Sayfa: [1]   Aşşağı İn :)
Gönderen Konu: Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin!  (Okunma Sayısı 1885 Defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte.
Mavi_Kiyamet
Kraliçe
*


Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6687



Üyelik Bilgileri
« : 02 Şubat 2013, 23:17:26 »

Çocukların gözden kaçan bir dönemi var ki, o da ergenliğe hazırlık aşaması olan önergenlik! Uzmanlar eşliğinde önergenlik dönemini tanımaya ne dersiniz?

Minik bebeğimiz 3 yaşına geldiğinde bir “Oh”, 6 yaşına geldiğinde bir “Oh” daha çekeriz. Temeller atılmış, miniğimiz çocuk olmuştur. “Biricik yavrum, ne güzel çocuk oldu, okula başladı, sosyalleşti, derdini anlatıyor, büyüyor…” derken; sanırız ki, 12-13 yaşına kadar yani ergenliğe kadar bebekliğe ve ergenliğe oranla daha sakin bir dönem geçirecek! Ama nerede?
 
Özellikle 8-9 yaşıyla birlikte hayır’ları, tepkiselliği tıpkı 2 yaşındaki gibi artar, dil pabuç gibidir, mızmızlanmaya yer arar, kapılar çarpılır, dikkati dağılmaya, sarsaklığı ve özensizliği artmaya başlar… Çoğu anne, “Bu çocuk büyüdükçe aklı başına geleceğine tuhaflaşıyor” diyerek dert yanar, hatta hayal kırıklığı yaşar. Minik bebeğiyle iletişimde sorunlar yaşamanın sıkıntısı çöker yüreğine… Haliyle bu tablolar ile daha çok anneler  karşılaşır ve ebeveynler genellikle ne yapacaklarını bilemezler; çoğu zaman “Bu çocuğa ne oldu ki?” denip geçilir…

Oysa, çocuğumuz 6-7 yaşından sonra yavaş yavaş artık bir önergendir; bedeninde ve hissedişinde farklılıklar yaşamaktadır, tedirgindir ve anlaşılmaya ihtiyacı vardır; çünkü kendi de kendine ne olduğunu bilememektdir. Biz anne babalar ise, genellikle ergenlik nedir bilmeden büyüdüğümüz için, önergenliğin sıkıntılarını ve çocuktan bize yansıyanları çocuğun şımarıklığına ya da otorite boşluğuna vermeye eğilimliyizdir.
Çocuğun yaşı 9-10’a geldiğinde ise malum belirtilerin giderek arttığını fark ederiz, çünkü önergenimiz fiziksel olarak da çocukluktan çıkma belirtileri gösterir.

Uzun lafın kısası, çocuklarımız her yaşta farklı fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlar içindeler ve ihtiyaçlarıyla doğru orantılı olarak da ebeveynleri tarafından desteklenmek, büyüme ve gelişmelerinin olmazsa olmaz şartlarının başında geliyor. Çocuğumuzun ergenliğe hazırlık döneminde doğru destekleri verebilmek, zorluklarını azaltmak ve aramızdaki ilişkiyi yeniden düzenlemek için önergenlik dönemini ihmal etmeyin, derim! İşte, ipuçlarınız…

Derya Gülterler (Uzman Psikolog):
“BELİRTİLER HER ÇOCUKTA FARKLI OLABİLİR”
- Uzmanlığınız açısından değerlendirirseniz, önergenliğin genel belirtileri nelerdir?
Önergenlik insan yaşamındaki önemli geçiş dönemlerinden biridir. 10’lu yaşlarla birlikte başlar ve her çocukta ilk belirtiler diğerinden farklı bir zamanda görülebilir. Aslında zorluğu da büyük oranda bu yüzdendir. Çünkü hormonal değişimlerle birlikte vücut, ses, zihin yeni şekline doğru yapılanırken, bunu ilk önce ergenin kendisi hissetmeye başlar. Bu hisle, artık ne arkadaşları gibi çocuk olduğunu, ne de ebeveynleri gibi yetişkin olabildiğini görmek, ergeni arada bırakabilir.

Bir yandan arkadaşları arasındaki yerini kaybetmemek için değişimleri gizlemeye çalışmak, öte yandan tüm bunların neden kendine özgü olduğunu anlamaya çalışmak zordur. Aynı durum, arkadaşlarına göre ergenliği biraz daha geç başlayanlar için de zorluklar yaratabilir.

