kezban62
Moderatör

Cinsiyet: 
Mesaj Sayýsý: 11426
|
 |
« : 17 Mayýs 2013, 23:41:17 » |
|
Kamuoyunda bilinenin aksine aþýrý hijyen idrar yolu enfeksiyonlarýný önlemiyor.
Tersine bilinçsizce kullanýlan hijyenik maddeler ve antiseptikler genital organlarda mikrop florasýný bozarak zararlý mikroplarýn artýþýna, dolayýsýyla enfeksiyon riskine yol açabiliyor.
Anadolu Saðlýk Merkezi Üroloji Uzmaný Prof. Dr. Yalçýn Ýlker konuyla ilgili olarak antiseptiklerin, vajinada mevcut olan mikrop florasýný bozarak zararlý mikroplarýn artýþýna, dolayýsýyla enfeksiyon riskine yol açabileceðinin altýný çiziyor ve ekliyor "Tuvaletten sonra temizlik alýþkanlýðý da, idrar yollarý enfeksiyonlarýnýn önlenmesinde önemli rol üstleniyor. Temizliðin önden arkaya doðru olmasý gerekiyor. Aksi halde anal yoldaki mikroplar idrar yoluna taþýnabiliyor."
Ýdrar yollarý enfeksiyonlarý, eriþkinlerde en sýk antibiyotik kullanýlan rahatsýzlýklarýn baþýnda geliyor. Genellikle saðlýklý kiþilerde ortaya çýkan bu rahatsýzlýk ayakta tedavi ediliyor. Ancak, tedavi ihmal edildiðinde hastalýk aðýr tablolara neden olabiliyor. Özellikle genital organlarýn temizlenmesinde antiseptiklerin kullanýlmasý önerilmiyor.
Prof. Dr. Yalçýn Ýlker, "Bu enfeksiyonlarýn tedavi edilmemesi böbrek iltihabýna, böbrek kaybýna ve hatta ölüme kadar gidebiliyor. Tüm idrar yolu enfeksiyonlarýnýn %75'ine koli basili bakterisi neden oluyor. Kadýnlarda erkeklere oranla 25 kat daha fazla görülmesinin nedeni ise, idrar kesesinden sonraki idrar yolunun kadýnlarda çok daha kýsa olmasý.
Erkeklerde de prostat bezi enfeksiyonlarý önemli saðlýk sorunlarýna yol açýyor ve tedavi süreci daha zorlu geçiyor. Çünkü prostat bezine yerleþen bakterilerin tamamen ortadan kaldýrýlmasý mümkün olmuyor." diyor ve ekliyor "Bakteriler, idrar olunca esas olarak idrar yaptýðýmýz delikten içeri giriyorlar. Vücut direnci genellikle, bu esnada idrar yollarýna ilerlemeye çalýþan bakterileri öldürüyor. Ama öldürülmediðinde ya da çok sayýda bakteri girdiðinde enfeksiyona neden oluyor. Kadýnlarda görülmesinin en büyük nedeni ise cinsel iliþki sýrasýnda giren bakteriler. Bundan korunmak için de, cinsel iliþkiden sonra idrara çýkmak gerekiyor. Çünkü iliþkiden sonra idrar kesesini boþaltmak koruyucu etki yapýyor."
Ýdrar Yollarýnda En Çok Görülen Enfeksiyonlar ve Belirtileri En sýk görülen idrar yolu enfeksiyonu, idrar kesesi kaynaklý oluyor. "Sistit" olarak adlandýrýlan bu enfeksiyonun ilk belirtisi de, çok sýk idrara çýkmak oluyor. Sýklýðý 1.5 saatte bir den, 15 dakikada bire kadar deðiþiyor. Bu duruma, idrar yaparken hissedilen yanma da eþlik ediyor. Ýdrarda kanama ve hafif ateþ de nadiren görülen belirtiler arasýnda yer alýyor.
