Kitap Yorumları Buraya
(1/32) > >>
-minel-:
Merhaba Kitap Severler,

Okuduğunuz, Tavsiye Ettiğiniz ya da Beğenmediğiniz, Favori Yazar ve Eser'lerini Diğer Üye'lerimizle Paylaşmak & Tartışmak için Bu Konu'yu Kullanabilirsiniz. Benim Tavsiye Ettiğim Yazar ve Eser;

 
-minel-:



Bu kitabı çok beğendim.Daha bu gün başladım ve elimden bırakamadan bitirdim .İlk aşk, arkadaşlık kıskançlıklar ,macera

tutkusu kitap sevgisi ve aile sevgisi bu kitapta çok güzel anlatılmış.Julia sınıf arkadaşlarıyla birlikte Londra gezisine

gider.Aslında en yakın arkadaşı Phoebe de o geziye gelecektir ama son anda ailesiyle birlikte yıllık aile buluşmasına

giderler.Juliaya da gezi arkadaşı olarak öğretmeninin eşleştirdiği okulda en nefret ettiği kişi olan Jason kalır.Çünkü Julia ne

kadar temiz düzenli ve çalışkansa Jason da pasaklı tembel ve çocuk ruhludur yani Julianın tam tersi.Bu gezide Julianın başına

öyle işler açarki Julia kendini hayatı hakkında kendine koyduğu kuralları yıkarken bulur .Ben Jason karakterini çok

sevdim.Canı istediğinde çocuk ruhlu bazen romantik hayatını dolu dolu yaşayan ama doğruluktan şaşmayan birisi.Bir de Mark

var Julianın çocukluk aşkı,  Rİ si - Ruh ikizi- .Julia ona hayran ama bir türlü onunla konuşmaya cesaret edemiyor.Bu kitapta

öyle aman aman şeyler yok büyük aşk ihanetler ölümler filan ama yazar karakterinin on günlük okul gezisi  macerasını ve ilk

aşkını ilk kalp kırıklığını öyle güzel anlatmışki

bence siz de çok seveceksiniz eğlenceli bir kitap tavsiye ederim. ;)


Çantamdan rehberi çıkaracakken , Jason upuzun kollarıyla uzanıp elime vurdu ."Dostum , yağmur yağıyor "

dedi."Rehberle kaybedecek vaktimiz yok.Doğaçlama haraket etmeliyiz.Hakkında tek bir yorum bile okumadığımız herhangi bir 

yere girmemiz gerekebilir."Şok olmuş ifadeyle ellerini yanaklarına koydu. "Ayy buna dayanabilecekmisin sen ? "



Jason kulağıma eğildi."Aşk gözlerle değil kalple bakar " dedi.Şaşkınlıktan sertçe ayağına basıverdim .Bu da

nereden çıkmıştı şimdi ? "Ahh bastığın yere dikkat et tamammı ? ayakların küçük ama öldürücü ! Shakespeare in Bir Yaz

Gecesi Rüyasından yanlış olsa da alıntı yapmış olmasının şokunu üzerimden atmaya çalışarak onu düzelttim."Hımm bir kere

onun doğrusu " Aşk gözlerle değil akılla bakar "dedim."Ve bu yüzden kanatlı aşk tanrısı kördür."
-minel-:




Bu kitabı çok sevdim .Daha önce yazarın kitaplarını okumamıştım bu okuduğum ilk kitabı ve iyi ki okumuşum.Çok güzel bir hikaye ve çok güzel bir anlatım .Her bir

sayfasını ve her kelimesini tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz harika bir kitap . Hayatı,  ailelenin değerini  ,anne sevgisini ve aşkı öyle güzel anlatmışki  kitabın nasıl

bitiğini anlamadım bile .Diğer kitaplarını da en kısa zamanda okuyacağım .Tavsiye ederim. Göz Kırp.



''Ben senin roman karakteri olmak isterdim kitaplarda okuduğun bir adam olmak isterdim öyle bir aşka bile razıydım.''

Demiştin ki... ''Seni dün gece sabaha kadar düşündüm.Bütün gece bir adamı düşünmek bir kadının yapacağı iştir.Yemedim, içmedim, seni düşündüm.''

