Yeni olanın heyecanı, yanında hafif bir ürperti de taşır. İnsan içten içe korkar. Geçmişin bilindik ve güvenilir dünyasından, geleceğin meçhul sularına atlayabilmek elbette cesaret gerektirir.

Bilinmeze yolculuktur belki de aşkı bu kadar ihtiraslı kılan. Göğsünde anılar kutusunu saklayanlar, aşkın maceracı yanıyla bir türlü tanışamazlar. Geçmişte yaşamak, kendinizi güvenilir hissettirse bile, geleceğin sürprizleriyle karşılaşmadan, hayat denilen yolculuk başarıyla bitirilemez.

Geçmişte yaşamaktan vazgeçemeyenler, kendiyle yüzleşmekten korkanlardır. Şu anda ve burada var olabilecek güzellikleri kaçırdıklarını fark edemezler. Hatıraları yad edebilmenin keyfini çıkartmak için, önce onları serbest bırakmak gerekir.

Geçmiş, adı üstünde geçip gitmiştir. Onu tekrarlamak için gösterilen çabaların tümü, yaşamış olduklarınıza asılı kalmanızdan başka bir işe yaramaz. Yaşamış olduğunuz aşkları birbiriyle mukayese ederek, sürekli arkanızda bıraktığınız ilişkilere öykünerek, sağlıklı ve mutlu bir ilişki kurmanız mümkün değildir.

Yaşamak, hızla akıp giden anların bütünüdür. Şimdiki zaman, içinde bulunduğunuz ve gözlerinizin önünde kaybolandır. Kısa bir süre sonra da geçmiş olacaktır. Elinizde tuttuğunuz değerlerin farkına varmadan, sürekli eskiyi özlemek, insanı kayboluşa sürükler. Umutlar, hayaller, planlar, yarına duyulan coşkunun ve maceracı ruhların, hayata tırnaklarını geçirdiğinin göstergesidir. Geçmişe takılıp kalmak ise, yalnızca keder getirir.

Hayatınızda muhteşem bir aşk yaşamış ve onu kaybetmiş olabilirsiniz. Bir daha kimseyi öyle sevmeyecek olma ihtimalinizde var. Onunla yaşanılanların tekrarı olmayacak. Yeni gelene, eski muamelesi yapmak; ondan başka birisinin size davrandığı gibi davranmasını beklemek, yaşayacağınız güzelliklerin ellerinizden akıp gitmesine neden olacaktır.

Yaşamın gizemini, çeşitliliğini görmek için, sadece etrafınıza bakmanız bile yeterlidir. Ormana bakın, kaç çeşit ağaç ve bitki, kaç farklı renkte açıyor? Yeşilin, kahverenginin binlerce tonunu göreceksiniz. Denizin dibine göz atın. Balıkların çeşitliliğine, desenlerin farklılığına, o suların içinde yaşayan milyonlarca birbirine benzemeyen canlıya bakın. Sonra insanları düşünün, hangimizin parmak izi, başka birininki ile aynı?

Hayat denilen serüven, cesur ve deneyimleyerek kendini geliştirmek isteyenlere, binlerce renk sunuyor. Geçmişten getirdiklerinizi cebinizde bir değer olarak taşıyın ancak orada yaşamak, şu anda mutluluğu yakalayamadınız diye, eski anılara demir atmak hatasına düşmeyin. Geleceğin sihirli kapısının bir anahtarı var. Cesaret, güç ve istekle bu kapıyı açabilirsiniz. Arkasında sizi neyin beklediğini bilemezsiniz.

Yaşamınıza ve kendinize bir şans tanıyın. Geçmişten demir alın!

Candan Ünal