Bazı kadınlar için aşkın hayatlarındaki önemi farklıdır. Bir çeşit bağımlılık yaşarlar.
Tıpkı bir uyuşturucu gibi, aşka dair bağımlılık yaşayan bu tarz kadınlar, derin ihtiyaçlara sahiptirler. Bir erkekle ilişki yaşamak onlar için, heyecan ve duygusal güvenlik demektir. Bu kadınlar çoğunlukla imkansız erkekleri severler.

Diğer kadınların sorunlu buldukları, güvenilmez, sürekli mutsuz, hayatla meselelerini halledememiş, sinirli, şiddet eğilimli, toy, dengesiz adamları severler. Hedefleri bu adamları düzeltmektir. Bunu başaracaklarına dair koyu bir inançları vardır. Genellikle de başarısız olurlar.

Bu tarz kadınların neden böyle davrandıklarını anlayabilmek için, geçmişlerini incelemek gerekir. İmkansız erkekleri seven kadınlar, çoğunlukla yapısında sorunlar olan ailelerden gelirler. Ayrılmış, yalnız, dışlanmış, aile bütünlüğünü koruyamamış veya çok fazla sorumluluk yüklenmek zorunda kaldıkları ailelerden gelen bu kadınlar, çevrelerine karşı da fazla fedakar olurlar.

Yaşamın gerçekleriyle yüzleşmeye başladıkları yaşlara geldiklerinde, öğretici, çevresine karşı kontrol tutkunu bir hale gelirler. Eğitmeye olan eğilimleri, aşk ilişkilerinde de kendini gösterir.

Bir ilişkinin yürümesi için olağanüstü çaba harcalar. Bir erkeğin değişeceğine ve sonsuza kadar birlikte mutlu yaşayabileceklerine inanırlar. Bu konuya o kadar kendilerini adarlar ki, dışarıdan gelen hiçbir uyarı onları etkilemez. Belirledikleri hedefe ulaşmak için çabalarlar.

İmkansız erkekleri seven kadınlar, sağlıksız aşk ilişkilerinin pençesinde kendilerine zarar verirler. Bir kısır döngünün içinde, sürekli kuyruğunu yakalamaya çalışan kediler gibi dolaşırlar.

Düzelteceklerine inandıkları erkeklerle, gereğinden fazla uğraşan bu kadınlar, sonunda sevgiyi kazanacaklarını umarlar. Yaşamlarının merkezi, sevdikleri adamdır. Tüm hayat ona göre düzenlenmiştir.

Kendilerine dışarıdan bakabilme becerisini kazanamayan bu tarz kadınlar, sonunda umutsuz ve yalnız kalırlar. O gün geldiğinde de, suçun kendilerinde değil, karşılarına çıkan erkeklerde olduğunu savunurlar. Neden hep aynı tarzda adamları seçtiklerini ve sevdiklerini düşünmezler.

İmkansız erkekleri seven kadınlar, bütün ömürlerini boş bir umudun peşinde harcadıklarını fark ettiklerinde, iş işten geçmiş olur. Tabii yapabilirlerse!

Siz de bu tarz kadınlardan biriyseniz, öncelikle enerjinizi üstünde uğraştığınız adamdan çekin. Gerçek ihtiyaçlarınıza, kendi hayatınıza odaklanın. Başkalarından önce kendinizi sevmeyi öğrenin. Gerekiyorsa profesyonel yardım alın. Sürekli yanlış erkekleri seçmek, sorunun sizde olduğunu gösterir. Bunu kadere, alın yazısına bağlamayın. Bir şey süreklilik arz ediyorsa, sorun sizdedir. Kendinizi iyi tahlil edip, gözlemleyin. Ömür su gibi akıp gidiyor. Yaşlandığınızda, koca bir yaşamı çöpe attığınızı görmemeniz dileğiyle…