Amerika Birleşik Devletlerinde 2010-2012 yılları arasında sağlık güvencesi bulunan ve doulalık hizmeti alan 1079 doğum vakası, 2009’dan sonra ülke genelinde gerçekleşen 279.008 doğum operasyonu ile karşılaştırılmış.

 

Araştırmacılar garip bir şekilde sezaryen doğumların doulalık destekli grupta diğer sağlık güvenceli gruba göre %40,9 daha düşük olduğu bulunmuştur. Doulalı destekli grupta sezaryen oranı %22,3 iken diğer grupta %31,5 olarak tespit edilmiştir.

 

Normal doğum sırasında annelik duygusunun ve doğum sonrası psikolojik uyumun daha yüksek seviyelerde olduğu bilinmektedir. Sezaryenle yapılan doğumlarda ilave olarak çok daha fazla medikal ve profesyonel işgücü desteği ve sarfı söz konusu olmaktadır.

 

Ayrıca doula olmayan sigortalı doğumlarında erken doğum ve düşük doğum kilosu riski daha yüksek olmuştur. Araştırma sağlık güvenceli yani sigortalı doğumlar üzerinden yapılmıştır ve bu doğumlar ABD’de 2009 yılından itibaren yapılan tüm doğumların %45’ini kapsamaktadır.

 

Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) önerdiği sezaryen oranı %15 iken ülkemizde sezaryen oranı 2007 yılında %42, 2010 yılında %49,7 olarak gerçekleşmiş ve dünyanın en yüksek sezaryen oranı olmuştur.

 

Dolayısı ile ABD’de yapılan bu araştırma sonuçlarının ülkemiz için önemi, hem kadın ve bebeklerimizin sağlığı, hem de gereksiz sağlık harcamalarının düşürülmesi açısından büyüktür.