kezban62
|
|
« : 22 Mayıs 2013, 21:52:00 » |
|
Unutmayın ki; önünde yeni bir dönem daha olacak. Çocuğunuzun karnesinde zayıfların olmasını, kişiliğinin ve zekasının göstergesi olarak değerlendirmeniz son derece yanlıştır. Başarısızlığa üzülmek ve çocuğunuzu da üzmek yerine onunla birlikte neler yapabileceklerinizi konuşun.
Çocuk endişeli ise derse konsantre olmakta güçlük çeker Çocuğunuzun kapasitesi iyi olsa da kafası karışık, endişeli ise dikkati dağılır ve derse konsantre olamayabilir. Çocuk depresif bir pozisyonda olduğu dönemde sürekli yorgun, uykulu, isteksiz olabilir ya da hiperaktif bir çocuk çok uzun süre ara vermeden dersi takip edemeyebilir. Öğrenme bozukluğu yaşayan çocuk geç öğrenir; harf karıştırabilir; okuma ve yazma konusunda güçlükler yaşayabilir ya da bunların dışında çocuğun işitme-görme gibi fizyolojik bir rahatsızlığı bulunabilir.
Aşırı tehditkar tutum çocuğu olumsuz etkiler Çocuğun okul süreci içinde bulunduğu şartları göz önünde bulundurmak ve bu duruma nelerin sebep olduğunu incelemek gerekir. Duygusal sorunların varlığı, çalışma alışkanlıklarının kazanılmamış olması, uygun ders çalışma ortamının olmaması, okul içi olumsuz faktörlerin olması çocuğu olumsuz yönde etkiler. Ebeveynlerin çocuklarına olan eleştirel, tehditkar, aşırı beklentili tutumları çocuğun başarısını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Ebeveynler arasındaki çatışmalı durumlara çocuğun şahit olması, sorunları çocuk ile paylaşma ve onu taraf olmaya zorlama gibi tutumlar çocuğun psikolojik dengesini bozabilir. Yine kardeş kıskançlığı, ev değişikliği gibi durumlarda da çocuğun kafası karışabilir. Okulda öğretmen ile ilgili, arkadaşlarla ilgili sorunlar olduğunda ve çocuk baş edemediğini hissettiğinde çocuğun akademik başarısı düşebilir.
Ebeveyn evde öğretmen rolünü almamalı Ebeveynler evde öğretmen rolünü oynamaya çalışmamalıdırlar. Çocuğa bilgileri rol yaparak, anlatarak izah edebilir, ondaki araştırmaya olan merakı ve zevki ortaya çıkarabilir, bu şekilde ders çalışmaya teşvik edebilir ve yardım edebilirler. Sürekli ders çalışmaya zorlayan, sık sık okulu ziyaret eden, şikayet eden, eleştiren, başarı endişesi yüksek ebeveynler çocuğun da başarılı olma konusundaki endişesini tetiklerler ve çocuk bu endişeden ötürü başarısız olabilir.
Çocuğunuzla başarısızlığın nedenlerini konuşun Çocuğun evde nerede, ne şekilde çalıştığı yani çalışma ortamı önemlidir. Boş ve düzenli bir masa, bilgisayar ve televizyonun olmadığı koşullar gerekmektedir. Çocuğunuzun “hangi saatlerde ders çalıştığını, mola verdiğini, yattığını” bilmeliniz. Okul, çocuğun kendine ait alanıdır. Öğrenme çocuğa aittir. Bazı ebeveynler evde de sanki okuldaymış gibi davranırlar; bu durumda okul alanı ailesel alanı içine almıştır. Çocuğunuz ile başarısızlığının nedenlerinin neler olabileceğini paylaşmalı ve çözümleri beraberce düşünmelisiniz. Onu anladığınızı göstermelisiniz. Karne üzerinden çocuğu tehdit etmemeli, azarlamamalısınız. İkinci dönem daha iyi nasıl olunabileceği üzerine konuşmalısınız. Bu tutumunuz çocuğu psikolojik olarak destekler ve size güvenerek iletişiminizin de güçlenmesini sağlar.
Çocuğumla nasıl bir iletişim içinde olmalısınız? • Kendi tutumlarınıza yönelik içsel bir değerlendirme yapabilmelisiniz.
• Çocuk ile oyun oynamalısınız, oyun çocuğunuz ile aranızdaki iletişimin temel taşıdır.
• Çocuğu başarılı olma konusunda motive etmek için onu spor ve sanatsal faaliyetlere yönlendirmelisiniz.
• Çocuğun karnesindeki iyi notları ve dersleri için harcadığı çabayı övmeli, ona olan güveninizi belirtmelisiniz.
• Çocuğu diğer arkadaşlarının başarısı ya da kardeşleri ile kıyaslamamalısınız.
• Her çocuk fiziksel, sosyal, zihinsel gelişimi ile ayrı bir bireydir. Çocuktan beklentinizin bu yönde olması gerekmektedir.
• Ebeveyni tarafından onaylanan, desteklenen çocuk daha çabalı ve başarılı olmaya gayret gösterecektir.
• Çocuğa gerekirse destek alarak verimli ders çalışma teknikleri konusunda yardımcı olabilir, programlanma konusunda destek olabilirsiniz.
Memorial Şişli Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikolojisi Bölümü Uzm. Psikolog Özge Merve Türk
|