal mantar enfeksiyonunun en sık görülen belirtileri nelerdir? Vajinal mantar enfeksiyonunun en sık görülen belirtisi, kaşıntı ve vajinada yanma hissidir. Bu durumda dış genital organlarda kızarıklık ve ödem meydana gelir. Mantar hastalıklarında oluşan kaşıntı genellikle çok şiddetlidir ve çoğu kez hastayı doktora getiren en önemli nedendir. Bazen kaşımaya bağlı olarak o bölgenin derisinde sıyrıklar ve küçük kanamalar dahi oluşabilir. Genellikle hastalarda beyaz renkli, kokusuz, süt kesiği kıvamında dediğimiz akıntı da görülebilir. Bu belirtilere ek olarak şiddetli mantar enfeksiyonlarında idrar yaparken yanma, idrarın değdiği bölgelerde sızlama ve cinsel ilişki esnasında ağrı oluşabilir. Vajinal mantar enfeksiyonları nasıl tedavi edilir? Enfeksiyonlardan korunmak mümkün müdür? Kadınlarda oldukça sık olarak rastlanan bu tür enfeksiyonlar; vaginal fitiller, kremler ve gerektiği durumda ağızdan alınan ilaçlarla tedavi edilebilmekte, semptomlar ise 1-2 gün içinde gerileyebilmektedir. Hastaya oldukça sıkıntılı günler yaşatabilen bu enfeksiyondan korunmak için basit birkaç önlem oldukça yararlı olabilir. Öncellikle genital bölgenin ıslak ve nemli kalmasını önlemek için sentetik çamaşırlar ve dar kıyafetler giymekten kaçınılmalı, pamuklu ve rahat iç çamaşırlar tercih edilmelidir. Ayrıca genital bölgenin temizliği için normal sabun, parfümlü kozmetik ürünleri gibi tahrişe yola açabilecek temizlik ürünlerini değil, bu bölge için özel üretilmiş sabunlar kullanılmalıdır. Bunların dışında yaz aylarında havuz sonrası genital bölgenin kuru kalması için hanımlara ıslak mayo veya bikini ile kalmamalarını, klorlu sudan arınmak için havuz sonrası duş almaları gerekmektedir. Kadınlar, kendilerinde herhangi bir zamanda gelişen akıntı, kaşıntı yanma gibi şikayetleri ciddiye almalıdır. Herhangi bir sorunda bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmalıdırlar





Cinsel isteksizliğin sebepleri
Cinsel isteksizlik bir cinsel sorundur fakat, cinsel isteksizliğin nedenlerini biliyor musunuz? Bilmiyor sunuz değil mi ? O halde buyrun, öğrenin.
Libido, erkek ya da kadını cinsel birlikteliğe hazırlayan, hem ruhsal hem de bedensel hazırlanma süreci olarak da tanımlanabilir. Bir insanın libidosunun düşük ya da yüksek olması ise cinsel yaşamında problemleri beraberinde getirebilir. Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Haydarpaşa Numune Hastanesi’nden 2. Üroloji Kliniği Şefi ve Üroloji Uzmanı Prof. Dr. İhsan Karaman libidonun düşmesine neden olan sebepler ve libidoyu artırmanın yollarını anlattı.
Libido erkek ve kadın için de geçerlidir
“Libido kavramı bazen karıştırılıyor. Yani sanki erkeklerde varmış kadınlarda yokmuş gibi düşünülüyor. Libido erkekte erkeklik hormonlarıyla, kadın da kadınlık hormonlarıyla beslenen ama beyinsel bir tarafı da olan yani ruh dünyasıyla algıyla düşünceyle ilişkisi olan bir kavramdır. Dolayısıyla her iki cins içinde geçerlidir” diyor Doç. Dr. İhsan Karaman.
Libidonun düşmesine neden olan sebepler
Prof. Dr. İhsan Kahraman libido hakkında bilgi verdi
Prof. Dr. İhsan Karaman cinsel isteksizliğe neden olan sebepleri şöyle sıralıyor:
1. Hormonlar
Öncelikle libidoyu fiziksel olarak oluşturan şey erkeklik hormonu ya da kadınlık hormonudur. Testosteron erkeklik hormonu, östrojen ise kadınlık hormonudur. Bu hormonların bir şekilde insanda eksik olması libidoyu düşürür. Eğer sizde libidoyu arttıran hazırlayan ortaya çıkaran hormon eksikse cinsel istek kamçılanmayacaktır. Bu hormonlar doğuştan eksik olabilir ua da bazı hastalıkları nedeniyle düşebilir. Her şeyi normal gözüken bir insanın daha sonrada bilinen yada bilinmeyen sebeplerden hormonları düşebilir. Yaşlanma bunun en büyük sebebidir.
2. Psikolojik sebepler
Hormon eksikliği dışında daha sık görülen sebep psikolojik sebeplerdir. Hem kendi toplumuzu hem de dünyayı göze alırsak cinsel soğukluk, cinsel isteksizlik ya da libido düşüklüğü kadınlarda daha sık görülür. Bunun temelinde yatan psikiyatrik hastalıklar olabilir, depresyon, melankoli gibi. Davranış bozukluğu olarak cinsel isteksizlik, cinsel soğukluk, cinsel tiksinti bozukluğu gelişebilir. Bir insanda neden cinsel soğukluk olur. Bunun beyinsel, ruhsal sebepleri olduğu gibi küçük yaşta geçirilen cinsel istismar, tecavüz, taciz ya da yanlış bilgilendirilme de bunların sebepleri arasındadır. Örneğin yanlış bilgilendirilme konusunda kadınlar için çok sık gördüğümüz evlenip, birlikte olamamadır. Neden olmaz, çünkü çocukluktan beri ilişki zordur gibi şartlandırmalar korkunun oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle vajina kasılır buna vajinusmus da denilir. Bunun temelinde korku yatar. Böyle bir kadında cinsel istek olması mümkün değildir.

3. Ortam Erkek ya da kadında cinsel eyleme hazırlayan görsel uyarılar, kokular, fanteziler, ortam, konuşmalar bile cinselliği hazırlayan etkenlerdir. Bunların eksikliği libidoyu düşürür. Kötü koku, ortamın kötü olması hemen libidoyu düşürebilir.
4. İlaçlar
İlaçlar da libidoyu düşürür özellikle de psikiyatri ilaçları düşürür. Depresyon ilaçlarının b birçoğunda cinsel isteği azaltabiliyor.
5. Monotonluk
Sonuçta hayatta ekonomik başarı, mutluluk ne kadar önemliyse bedensel ve ruhsal sağlık ne kadar önemliyse cinsel sağlık da o kadar önemlidir. O eksik olduğu zaman insanda mutlaka bir eksiklik var demektir. Cinsel sağlığı tatmin etmek gerekir bu da konuşarak ve anlaşarak olur.
Cinsel isteği azaltan etkilerden biri de monotonluktur. Bir çift beraber 3-5 ya da 10 sene hep aynı şekilde sevişirse bıkkınlık oluşur. Diyelim ki bir çift hep akşam beraber oluyor, hep aynı saatte yatağa giriyor, yatak odasında kendi yataklarında sevişiyorlar. Bu hep tekrarlanırsa monotonluk oluşur. Bu durumda hemen bir değişiklik yapılabilir saat değiştirebilir, ortamın ışığı değiştirilebilir, yer değiştirilir oturma odasına gidilir, sevişme orda da olabilir. Yani libido öyle bir şey ki en ufak değişiklikten bile müthiş haz alabilir. Eğer karşılıklı sevişmeyle tahrikle dolgunluğa ulaşılabiliyor ama daha fazlasını isteniyorsa birlikle bir erotik film seyredilebilir, orada yapılanlar taklit edilebilir.
Libidoyu artıran etkenler
1. Fiziksel bir hastalık var mı önce ona bakılması gerekilir. Hormon eksikliği ya da ilacın yan etkisi gibi bir durum var mı ona bakılır. Eğer varsa bu hormonlar yerine konulur. Beyinsel olarak doğuştan gelen hastalık tablolarını da düzeltmeye çalışılır.
2. Psikolojik sebepler olduğunda ise iyi bir danışmanlık gerekir.
3. Sevişme yöntemlerinden başlayarak çevresel uyaranların düzeltilmesi gerekir. Birbirini tanıyarak karşılıklı konuşarak birbirlerinden neden hoşlandığını uyarılmak için cinsel haz almak için neye ihtiyaç duyduğunu öğrenirse karşı tarafta onu uygulamaya çalışır. Cinsel mutluluğa varabilmek için, o utanma sıkılma ayıp kaygılarını bir tarafa bırakmak gerekiyor.
Şehir hayatı libidoyu etkiliyor
Prof. Dr. İhsan Karaman, “Entelektüel hayat öyle bir şey ki; insanlar sabah çıkıyorlar ekmek parası peşinde kariyer peşinde akşama kadar koşturuyorlar. Yorgun argın eve geliyor ve cinsellik o saatten sonra oluyor. Şimdi buna baktığınız zaman bu kadının ve ya erkeğin libidosu kalmamış olur. Bunu da göz önüne aşkları monotonlaşan çiftler için, bizim istediğimiz azaldı diyenler için küçük bir kaçamak tatil yapmalarını öneriyoruz” diyor.
Ginseng cinsel gücü artırıyor
Besinlerin cinsel güç üzerindeki etkisi hakkında ise Karaman şöyle diyor; “Bir takım macunlar var mesala mesir macunu. Bu macunun içinde birçok baharat vardır ve bu macunlardan yenilebilir. Kuru üzüm, kuru incir gibi kalorisi yüksek besinler fındık, ceviz, badem gibi kuru yemişler, polen arı sütü bal gibi yine yüksek gıda içeriği olan besinler bir de zencefil gibi doğadan toplanan bir takım otlar tüketilebilir. Cinsel güce etkisi olduğuna inanıyorum. Çünkü sonuçta bizim insanlara verdiğimiz ilaçlar içindede bir takım hormonlar ya da maddeler var. Sadece bunlara güvenerek değil de bunlardan katkı sağlanabilir. Bir de bize gelen libidosu azalmış insanlara bazen bitkisel kökenden yapılmış haplar ilaçlar veriyoruz. Piyasada eczanede de var bunlar. Ama hekimin seçmesi şartıyla kürler yaparak cinsel isteği artırdığını biliyoruz. Birde ginseng var. Çin kökenli olan bu bitki birçok ilaçta da var. Oldukça fazla işe yaradığı biliniyor.”




