Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Özgür Ozan Şeşeoğulları, aşırı kırmızı et tüketiminin bağırsak kanserine yol açtığını belirterek, vatandaşların kırmızı et tüketimini asgariye indirmesi gerektiğini söyledi.

Vücuttaki kalın bağırsağın ilk 100-150 santimetrelik kısmının kolon, son 10-15 santimetrelik kısmının ise rektum diye adlandırıldığını ve bu bölgelerde meydana gelen kanserlere kolon veya rektum kanseri adı verildiğini aktaran Şeşeoğulları, bu kanserlerin ölümcül kanser sıralamasında 2. sırada olduğunu kaydetti.

Bu kanserlere yakalanma nedenlerinin iki etkeni olduğunu söyleyen Dr. Özgür Ozan Şeşeoğulları, “Bu kanser türü kadın ve erkekte bulunma sıklığı açısından 3. sırada, kanserlerden ölüm sıralamasında ise 2. sırada yer almaktadır. Kalın bağırsak kısımlarının nedenlerine bakarsak en önemli nedeni ailesel sendromlar ve çevresel faktörlerdir. Ailesel sendromlara bakacak olursak, özellikle familial adenozis poli dediğimiz poliplerle seyreden bir ailsel hastalığın zemininden gelişme ihtimali çok fazla olan bir sendromdur. Kalın bağırsak kanserlerin yüzde 90’ı polip zemininden geçmektedir. Özellikle ailesinde polip olanların bu konuda çok duyarlı olması lazım. Ailesinde polip olmayanların özellikle 50 yaşın üstünde her yıl düzenli olarak gaitada gizli kan testi yaptırması ve 5 yılda bir de kalın bağırsağın kontrol ettirmesi lazım. Ailesel polip sendromu olanlarda bu sıklığın daha fazla ve daha erken yaşlarda yapılması lazım ki bu kanserler erken evrede saptansın ve tedavi edilebilsin” diye konuştu.

"HER GÜN KIRMIZI ET TÜKETİLMEMELİDİR"

Çevresel faktörlerin başında yiyeceklerin geldiğini dile getiren Şeşeoğulları, bunların başında kırmızı et ve işlenmiş etlerin yani sucuk, salam, gibi yiyeceklerin geldiğini ifade etti. Şeşeoğulları, “Kolon kanserinde suçlanan en önemli etmen kırmızı ettir. Kırmızı et tüketen toplumlarda kolon kanserine yakalanma riski daha fazladır. Kırmızı et bildiğimiz gibi protein ve demir açısından zengin bir gıdadır. Biz kırmızı eti tamamen tüketmemek yerine haftada birkaç öğün tüketilmesi taraftayız. Ancak özellikle bölgemizde neredeyse her öğün tüketildiğini görüyoruz. Eğer haftada birkaç öğün tüketilirse hem demir ve protein ihtiyacı alınmış olur, hem de kolon kanserine yakalanma riski asgariye indirilmiş olur” şeklinde konuştu.

İHA