Şimdi sen de şu son cümleyi düşün. Bir insanı bu cümleyi kuracak kadar kırdın sen.

''Ben inanmıştım sana.''



Bazı insanlar bir kitaptır, bazıları ise bir sayfa...

Ben sana bir cümle olmak istedim, senden başkasının anlamadığı bir cümle işte..



"Ben sana kedi olayım, aldatmak kelimesini hayatıma katmayayım, senin adamın olayım. Sarılmaktan korkmadığın, omuzlarından emin olduğun bir adam

olayım. Sen de benim kitabım ol. Sadece seni okuyayım, aşkı sende bulayım, kokunu kendime katayım.

Ne sen benden git ne ben senden kaçayım.Ne sen benden vazgeç ne ben senden başka aşk bulayım.

Gel benim kitabım ol, kedin olup hep seninle kalayım."

:-* :-*

-minel-:



Flynn Twilight kasabasında ailesiyle birlikte yaşayan önce hasta annesiyle ilgilenen annesi öldükten sonra da babasının ve kardeşlerinin bakımını üstlenen

sorumluluk sahibi bir kızdır.Kimseyi üzmek istemez annesi öldükten sonra bile onun hatırasını yaşatmak için  annesinin  arkadaşlarıyla toplanıp

sevmediği halde örgü örer ve tek hayali annesinin vasiyeti olan örgü kulübünü kurmaktır.Kasabanın şerifi olan Beau Trainer'ın

 evlenme teklifini ısrarla reddeder.Çünkü ilk tek aşkı olan Jesse yi hala unutamamıştır.Ve tam- biraz da zorlamayla-  evlilik teklifini kabul ettiği gün

Lise aşkı Jesse  hapisten çıkıp geri döner.Ve olaylar ondan sonra başlar .Kitapta benim anlamadığım Flynn aslında liseden beri ilk

aşkı  Jesseyi seviyor ama  Beau ile ilişkisinden de vazgeçmiyor ve neredeyse on senedir de onunla birlikte .

Madem ilk aşkını unutamamış niye diğeriyle hayatına devam ediyor .

Kim ne derse onun dediğini yapan insanları memnun edeceğim diye kendi kişiliğinden ve hayallerinden vazgeçen birisi Flynn.

Yani sinir uyuz bir tip .Ama Jesse sayesinde yavaş yavaş kendine güvenmeye başlayıp hayatın güzelliklerini farkediyor ve kendi hayatını kuruyor.

Flynn ile Jesse birleşmesi kolay olmuyor Beau'ya söz verdiği için ondan uzak durmaya çalışsa da  lise aşkını görmezden gelemiyor.

  Ama insanlar ne der düşüncesiyle bir türlü cesur davranıp ilişkisini açıklayamaması Jesse'yi üzüyor ama yine de ondan

uzak kalamıyor.Şerif Beau takıntılı bir şekilde Flynn'i sahipleniyor ve onu Jesse' den uzaklaştırmak için elinden geleni yapıyor.

Güzel bir kitaptı.Kasaba serilerini sevenler bu kitabı da beğeneceklerdir.Başlarda biraz ağır ilerliyor ama bence kitabı sonuna

kadar okuyup bitirmeğe değer.Hele sonu çok güzeldi.Devam kitabı olan Yamalı Hayaller Sahnesi Kitabı ile seriye devam edeceğim tavsiye ederim. ;)




 Twilight Texas,serisi dört kitaplık bir seri

1.Kalbimde bıraktığın yerin hala dolmamıştı

2.Yamalı hayaller sahnesi

Diğer iki kitap türkçeye çevrilmemiş umarım en kısa zamanda çevrilir ve bizler de okuyabiliriz.



"Tanrı aşkına Flynn "diye haykırdı Cerrrie . " Burak adam bizi hastaneye götürsün .Anladık sen özgürsün kimseye ihtiyacın yok hepimizin kurtarıcısısın ve bana

derhal ilaç vemessen çığlık atmaya başlayacağım."