Seks sorunları ve çözümleri
Hemen hemen her çiftin ve herkesin başına gelebilecek seks sorunları vardır ki bu sorunlar gayet doğal olmak ile birlikte yerinde ve zamanında çözüm bulmalıdır.
İşte en yaygın seks sorunları ve çözümleri…
Seks, ilişkinin tuzu biberidir ve tuzsuz yemek bir şeye benzemez. Eğer yatak odanızda bir problem yaşıyorsanız, çok sevseniz bile bu, sevgilinizle olan ilişkinizi zedeler ve o ilişki bitmeye mahkum olur. Genelde seks sorunlarının basit çözümleri vardır; çözülmesi zor olan çiftlerin arasındaki iletişim sorunudur.
Dışarıdan çok ateşli bir çift olarak görünüyorsunuz ve herkes sizin cinsel hayatınızın da çok renkli olduğunu tahmin ediyor ama yanılıyorlar… Uzun süreli ilişki yaşayan çiftlerin 60ı yatak odalarında problem yaşıyor.
Bunun en büyük sebebi çiftlerin cinsel tatminsizliklerini birbirleriyle paylaşmamaları ve bunu konuşmaktan çekinmeleri. Kendilerini yetersiz bulan çiftler, sorunlarını dile getirmekten utanıyor ve bu genelde ilişkide sonun başlangıcı oluyor…
Aslında cinsel bir sorunu çözmek çoğu zaman oldukça basittir, yeter ki onu doğru teşhis edebilelim. İşte size bu konuda yol gösterecek en yaygın 5 seks sorunu ve çözümleri…
1- Sizi Tatmin Edemiyor Ama Ettiğini Mi Sanıyor?
Erkekler genelde başka kadınlar üzerinde işe yaramış olan eski yöntemlerini uygulamayı sürdürür. Siz bundan hoşlanmadığınızı söyleyene kadar da böyle yapmaya devam eder; çok hızlı, çok yavaş ya da istediğinizden çok farklı olduğu için sizi mutlu edebilecek noktaya ulaşamaz. Bu onun yatakta kötü olduğunu göstermez, sadece bundan hoşlanmadığınızı ona söylemediğinizi gösterir.
Konuyu nazik bir şekilde açmalısınız; bunun bir yolu da ona hoşlandığınız tarzı kendi bulmuş gibi hissettirmek olabilir. Seks sırasında farklı bir şey yaptığında bundan hoşlandığınızı o anda söyleyin.
Yapmasını istediğiniz bir hareket varsa ya da belli bir yerinize dokunmasından hoşlanıyorsanız, seks sırasında onun elini tutarak istediğiniz yere yönlendirin. Bu sessiz yöntemi daha kolay kavrayacaklardır.

2- Sizin Libidonuz Onunkinden Fazla Mı?
Arada bir “Başım ağrıyor” geceleri yaşanabilir fakat bazı çiftler tamamen ayrı zamanlarda seks isteğinden yakınıyor. Eğer isteği az olan taraf erkekse sorun çok daha büyük oluyor. Çok sayıda erkeğin libidosu kız arkadaşınınkinden düşük ancak bunu kabul etmiyorlar çünkü isteksiz olmak bir erkeğe kendisini güçsüz hissettirebilir, yüksek libidosu olan bir kadın da cinselliğinden utanıp erkeğin kendisini çekici bulmadığını sanabilir. Erkekler strese iki şekilde tepki verir: Ya sorunlarından kurtulmak için sekse aşırı düşkün hale gelirler ya da seksi düşünemeyecek durumda olurlar. O dönemlerde anlayışlı olmaya çalışın ve ona zaman tanıyın
Eğer baştan beri durum bu şekildeyse ikinizin neden farklı frekanslarda olduğunuzu çözmeniz gerekiyor. Sizin kadar istekli olmaması için tutucu bir aileden geliyor olmasından tutun da, kötü cinsel tecrübelere kadar tonlarca uzanan tonlarca sebep var. Seks isteğiniz onunkinden daha fazlaysa bu konuyu onunla konuşarak, onun istemediği bir zamanda kendi ihtiyaçlarınız olabileceğini yumuşak bir dille söyleyin.
3- Teknik Zorluklar Mı Var?
Erkek arkadaşınız cinsel zorluklar yaşıyorsa yapmak isteyeceğiniz son şey onunla bu konuda konuşmak olacaktır. Ancak onu genç ve güçlü erkeklerin bile erken yaşta geç boşalma veya ereksiyon olamama gibi sorunlarla karşı karşıya kalabileceği konusunda ikna etmelisiniz. Erkekler için cinsel sorunlar fiziksel ya da psikolojik olabilir.
Geçmişte cinsel sorunlar yaşadığı için korkuyor olabilir ama asıl problem genellikle stres, kötü beslenme ya da hareketsizliktir. Bu tür faktörler zamanla geçer. Yine de sorun devam ederse bir uzmana danışmakta fayda var.
Çiftlerin çoğu ereksiyon sona erdiğinde her şeyin bittiğini düşünüyor. Oysa ki sizi elle ya da oral olarak tatmin etmeyi sürdürebilir. Sizi farklı şekillerde de mutlu edebileceğini görmek onun da moralini düzeltecektir. Ayrıca dikkatinizi penisine yoğunlastırmamanız yeniden ereksiyon olmasına yardımcı olacaktır.
4- Her Şeyi Denediniz Mi?
Seks hiçbir zaman ilk baştaki gibi gitmez. Bunun sebebi çiftlerin çoğunlukla ilişki başlar başlamaz kitapta yazan her pozisyonu denemek istemeleridir. Birkaç yıl sonra çiftler partnerlerinin neden hoşlandığını anlamış oluyor ve sadece bunları yapmak istiyor. Orgazm olabilseler de aynı hareketlere bağlı kalmak isteklerini azaltabilir.
Seks hayatınızın uykunuzu getirdiğini belli etmeden onu biraz canlandıracak şekilde eski günlere geri dönüş yapmayı önerebilirsiniz. Heyecan, heyecanı besler. Yeni bir şey sizi daha da isteklendirecektir.
Bu da demek oluyor ki rahat pijamalannızı çıkarıp seksi iç çamaşırlarıyla yatağa girin, evin farklı köşelerinde seks yapmayı deneyin, kılık değiştirmek gibi fetiş oyunlar oynayın, gizli fantazilerinizi onunla konuşmaktan çekinmeyin ve bir kaçamak yaparak en sevdiğiniz otelde onunla seksi bir haftasonu geçirin!
5- Seks Fazla Mı Geliyor?
Bir erkekle ilk çıkmaya başladığımızda hissettiğiniz tek şey sizinle yatmak ister olur. Ancak uzun bir ilişki sırasında erkek arkadaşınız zorlayıcı olmayı bırakacaktır. Bu seks rutininden sıkılmış ya da seks için kendini zorlamak durumunda hissetmemesinden kaynaklanabilir.
Ne yazık ki durum sizin için de aynı şekilde olmayabilir. Çoğu kadın seks sırasında kontrolü erkeğin almasını tercih ediyor, bu yüzden sürekli olarak insiyatifi ele alan erkek olduğunda durum sıkıcı ve tatmin etmeyen bir hale gelecektir.
Cinsel geçmişinize bir bakın; önceden bu konuda daha istekliyse ve şimdilerde pek istekli davranmıyorsa seks tarzınızdan sıkılmış ya da tembelleşmiş olabilir. Eğer böyleyse yeni yöntemler denemelisiniz.
Seksi imalarla onu tahrik edin, daha sonra kendinizi geri çekerek onun size gelmesini sağlayın. Bu bir erkeği her zaman motive etler. Sıcak bir köpük banyosunda uzun süre çıplak şekilde vakit geçirin ya da çırılçıplak halde yatağa uzanın, çarşaf sadece gerekli yerleri kapatsın. Bakalım ne kadar dayanabilecek?