Taný ve Tedavi Yöntemleri Prof. Dr. Yalçýn Ýlker idrar yolu enfeksiyonlarýnda taný koyma ve tedavi yöntemlerinin önemine dikkat çekiyor. Ýlker, "Kiþiyi hekime getiren bu þikayetlerin ardýndan, fizik muayene yapýlýyor. Ýdrar kesesinin olduðu bölgede hassaslýk saptanýyor. Ýdrar tahlili ve idrar kültürü yaptýrýlýyor. Bu tahlillerde enfeksiyon bulgularý ortaya çýkarsa, enfeksiyonun türüne göre antibiyotik belirlenerek tedaviye baþlanýyor. Genellikle 3-5 gün süren tedavi süreci, enfeksiyonun ortadan kaldýrýlmasý için yeterli oluyor." diyor.
Prof. Dr. Yalçýn Ýlker, Sistit'in gebelikte çok rastlanan bir durum olduðunu, ancak hamilelikte her antibiyotik kullanýlmadýðý için kadýnlarýn mutlaka hekime baþvurup, uygun ilacý almasý gerektiðini belirtiyor. Ýlker, "Cinsel aktivitenin aniden arttýðý durumlarda da Sistit sýk görülüyor. Bu nedenle, özellikle balayýna çýkan çiftlerde ortaya çýkan idrar yolu enfeksiyonlarý "balayý sistiti" olarak adlandýrýlýyor." diyor. Ýdrar Yolu Enfeksiyonlarýnda Mikrobiyolojik Örnek Almanýn Önemi Kadýnlarda daha sýk görülmekle beraber, erkek hastalarda da azýmsanmayacak derece yaygýn olan idrar yolu enfeksiyonlarý, doðru antibiyotikle tedavi edilmeyen hastalarda aðýr tablolara neden olabiliyor.
Bu konuya dikkat çeken Anadolu Saðlýk Merkezi Enfeksiyon Hastalýklarý Uzmaný Dr. Elif Hakko, bu denli sýk görülen ve ciddi sonuçlar yaratabilen enfeksiyonlarýn tedavisinde kullanýlacak olan antibiyotiklerin mikrobiyolojik veriler ýþýðýnda seçilmesinin gerekliliðini vurguluyor. Dr. Hakko konuyla ilgili olarak þu bilgileri veriyor: "Ýdrar yolu enfeksiyonlarýna genel olarak barsakta bulunan bakteriler neden oluyor. Ýdrar yolu enfeksiyonuna en sýk yol açan, toplumda koli basili olarak bilinen 'Escherichia coli' oluyor. Bu ve bunun benzeri diðer bakteriler antibiyotiklerle karþýlaþtýkça direnç geliþtiriyor ve antibiyotikleri etkisiz hale getiriyor.
Bu nedenle tedaviye baþlamadan önce (tek bir doz dahi antibiyotik almadan) hastadan mikrobiyolojik kültür alýnarak, hangi antibiyotiklere karþý duyarlý olduðunun saptanmasý gerekiyor.
Bu sayede doðru antibiyotikle etkili tedavi yapýlmasý ve bakterinin direnç geliþtirmesi önleniyor." Uzun dönemli tedavi gerektiren prostat enfeksiyonlarý; aðýr seyreden, damardan antibiyotik tedavisi gerektiren böbrek enfeksiyonlarý ve sýk tekrarlayan enfeksiyonlarda Antibiyogram yapýlmasýnýn þart olduðunu söyleyen Dr. Hakko, kültürde üremeyen mikoplazma, klamidya ve üreoplazma gibi bazý bakterilerin tanýsýnda kullanýlan baþka yöntemler de olduðunu belirtiyor.
Ýdrar ve kan örneklerinde çalýþýlabilen bu testler, doðrudan bakterinin saptanmasý ve hedefe yönelik tedaviyle etkin tedavinin uygulanmasýna yardýmcý oluyor. Dr. Hakko, idrar kültüründe üreme olmamasý, verilen antibiyotiðe yanýt vermeme ve tekrarlayan enfeksiyonlarda da bu testlerin yapýlmasýnýn yararlý olacaðýný vurguluyor.
|