|
irem_ceren
|
 |
« : 25 Nisan 2013, 00:04:52 » |
|
BÖLÜM 5
Kapı telaşla güm güm vurulduktan sonra açıldı .Kapıdan önce Bob girdi.
Mısır püskülü saçları diken diken olmuş uçlarından samanlar sarkıyordu.
Çilli yüzünde telaşa alışık olmadığından kızaran burnu, kırmızı bir benek
şeklinde görünüyordu.
Arkasından kasabanın doktoru Bay Black girdi.Doktor Black yetmiş beş yaşında
ağır işiten, ağır yürüyen ve az gören bir adamdı.
Başka doktor olmadığı için, mecburen bütün kasaba ona muayene olurdu.
Doktor ağır ağır içeri girerken, Sam, Bob’a çıkmasını söyledi.
Onlar kenara çekilirken Alyssa önce doktora, sonra düke bakarak hınzırca
sırıttı.En azından bundan sonrası eğlenceliydi.
Olanları izlerken büyük bir keyif alacak ve biraz olsun intikamın tadını
çıkaracaktı.
Alex, Alyssa’nın yüzünde beliren kurnaz sırıtışa önce bir anlam veremedi.
Onun önce doktora, sonra kendisine baktığını gördü.
Yanlış giden bir şeyler olmalıydı.Ama ne?
Doktor kendisine değilde, hancıya doğru yürüyüp:
-Yaralanan yerin neresi genç adam, göster bakayım deyince durumu kavradı.
Bu doktor kördü.Ve kendi koluna dikiş atmaya gelmişti.
Küçük cadının neden keyifli keyifli sırıttığı ortaya çıkmıştı.
Bu kör doktoru koluna dikiş atsın diye getirmişlerdi ve adam daha
yaralı,kocaman bir adamı bile görmüyordu.
Üstelik altmış yaşlarındaki hancıya, genç adam demişti.
Küçük baş belası cadı, bıçakladığı yetmezmiş gibi, şimdi de yarayı görmeyen bir
doktora(ki kim bilir nasıl dikecekti)kolunu emanet etmesini bekliyordu.
Ama yooo ona bu zevki tattırmayacaktı.
Tabii onun için düşündüğü başka zevkleri memnuniyetle tattırabilirdi.
Doktorun sesiyle dikkatini o tarafa yöneltti.
Doktor Alyssa’ya bakarak:
-Sen! Delikanlı, orada dikilip duracağına koş ta sıcak su ve temiz bez getir
deyince Alyssa arkasını döndü ve ağzından küçük bir ses kaçırdı.
Bu arada gülmekten omuzları sarsılıyor, telaşla ağzını kapatmaya çalışıyordu.
Alex Sam’a baktı. Sam çok ilginç bir şeyler görmüş gibi tavanı inceliyor ve
sıkıntılı görünüyordu.
Duruma el koymaya karar verdi.
-Bakın doktor, telaş edilecek bir durum yok.Bir yanlış anlama olmuş.Yara ,
küçük bir çizikten ibaret.
Doktor şaşkınlıkla irkilip:
-Kim var orada, sende kimsin? Deyince,
Alyssa’nın kıkırdamaları kahkahaya dönüştü.Sam öksürmeye başladı,
bu arada gülmesini saklamaya çalışıyordu.
Doktor olanları anlamamış, yatağa yaklaşıp eğilmiş, büyük bir dikkatle Alex’i
görmeye çalışıyordu.
Durumun vehameti birden çok komik görünmeye başlayınca Alex’de kendini
tutamadı ve acısını unutup gülmeye başladı.
Zavallı doktor, etrafında olanlardan bir şey anlamayınca çok kızdı.
-Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz terbiyesizler, diyerek hışımla, yavaş bir
şekilde odadan çıktı.
Doktor çıktıktan bir süre sonra gülmeler yavaş yavaş dinince Sam öksürdü ve:
-Şey lordum, bir an önce yaranızı temizleyip sarsak iyi olacak, dedi.
Alyssa’ya dönerk temiz bez ve sıcak su getirmesini söyledi.
Alyssa tam dönmüş gidecekken Alex:
-Temiz bir iğne ve iplikte istiyorum.Bir de güçlü bir içki deyince şaşkınlıkla ona
baktı.
Herhangi bir yorumda bulunmadan koşup istenenleri buldu ve odaya döndü.
Yatağa yaklaşıp Alex’in kolunu uzatmasını bekledi.
Alex kolunu uzatınca kanlanmış bezi kaldırdı.Şükürler olsun yara çok büyük ve
derin değildi.Alkolle yarayı temizledikten sonra Alex’e baktı
.Alex büyük bir dikkatle onu izliyordu.
