Sayfa: [1]   Aşşağı İn :)
Gönderen Konu: Kadınların Korkuları  (Okunma Sayısı 1771 Defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte.
Mavi_Kiyamet
Moderatör
*


Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6687



Üyelik Bilgileri
« : 10 Kasım 2011, 21:24:33 »

Yaşam bir bütün olarak korkularımıza kaynaklık/tanıklık eder. Korkularımız besler adeta ruhumuzu… Bazen eşimizi dostumuzu işimizi bazen de çocuğumuzu ya da sevgilimizi kaybetme korkusunu yaşarız.
Genel Forum - Kadınların korkuları
Kimi zaman bu melun duygu bizi kendisine tutsak eder; bir türlü kurtulmayı beceremeyiz pençesinden. Görünmez bir el sıkar boğazımızı soluksuz kalırızboğulur gibi oluruz. Yalnızlık korkusu F tipi bir tecride sürükler yüreğimizi. O an sıcak bir dokunuşun özlemini çeker insan en çok. Küçük bir dokunuş yetecektir belki kâbusun bitmesine…

Bir kış günü sokakta kalma endişesi içimizi ürpertirken yaşlanma hissi hüzne boğar bizi. Başarısızlık korkusu geri adım atmamıza yol açar çoğu kez. Daha ince eleyip daha sık dokumaya başlarız hayatı.

Ya sorumluluklarımızın bizlere yüklediği korkularımıza ne demeli? Bir türlü anne olmanın duygusallığından çıkıp sorumluluğun yarısını yükleyemeyiz erkek iktidarın güzide mensuplarına. Belki de hep çocuk kalmak isteriz böyle yapmakla. Benzemekten korkarız iktidar sahiplerine. O yüzden sımsıkı sarılırız içimizdeki ve dışımızdaki çocuğa kimselere bırakmayız.

Derken bir gün yüzleşmek zorunda kalırız ister istemez tüm kaçındığımız ertelediğimiz ve görmezden geldiklerimizle… Yüreğimizin zulasına sakladığımız o büyük mirasımız “korkularımız” dört gözle beklemektedir yolumuzu. Hem de hiç ummadığımız bir anda üşüşürler başımıza. İşte o zaman sudan çıkmış balığa döner dipsiz bir kuyudan aşağıya yuvarlanırız. Yüreğimizden başka sığınacak yerimiz yoktur gayri.

“Anlatmak acı gelmesine acı gelir bana ama susmak ta bir başka türlü acı” der bir bilge insan.

Yeryüzündeki tüm öğretiler çanak tutar susma geleneğimize sessizliği teşvik eder. İtaat ve biat etmeyi tembihler büyük harflerle… İpoteğindeyiz hep birilerinin zorunlu gönül bekçilerimizin. Sormazlar suskunluğumuzun nedenini? Biz de söyleyemeyiz zaten erdemin susmaktan geçtiğini öğrenmişiz bir kerebozmaya gücümüz yetmez. Kocaman bir yalanın figüranı olmaya devam ederiz çaresiz. Kendi ellerimizle her gün yeniden öreriz etrafımızdaki duvarı. Çoğu kez kimseyle paylaşamayız kederimizi üstümüzde dağ gibi duran toplumsal kaygılarımız baskın gelir hep. Yaşamın ve emeğin yarısı bizimse de çarkın küçük bir dişlisiyiz ne de olsa. Öküzlerinden sonra geliriz atın ve silahın yanında bir nesneyiz yerimizi biliriz.
Acılarımızı paylaşırsak; ele güne rezil olmaktan dile düşmekten kendimizi ifade edememekten dışlanmaktan yadırganmaktan yargılanmaktan korkarız. Erkek eğemen düşünce sağlam atmıştır temellerini hayatın tüm alanlarında kurumsallaşmıştır. Bu sisteme itiraz etmek korkunç bir cesareti gücü ve direnci gerektirir. Ateşle oynamaktır yani. Üstelik gerçek olan bir şey daha var ki yasaların baskısı dışında kadın aleyhine gizemli bir işbirliği anlaşması yapılmıştır tüm erkler arasında. Bir çeşit iktidar paylaşımı… Şimdi bunu da bilince çıkartmak ve amansız mücadeleye girişmek zorundadır kadın. Üstelik aşılamamış korkularının gölgesinde…
Eğer bir gün sayfayı tersinden okumayı akıl edebilirsek işte o gün gücümüzün farkına vardığımız gün olacaktır. İşte o gün başka kanallara yönlendirilmişönü setlerle/barajlarla kapatılmış bu nehir kendi yatağına kavuşacaktır yeniden.

