Sürekli yakınan, ilişkisinden şikayet eden ama ayrılmayan insanların, neden ayrılmadığını eskiden anlayamazdım. Artık biliyorum, umutları var. Değişeceğini ümit ediyorlar.

Bir ilişki neden yaşanır? Elbette mutlu olmak için! Peki, eşinizin ya da sevgilinizin rahatsız edici hareketleri yüzünden sıkıntı yaşarken, gerçekten ilişkinizden keyif alabilir misiniz? Aslında sıkıntı kelimesini burada parantez içinde kullanmak gerekirdi. Size göre rahatsız edici veya sevmediğiniz tavırları, onun için son derece doğal olabilir.

Aynı evde doğup büyüyen kardeşlerin bile ne kadar zor dayandıklarını, sürekli didiştiklerini düşünürsek; çok yadırgamamak gerekir. Ayrı karakterler, ayrı yaşam tarzları, ayrı öğrenmişlikler, daha birçok farklılıkla hayatı algılayan iki insan, ortak noktada buluşacak ve bir ömrü geçirecek; zor iş!

İnatla dayanıp, değiştirmek için çabalayan, bunun için savaşan insanlara hayranlıkla karışık bir tebessümle bakıyorum. Bazı yürekler ne dayanıklı? Değiştirebilenini hiç görmedim, sonuçta şiddetli geçimsizlik başlığı altında ayrılırlar. Neden yeni ilişkide de aynı çabayı gösterirler anlayamam? Ancak artık anladığım tek bir şey var; umutları! Demek ki anlaşmaya gönlü var. Bu elde tutulmaya değer en azından.

Şunu unutmamak lazım, tüm umutlu davranışa ve iyi niyete rağmen; birini değiştirmek zor iştir. Hele bir erkeği değiştirmek daha zordur. Alışkanlıklar kısmen değişebilir belki, ne de olsa, her gün hücrelerimiz değişiyor. Sevgi için bir takım özverilerde bulunmalıdır insanlar. Yatağın diğer tarafında uyumak, daha az içki içmek, sadece o sevdiği için maçı veya bir diziyi seyretmek, hiç yemediğin bir sebzeyi o pişirdi diye yemek, bunlar değişebilen, istenmese de aşkla özveri gösterilebilecek davranışlar. Ancak bir insanın kimliğinde radikal değişimler istiyorsanız, daha çok beklersiniz.

Sadece sevdik ve birlikte olmayı kabul ettik diye, bir insandan kişiliğini değiştirmesini istemeye hakkımız var mıdır? Demezler mi adama, beğenmiyorsan kapı orada diye? Ben olsam derim. Hatta daha ileri giderim, beni sevdiğini söylediğin ilk günde böyleydim, o zaman neden beni tercih ettin derim.

İnsanlar hiç mi değişmez? Elbette değişir. Geçen sene yaptıklarını, belki dün yaptıklarını bile beğenmeden, şimdi ki aklım olsaydı demez mi? Der! Ancak, şu ince çizginin farkına varmak lazım.

Kendiniz için sevgilinizden değişmesini istediğinizde, karşı taraf için bu savaş haline gelir. Şikayet ettiğiniz konular ne kadar gerçek ve haklı olursa olsun, iş inada biner, yapacağı varsa da yapmaz. Oysa yaşam içinde başına gelen olaylar, duvara çarparak aldığı dersler yüzünden bir takım kararlar almak, kimliğin kendi sürecinde olgunlaşmasına ve değişmesine sebep olur. Bu olağan işleyişi şikayet ederek, sürekli sorun olarak önüne çıkararak sağlayamazsınız.

Sonuçta, sevgilinizi değiştirmek için ne kadar uğraşsanız da bunu başarma olasılığınız çok düşük olacaktır. İlişkinizi ve kendinizi yıprattığınızla kalacaksınız. Sevmiyor ve rahatsız edici buluyorsanız, ayrılın. Ayrılmayı beceremiyorsanız, olduğu gibi kabul edin. Yani, sevgiliniz değişmiyorsa, tek çözüm var, beklentinizi değiştirin.

Candan Ünal