Çocukla beraber evlilikteki bütün taşlar yerinden oynar hatta çocuğun sorumluluğu yüzünden evlilikler sarsılabilir ya da sonlanabilir. Çocuk sahibi olunamayan durumlarda da ciddi sorunlar ortaya çıkar ve çiftler çok ağır sorunlarla başa çıkmak zorunda kalabilirler. Peki asıl sorun nerede başlar?
Sorun aslında çocuk sahibi olunamayacağının öğrenilmesiyle başlıyor. Önce inanılmıyor ya da görmezden geliniyor. Nasıl olsa yanlış teşhis vardır diye düşünülüyor ya da ortaya çıkan sorunlarla mücadele etmeye başlanıyor. Sorunlarla mücadele etmek her zaman olumlu sonuçlar vermeyebilir ve evlilik gerçekten de yara alabilir. Oysa aslında böyle zorluklarda ayakta kalabilmelidir eşler. Sağlıklı evlilikler bu amaçla kurulmuştur diye düşünülmesine karşın aşağıda sıralanan bazı sorunlar kadın ve erkek açısından dayanılmaz bir hal alabilir.
• Taraflardan biri ne olursa olsun mutlaka çocuk diye ısrar edebilir.
• Aileler eşler üzerinde baskıcı davranabilir.
• Çevrenin yanlış yönlendirmeleri tedavide gecikmeler ya da problemler gibi
bazı sorunlara yol açabilir.
• Eşler birbirine kızabilir kırılabilir.
• Özellikle çocuk olmamasının suçunu birbirlerinde arayabilirler.
• Birbirlerine küsüp aralarındaki iletişim kanallarını kapatabilirler ki bu en tehlikeli şeydir.
• İlişkilerini ve evliliklerini önemsemez davranabilirler.
• Evlilikleri ile ilgili ya da birbirleri hakkında başkalarıyla konuşma yolunu seçebilirler ki bu da sıkıntı yaratan sonuçlara dönüşebilir.
Aile ya da Çevre Nasıl Yardımcı Olabilir?
Çocuklarını evlendirirken büyük anne ve büyük baba olmanın özlemiyle bekledikleri müjde yerine böyle olumsuz bir haber belki de en çok yakın çevredeki aile büyüklerini sarsar. Ancak çocuklarının bu sıkıntılı süreçte ve tüp bebek tedavisi aşamalarında en büyük destekçileri yine onlar olacaktır. Doğal yollarla çocuk sahibi olamamak bir daha asla çocuk sahibi olunamayacak demek değildir.
• Durumu bir trajedi olarak görmemek.
• Kendi duygu ve düşüncelerinden daha çok tedavi sürecini yaşamaya hazırlanan çifti desteklemek ve olumlu motive etmek.
• Durumdan acınıp üzülmek yerine olumlu bir bakış açısı kazanmaya çalışmak.
• Bunun da diğer herhangi bir sorundan farkı olmadığını düşünerek mücadeleden vazgeçmemek.
• Bu gibi durumlarda anlayışlı davranarak sorunu yaşayan gençleri bazı şeylere zorlamamak.
• Sürekli soru sorarak ya da beklentilerden bahsederek ortamı gereksiz yere germemek.
• Bazı durumlarda olayları kendi haline ve akışına bırakmanın daha yararlı olabileceğini hatırlamak gibi bir takım destek ve tavırlarla durumu kolaylaştırmak mümkün olabilir.
Çiftlere Öneriler
• Bu durum sıkıntılıdır ama diğer her şey gibi bir süresi vardır.
• Olumlu düşünmenin büyük yararı olduğunu unutmayın.
• Evlilik öncelikle iki kişinin mutluluğu ve beraberliği üzerine kurulmuştur. Çocuklar sonra gelir.
• Söylenen her şeye kulak asmayın ve her söylenene de inanmayın.
• Tedavi zorlu bir işlemler sürecinden oluşur. Birbirinize anlayış göstermeye çalışın.
• Sabır en önemli şeydir. Sabretmeyi beklemeyi bilin.
• Aynı aşamalardan geçmiş ve çocuk sahibi olmuş çiftlerle beraber olmaya çalışın.
• Yaşadığınızın sizin gibi pek çok çiftin de ortak sorunu olduğunu unutmayın.