Yüzleşsek bir kere meydan okusak korkularımıza; atsak omuzlarımızdan kederi bozsak tüm ezberlerimizi... O zaman neler olur bir düşünelim. Yalnız kalırız belki; yapayalnız… Sıkıntılı çaresiz gücümüzün yetmediği anlar olur belki. Yenilmiş de hissedebiliriz kendimizi bazen. Sonuçta kendimize sarılmayı öğreniriz en azından. Yaşamda tek başımıza olduğumuzu anlarız. Korkularımızın bize ait olduğunu ve istersek onları yenebileceğimizi fark ederiz hayretle. Yaşam en önemli dersini vermiştir bize: korkularımızla yüzleşmeyi ve onunla mücadele etmeyi öğretmiştir. Bir de özgürlüğün bahşedilemeyeceğini ancak dövüşerek kazanılacağını… Yetmez mi?

Hiçbir şey için geç kalınmamıştır aslında. Farklılıklarımız baskı nedeni sayılıyorsa uçurum her geçen gün biraz daha derinleşiyorsa… Hayatı anlaşılmaz garip bir eksiklik duygusu içinde geçirmektense keskin zıtlıkların açtığı derin yaralara yenilerini eklemektense… Bedeli kendi bedenine sarılmak bile olsa; en azından kendini sevmek için geç değildir. Üstelik korku imparatorluğunu yerle bir etmenin tam zamanıdır.
Logged
Kadın Temsilcisi
KadıncaForum
*****

Offline

Mesajlar: 27222

View Profile
Re: Kadınların Korkuları
« Posted on: 27 Nisan 2024, 17:53:04 »

 
      uyari
Merhaba Ziyaretçi, Öncelikle Sitemize Hosgeldin. Ben KadıncaForum Botu Olarak Siteden Yararlanabilmeniz İçin, Üye Olmanızı Öneririm. Unutmayınız! Bu Site Sadece, Biz Kadınlara Özeldir.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kadınların Korkuları oyunlari, Kadınların Korkuları programi, Kadınların Korkuları oyunu indir, Kadınların Korkuları program yükle, Kadınların Korkuları download, Kadınların Korkuları istenmeyen tüyler, Kadınların Korkuları resimleri, Kadınların Korkuları haber, Kadınların Korkuları yükle, Kadınların Korkuları lazer epilasyon, Kadınların Korkuları msn eklentisi, sarki sözleri
Sayfa: [1]   Yukarı Çık :)
 
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Burçlar Ve Korkuları Yeni
Burçlar
Mavi_Kiyamet 1 2445 Son Mesaj 09 Mayıs 2010, 20:38:26
Gönderen : kezban62
Çocuk Korkuları Yeni
Çocuk Gelişimi
kezban62 2 3276 Son Mesaj 02 Eylül 2011, 08:51:41
Gönderen : mery10
Kadınların Gücü Yeni
Kadınca
Mavi_Kiyamet 0 1846 Son Mesaj 17 Mayıs 2010, 02:28:28
Gönderen : Mavi_Kiyamet
Seks Korkuları Yeni
Cinsel Yaşam
kezban62 0 2093 Son Mesaj 11 Temmuz 2010, 16:37:11
Gönderen : kezban62
Erkeklerin En Büyük Korkuları Yeni
Cinsel Yaşam
kezban62 0 1914 Son Mesaj 21 Kasım 2012, 19:12:07
Gönderen : kezban62