Mikroenjeksiyon hakkında bilinmesi gerekenler
Mikroenjeksiyon, şiddetli erkek kısırlığı tedavisi için geliştirilmiş bir yardımcı üreme tekniği yöntemidir. Spermin normal dölleme özelliğine sahip olmaması durumunda döllenmenin müdahaleli olarak sağlanması amacıyla uygulanır. Şiddetli erkek kısırlığına yol açan durumlarda tüp bebek yöntemi de dahil olmak üzere bilinen diğer tedavi yöntemleri ile döllenme olmamakta veya çok düşük oranda gerçekleşmektedir.
Mikroenjeksiyon yöntemi son yıllarda kısırlık tedavisinde devrim yaratmış olup, daha önceden tedavi şansı verilmeyen birçok çift, bu yöntemle çocuk sahibi olmuştur.
Embriyoların döllendiği gün (pronükleus dönem) dondurularak saklanması ile başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Böylece bir kez uygulama ile birden fazla transfer şansı oluşmaktadır, Çiftler için hem gebelik başarısını artırıcı ve hem de daha ekonomik olan embriyo dondurma işlemi uygun olan vakalarda rutin bir şekilde kullanılmaktadır.
Mikroenjeksiyon uygulaması, mikro pipetler yardımı ile mikroskop altında spermin kadından elde edilen yumurtanın içine enjekte edilmesidir. Böylece bir anlamda zorla döllenme sağlanmaktadır. Aksi takdirde çoğunlukla sayı, hareketlilik ve şekil bozukluğu olan spermlerin kendiliğinden yumurtaları döllemesi mümkün olmamaktadır, işlemler mikroskobun ısıtılmış tablasında, 200–400 büyütme altında ve mikromaniplatörler aracılığı ile yapılmaktadır. Mikroenjeksiyon, şiddetli erkek kısırlığı dışında tüp bebek tedavisi ile döllenme sağlanamayan çiftlerde veya merkezimizde kadından elde edilen yumurta sayısının 5 ve altında olduğu durumlarda uygulanmaktadır. Menideki çok az sayıda spermle işlem yapılabildiği gibi, menide spermin bulunmadığı durumlarda epididimal kanal veya testislerden elde edilen spermler kullanılarak da mikroenjeksiyon yapılabilir. Bazı erkeklerde testislerde sperm bulunması mümkün olmayabilir. Bu durumda eğer varsa spermatid adı verilen ve spermin ilkel hali olan hücreler kullanılmaktadır. Spermatid kullanımı ile elde edilen sonuçlar henüz yüz güldürücü değildir. Düşük oranda döllenme ve gebelik elde edilebilmektedir.
Tıpkı normal gebeliklerde olduğu gibi yardımcı üreme teknikleri ile elde edilen gebeliklerde de düşük riski mevcuttur. Özellikle 42 yaş ve üzerindeki kadınlarda gebelik oranları dramatik olarak azalmaktadır. Yumurtalık fonksiyonları normal veya sınırda bozuk bulunan 42 yaş üstü kadınlarda bu işlem düşük başarı oranları belirtilerek uygulanmaktadır.
Mikroenjeksiyon işlemi özel donanıma sahip mikroskop altında, uçlarına açı verilmiş steril tek kullanımlık cam mikropipetler ile gerçekleştirilir.
Yumurta toplama işlemi sonucunda elde edilen yumurtalar önce çevresindeki kümülüs hücrelerinden temizlenerek, olgun olanlar ve kullanılabilecek durumdakiler belirlenir. Mikroenjeksiyon işlemi yapılacak olan steril toksik olmayan plastik kapta, önce erkeğe ait spermlerin konulacağı özel kültür sıvısı içeren bir havuz oluşturulur. Daha sonra olgun yumurtaların konulacağı özel besi sıvısı içeren mikro damlacıklar hazırlanır.
Sperm ve yumurta kendilerine ait yerlere konulduktan sonra mikroskop altında şekil olarak normal görünümlü ve varsa hareketli sperm seçilerek mikroenjeksiyon pipeti ile kuyruğun orta bölümüne bastırılarak hareketsizleştirilir. Tekrar kuyruk kısmından yakalanan sperm pipet içine alınarak yumurta içeren besi ortamına gidilir. Burada yumurta özel tutma pipeti ile tutularak sperm yumurta içine enjekte edilir. Bu işle tüm yumurtalarda aynı sıra ile uygulanır, işlem bittikten sonra yumurtalar tek tek özel besi ortamlarına alınarak işlemden 16–18 saat sonra döllenme kontrolü yapılır. Döllenmiş ve döllenmemiş yumurtaların sayısı belirlenir. Döllenenler ile döllenmeyenler ayrı ayrı belirlenerek besi ortamlarına konulur ve 2, 3, 4, 5 gün transfer edilene kadar büyümeleri izlenir.
Normal özelliklere sahip bir meni örneğinde sperm sayısının, mililitrede en az 20 milyon, hareketli spermlerin %50 ve ileri hızlı hareketliliğin (+4 veya A grubu hareket) % 25 ve normal sperm morfolojisinin (şekilsel özelliği) % 8′ün üzerinde olması gereklidir. Bu değerlerin altında erkek kısırlığından söz edilir. Şiddetli erkek kısırlığında bu parametreler çok düşüktür ve spermler yumurtayı dölleme yeteneğinden yoksundur. Şiddetli erkek kısırlığı için standart bir tanım olmamakla birlikte; ileri hızlı hareketli ve normal morfolojideki sperm sayısının bir milyon altında olması şeklinde tanımlanabilir. Sperm ve yumurtanın tamamen normal olduğu durumlarda bile tüp bebek yöntemi ile döllenme olmayabilir.
Mikroenjeksiyon yönteminin uygulandığı durumlar
IVF -ET yöntemi ile döllenmenin gerçekleşmediği durumlar
Sperm sayısı ve hareketinin az olduğu durumlar
Sperme ait yapı bozukluklarının olduğu durumlarda uygulanır.
Mikroenjeksiyon ve Tese yöntemi nedir ?
Yumurtalıklardan alınan yumurtanın içerisine tek bir spermin laboratuarda enjekte edilerek döllenmenin sağlanması işlemidir. Eğer erkek sperm üretemiyor ise testislerden sperm alınması (biyopsi ile) işlemine TESE denir.
Mikroenjeksiyon yöntemi kaç defa denenmelidir?
10–12 defa deneme yapılabilir. Eşlerin fizyolojik ve psikolojik açıdan hazırlanmalarını sağlamak iç in 2–4 ay ara verilerek uygulanmaktadır.
Mikroenjeksiyon yönteminde başarı şansı nedir?
Her bir denemede başarı şansı %20-25′dir. Yani bu yöntemi deneyen 100 çiftten sadece 20–25 tanesi gebe kalabilir. Başarıda en önemli etken, yöntemlerin bu konuda yeterli bilgi, tecrübe ve isteğe sahip personel ile yeterli donanıma sahip ve her türlü yeniliği uygulayabilecek bir merkezde yapılmış olmasıdır.
Yöntemin bebek üzerinde zararlı bir etkisi var mıdır?
Bu yöntem ile gebe kalanlar ile normal yolla gebe kalan kadınların çocuklarında anomali (aykırılık) olasılığı açısından bir fark olmadığı belirlenmiştir.
Mikroenjeksiyon teknikleri nelerdir?
ICSI (intra sitoplazmik sperm enjeksiyonu) gibi mikroenjeksiyon teknikleri tek bir spermin laboratuar koşullarında bir yumurtanın içine enjekte edilmesi temeline dayanır. Çok az sayıda ve/veya döllenme yeteneği zayıf sperm olduğunda kullanılır. Bu teknikler spermin yumurtanın içine girmesini kolaylaştırma amacını taşır ve döllenme mikroskop altında yapılır.
Yardımcı döllenme teknikleri sperm hücrelerinin yumurtayı dölleyemediği veya laboratuvarda sıradan in vitro inseminasyon için yeterli spermin olmadığı çiftler için geliştirilmiş bir yöntemdir.
İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu, diğer bir deyişle ICSI, embryologlarca şekli ve hareketine (morfoloji) bakılarak seçilen tek bir spermatozoanın yumurtanın merkezine enjekte edilmesidir. Bu, erkek faktör infertilite tedavisi ve daha önceki IVF teşebbüslerinde döllenememe başarısızlığıyla karşılaşan çiftler için en başarılı yardımcı döllenme tekniği ve tedavisidir.
IVF -ICSI programı 4 basamaktan oluşur:
Yumurtalıklarda Yumurta Gelişimi
Yumurtaların Toplanması
Yumurtaların Döllenmesi Ve Embriyo Gelişimi
Embriyonun Rahim İçine Yerleştirilmesi




