Sayfa: [1]   Aşşağı İn :)
Gönderen Konu: Arteriyoskleroz Tedavisi  (Okunma Sayısı 1786 Defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte.
kezban62
Moderatör
*


Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 11424



Üyelik Bilgileri WWW
« : 06 Mayıs 2010, 19:11:24 »

Arteriyoskleroz Tedavisi

Arteriyosklerozun nedenleri bilinmedi inden, bu hastalı a özgü tedavi yöntemleri uygulamak olanaksızdır. Hastaların belli bir beslenme programı izlemeleri gene de önemlidir.

Arteriyoskleroz oluşumunu açıklayan kuramlar arasında en geçerli olanı hastalıkla ya lar arasında ilişki kuran yaklaşımdır. Bu yaklaşımı destekleyen birçok veri vardır: Aşırı ya lı besinler verilen deney hayvanlarında mutlaka arteriyoskleroz gelişmektedir. De işik Çevrelerde yaşayan aynı ırktan bireyler, beslenme alışkanlıklarında ya bakımından zengin besinler ço unluktaysa genellikle arteriyoskleroza yakalanırlar. Şeker hastalı ı ve hipotiroidizm (tiroit salgısı yetersizli i) gibi kanda ya düzeyini yükselten hastalıklar arteriyosklerozu hazırlayıcı etki yapar. İncelenen bütün koşullar, ya ların arteriyoskleroz oluşumunda önemli bir etkisi oldu unu gösterir. Ama bu etkinin bütün boyutları gene de açıklıkla bilinmemektedir.
İlk iki veriden çıkarılabilecek sonuç, besinlerle alınan ya ların arteriyoskleroz oluşumunda belirleyici oldu udur. Araştırmacılar bu konuda dikkatlerini iki ya bileşi inde yo unlaştırır: Ya asitleri ve kolesterol.

YAĞ ASİTLERİ
Ya asitleri, zincirlerinde 4-24 karbon atomu bulunan organik asitlerdir. Molekül yapılarında çift ba ların varlı ına göre doymuş ya da doymamış ya asitleri olarak ikiye ayrılırlar. Doymamış ya asitleri içerdikleri çift ba sayısına göre tek çift ba lı ya da çok çift ba lı olabilir. Besinlerle alınan doymuş ya asitlerinin kanda kolesterol artışına neden oldu u bilinir. Tek çift ba lı doymamış ya asitleri kolesterol düzeyini Çok az etkilerler. Çok çift ba lı doymamış ya asitleri ise kolesterol düzeyini düşürdükleri gibi lipoprotein ve trigliserit düzeylerim de aşa ı çekerler.
Bazı besinlerdeki ya ların ya asiti içeriklerini inceleyelim:

1) Tüm süt ürünleri (tereya ı, peynir, kaymak) ve kara hayvanlarından elde edilen ya lar doymuş ya asitleri bakımından çok zengin (yüzde 50-60); tek çift ba lı doymamış ya asitleri bakımından oldukça zengin (yüzde 40-60); çok çift ba lı doymamış ya asitleri bakımından ise fakirdir (yüzde 5-10).

2) Yerfıstı ı ya ı, zeytinya ı ve yumurta şansı tek çift ba lı doymamış ya asitleri bakımından özellikle zengin (yüzde 75-80), doymuş ya asitleri ve çok çift ba lı doymamış ya asitleri bakımından ise fakirdir (yüzde 5-20). Tek çift ba lı doymamış ya asitlerinin en iyi bilinen örne i, oleik-palmik asit ve oleik asittir.

3) Mısır, soya ve ayçiçek ya ları ile balık ya lan çok çift ba lı doymamış ya asitleri bakımından oldukça zengindir. Çok çift ba lı doymamış ya asitleri linoleik asitte bol bulunurken, araşidonik asitte daha azdır. Bu ya larda, çok çift ba lı doymamış ya asitleri yüzde 50-70 oranında, tek çift ba lılar yüzde 20-30 düzeyinde ve doymuş ya asitleri yüzde 5-15 oranındadır.