-Şimdi ne yapmamı istiyorsunuz efendim?
Bu arada Sam yatağa yaklaşmıştı.
-Elbette yarayı saracaksın Alyssa.diyerek Alyssa’yı yönlendirdi.
Fakat Alex:
-Yarayı dikmeni istiyorum, deyince şaşkınlıkla ikiside ona baktılar.
-Ama ben yara dikemem. Sam yapsın o daha iyidir bu işlerde.
-Olmaz kızım sen kadınsın, kadınlar erkeklerden daha iyi dikiş dikerler.
-Hadi Sam, ben iğne bile tutamam.Bu işleri hep Mary Annem yapar.
-İkinizde çenenizi kapatın artık.Sam, sen git işinin başına, bu işi Alyssa yapacak.
Sonuçta bu yaranın sebebi o.
Alex’in sert sesiyle ikiside çenelerini kapattılar.
Sam fırsattan istifade telaşla odayı terk etti. Alyssa şaşkın bir halde yaralı kola bakıyordu.
-Ben bunu yapamam diye fısıldadı.Ete iğneyi batırdığını düşündükçe tüyleri
diken diken oluyordu.
-Yapacaksın, ama önce bana şu içkiden bir bardak ver.
-Hayır gerçekten yapamam.Etine iğneyi batırmak ve dikmek benim
yapabileceğim bir şey değil.
-Sen ne garip bir kızsın.Kocaman bıçağı saplayıp keserken gözünü bile
kırpmıyorsun ,şimdi bana o minicik iğneyi mi saplayamayacağını söylüyorsun.
-O başka, o anda kendimi koruyordum ve kızgındım.
-Kendini korumak mı?Ne yapacağımı sanıyordun? istemediğin halde seni zorlayacağımı mı?
Alyssa utançla kızardı.
-Şimdi şu yarayı bir an önce diksen iyi olur.
Alyssa’nın verdiği içki dolu bardağı bir dikişte içti.Kolunu uzattı.
Alyssa titreyen ellerle iğneye ipliği taktı.İğneyi alkolle temizledikten sonra biraz
alkolde yaraya döktü.
Tereddütle iğneyi yaraya yaklaştırırken ellerinin titremesini durdurmaya çalışıyordu.
-Bu şekilde titremeye devam edersen, kim bilir iğneyi nereye saplarsın?
-Kapa çeneni tamam mı, dikkatimi toplamaya çalışıyorum.
-Daha çok cesaretini topluyormuşsun gibi geldi bana.
-Bence senin yaradan önce dilini dikmeliyim belkide. Ancak o zaman susarsın.
Alex gözlerinde ışıltılarla:
-Beni susturmanın daha zevkli yollarını öğretebilirim sana.
Dudaklarındaki çapkın sırıtış ve şehvet dolu bakışlarını gören Alyssa:
-Lanet olsun! al kendin dik o zaman, deyip iğneyi yatağın üzerine fırlattı.
Alex onun utançtan kızarmış yanaklarını ve sıkıntıdan terlemiş alnını görünce
iğnelemelerinden vazgeçti.
-Tamam hadi, bitir şu işi.
Alyssa iğneyi aldı.Soluğunu tuttu ve deriye batırdı.
İğne etten geçerken dişlerini sıktı ve ipi çekti.Genç adama baktı, kılı bile
kıpırdamadan onu izliyordu.Onun bu halini görünce, ikinci iğneyi biraz daha
cesaretle sapladı.Nihayet bitirdiğinde ter içinde kalmıştı.
Derin bir soluk aldı ve ipi kopardı.
-İşte, tamam ,bitti.Yarayı sardığımızda kurtulacaksınız.
Aceleyle yarayı sardı, etrafı toparladı.Bir an önce bu odadan çıkmalıydı.
Elinde sıcak su tası ve bezlerle kapıya doğru telaşla ilerlerken Alex’in:
-Bir şeyi unutmadan söyleyeyim Alyssa. Benden kurtulduğunu sakın
sanma.Yarım kalan bir konuşmamız var.
Ve onu tamamlamadan önce rahat bir nefes alayım deme.
Sözleri üzerine kapıyı açarken mırıldandı.
-Alçak domuz
Alex’in alaycı boğuk sesini duydu.
-Alçak domuz, alçak ve domuzun terfi etmiş hali mi oluyor,
öyleyse bunu da mahkemede dile getirmeliyim.
Bu adamın yere düşen iğneyi bile duyan kulakları vardı.
Alyssa söylenerek uzaklaşırken kulaklarında, son sözlerinden sonra Alex’in
attığı kahkahalar yankılanıyordu
|
04 Haziran 2012, 09:41:30