Seks hakkında 10 yeni sır
 1-Emziren bir arkadaş libidonuzu artırabilir
Kokuların cinsel hayatımız üzerinde güçlü bilinçaltı etkileri olduğunu biliyor muydunuz? Süt veren kadınların yaydığı koku, etraflarındaki tüm kadınların libidosunu yüzde 50 artırabiliyor. Feromon hormonları kadınlara, “Artık senin de hamile kalma zamanın geldi” mesajı veriyor ve sekse yönlendiriyor.
2- Kadınlar zihnen daha çok aldatıyor
Araştırmalar kadınların erkekleri zihnen daha sık aldattıklarını ortaya koyuyor. Kadınların yüzde 80’i tanıdıkları bir erkekle ilgili fanteziler kurarken, erkeklerin yüzde 75’i yalnızca pornografik görüntüleri hayal ediyor. Erkekler için beğendikleri bir kadınla seks yapmayı hayal etmek zor değil, ancak porno dergilerinde gördükleri kızlar dururken o kadar çaba sarf etmeye değmez. Kadınlar ise fantezi nesnelerine kanlı canlı bir karakter eklemek istiyorlar.
3- Yaşlanmak orgazmda zirve yapmaktır
Yaşlanmak seks hayatının bitmesi değil, orgazm olma şansının zirve yapması anlamına geliyor. Yeni bir araştırma, 36-45 yaş aralığındaki kadınların yüzde 63’ünün her seks yaptıklarında orgazma ulaştıklarını gösteriyor. Daha genç kadınlardaysa bu oran yüzde 28. 65-74 yaş arasındaki kadınların bile yüzde 53’ünün cinsel hayatları aktif şekilde devam ediyor.
4- Kadınlar da porno sever
Tahmin edilenin aksine kadınlar da cinsel hayatlarını renklendirmek için erkekler kadar porno izliyorlar. Üstelik pek çoğu porno eşliğinde sevişecek kadar cesaretli. Eğer siz de merak ediyor ama aşırı şiddet içeren görüntülerle karşılaşmaktan korkuyorsanız, seçim konusunda eşinizden yardım alın.
5- Cinsel güdüleriniz genetik olabilir
Boş bir beyaz sayfa gibi değil, bazı donanımlarla doğuyoruz. Dolayısıyla seks güdülerimizin genetik olma ihtimali var. Kadınların yüzde 30’u kolay, yüzde 60’ı zor tahrik olurken, yüzde 10’u da ortalama bir tahrik olma kapasitesine sahip. Siz bu yelpazenin neresindesiniz?
6- Evli erkek kadın avcılığını bırakır
Bilimsel araştırmalar erkeklerin evlendikten sonra kadın avcılığı isteklerinin düşüşe geçtiğini gösteriyor. Çünkü testosteron seviyesi evli erkeklerde, evli olmayanlara kıyasla daha düşük oluyor. Uzmanlar bu düşüşü, evli erkeklerin, kadını için diğer erkeklerle rekabete girmek zorunda olmamalarına bağlıyor.
7- Nezaket tutkunun katilidir
Çiftler yatak odası dışında bir yerde sevişmeyi başlatmak ya da yatakta oral seks yapmak istediğinde, birbirlerine çekinmeden açıkça izin verirlerse, cinsel iletişimdeki duvarlar yıkılıyor. Cinsel düğümün çözümü ‘izin’den geçiyor.
8- Seks değil öpüşmek evliliği kurtarır
Bir araştırmaya göre her gün öpüşen çiftlerin boşanma olasılığı, her gün seks yapanlardan daha düşük. Dolayısıyla seks değil, öpüşmek ilişkiyi onarıyor. Zira öpüşmek, aşk ve sevgi belirtisiyken; seks spor, basit bir rahatlama ya da egemenlik kurma yöntemi olarak algılanabilir.
9- Cinsel isteksizliğe karşı tropikal meyveler
Tropikal meyvelerin büyük bölümünün afrodizyak etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Hindistan cevizinin testosteron aktivitesini artırdığı, ananasın cinsel bir uyarıcı olduğu ve zencefilin cinsel organlarda kan dolaşımını hızlandırarak kadınlar üzerinde Viagra benzeri bir etki yarattığını biliyor muydunuz? Ayrıca çinko bakımından zengin olan kabuklu deniz ürünleri de sperm üretimine yardımcı oluyor.
10- Seksin duraklama dönemi vardır
Seks hayatında üç aylık bir duraklama normaldir. Hatta çiftlerin yüzde 24’ü hayatlarının bir döneminde üç ay ilişkiye girmiyorlar. Seks, günlük hayatlarının bir parçası olmaktan çıkıyor. Bu durumda eşlerin birbirine masaj yapması ve nelerden hoşlandığından söz etmesi, uyuyan duyguları yeniden harekete geçirmeye yardımcı oluyor.





Ynt: Cinsellikte En Çok Merak Edilenler By: SmBRN Date: 19 May 2010, 09:50:58
Uykuda Orgazm


Uykuda cinsellik yaşanabildiği ve sonucunda orgazma ulaşılarak boşalma oluştuğu bilinmektedir. Bu olay sadece erkeğe mahsus olmayıp kadınların da yaşayabildiği bir deneyimdir.
Dr. Kinsey ve ekibinin yaptığı araştırmalar, ilk aydınlatıcı adımlar olmuştur. İrade dışı, uykuda orgazmlar özellikle erkeklerde çoğunlukla cinsel rüyalarla birlikte gerçekleşir. Uyku sırasında rahatlama sağlandığı ve vücut relaks duruma geçtiği için bilinçaltı dilek ve arzularımız rüya olarak ortaya çıkarlar. Bu rahatlama, çoğunluğun ve özellikle kadınların, uykuda çok daha hızlı boşalmalarına da neden olur.
Bugün uykuda orgazmın esasında cinsel yoksunluk durumlarında “doğal” bir ihtiyaç giderme yolu olduğuna inanılır. Oysa Kinsey’in raporları bunun doğru olmadığını göstermektedir. Buna göre, örneğin haftada birkaç kez cinsel birleşmeyle orgazm imkânını bulamayan bir kadının uykusunda yaşadığı orgazm sayısı, yılda ancak birkaç kezlik bir artış göstermiştir. Hâlbuki bazı kadınların ise uykuda orgazm sayıları, cinsel birleşmede orgazmlarının artmasıyla oranlı olarak artış göstermiştir. Demek ki uykuda orgazm, insan vücudunun doğal bir işlevi olup, bilinçli bir cinselliğin sonucu değildir ve son derece zararsızdır.