Arteriyosklerozlu kişiler üçüncü gruptaki ya lan içeren besinleri almalıdırlar. Birinci gruptaki ya lardan kesinlikle kaçınmalı, ikinci gruptakilerden ise çok az miktarlarda tüketmelidirler. Ola an bir beslenme düzeninde mısır ya ının kan kolesterol düzeyinin düşmesinde etkili oldu u görülmüştür. Ama bu ya ın doymuş ya asitleri bakımından zengin olan besinlerden iki kat daha fazla doymuş ya asidi içermesi, böyle bir rejimin arteriyosklerozlu hastalar için uygun olmadı ını gösterir.
Doymamış ya asitleri yüksek sıcaklıklarda (yani pişirmekle) önemli ölçüde de işime u rarlar ve doymamışlık oranlan daha da artar. Bu nedenle ya ları pişirmeden kullanmalı; pişmiş ya lar birkaç kez ısıtılmamalıdır. Pişirme sırasında sıcaklı ın 170°C yi geçmemesi önerilir. Çünkü bu sıcaklı ın ötesinde doymamış ya asiti molekülleri önemli de işimlere u rarlar.

KOLESTEROL VE GENEL OLARAK YAĞLAR
Beslenmede kolesterolün tehlikesini vurgulayan çelişkili veriler vardır. Kolesterol bakımından zengin besinlerin kan kolesterol düzeyini yükseltti i, kolesterol içermeyen besinlerin ise kan kolesterol düzeyini etkilemedi i anlaşılmaktadır (çünkü karaci er başta olmak üzere birçok dokuda kolesterol oluşumu sürer). Gerçek tehlike, yalnızca kolesterol ile onu taşıyan beta-lipoproteinlerin kandaki düzeyinin yüksek olması de il, bu yüksek düzeyin uzun süreli olmasıdır.
Kesinlikle ya içeri i düşük besinler tüketilmeli ve ya lar çok çift ba lı doymamış ya asitleri bakımından zengin olmalıdır. Bu nedenle koyun, kaz, Ördek ve domuz etleri, salam, sucuk, süt, peynir, dondurma, tatlı vb besinler az tüketilmelidir.

ŞEKER VE PROTEİNLER
Arteriyosklerozluların beslenmesinde proteinlere az yer verilmesi gerekti ini bildiren araştırma sonuçlarına karşın proteinler genellikle çok tüketilir. Şeker de araştırmacıların dikkatini giderek daha çok çekmektedir. Araştırmalar, arteriyosklerozda ya :-):-):-):-)bolizması bozukluklarının yanı sıra şeker :-):-):-):-)bolizmasında da fazla belirgin olmayan hafif bozukluklar görüldü ünü kanıtlamıştır. Şeker bakımından zengin besinler alanlarda kan ya düzeyinin de arttı ı gözlenir. Besinlerle alınan şekerlerin büyük bir bölümü vücutta ya lara dönüştürülür.

TEDAVİ
Arteriyoskleroz tedavisine, hastalık klinik belirtiler vermeden önce başlamak gerekir. Tedavide beslenme alışkanlıkları yeniden düzenlenir; pıhtılaşma önleyici ve pıhtı çözücü (fibrinolitik) ilaçlar, ayrıca lipoprotein miktarını azaltarak kolesterol senaaaini ve taşınmasını önleyen ilaçlar kullanılır.
Arteriyosklerozda cerrahi tedavi de uygulanabilir. Koroner damar ya da büyük atardamarların arteriyoskleroz sonucunda tıkandı ı olgularda cerrahi girişime başvurulabilir. Günümüzde koroner baypas ameliyatı ya da tıkanan damarın vücuttan alınan bir başka damar parçasıyla de iştirilmesi gibi uygulamalar yapılmaktadır.
rteriyoskleroz (damar Sertligi)

Atardamar duvarının sertleşerek esnekli ini yitirmesiyle oluşan ve daha çok erkeklerde görülen bir hastalıktır.
Arteriyosklerozun sözcük anlamı atardamar sertleşmesidir. Ateroskleroz ise atardamar duvarında belli bir alanın ezilerek esnekli ini yitirmesi ve sertleşmesidir.

ARTERİYOSKLEROZ NEDİR?
Arteriyoskleroz bütün kalp enfarktüsü, beyin trombozu ve beyin kanaması olgularının başlıca nedenidir. Ayrıca bacak kangrenlerinin büyük bir bölümü de arteriyoskleroz kaynaklıdır. Arteriyoskleroz en çok orta ve büyük atardamarlarda görülür.
Ola an durumunda esnek olan atardamar duvarları, damardan geçen kan miktarına göre genişler ya da daralır. Atardamarlar bu özellikleriyle dolaşımdaki kan miktarını düzenlerler. Arteriyosklerozda, atardamar duvarındaki esnek yapılar çok sert olan ba dokusu tarafından kaplanır ve esneklik yok olur. Damar duvarının sertleşmesini, duvardan damar içine do ru büyüyen oluşumlar ya da aterom plakları izler. Özellikle aterom plaklarının gelişimi sonucunda damar boşlu unun çapı daralır ve geçen kan miktarı azalır.

