Trakya Üniversitesi (TÜ) Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, obezite gibi ciddi bir sağlık sorunundan korunmak için yiyecekler kadar içeceklere de özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Yorulmaz, sağlığın korunması için yeterli sıvı almanın önemli olduğunu belirtti. Alınacak sıvının vücudun ihtiyacını karşılaması için uygun özellikte olması gerektiğini ifade eden Yorulmaz, sıvılarla vücuda vitamin, mineral, protein ve karbonhidrat gibi besin maddelerini de almanın mümkün olduğunu vurguladı.

Günümüzde ev dışında beslenmenin yaygınlaştığını, dışarıda da genellikle fabrikasyon olarak hazırlanmış içeceklerin sıklıkla tüketildiğini aktaran Yorulmaz, şöyle devam etti:

"Tüm dünyada ve ülkemizde şişmanlık hızla artmaktadır. Bu durum sadece estetik açısından değil pek çok ciddi hastalığa zemin hazırlaması açısından da olumsuz bir durumdur. Türkiye İstatistik Kurumunun araştırmalarına göre, 15 ve yukarı yaştaki nüfusun yüzde 17,2' sinin obez ve yüzde 34,8'i ise fazla kiloludur. Cinsiyete göre bakıldığında ise kadınların yüzde 20,9'unun obez ve yüzde 30,4'ünün fazla kilolu olduğu görüldü. Erkeklerde ise bu oranlar sırasıyla yüzde 13,7 ve yüzde 39,0 oldu. Dünyada fazla kilo ve obezite yüzünden her yıl yaklaşık 2,8 milyon kişi hayatını kaybediyor."

"İÇECEKLER DE OBEZİTEYE ZEMİN HAZIRLIYOR"
Yorulmaz, son yıllarda meşrubat ve gazlı içecek tüketiminin arttığını, süt ve benzeri ürün tüketiminin ise azaldığını söyledi.

Gazlı, fruktozlu, mısır şurubu içeren içecekler, şekerli kremalı kahve ve çay, şeker ilave edilmiş meyve suları, spor ve enerji içecekleri, meyveli ya da şekerli sodalar ile aşırı alkol tüketiminin obeziteye yol açtığını belirten Yorulmaz, şöyle konuştu:

BEYİNDE DOYMA HİSSİ OLUŞTURMUYOR
"Tatlandırma amacıyla sık kullanılan çay şekeri ve yüksek fruktozlu mısır şurubu beyinde doyma hissi oluşturmadığı için kalp hastalıkları ve diyabet gibi sağlık sorunlarını ortaya çıkarmaktadır. Soğuk çay, spor içecekleri, kola, meyve suyu gibi yüksek şeker seviyeleri ve karbonhidrat içeriği nedeniyle zararlıdır. Diyet olan gazlı ve kolalı içecekler de buna dahildir. Dışarıdan şeker, fruktoz, mısır şurubu ve suni olarak tatlandırılmış içecekler en riskli olanlardır. Bunun yanında sakarin, aspartam gibi kalori içermeyen tatlandırıcılar ilave edilmiş içecekler de sağlıksızdır."

Yorulmaz, içeceklere bağlı obeziteye çocuklar, 65 yaş üzerindeki kişiler, gebeler, emziren kadınlar, fazla kilolu olan ya da kilo almaya eğilimi olanlar, şeker hastaları, kolesterol yüksekliği, kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi kronik hastalığı olanların dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.

"EN İYİ İÇECEK SU"
Yorulmaz, çocuklara örnek olmaları açısından özellikle anne, baba ve öğretmenlerin de sağlıksız içeceklerden uzak durması gerektiğini belirtti.

İnsan sağlığı açısından en iyi içeceğin su olduğunu aktaran Yorulmaz, "Bu nedenle günlük alınması gereken 1.5-2 litre sıvının en az yüzde 60'ı su olmalı, kalan yüzde 40'ı ise sağlıklı içeceklerden oluşmalıdır. Günlük içilen çay 5 çay bardağını, yukarıda sayılan özellikleri taşıyan kahve ise 4 fincanı geçmemelidir" dedi.

İçecek satın alırken, içindeki şeker miktarı ve türüne dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren yorulmaz, şunları kaydetti:

"Meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketmeli. Kabuğu ile yenebilecekleri kabuklu yemeli ancak meyve suyu içmek istenirse, taze sıkılmış ve şeker ilave edilmemiş olan tercih edilmeli. Domates suyu, şalgam suyu, pancar suyu gibi sebze suları vitamin ve mineralden zengindir. Süt, ayran, kefir, boza, maden suyu, hardaliye, yeşil ve beyaz çay, Ihlamur, kuşburnu, limon, kekik, nane, ada çayı, elma, portakal gibi içeceklerin ölçülü bir şekilde tüketilmesi gerekiyor."