Cinsel İlişkinin Faydaları

Cinsellik, beyinde endorfin üretimini arttırır. Bu kimyasal molekül, dopamin ve serotininle birlikte zevk hormonları olarak sakinlik verir tatmin hisleri yaratır. Cinsel ilişki keyif maddesidir; Endorfin, serotonin ve dopamin coşku yaratır.
Beş duyu organı, okşanmakla, yemekle, içkiyle uyarıldığında bu duyular doğrudan beyne ulaşır. Cinsel ilişki acıları azaltır; Cinsel tatmin acı eşiğini yükseltir.
Bu da endorfinin etkilerinden biridir. Cinsel ilişkinin gevşetici etkisi, kas çekilmelerinde meydana gelen acıları da hafifletir. Cinsel ilişki kasları gevşetir; okşanmaların yarattığı mekanik etkiyle, haz alınan uyarılmalar vücuda yayılır. Derideki hassas alıcılardan uyarılar iliklere ve beyne taşınır. Beyinden gelen emirle kaslar gevşer.
Cinsel ilişki kan dolaşımını arttırır; Cinsel uyarılma sırasında kan akışı cinsel organlarda yoğunlaşır, bir miktar da bütün vücuda yayılır. Arterler önce gerilip zevk anında gevşer.
Cinsel ilişki kalbi çalıştırır; Cinsel uyarının en yüksek noktasında kalp atışı dakikada 110-180 e çıkar.
Ancak bu etki, seksin sporun yerini dolduracağı anlamına gelmez. Çünkü cinsel ilişki kısa sürelidir. Cinsel ilişki daha formda hissetirir; Sevişme sırasında harcanan kalorinin zayıflatıcı etkisi vardır. 20 dakikalık bir ilişkide 200 kalori kaybedilir. Bu yarım saat tenis oynamakla eşdeğerdir.
Cinsellik adeti düzenler; Düzgün bir cinsel hayat hormonal dengeyi korur ve adetin düzenli olmasını sağlar. Düzenli orgazm yaşayan kadınlar kanlarındaki endorfin miktarından dolayı düzenli ve ağrısız adet görürler.
Cinsellik olumlu düşünmeyi sağlar; Orgazm sonucu serbest kalan enerji, olumsuz düşüncelerin ve takıntıların oluşmasını önleyip olaylara olumlu bir bakış açısıyla yaklaşmayı sağlar.
Cinsellik bağırsakları çalıştırır; Cinsel ilişki sırasında karın kaslarının kasılması, derinlere kadar etkisini gösteren bir masaj gibidir. Bunun bağırsaklar üzerinde laksatif etkisi olur.
Depresyon riski daha az; Bir araştırma sonucunda, cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanmayan kadınların depresyon geçirme riski, diğerlerine göre daha düşük çıktı.
Prezervatif kullanan kadınlarda ise depresyon geçirme riski yüksek çıktı. Bilim adamları, spermlerle birlikte, testosteron ve östrojen hormonlarının da dışarıya atıldığını, bu birleşimin, boşalma sonrasında kadının kanına karıştığını tespit ettiler.
Bilim adamları cinselliğin insan sağlığı üzerindeki etkisini araştırıyor. Denekler üzerinde yapılan incelemede sevişmenin özellikle erkeklerde kalp krizi riskini azalttığı ortaya çıktı



Cinsel İlişkiye Hazırlanma
Atmosfer çok önemlidir
İnsan yapısı, öteki yaratıkların tersine heyecanlara karşı davranışta bulunabilme yeteneğine sahip bir ruh ile donatılmıştır. Bazı durumlar dışında, cinsel ilişki için uyarılmaya bir hazırlık aşaması gereklidir.
Bu durum doğrudan doğruya bedensel uyarılmayı içine almaz. Cinsel isteklerin uyarılması daha çok görme, koklama ve işitmeyle olur. Değişik türde uyarılmaların oluşturduğu cinsel atmosfer, cinsel istekleri doğal yoldan sağlar; vücut ve ruhu, her ikisini birleştirir.
Duyguları okşayan müzik, renkler, sanat, resimler, davranış ve kokuların önemi gayet iyi bilinir. Fakat bunların en önemlisi karşılıklı konuşmadır. Dr. Van De Velde cinsel ilişkiye hazırlık yollarının en etkilisinin konuşma olduğunu kesinlikle ileri sürmektedir. En önemlisi ise sevgidir ve bunun etkisi kendi kendisine telkin ve karşılıklı telkine bağlıdır.
Gündelik evlilik yaşamında konuşmanın önemini unuturuz. Koca içini çekip, şöyle söyleyebilir: “Ben sana sevgi üzerine ne biliyorsam, hepsini söyledim.” Evli bir kadın utangaç bir bakışla şöyle diyebilir: “Erkeğin görevi bu konuda kadınla konuşmaktır.” Her ikisi de haksızdır. Erkeğin okşamalarından mutluluk duyan kadın, tatlı aşk fısıltılarıyla karşılık verir. Kadın ara sıra bazı sözler duymak ister. Fakat, bu, her şey olup bittikten sonra, insanın nefesini kesici bir yığın sıfat işitmek istediği anlamına gelmez.
Kadın, “seni seviyorum”, gibi içten kelimelerin söylendiği bir konuşmadan mutlu olur. Her ne kadar erkek sevgi sözleri söylemeye pek fazla yanaşmasa da, kendisine sevgi dolu sözler söylendiğinde, bundan hiç de hoşlanmaz değildir. Hatta bu gibi sözler, onda cinsel istek bile uyandırabilir.
Erkek ve eşi, evlilik öncesi yılları ve evliliklerinin ilk zamanlarını anımsamalıdır. O zamanlar nasıl aşk fısıltılarının özlemini duymuşlardır! Sevgi dolu sözlerin onları sadece manevi sevgiye uyarmakla kalmadığını, aynı zamanda düzenli, sürekli kendisini yenileyen bir sevgiyi sağladığını hiç bir zaman unutmamalıdırlar.
Aşk oyununa götüren, gitgide koyulaşan atmosfer içinde, bölgesel uyarılma daha başlamadan, cinsel organların içindeki irade dışı salgılama çalışması başlar. Bu da cinsel ilişkilerin bir sonraki aşamasına, okşamalara götürür.
Okşamalar
Cinsel ilişki öncesinde okşamalar sadece kadın için gerekli değildir; erkeğin de buna gereksinimi vardır. Heyecan öpüşmeyle başlar, kucaklamalarla, vücudun çeşitli kısımlarının, özellikle cinsel organların ilişkisiyle artar. Çoğunlukla okşamalara erkek başlar. Bu, evliliğin ilk zamanlarında yeterli olabilir; fakat kendisi okşamalara başlamayı reddeden kadın, kısa zamanda kocasının sevgisini yitirecektir. Öte yandan okşamalar salgılamayı artırır, kanın cinsel organlara dolmasını sağlar ve cinsel ilişki için hazırlıkları tamamlar.
Erkek, kadın kadar çok sıvı salgılamaz. Bu az oluş büyük bir sorun değildir. Fakat kaygan sıvıyı kadının çok az salgılaması, cinsel ilişkiyi zorlaştırır ve cinsel ilişkiden sonraki aktiflik üzerine olumsuz etki yapar.
Aşk fısıltıları kolayca okşamalara götürür; eşlerden biri ötekini yönetmeden, her ikisi birden aynı anda da buna başlayabilirler. Cinsel birleşim sırasında erkek ve kadın normal olarak bir sessizlikler ve karanlıklar dünyasına gömülürler ve böylece büyük bir zevk tadarlar. Fakat bu, odanın karanlık olması anlamına gelmez. Aşk fısıltıları ve arada dile getirilen mutluluk itirafları, çifte karşı konmaz, bedensel bir heyecan, libido sağlar ve onları sadece kendilerine ait olan bir dünyaya götürür.
Burada erkeğin ve kadının dikkat etmeleri için bazı uyarılarda bulunmak gerekir. Cinsel organlar başlangıçta daima yumuşak hareketlerle uyarılmalıdır. Daha sonra, salgılama başlayınca, uyarma gitgide artırılabilir. Başlangıçtaki birdenbire, şiddetli uyarma, acı hissi ve iltihaplanmaya neden olabilir.
Özellikle penisin baş kısmına sabırsızca yapılacak kuvvetli uyarmalardan kaçınılmalıdır. Bazıları kadının kaygan salgısı az olduğunda tükrüğe başvurur. Fakat buna tam anlamıyla güvenilmemelidir. Bunun yerine salgının doğal yoldan çıkışını başka şekilde sağlamaya çalışılmalıdır.
Tutkulu okşamalar, kuvvetli uyarılmanın tek yoludur. Dört gözle beklenen anda hareketlerin yavaşladığını ve yumuşadığını akıldan çıkarmamamız gerekir. Ritmik uyarmalar zevk duygusunu artırmak için çok etkili olabilir.
Evlilikte okşamalar, evlilik öncesindekilerden pek az farklıdır. Her türlü okşama, hatta cinsel organların ağız yolu ile uyarılması bile doğal ve normal olarak kabul edilmelidir. Eşlerden her biri, aralarına soğukluk girmemesi için, hangi çeşit okşamaya başvururlarsa vursunlar, vücutlarını temiz tutmalıdırlar. Her gece yatağa girmeden cinsel organlarını yıkamaya alışmalı, ilişkide bulunmasalar bile bunu savsaklamamalıdırlar.
Akşamları banyo yaptıktan sonra tuvalete giderlerse de kesinlikle yıkanmalıdırlar. Çünkü, cinsel organlar vücut dışkılarını dışarı atmaya da yarar. Bu gerçek, cinsel yaşamda asla unutulmamalıdır



Sevişme hakkında bilmek istediğiniz herşey!!