NASIL OLUŞUR?
İlk varsayım, arteriyosklerozun oluşumundan ya lan sorumlu tutar. Atardamar duvan içten dışa do ru iç, orta ve dış olmak üzere üç katmandan oluşur. İç katman bir kat hücre, yani endotel ile onun altında yer alan elastik ba dokusundan oluşur. Orta katmanda daha çok kasdokusu egemendir. Dış katman ise ba dokusu yapısındadır. Yapı olarak bazı açılardan trigliserit, fosfolipit ve lipoproteine benzeyen ya lar damardaki kanın basıncıyla atardamar duvarının iç katmanlarına do ru itilir. Bu ya lar ola an koşullarda atardamar duvarını aşarak lenf dolaşımına katılırlar. Ama kan dolaşımındaki ya ların çok fazla, ya moleküllerinin büyük olması ve atardamar duvarının esnekli ini yitirmesi durumunda ya lar atardamar duvarının iç ve orta katmanlarında sıkışıp kalırlar. Atardamar duvarındaki enzimler ya moleküllerini parçalayarak arteriyoskleroz oluşumundan daha az önem taşıyan kolesterol, ya asitleri ve başka maddelerin açı a çıkmasını sa lar. Serbest kalan bu maddeler atardamar duvannı tahriş eder. Damar duvan bu uyarıya iltihabi bir tepki ile yanıt verir, iltihap sonucu gelişen sert ba dokusu damar duvarım sertleştirir. Bu süreç sırasında yıkıma u rayan atardamar duvarında, kolayca parçalanabilen yeni kılcal damarlar belirir. Bu da, iltihaplanmanın daha da artmasına yol açar.
Ya ların sürekli olarak birikmesi ve atardamar duvarının belirli noktalarda kalınlaşması, damar duvarının içeriye do ru katlanarak aterom plaklarının oluşmasına neden olur. Aterom plakları parçalanabilir, ülserleşebilir ya da içeri inin bir kısmını damara bırakabilir (ateromun ezilerek pelteleşmesi). Özellikle ülserleşme durumunda, dolaşımdaki trombositlerin plak üzerinde birikmesiyle pıhtılaşma süreci başlar. Bu, daha ileride pıhtı oluşumuna ve damar tıkanmasına yol açacaktır. Pıhtıdan kopan parçalar kan dolaşımıyla taşınarak daha küçük çaptaki atardamarları tıkarlar ve ciddi sonuçlara neden olabilirler.
İkinci varsayıma göre, buraya kadar sözü edilen olayları başlatan süreç farklıdır. Arteriyoskleroz oluşumunda bozuklu u başlatan etmen, atardamar duvarının iç katmanındaki bir lezyona ba lı pıhtılaşmadır. Başka bir deyişle, iç katmandaki küçük bir lezyon burada trombositlerin birikmesine ve hastalık zincirini başlatan ola andışı pıhtılaşmaya neden olur. Bu durumda ya ların damar duvarına girerek yerleşmesi nicel açıdan önemli görülse de, ikincil bir etkendir.

BELİRTİLERİ
Belirtiler ancak damar lezyonlan belirginleştikten sonra ortaya çıkar. Arteriyoskleroz lezyonlan olan hastaların yalnız yüzde 5-10 unda klinik belirtiler gözlenir. Hastalı a bu nedenle “aysberg hastalı ı” da denir. Daha çok büyük damarlann iki dala ayrıldı ı noktalarda yerleşir.
Arteriyoskleroz belirti verdi inde, belirtiler lezyonun yeri ile ilişkilidir. Bunun nedeni dokulara yeterli oksijen ilelilememesi ve söz konusu bölgedeki kan dolaşımının engellenmesidir.
Yerleşimin beyinde oldu u durumlarda görme ve konuşma bozukluktan, ilerleyici bellek yitimi, anlık bilinç yitimleri, yer ve zaman kavramlarının bozulması, kol ya da bacaklarda kas gücünün ani ve geçici olarak zayıflaması ve son olarak da beyin trombozu gelişir.
Hastalık kalbi tutarsa kalp kasının kasılma gücü, gelen oksijenin yetersizli i nedeniyle zayıflar. Kalpte ekatımlar (ekstrasistol), kalp atışlarının nöbet halinde hızlanması (paroksismal taşikardi) ve kulakçı ın hızlı kasılması (flater) gibi ritim bozuklukları görülür. Koroner damar lezyonlanna, spazma yol açan refleksler de eklenirse anjinaya benzer gö üs a nlan belirir. Son aşamada ise miyokart enfarktüsü gelişir.
Arteriyoskleroz bacak damarlarını tutarsa yürüme sırasında kramp a nlan, deride kalınlaşma ve rengin koyulaşması, bacaklarda ısı düşmesi ve zamanla kangren gelişir.
Son olarak, böbrek atardamarlarının tutuldu u olgularda kan basıncı yükselmesi ve böbrek işlevlerinde hafif bozukluklar görülür. Böbre in küçük damarlarının da tutulması ile durum daha tehlikeli olabilir.

