Anne babaların çoğu şu son yıllarda evladından yakınmakta.Çocuğunun asi olduğundan başına buyruk olup ahlaksızlığından dert yanmakta.Hani her şeyin en iyisini bilen ve en iyisini tartışmasız kendisi düşünen ebeveynlerden sıkça şu cümleleri duyuyoruz ;

“Derslerine çalışmıyor sözümü dinlemiyor sürekli sokakta oynuyor.”
“Küfür ediyor sinirlenince bana bile vuruyor. “
“Okulda arkadaşları öğretmeni şikayetçi ne yapacağımızı şaşırdık”
“Çok para harcıyor vermezsem cüzdanımdan gizlice alıyor.”
“Sözümüzü dinlemiyor hiç ne söylesek tersini yapıyor.”
“Evi kırıp döküyor sürekli bilgisayarda oyun oynuyor”
“Çok şımarttık biz bunu çookkk…”

Aslında korkulan çocuğun bugünkü huysuzluğu veya kötü alışkanlıkları değil ilerleyen yıllarda nasıl bir baltaya sap olacağı.Neye yönelip neler yaşatacağı.Eminim içten içe iki üç yıl sonra çocuğundan dayak yiyebileceği de gözlerinden geçiyor hatta okulu bırakıp avare avare sokakta dolaşacağı zorla paralarını (ç)alacağı.Velhasıl üzerine titrediğinin perişan halde ömrünü harcayıp mutsuz olacağı.Bu ihtimaller şüphesiz her anne babanın kanını dondurur korkutur.Öyle ki nerede hata yaptığını dahi düşünemeyecek halde kendini evine veya işine vermiş olan ebeveyn akşamdan akşama sorular yöneltir kendine ve cevaplar vermeye çalışır bildiğince.

“Acaba zayıf olan dersleri için özel hoca mı tutsak. “
“Dershaneye mi yollasak faydası olur belki.”
“Hoca efendiye bir okutsak mı çocuğun hali iyi değil.”
“Tatile mi çıkarsak bir ihtimal kendine gelir.”

Bu sorulardan önce en başta sorulması gereken ki bunca cevapsız soruya gerek kalmadan cevabı getiriverecek sorular vardır ;

“Allah’ı anlattık mı kudretini aşıladık mı ?”
“Hz. Muhammed (s.a.v.) kimdir ? Nasıl bir cihan güneşidir ? “
“İslam’da sevaplar nelerdir ? Mükafatı nedir ? “
“İslamda günahlar nelerdir ? Cezası nedir ?”
“Dualar ve anlamları ve hikmetleri nelerdir?”
“Namaz kılmak nasıl olur önemi nedir ? “
“Anne babaya karşı gelmenin günahı iyilik etmenin sevabı ne derecedir?”

Acaba iftihar etmeyi düşlediği yavrusuna bu hakikatleri aşılamayı denemiş midir ? Hayır ilk konuşmaya başladığı zamanlarda öğrettiği “Allah birdir” gerçeğinden başka ( ki o bunu idrak edecek yaşta dahi değildi çok sevimliydi o kadar. ) önemli bilgiler için nefes tüketmemiştir . Henüz erken olduğunu bunların çocuğun aklını karıştırıp psikolojisini bozacağını düşünmüştür.

Peki bir soru da benden sana olsun anne(cik) “-Sen Müslüman değil misin ? İslamı inkar edenlerden misin ? Yoksa Allah’ı bilmeyenin daha çok mutlu olacağını düşünenlerden misin ? “
“-Elhamdülillah müslümanım ne alakası var şimdi ? Kalbim temiz benim namaz kılmıyor olabilirim.Çocuğum büyüyünce öğrenir şimdi dini şeyleri anlatırsam kafası allak bullak olacak .Okulda arkadaşları dışlayacak derslerine adapte olamayacak.Zamanı gelince kendi öğrenir ben annemden babamdan mı öğrendim sanki.”

Yüce Rabbimiz küçük yaşta İslam’ın zarar vereceğini bilse ( estağfirullah haşa ) bunu bildirmez miydi ? Peygamberimiz (s.a.v.) ashabın çocuklarını bundan men eder nesilden nesile bu İslam anlayışı süre gelirdi.Oysaki tam tersi olmuş çocuklara küçük yaşta İslam’ın anlatılıp öğretilmesi emredilmiş hatta yedi yaşında namaza başlanması gerektiği bildirilmiştir.Eskilerden beri çocuk yaşta dualar öğretilmiş dini hikayeler anlatılmıştır .Günümüz ebeveynleri bunların yerine yaz kamplarını tv programlarını oyun parklarını oyuncak dükkanlarını özel hocaları tercih ederek çocuğuna iyi ve sağlam bir gelecek hazırlamaya çalışıp yeni çağın verimli neslini icra etmeye çaba sarf etmiştir ve edecektir. Bay ve Bayan bilirkişi reddettikleriyle kabullendikleri arasında gidip gelirken ; düşürüveriyor soyunun zerresini.

Yazık ki epeyi kısmında gidiş kötü bir hal alınca bocalamaya başlayıp ; dizlerini ve uyuşmuş beynini dövmeye başlar.Döver de geçince iş işten sıyrılamaz uykusuz gecelerinden.Kah köşe başında ağlar çocuğu kah etrafa örülen duvarları sarmıştır asilik yosunu.Uyan hadi kabusundan uyan da kurtarsın seni çağdaşlığın asil oyunu.
Neyi sorgularsın o zaman her şeyi bilirkişi . Anne-cik baba-cık … Sen bu oyundan çık… Yada hiç başlama kenarda dur azıcık.

Yasemin Yavuz