Biz ruh sağlığı açısından, ergenlerin ve ailelerinin en tipik aktarımıyla belirtilerini; çocuğun kendine dönüşü, bir yandan diğerleri arasındaki yerini korurken bir yandan da farklılığını ortaya koyma çabası ile gözlemleriz. Ergen kendini anlamakta zorluk yaşarken, etrafındakilerin ona yardımcı olmasını bekler. Beklentilerinin karşılanmadığı her noktada da çatışma kaçınılmaz olur.

DESTEĞİNİZE İHTİYACI VAR!
- Bu dönemin çocuğun gelişimindeki ve ileriki hayatındaki önemi nedir?
Yaşam sürecindeki tüm diğer geçiş dönemleri gibi (bebeklikten çocukluğa, ergenlikten yetişkinliğe, yetişkinlikten yaşlılığa...) bu dönemin de sağlıkla yaşanabilmesi bundan sonraki dönemlere daha az yükün kalmasını sağlar. Çünkü her yaş döneminin tamamlanması gereken sorumlulukları bellidir. Eğer bu sorumluluklar tamamlanmazsa, o yıllar geçtiği için kimse üzerinizden o sorumluluğu almaz. Aksine üzerine eklenerek artabilir.

Bebeklikten çocukluğa geçişte de bu böyledir. Çocukluğa geçebilmek için bebeğin ayağa kalkıp yürümesi, konuşmaya başlaması gerekir. O yıllar sağlıklı geçirilmezse, ergenlikte kimse artık konuşmana gerek kalmadı çocukluk geçti demeyecektir. O yüzden de ergenin yaşamında, kendini sorgulamak, kimliğini bulmak, dünyadaki yerini tanımlamak bu dönem için çok önemli bir görevdir. Eğer onlara destek olmakta yetersiz kalırsak, kendini bulamamış bir yetişkin olarak yaşama devam etmeye çalışmak, yaşamını son derece zor hale getirecektir.

- Bu süreçte çocukların ve ailelerin en çok yaşadığı sıkıntılar nelerdir?
Ergenin yaşadığı zorluk genellikle, hem bedenini hem de ruhundaki değişimleri tanımlamak ve kabullenmekle ilgili olur. Aile ise, ergen kadar yoğun bir şekilde değişimi hissedemediği için ona hala çocuk gibi davranma eğiliminde olabilir. Zihnindeki gelişimleri, yaşamı ele alışındaki farklılıkları kabullenmek, ergenin dünyayı sorgulama sürecinde doğal olarak yapabileceği hataları anlayışla karşılamak aileyi zorlayabilir. Çocuklukta koydukları sınırları hangi ölçüde genişletebileceklerini bilemeyebilirler. Ergenlik aileden de bir ayrışma süreci olduğu için, ailenin buna izin verebilmesi ve sağlıklı bireyselliği desteklemesi başlı başına sarsıcı olabilir.

ÇOCUĞUNUZU İYİ GÖZLEMLEYİN!
- Bu dönemde çocuklara nasıl yaklaşmak sağlıklı olur? Anne, baba ve eğitimciler açısından…
Yetişkinin yapması gereken kendi yolunu bulmaya çalışan ergenle birlikte yürümek ve ona model olmaktır. Ergen hala onların çatısı altında yaşarken, iyi gözlemciler olmaları, çatışma hallerinde ergeni suçlayarak, kırarak, yargılayarak kendilerinden uzaklaştırmamaları son derece önemlidir. Çünkü siz onu kendinizden uzaklaştırdığınızda, ergen mutlaka sığınacak başka bir liman bulur ve bu çok daha tehlikeli olabilir.

Ergenin deneme yanılmalarına ailenin sınırları içerisinde izin vermek, zorlandığı anlarda destek olmak, hatalarında kendini yeniden yapılandırmasına fırsat tanımak, yaşamındaki yetişkinlerin sorumluluğudur. Bunları yaparken, yetişkinin kendi yaşamını gözden geçirmesi ve ona nasıl model olduğunu ele alması çok önemlidir. Unutmayın ki insan en çok görerek öğrenir.

Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz (Çocuk Endokrinoloji ve Ergenlik Uzmanı) :
“ÖNERGENLİK İLE ERGENLİK FARKLI!”
“Ergenlik kızlarda 9-10 erkeklerde 11-12 yaşlarında başlıyor. Başlamasının nedeni çocukluk çağında çok düşük olan seks hormonlarının; yani kızlarda östrojen, erkeklerde ise testosteronun salgılanmaya başlaması ve bu hormonların etkisiyle kızlarda meme büyümesinin gözlenmesi, erkeklerde ise testislerin büyümeye başlaması. Genital tüylenme, meme büyümesi ve testis büyümesine eşlik edebilir veya tüylenmeler 6 ay sonra başlayabilir. Yani bu dönem her çocukta farklılık gösterebilir.

Halk arasında önergenlik olarak adlandırılan konu, 6-7 yaşlarından itibaren böbrek üstü bezinden salgılanmaya başlayan, zayıf androjen yani testosteron etki gösteren hormonların etkisiyle bazı belirtilerin ortaya çıkmasıdır. Bu salgılanan hormonun adı DHEA-S'dir; yani Dihidroepiandresteronosülfat...

Bu hormon her çocukta ergenlik öncesi salgılanmaya başlar ve kan seviyelerinde artış olur, bu durumun tıbbi adı adrenarş'dır. Bu hormonun salgılanmaya başlaması ile çocukta ergenlik hormonlarının salgılanmasının uyarılmaya başlandığı ve birkaç yıl sonra östrojenin overlerden, testosteronun da testislerden salgılandığı kabul edilir.

HORMONAL DEĞİŞİMLER
Ön ergenlik dönemine çocuklar değişik yanıtlar verirler, bu hormon zayıf bir androjen olduğu için ter bezlerinde artış ve ter kokusu; alında ve yüzde sivilcelenme, genital tüylenme ve koltuk altı tüylenmesi görülebilir. Bazı çocuklarda hafif kişilik değişikleri başlayabilir; ancak unutulmamalıdır ki bu durumlar normaldir. Ter kokusu, terleme, alında sivilcelenmeler ergenlik demek değildir! Kızlarda ergenlik başladı diyebilmek için mutlaka meme dokularında sertleşme olması gerekir; bu bazen tek taraflı başlayıp, diğer memede daha sonra görülebilir. Memelerde sertleşme ile birlikte acı bazen olabilir, ama bu acıma hissi bir süre sonra geçer.

Sonuç olarak, önergenlik her çocukta 6-8 yaşları arasında görülen normal bir süreçtir. Ergenliğe hazırlık olarak kabul edilir. Bu dönemde genital ve koltukaltı tüylenme, ter kokusu, alında ve yüzde sivilceler görülebilir.”
Logged
Kadın Temsilcisi
KadıncaForum
*****

Offline

Mesajlar: 27222

View Profile
Re: Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin!
« Posted on: 20 Nisan 2024, 07:36:23 »

 
      uyari
Merhaba Ziyaretçi, Öncelikle Sitemize Hosgeldin. Ben KadıncaForum Botu Olarak Siteden Yararlanabilmeniz İçin, Üye Olmanızı Öneririm. Unutmayınız! Bu Site Sadece, Biz Kadınlara Özeldir.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin! oyunlari, Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin! programi, Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin! oyunu indir, Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin! program yükle, Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin! download, Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin! istenmeyen tüyler, Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin! resimleri, Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin! haber, Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin! yükle, Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin! lazer epilasyon, Çocugunuzun Ergenlige Hazırlanışına Eşlik Edin! msn eklentisi, sarki sözleri
Sayfa: [1]   Yukarı Çık :)
 
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Diş Sıkmaya Botox Ile Veda Edin Yeni
Ağız ve Diş Sağlığı
kezban62 0 1938 Son Mesaj 07 Mayıs 2010, 18:09:48
Gönderen : kezban62
Bozulan Diyeti Telafi Edin Yeni
Diyet
Mavi_Kiyamet 1 2231 Son Mesaj 09 Mayıs 2010, 21:42:25
Gönderen : kezban62
Çocugunuzun Erkek Olması Için Yeni
Gebelik, Doğum Ve Çocuk Bakımı
kezban62 1 2603 Son Mesaj 08 Temmuz 2013, 10:37:30
Gönderen : Karaelmas
Çocugunuzun Ilk Ayakkabısı Nasıl Olmalı Yeni
Kadınca
Mavi_Kiyamet 0 1853 Son Mesaj 14 Mayıs 2010, 15:51:59
Gönderen : Mavi_Kiyamet
Yüzünüzü Yıkarken Dikkat Edin Yeni
Moda & Güzellik
TwiLighT 0 1844 Son Mesaj 15 Temmuz 2010, 22:19:26
Gönderen : TwiLighT