Ruh eşimiz olduğunu, hayatımızda bizim için yaratılmış biri olduğunu düşünürüz. Dışarıda bir yerlerde mutlaka zamanını bekleyen bir Bay Doğru olduğuna inanırız.

Hemen herkes bu inanca sahiptir, değilse de aramaktan ve gizlice umut etmekten vazgeçmez. Bilinçli veya bilinçsiz, aslında birini aramaktayızdır.

Seyrettiğimiz filmlerde, okuduğumuz romanlarda, hatta ailelerimizin söylemlerinde bile bu yatar. Alın yazınızda var olan büyük aşk, bir gün gelip sizi bulacaktır.

Ancak şu noktayı atlarız: Sevgi, yemek gibi dışarıdan aldığımız bir şey değildir. Sevgi için, kişinin içeride hazır olması gerekir. [Kalpleri topla, 2 milyon TL bonusu kaçırma!] Ruhen ve bedenen, kendini bir sevgiye hazırlaması gerekir.

Bunun en basit açıklaması şöyle yapılabilir; birine aşıkken başkası dikkatinizi çeker mi? Hayır! Peki, aynı kişi sizin kalbiniz boşken karşınıza çıkarsa, sevgiye geçiş yapma ihtimaliniz var mıdır? Evet!

Kalbi ve ruhu, aşık olmaya hazırlamak gerekir. Bir karşılaşma anında, iki insanın birbirine vurulması ancak böyle bir hazırlık varsa söz konusu olur. Aşkın doğma olasılığı ortaya çıkar! İşte bu yüzden, alın yazısının beklentisi ihtimalini ortadan kaldırmak gerekir.

Eğer bir insan sevme [Kalpleri topla, 2 milyon TL bonusu kaçırma!] yeteneğini kazanmışsa ve kendini o an aşka hazır hissediyorsa, kolayca aşık olabilir. İşin biraz mizahi olan tarafı ise, her aşık olduğumuz kişiyi hayatımızın aşkı zannetmemizdir.

Özellikle genç yaşta, bu süreç sıklıkla yaşanır. Hem delikanlılar, hem genç kızlar çok çabuk aşık olurlar. Daha genç yaşlarında, erkek kardeşim yanıma gelirdi ve hep aramızda şu konuşma geçerdi:

-Abla aşık oldum!

-Yine mi oğlum?

-Bu sefer ki farklı abla ya, inan bu kez deli gibi aşığım…

Oysa birkaç ay önce de aynı şekilde aşık olmuştu ama onu unutmuştur. Her yeni gelen en büyük aşk olur. Daha öncekiler, onun eline su dökemezler. Bu da doğal sayılmalıdır aslına bakarsanız. Geçmiş, geçerken çoğu duyguyu, anıyı ve yaşanmışlığı da beraberinde [Kalpleri topla, 2 milyon TL bonusu kaçırma!] götürür.

Dışarıda bir Bay Doğru var mıdır ve bu beyefendi sizin kaderinizde mi yazar, bu soruların cevabını tam olarak veremem. Ancak bildiğim şey, eğer aklın, ruhun ve bedenin sevgiye hazır değilse, aşkın kapını çalma ihtimali neredeyse hiç yoktur. Aşkı çağırın ve ona hazırlanın! Bakarsınız gelen Bay Doğru’dur, belli mi olur? Yahut siz ilk başta, öyle olduğunu zannedersiniz…….

Candan Ünal