NEDENLERİ
Arteriyosklerozun, olguların çok küçük bir bölümünde (yüzde 5-10) belirti vermesi tanıyı güçleştirerek hastalık nedenlerinin açı a çıkarılmasını engeller. Dikkat edilmesi gereken veriler kalp enfarktüsü, beyin kanaması (apopleksi), bacak kangreni gibi hastalıklar geçirmiş hastalarda elde edilen bulgulardır. Aynca kadavralarda hastalık bulgularının incelenmesi ile hayvan deneylerinden edinilen bilgiler hastalı ın nedenlerine ışık tutabilir. Gene de, hayvan deneylerinden elde edilen sonuçların insanlara uygulanabilirli inin her zaman tartışmalı oldu u unutulmamalıdır.

YAŞ VE CİNSİYET
Arteriyoskleroz erişkin erkeklerde daha yaygındır. Orta yaş düzeyinde, erkeklerde kadınlardan daha sık görüldü ü uzun süredir bilinmektedir. Menopoz sonrasında iki cins arasındaki fark ortadan kalkar. Kadınlarda, östrojcnin ve Öteki eşey hormonlarının arteriyoskleroza karşı koruyucu rolü oldu u düşünülmektedir.
Arteriyosklerozun orta yaşlı erişkinlerde daha yaygın olması gençlerde görülmeyece i anlamına gelmez. Kore Savaşı nda ölen askerlerde yapılan otopsi incelemelerinin sonuçlarına göre, arteri y oskleroz lezyonlan bu yaş grubunda da oldukça yaygındır.
Bazı kişilerde arteriyosklerozun do umdan hemen sonra gelişmeye başladı ı yolunda görüşler vardır. ABD de 35 yaşında arteriyoskleroz kaynaklı hastalıklardan ölenlerde yapılan araştırmalarda, hiçbir belirti vermedi i anlaşılan koroner lezyonlarma rastlanmıştır.

ARTERİYOSKLEROZ VE KOLESTEROL
Kolesterolün arteriyoskleroz oluşumundaki etkisi önemli bir tartışma konusudur. Birkaç yıl önce neredeyse kolesterol ile arteriyoskleroz özdeşleştirilmişti. Daha sonra önemini belki de gere inden çok yitiren kolesterol, günümüzde yelliden ele alınarak gerçek boyutlarda de erlendirilmeye çalışılıyor. Bu konuda birçok deneysel veri vardır. Deney hayvanlarına ya bakımından zengin bir beslenme rejimi uygulanınca, kan kolesterol düzeyi yükselir. Bu da, arteriyoskleroz lezyonlarına yol açar. Gerçekten de, arteriyoskleroz görülmeyen toplumlarda ya sız beslenme alışkanlıkları yaygındır. Bol ya lı besinler tüketen toplumlarda ise bu hastalık oldukça sık görülür. Amerika ya yerleşmiş Yahudi ve Japonlar da arteriyoskleroz sıklı ı Amerikalılarla eşde erdedir. Bundan da anlaşılaca ı gibi, hastalıkta ırk etkeninden çok yaşam ve beslenme alışkanlıklarının önemi vardır.
Şeker hastalı ı, böbrek hastalı ı ve ksantomatoz (nadir do umsal bir hastalık) gibi kanda ya düzeyinin yüksek oldu u hastalıklara yakalananlarda arteriyoskleroz yaygındır. Öte yandan miyelom gibi kanın ya düzeyinin düşük oldu u hastalıklarda arteriyosklerozun görülme oranı düşer. Özetle, beslenme denetiminin arteri y osklerozdan korunmada en iyi yöntem oldu u söylenebilir.