Cinsel yaşam, insanlığın en karanlık kalan yanlarından biri. Utanç duygusuyla korkuların birleşimi, cinselliğin her tür gerçek dışı söylentiyle birleşmesine neden oluyor. Kulaktan dolma bilgiler, uydurulmuş öyküler, cinsellik bir sır gibi fısıldandığı sürece, gerçeğin yerini alıyor.
İşte size gerçek bilgiler... Belki, merak edip soramadığınız, belki yalan yanlış bilgiler yüzünden yanlış bildiğiniz soruları derledik.

G noktası nerededir?
Yüzyılın en önemli keşiflerinden birinin adı “G noktası”. 1940 yılında Alman jinekolog Dr. Ernst Granfenburg tarafından adı konulan bu nokta, daha doğrusu alanın, kadının en erojen bölgelerinden biri olduğu iddia ediliyor. Vajina duvarında, yaklaşık 5 cm derinlikte bulunan ve bir noktadan çok bir alan diyebileceğimiz G noktasının orgazmı kolaylaştırdığı söyleniyor. Niye bir söylenti gibi aktardığımıza gelince; bu bölgeyi bulmak için, Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfederken harcadığı enerjiyi gözden çıkarmalısınız. Çünkü, Kutup Yıldızı’nın gökyüzündeki yerini bilmeniz, onu her gece gökyüzünde görebileceğiniz anlamına gelmez. Partnerinizle birlikte bu duyarlı bölgeyi bulmak için çeşitli pozisyonlar deneyebilirsiniz.

G noktası sadece kadınlara özgü bir erojen bölge midir?
Erkek de kadının uyarıldığı bölgelerden uyarılabilir. Örneğin göğüs uçları, kulak içleri, ense, kadında da erkekte de ortak erojen bölgelerdir. Erkeklerde, kadınlardaki G noktasına karşılık gelen bölge, testislerle anüs arasında bulunur. Erkeklerin G noktasını bulmak kolaydır. Ancak, çoğu zaman erkekler anüslerine yakın dokunulmasından hoşlanmadıklarından, buna izin vermeyebilirler.

Penis, gerçek büyüklüğüne ne zaman ulaşır?
Erkek cinsel organları, 17 yaşında normal büyüklüğüne ulaşır. Erkekler, 10-13 yaşlarıda ergenlik dönemine girdiklerinde, penisleri de diğer organları gibi, gelişmeye ve büyümeye devam eder. Bu büyüme 17 yaşına gelinceye kadar sürer. Bir erkeğin ergenliğe girmesiyle, cinsel gelişimini tamamlaması aynı şey değildir.

Penisin normal büyüklüğü nedir?
İşte erkeklerin daha çok küçük yaşlardan itibaren cevabını aradıkları can alıcı bir soru. Bu normal ölçü arayışının başlıca sebebi, bu çıtanın altında mı, yoksa üstünde miyim kaygısı. Bu sorunun cevabı “Partnerini mutlu eden penis, normal penistir” diye verilebilir. Bütün penisler erekte olduğunda uzar. Ancak, daha matematik bir cevap istiyorsanız, 13-15 cm kadar diyebiliriz. Şimdiye kadar tıbbi kayıtlara geçen en uzun penisin 33,5 cm uzunluğunda ve 15 cm çapında olduğu belirtiliyor. Şunu söyleyelim; çok büyük penis insana sadece problem getirebilir. Neden derseniz; 1. Vajinadan daha uzun ve geniş bir penis, acı verebilir. 2. Penis büyüdükçe, ereksiyon zorlaşır.

Uzunluk mu önemlidir, genişlik mi?
Siz söyleyin, hangisi? Erkeklerin uzun penis takıntısını boşverin. Bakın Sevişme Terapisti Julie Gole ne diyor:
“Eğer ideal bir penis tasarımı yapabilseydik, bu kapı tokmağı gibi, “kısa ve kaim olurdu.”

Prezervatif kullanırken bebek yağı kullanılmalı mı?
Kayganlığı arttırıcı yağlar prezervatifi olumsuz etkileyebilir. Yağ bazlı vazelin, el kremi, dudak parlatıcısı, ruj gibi maddeler, prezervatifi zayıflatabilir. Bu tip ürünler kullanmak yerine özel hazırlanmış ve prezervatifle kullanılabileceği belirtilmiş maddeler kullanın. Ya da ön sevişme süresini uzatın.

AIDS, oral sevişme ile bulaşır mı?
Olabilir. HIV virüsünün bazı vücut sıvıları ve kanla bulaştığı herkesçe biliniyor. Oral sevişme sırasında ağzınızın içindeki mikroskobik kesikler, dişetlerinizdeki küçücük bir yara virüsün vücudunuza girmesine neden olabilir. Sadece HIV değil, herpes virüsü ve pek çok cinsel hastalık, oral sevişme sırasında bulaşabilir.

Regl döneminde sevişme güvenli midir?
Hayır. Hamile kalabilirsiniz. Yoksa siz vajina içinde spermin 5 gün boyunca canlı kalabileceğini hâlâ öğrenemediniz mi? Regl döneminin tehlikesiz olduğunu düşünüp hamile kalmak çok acı bir sürpriz olabilir. Unutmayın, bazı kadınlar, cinsel ilişki sırasında bile yumurtlayabilirler!

Bazen sevişme neden acı verir?
Vajinal sıvının yeterli olmadığı durumlarda, eğer bir kayganlaştırıcı da kullanmadıysanız, doğacak tahrişlerden ötürü sevişme acı verebilir. Sevişme sonrası küçük ağrılar genellikle problem yaratmayacak cinstendir. Ancak, ağrı sürekli hale geliyorsa ve her birleşme sırasında ve sonra yineleniyorsa, mutlaka doktora görünün. Çünkü bu tip ağrılar vajinal kistlerin ve yaraların habercisi olabilir. Birleşme sonrası kaşıntı ve tahriş yaşıyorsanız, belki de meni alerjiniz vardır. Siz siz olun, işinizi şansa bırakmayın ve doktora görünün.

Klitoris sevişmeden sonra neden hassaslaşır?
Klitoris, bir aysberge benzer... Yani göremediğiniz tarafları, gördüğünüzden çok daha fazladır. Erkeklerdeki penise benzer bir yapısı vardır. Sevişme sırasında içindeki kılcaldamarlar kanla dolar. Dokunulmaya karşı duyarlılığı artar.

Orgazm sonrası kendimizi neden daha iyi hissederiz?
Orgazm, damarlarımızdaki kan akışını hızlandırır ve dolaşımı canlandırır. Meditasyon kadar etkili bir rahatlama yöntemidir. Bungee Jumping yapmış birinin yere ayak bastığı andaki rahatlama hissini düşünün. Orgazm, biraz da buna benzer.

Menide kalori var mı?
Evet. Bir boşalımlık menide yaklaşık 25 kilojul vardır.

Neden meni bazen koyudur?
Eğer partnerinizin menisi koyuysa buna sevinin. Çünkü bilin ki, kendisini size saklamıştır. Erkeğin ilişki sıklığına bağlı olarak menisinin kıvamı değişir.

Kadınlar da boşalır mı?
Bu da çok tartışılan ve cevabı çok merak edilen bir konu. Kimilerine göre kadınların yüzde 40”ı erkekler gibi boşalıyor. Ancak, bunun normal vajina sıvısı mı, yoksa G noktasının orgazma katkısı mı olduğu konusu henüz kesin değil. 1988 yılında Slovakya’da yapılan bir araştırmada, kadınların G noktalarına baskı uygulanmış, sonuçta bazı kadınlarda bir boşalma görülmüş.

