Evliliğin aşkı yok ettiği düşüncesi yaygın olarak görülse bile bu problemin yanıtı sadece her çiftin kendisine özgü tecrübeleriyle görülebilmektedir. Fakat aşkla evliliğin beraber olmayacağını düşünmekte olan birçok insanın erken yaşlarda ve aşkın en yoğun yaşandığı dönemde evlendikleri dikkat çeken bir konudur.

Eğer iki insan genç yaşlarda birbirlerine âşık oldularsa, kendileri ve ilişkileri olgunlaşma göstermeden acele karar verip evlenme olduysa, evlenmeden kısa bir süre sonra birbirlerine aşık ve sevgilerinin sona erdiğini fark edebilir ve yıkılabilirler. Bunun üstüne eşlerin ayrılık kararı almaları çok sık rastlanan bir durumdur.

Böyle durumlarda evlilik aşkı öldürür sözü sıkça kullanılır. Ancak aynı insanlar uzun süre birbirlerini tanıyor olsalar ve aşkları sevgiye dönüştüğü zaman evlilik kararı alsalar, uzun ve mutlu bir evlilik yaşamı geçirebilirler.

Beraberlik aşk ile başlamış ise bile evlilik durumunu iyi düşünüp, birbirlerini tam olarak tanıdıklarından emin olduktan sonra evlilik kararı alınmalıdır. Böyle bir durumda evlilik aşkı öldürmez. Aksine aşkı daha sağlam kılar.

Her evliliğin büyük bir aşk ile başlaması söz konusu değildir. Mantığın ön plana geldiği evliliklerin de uzun yıllar sürdüğü görülmektedir. Bu tür ilişkilerde eşlerin birbirlerin evlendikten sonra zaman içerisinde aşık oldukları görülür. Birbirlerini kusurları ile tanımakta olan ve birbirlerini bu şekilde kabul eden çiftlerin birbirine olan sevgisi bitmez, uzun süreli ve sevgi dolu bir beraberlik olur.

Birbirimiz için özeliz diyen çiftlerin beraberlik süresi uzar. Evlilik yaşamında ilişkinin bitmemesi için romantizmi kesinlikle kaybetmemek için didinmek, hediye ve sürprizler ile eşe sevginin hatırlatılması büyük önem taşır. Eşinize seni seviyorum demekten kaçmayın