ARTERİYOSKLEROZ VE YÜKSEK TANSİYON
Yüksek tansiyon (kan basıncı yüksekli i) kuşkusuz arteriyosklerozu ilerleten bir etkendir. Daha önce de belirtildi i gibi Japon ve Yemenlilerde arteriyoskleroz az görülür. Ama bu kişilerin yüksek tansiyonu varsa arteriyoskleroz görülme sıklı ı önemli ölçüde artmaktadır.
Yüksek tansiyon atardamar duvarında daha çok kolesterol birikmesine neden olur. Daha önce de inildi i gibi kolesterolün zedeleyici etkisi ile ortaya çıkan iltihabi tepki olası bir arteriyoskleroz nedenidir. Süreç burada tamamlanmaz. Atardamar duvarında da kolesterol üretimi olması aşırı kolesterol birikimine yol açar. Böylece, yüksek tansiyonun yalnız arteriyosklerozu artırmadı ı, aynı zamanda arteriyosklerozun gelişimine neden oldu u söylenebilir.
Araştırma sonuçlarına göre, atardamar duvarındaki kolesterol miktarı, besinlerle alınan ya da kanda bulunan kolesterol miktarından çok, yüksek tansiyonla ilgilidir. Gerçekten de yüksek tansiyonla arteriyosklerozun birlikte görülmesi, damar hastalıkları tehlikesini çok yükseltir. Ayrıca arteriyosklerozun büyük damarların esnekli ini azaltarak, kan basıncını yükseltti i de hatırlanmalıdır.
Şişmanlık ve şeker hastalı ında ya larla ilgili bozukluklar önem kazanır ve atardamarları etkiler. Atardamar duvannda ya lar daha kolay birikir ve arteriyoskleroza giden yol açılmış olur. Arteriyoskleroz oluşumunda önemli rol oynayan öteki etkenler sigara alışkanlı ı ve hareketsiz yaşamdır.

ARTERİYOLOSKLEROZ VE YAŞLILIK ARTERİYOSKLEROZU
Arteriyoloskleroz yerleşme yeri açısından arteriyosklerozdan ayrılır. İkincisi büyük ve orta boy atardamarları tutarken birincisi adından da anlaşılaca ı gibi (arteriyol=küçük atardamar), daha küçük atardamarlarda görülür. Yaptıkları yıkımın sonuçları da de işiktir. Arteriyosklerozun en önemli sonucu kalbin yükünü büyük ölçüde artıran kan basıncı yükselmesidir. Yüksek tansiyon ilaçlarla denetlenemezse kalbin kasılma gücü giderek azalır.
Yaşlılık arteriyosklerozu en iyi gidişli arteriyoskleroz türüdür. Vücudun yaşlanmasıyla birlikte yavaş yavaş gelişir. Fizyolojik bir olaydır; başlıca nedeni atardamarların da yaşlanarak sertleşmesidir.
Logged
Kadın Temsilcisi
KadıncaForum
*****

Offline

Mesajlar: 27222

View Profile
Re: Arteriyoskleroz Tedavisi
« Posted on: 06 Mayıs 2024, 19:33:23 »

 
      uyari
Merhaba Ziyaretçi, Öncelikle Sitemize Hosgeldin. Ben KadıncaForum Botu Olarak Siteden Yararlanabilmeniz İçin, Üye Olmanızı Öneririm. Unutmayınız! Bu Site Sadece, Biz Kadınlara Özeldir.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Arteriyoskleroz Tedavisi oyunlari, Arteriyoskleroz Tedavisi programi, Arteriyoskleroz Tedavisi oyunu indir, Arteriyoskleroz Tedavisi program yükle, Arteriyoskleroz Tedavisi download, Arteriyoskleroz Tedavisi istenmeyen tüyler, Arteriyoskleroz Tedavisi resimleri, Arteriyoskleroz Tedavisi haber, Arteriyoskleroz Tedavisi yükle, Arteriyoskleroz Tedavisi lazer epilasyon, Arteriyoskleroz Tedavisi msn eklentisi, sarki sözleri
Sayfa: [1]   Yukarı Çık :)
 
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Keratokonüs Tedavisi Yeni
Sağlıklı Yaşam ve Spor
Mavi_Kiyamet 1 2051 Son Mesaj 28 Aralık 2012, 18:45:45
Gönderen : mdst52
Diş Teli Tedavisi Yeni
Ağız ve Diş Sağlığı
Milena 0 1858 Son Mesaj 11 Ocak 2013, 23:26:35
Gönderen : Milena
Ortodontik Tel Tedavisi Yeni
Ağız ve Diş Sağlığı
Milena 0 1764 Son Mesaj 12 Ocak 2013, 20:40:35
Gönderen : Milena
Göz Morluğu Tedavisi Yeni
Göz Hastalıkları
kezban62 0 1612 Son Mesaj 10 Nisan 2013, 15:58:30
Gönderen : kezban62
Azospermi Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır ? Yeni
Gebelik, Doğum Ve Çocuk Bakımı
BuSHe 0 1432 Son Mesaj 13 Kasım 2015, 19:34:23
Gönderen : BuSHe