Neden penis bazen yana yatar?
Bazı durumlarda erekte olmuş penislerin, bir tarafa doğru yattığı görülür. Bu normal bir durumdur. Penisler de tıpkı diğer organlar gibi, her insanda farklı özellik gösterir. “Peyronie”s disease” adı verilen ve peniste nedeni belli olmayan hücre çoğalmasına sebep olan ağrılı bir hastalık da penisin çarpık durmasına neden olabilir.

Penis kırılabilir mi?
Evet. Ereksiyon halindeki bir penis, baskı altında kırılabilir. Çok ağrı verici olan ve doktor müdahalesine gerek duyulan bu durum, erkekler için çok ciddi bir sorun olabilir. Bu tatsız durumu yaşamamak için, dikkatli olmak da fayda var.

Erkekler orgazm taklidi yapar mı?
Evet. Ereksiyon olması ille de boşalacağı anlamına gelmez. Hatta belki başı ağrıyordur çok yorgundur ya da havasında değildir. Sadece sizi kırmaktan çekindiği için sizi geri çevirememiştir. Orgazmdansa orgazmı taklit etmeyi tercih edebilir.

Sevişme sırasında komik sesler mi çıkıyor?
Evet, kimi zaman böyle şeyler olabilir. Hatta gaz kaçırmak bile mümkün. Bunu sevişmenin doğal sürecinin bir parçası olarak kabul edebilirsiniz.

İspanyol sevişmesi nedir?
“French Kiss”ten sonra bu da ne oluyor?” demeyin. Çok özel bir tarafı yok. Normal bir ilişkiden farkı, erkeğin, kadının göğüsleri üzerine boşalması. Her duruma isim takmak ve bir millet patenti vermek isteyenlerin koyduğu öylesine bir isim kısacası.

Penis neden mavileşir?
Yüzüstü pozisyonda, penise daha fazla kan gitmesi, penisin mavileşmesine neden olabilir. Boşalma sonrası ya da ereksiyonun sona ermesi halinde, penis tekrar gerçek rengine döner. Eğer çok rahatsız oluyorsanız bakmayın. O rahatsız oluyorsa, bir doktora görünsün. En azından içi rahat eder.


Cinsellikten soğutabilecek olan şeyler...

Mutlu bir birlikteliğin temel taşı, hayatın anlamı, sağlığımızın yan etki yaratmayan ilacı cinsel yaşamımız... Her şey güzel başladığı halde günün birinde yatak odanızın etrafında gezen kara bulutların nedenini bir türlü anlamayabilirsiniz.

Uzmanlar, bu sorunları nedenleri ve çözüm yollarıyla anlattılar.Duygu yüklü dokunuşlar, şehvetli öpüşmeler... Nasıl yaşanırsa yaşansın hiç fark etmez, aktif bir cinsel yaşam, mutlu bir birlikteliğin en temel taşlarından biri. Zevki bir yana, fiziksel ve ruhsal sağlığımız üzerinde son derece önemli bir rolü var mutlu bir birlikteliğin. Pek çok bilim adamının yıllardır kolları sıvayıp cinsel yaşamın sağlığımız üzerindeki etkileri konusunda detaylı araştırmalar yapması da bu yüzden. Araştırmalara göre; aktif bir cinsel yaşam kalp ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor, ağrıları azaltıyor, kimi kanser türlerinin oluşmasını önlüyor ve depresyon gibi psikolojik sorunlarda olumlu etki sağlıyor. Yine araştırmalara bakacak olursak düzenli bir cinsel yaşam, genç ve canlı görünmemizin de en büyük yardımcısı.


Uzun lafın kısası "seks" ömrümüze ömür katıyor! Bu yüzden cinsel yaşamımızda "minik" diye geçiştirdiğimiz sorunları aslında önemsemek gerekiyor. Üzerinde hiç durmadığımız sorunlar zamanla çığ gibi büyüyerek, genel olarak tüm yaşantımıza gölge düşürebiliyor! Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kağan Kocatepe ile Tıbbi Seksoloji Uzmanı Dr. Akif Poroy, cinsel yaşantımıza gölge düşürebilecek faktörleri çözümleriyle birlikte anlatıyor...



Kadınların Dokunulmaya Duyarlı Bölgeleri


Sinir uçlarının diğer bölgelere göre belirgin bir şekilde yoğun olması nedeniyle kadınların çoğunda genital bölgenin en duyarlı bölgesi klitoristir ve en güçlü orgazmlar bu bölgenin uyarılmasıyla ortaya çıkar.

Her kadının yapısı diğerine göre farklıdır ve kendini iyi tanıyan bir kadın dokunulduğunda kendisini en çok uyaran bölgeyi iyi tanır.

Kadınların çoğunda memeler, meme uçları, dudaklar ve vajina dokunulmaya duyarlı diğer bölgelerdir. Yine boyun bölgesinde bazı noktalar, kulak memeleri, bacakların iç yüzeyleri ve karın cildi çoğu kadın için cinsel açıdan oldukça uyarıcıdır.

Kadınların sıklıkla işitsel yönelimli olmaları nedeniyle eşleri tarafından kulaklarına fısıldanan güzel sözler de kadınları etkiler.

Kadınların dokunulmaya duyarlı bölgelerini belirlemeleri, cinsel ilişkiye hazırlık aşamasının en güzel şekilde yaşanabilmesi ve kadının cinsel ilişkiye mükemmel bir şekilde hazırlanabilmesinin sağlanabilmesi açısından önemlidir. Her duyarlı erkeğin eşinin dokunulmaktan hoşlandığı bölgeleri iyi bilmesi gerekir.

Bazı kadınların dokunulmaya duyarlı bölgeleri o kadar "hassastır" ki, kadın bu bölgeye uygulanan bir uyaranla orgazm olabilir.
G Noktası ( G Spot)

G noktası, Graefenberg adlı bilim adamı tarafından 1944 yılında tarif edilen ve vajina ön duvarının ortalarında yer alan bir bölgedir.

G noktasının varlığı veya orgazmdaki önemi bazı doktorlar tarafından reddedilmekte, bazıları ise G noktasını vajinal orgazm oluşumunun merkezi olarak kabul etmektedir.

Kadının Ejakulasyonu (Boşalması)

Kadında orgazmı sonrasında bazen aynen erkekteki ejakulasyona (boşalmaya) benzer bir sıvı geldiği saptanmış olmakla beraber bu sıvının aslında idrar olduğu ve kadındaki "ejakulasyon" yani "boşalma" olarak tarif edilen olayın muhtemelen orgazm esnasında idrar kaçağı olduğu sonradan anlaşılmıştır.

Gerçekten de hiçbir idrar kaçırma şikayeti olmayan bir kadında güçlü bir orgazm sonrasında istemsiz idrar kaçağı olabilmektedir


Adet sancılarından kurtulun !


Kadınların her ay düzenli olarak adet (regl) sancılarıyla baş etmek zorunda kalmaları sadece fiziksel olarak değil ruhsal olarak da sorunları beraberinde getiriyor. Bu sancılardan kurtulmak için neler yapılmalı?


Kadınların en büyük sorunlarından biri olan regl sancılarını yenmek için ne yapmalı?


Çoğu zaman ağrılarla baş etmek zorunda kalmak sosyal hayatı da olumsuz yönde etkiliyor. Peki, adet sancıları ile yaşamaya mahkum musunuz? Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz International Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği ve Tüp Bebek Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Çepni konuyla ilgili bilgi verdi.


Adet sancısı bir sağlık sorunu mudur?


Adet döneminin ağrılı geçmesi ‘dismenore’ olarak adlandırılır. Yumurtlamanın oluştuğu adet düzeninin başlaması ile yaklaşık 17-18′inci yaşlarda dismenore de başlar. Ortalama olarak üreme çağındaki, yani kendiliğinden adet görebilen kadınların yüzde 40-60′ı regli ağrılı yaşar. Bu, genç yaşlarda daha fazladır. Batı ülkelerinde yapılan çalışmalarda 19 yaş civarındakilerin yüzde 75′inin ağrılı adet gördüğü belirlenmiştir. Bunların yüzde 17’si okula gidemeyecek kadar ızdırap çeker. Yarısı çok ciddi ağrılar hisseder. Yaş ile birlikte sıklık azalır ve 40 yaşından sonra ciddi oranda düşer. Bütün bu veriler dismenorenin çok ciddi sağlık sorunu olduğuna kanıttır.


