lawist
Yeni Üye
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 4
|
|
« Yanıtla #5 : 24 Mayıs 2013, 23:05:05 » |
|
Teşekkürler. Başka bir kaynaktan da şöyle aktarayım:
Astroloji nedir sorusunun cevabı şu şekilde verilebilir. Astroloji; astronomi, kozmoloji gibi bilimlerden yararlanır, bilimsel teknikler kullanır, ancak kendi başına bir bilim değildir. Zira Astroloji’nin zaman ve mekan kavramları üzerine kurulu bir sistem olduğu için, mekan şartları yinelense de, zamanın kendisini yinelemek mümkün değildir. Bu da bilim vasfından uzaklaşmasına sebep olur. Ama bilimsel yöntemleri kullanarak, daha derin açıklamalarda bulunduğu için bir ilimdir. Astroloji, göksel cisimlerden yararlanarak, sürekli döngüler içinde olan zamanın kalitesini değerlendirir. Bu anlamda kendine has bir şekilde hem bazı net gerçeklerden yola çıkar, hem de bunların yorumlamasını yapar. Astroloji aslında bilim kavramına pek de uymayan matematiğe benzer. Matematik insanın mantığının bir ürünüdür. Bu mantığa bağlı kalınarak bazı problemleri anlama ve çözmede kullanılmaktadır. Matematik bir yöntemdir, bilim dilidir ve varsayımsaldır. Yani 2 niye 2’dir kanıtlayamayız. Ama 2’yle 2’yi toplayınca 4 edeceğini biliriz. Bunu yorumlayıp, son değer ilk değerden fazladır deriz. Benzer bir şekilde, matematiğin içinde de bir armoni, uyum ve estetik vardır. Sayıların ve sistemlerin birbirleriyle olan döngüleri sanatsal bir açılımda yaratmaktadır. Astroloji’de Güneş’in, Ay’ın ve göksel cisimlerin neden, niçin, niye orada olduklarına dair bilgileri kanıtlamaz. Onların hareketlerini değerlendirir, bilgi haline getirir… Mesela Güneş, Ay birleşiminden doğan yeni ayın oluşturduğu hilali gördükten sonra yapılacak işlerin, kişiye değer katacağı bilgisini verir. Göksel cisimlerin birbiriyle olan döngüleri insanı kendine hayran bırakan bir uyum, estetik vardır. Adeta evrenin sanatı olan bir tabloyu sergiler. Bu yüzden astrolojiyi bilimsel verilerden yola çıkan, ama bu bilgilerin daha içsel, manevi anlamdaki kırılımlarına da yer veren, sanatsal yönü de olan, bir ilim olarak değerlendirmek daha doğrudur. Günümüzde astrologlar, Güneş’in, Ay’ın ve gezegenlerin insanın yaşamı üzerinde etkileri olduğunu ve buradan hareketle bir kişinin geleceğinin kestirilebileceğini öne sürerler. Bir insan doğduğu anda bir gezegen kendi “evinde” ise etkisinin güçlü ve olumlu olacağına inanılır. Eğer kendi “evinden” uzakta ise etkisinin zayıf, belki de olumsuz olacağı kabul edilir. Bazı dergi ve gazetelerde, aynı burçta doğan herkes için ortak kehanetlerde bulunan yıldız falları yayımlanır. Babilliler İÖ 6. yüzyılda gezegenlerin gökyüzündeki hareketini gösteren haritalar yaptılar. Böylece Güneş ve Ay tutulmasının ne zaman olacağını önceden kestirebiliyorlardı. Astroloji Babil’den Eski Yunanistan’a, oradan da Mısır’a ve Hindistan’a geçti. Daha sonra bütün Asya ve Avrupa’ya yayıldı. İS 1066′da gökyüzünde parlak bir kuyrukluyıldız görünmüş ve bu alışılmadık olay insanları çok korkutmuştu. Bunu yorumlayan astrologlar yakın gelecekte bir kralın öleceğini ve çok önemli olayların yaşanacağını söylediler. Gerçekten de birkaç ay sonra, Hastings Savaşı’nda İngiltere Kralı Harold öldürülünce pek çok kişi bu kehanetin doğru olduğuna inandı. Oysa bugün Halley olarak adlandırılan bu kuyrukluyıldızın her 76 yılda bir Dünya çevresindeki yörüngesinden geçtiğini biliyoruz. Fakat, bu anlamlı rastlantıya Carl Gustav Jung senkronizasyon teorisine göre anlamlı rastlantılar adını vermektedir. Astroloji Kehanet sanatı olarak kullanıldığında insanlar tarafından ilgi görmektedir. Lakin günümüzün gelişen teknolojisi ve iletişim imkânları dolayısıyla, Astroloji bir Fal sanatı olmaktan çıkıp, insanın iç dünyasını yansıtan bir Ayna olarak görülmeye başlamıştır.
Kaynak: astrolojikozmik
|