Adet sancılarını yenmek için ne yapmalı?


Ağrılı adet görmede ağrı şiddeti ile ilgili pek çok etken mevcut. Kişinin psikolojik durumu, beslenme alışkanlıkları, aşırı yorgunluk, aşırı stres gibi altta yatan diğer hastalıklar da etkili olur.


Doğum yapan kadınlarda adet ağrısı daha az olur deniliyor. Bu bilimsel olarak doğru mu?


Doğum ile birlikte organik nedeni olmayan ağrı oranı azalır. Gebelik süresinde adet görmediği için ağrı yoktur. Ancak altta yatan organik bir neden varsa, tedavi edilmeden ağrı geçmez.


FINDIK, FISTIK, ET, BALIK TÜKETİN KAS GÜÇLENDİRİCİ EGZERSİZ YAPIN


Şiddetli ağrıları gidermek için, aşağıda yer alan önerileri uygulayabilirsiniz…


- Ağrılı adet görmenin oluşmasını önlemek mümkün değildir. Ağrı ancak doktorun size tavsiye edeceği ilaçlar kullanılarak hafifletilebilir.


- Sıcak banyo iyi gelir


- Orta dereceli bölgesel sıcak uygulama iyi gelebilir. Bunun için sıcak banyo ya da ayaklara sıcak uygulama önerilir.


- Dikkat edilmesi gereken nokta, sıcak uygulamanın direkt karına yapılmamasıdır. Çünkü karın içerisinde bir iltihabi problem varsa, bu yayılabilir ve oldukça tehlikelidir.


- Nefes ve kasları güçlendirici egzersizler ağrıları kontrol eder. Ev ortamında yapılabilecek hafif egzersizler önerilir.


- Masaj ağrıyı azaltmada etkili bir yöntemdir. Ağrıyan bölgenin altına yoğurma tarzında ritmik masaj uygulanırsa, ağrının algılanması azaltılabilir.


- Düzenli uyku, gerginliği azaltacağından ağrıyı kontrol etmede işe yarar.


Neler yemeli?

İyi beslenme ve bunun adet döneminde de sürdürülmesi ağrıyı azaltmada etkilidir. B vitamini ve magnezyumdan zengin besinler bu dönemde oluşan rahatsızlıkları ve ağrıyı gidermede yardımcı olur.


- Adet döneminde; et, balık, karaciğer, kuru baklagiller, fındık, fıstık, susam gibi yağlı tohumlar, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve öğütülmemiş tahıllar tüketilmelidir.


- Eğer kişide adet kanamasından önce baş ağrısı, karında şişlik gibi problemler oluyorsa reglden bir hafta önce tuz kısıtlanmasına gidilebilir.


-Doğal idrar sökücü olan maydanoz, ıhlamur, kuşkonmaz gibi besinler bu dönemde alınan ödemi giderir.


- Kafeinli ve gazlı içeceklerden kesinlikle uzak durmalısınız.


Adet döneminde cinsel ilişki ağrıyı artırıyor


Her defasında ağrı kesici almak doğru mu?


Adet döneminde ağrı duyulmasını ikiye ayırıyoruz. ‘Primer dismenore’ dediğimiz durumda, altta yatan organik bir neden belirlenemez. Bu durumda ağrı kesiciler, destek tedavileri, spor gibi daha çok ağrıyı azaltıcı önlemler ile yetinmek zorundayız. Bu kadınlar 25 yaşından sonra daha az oranda ağrılı regl görürler. Bu, 40′lı yaşlara kadar azalarak devam eder. İkinci grup ise ‘Sekonder dismenore’dir. Yani ağrıların altında organik bir neden yatar. O nedenin tedavisi ile sorun çözülür. Bu nedenler arasında; regl ile dökülen rahim içi dokunun rahim kasları arasına ya da dışına yerleşmesi, miyom, rahim ağzı darlığı ve o bölgede tekrarlayan iltihap sayılabilir. Bu Grupta ise ağrı kesici yerine nedenin ortadan kaldırılması planlanmalıdır.


Cinsel ilişkiden sonra adet sancılarının geçtiği inanışı ne kadar doğru?


Adet döneminde cinsel ilişki infeksiyon riskini artırır . Ayrıca erkek cinsel organ salgısında ( menide ) ağrıyı oluşturan maddeler ( prostaglandinler ) mevcuttur. Bu inanış doğru değildir.


Adet düzensizliklerinin sebebi nedir?


Adet düzensizliklerinde esasında yumurtlama mekanizmasının etkilendiği durumlar nedenler arasında en önemli sıralarda yer alır. Bu problemin hormonal nedeni çözülerek adet düzeni sağlanabilir. Bu grupta stres, kilo değişiklikleri, sosyal konum değişiklikleri ve kadının yaşı yer alır. Bir başka grup ise adet düzeninin bozulmasına yol açan ve altta organik nedenlerin yer aldığı kanamalardır. Rahim içi dokunun kontrolsüz büyümesi, polip, miyomlar, ve rahim ağzı ve içi kanserleri nedenler arasında sayılabilir. Bu yüzden adet düzeni bozulan hanımlar vakit geçirmeden jinekoloğa başvurmalıdır


Orgazm Taklidi Nasıl Yapılır ?

Kadınlar ve erkeklerin doyum zamanları farklı. Bir kadın zirveye yaklaştığında erkek ona yetişemiyor ya da tam tersi oluyor. Bir kadının orgazm taklidi yapıp yapmadığını nasıl anlaşılır bilmek için taklidin detaylarını öğrenmek gerek.

İşte orgazm taklidinin ayrıntıları..

* B reytingi alan açık saçık bir filmden en kötü iki dizeyi ezberden söyleyin. Örnek: Koca Baba'ya başka kimsenin yapamayacağı şekilde bunu senin için yapmasını söyleyin.

* Ve temel nitelikte olanlar: "Evet, evet, evet... daha sert, daha sert... durma!"

* İkisini karıştırın. Bu, kimi kez yastığı yumrukladıktan sonra çığlık atmak, kimi kez de önce çığlık atıp sonra yastığı yumruklamak isteyeceğiniz anlamına gelir. Erkekler değişiklik sever.

* Şimdi gösteri zamanı ve şunu söyleyin: Erkeğe "onun" kimin olduğunu sorun ve ona ait olduğunuzu söyleyin.

* Erkek pozisyon değiştirirse, dinlenmek için durursa ya da su içmek için uzanırsa aldırış etmeyin, siz yine de çığlık atmaya devam edin.

* Şimdi sözde orgazm: Bir hayali prenses gibi çığlık atın, şu Kegel egzersizlerine başlayın: Sıkın... bırakın... sıkın... bırakın

* Seviştikten sonra yatakta konuşmayı unutmayın.





Kadınların Seksten Kaçma Bahaneleri


Araştırmacılar, yaptıkları anketle "Kadınların seks yapmak istemedikleri zaman söyledikleri özürleri ya da bahaneleri" ortaya koydu.

Yapılan araştırmalara göre kadınlar en çok "Yorgunum" diyerek partnerleriyle sevişmekten kaçınıyor. Kimi zaman bahane, kimi zamansa gerçek bir neden olan "Yorgunum" kelimesi, eril dünyaların sıklıkla karşılaştığı bir replik...

"Başım ağrıyor" 'taktiği' ise bahaneler sıralamasında üçüncü sıraya kadar geriledi. Oysa, bir kuşak öncesinde kadınların en çok 'başı ağrıyordu'. Ve baş ağrıması, ne diş ne mide ne de herhangi bir başka ağrıyla yer değiştiriyordu.

Araştırmacıların 'beyaz yalan' olarak nitelendirdikleri kadınların seksten kaçma nedenlerinde "Havamda değilim" bahanesi de "Kadınların seks özürleri" listesinde ilk sıralarda yer alıyor.

OnePoll.com anket sitesinin yaptığı araştırma, 400 yetişkin kadını baz alarak bu sonuçlara vardı.

Kadınların seksten kaçmak için başvurdukları yalanların son durumu şöyle:

1- Çok yorgunum.
2- Havamda değilim.
3-Başım çok ağrıyor.
4-Sabah erken kalkmam gerekiyor.
5-Çok işim var, meşgulüm.
6-Sana kızgın ve kırgınım.
7-Çocuklar!
8-Duş alman gerek.
9-Sırtımda bir ağrı var.
10-Daha çok erken





SiteMap - İmode - Wap2