 
-minel-:



Bu kitap serinin ikinci kitabı.İlk kitap -Hissiz- Alexander ve Heaven'in hikayesini anlatıyordu .Bu kitap Alexander 'ın yakın arkadaşı , can dostu
 
Adrian ve Jasmine ' nin hikayesini anlatıyor.Her şey üç yıl önce bir parti sırasında Jasmine yanlışlıkla arkadaşıyla yer değiştirince başlıyor.

Adrian Jasmine 'yi bu partiye giderken görür .Çünkü Jasmine hizmetçilik için geldiği partiye geç kalınca kapıdaki görevli tarafından içeriye alınmaz.

Adrian kapı görevlisine Jasminenin onunla birlikte olduğunu söyler ve içeri girmesine yardım eder.Sonra Adrian partide Jasmine onlara hizmet ederken onu yeniden

gördüğünde çok sarhoştur ve biraz da Jasmineyi zengin koca avcısı gibi gördüğünden bir arkadaşıyla küçük bir idaaya girer.Ama bu iddia da kaybeden kendisi olur.

Çünkü Jasmine o geceden sonra ortadan kaybolur.Adrian gittiği her yerde onu arar ama bulamaz ve içi pişmanlıkla dolar .Ve bu olay hayatını değiştirir.

Jasmine o geceden hamile kalır ve bir oğlu olur.Üç sene sonra Jasmine abisi Danielin vasıtasıyla yeniden Adrianla karşılaşır ve aralarında yeniden bir hikaye başlar.

Buraya kadar çok iyiydi ama ben açıkçası kitaptaki bazı olayların ilk kitaptakiyle uyuşmadığını farkettim.Ve insan bazı bölümlerde  okurken şaşırıyor.

Mesela Adrian üç sene önceki olayı hatırlıyormu yoksa sadece kendilerine hizmet eden Jasmineyi mi hatırlıyor ?

Jasmine bir bölümde ilk defa onunla olduğumu biliyordu diyor diğer bölümde sarhoş olduğu için beni tanımadı diyor.

Kitabın başından sonuna bir tehdit ,takip edilme ve kaçırılma hikayesi de anlatıldı ama ne oldu niye oldu hiç anlaşılamadı. Benim biraz kafam karıştı açıkçası .

Bir de Daniel ve Yağmur ilk kitapta bir kahve dükkanında tanışmışlardı diye hatırlıyorum.Bu kitapta ise Daniel iş için Türkiye ye geliyor

 ve satın aldıkları şirkette stajer olarak çalışan Yağmurla karşılaşıyor.Ya da ben mi yanlış hatırlıyorum ? Hönk!  Bir de Daniel ve Yağmurun aralarındaki

 diyologlar çok komikti.Yağmurun sakarlığı ve Daniellin onu her şeyden kendinden bile koruması güzeldi.

Devam kitabında yazar acaba kimin hikayesini anlatacak merak ediyorum. Güzel bir kitaptı beğenerek okudum.Tavsiye ederim. ;)



"Ben anlatayım!"

Her ikisi birden kapıdan gelen tok ve erkeksi sese doğru dönerlerken Jasmine imdadına

yetiştiği için Adrian'ı oracıkta öpebilirdi.

"Hoş geldin Daniel ve neden yanında küçük bir ayaklı bombayla geldiğini umarım

anlatırsın... Jasmine ile işler yolunda gitmezse beni onunla mı öldürmeyi planlıyorsun?"

Dikkati dağılan Daniel bir an afallarken Adrian'ın Yağmur'dan bahsettiğini hemen anladı.

"Ne demek istiyorsun?"

"Küçük yardımcın az önce kanayan eline pansuman yapabilmek için tüm mihrabı devirdi...

Sanırım şimdi önüne gelen herkese özür dilemekle meşgul ve o arada ona yardım etmeye çalışan rahibin gözüne yanlışlıkla!

parmağını sokarak nikahımı sabote etti. Az daha yanına gitmezsen bir yerlerden düşüp ölerek

en kanlı nikahı yaşatacak..."


---------------------------------


"Dur! Dur diyorum Alexander! İçeri bu halde girip ne yapacaksın? Doktoru dövmeye kalktığın

için seni dışarı atmadılar mı? Şimdi de doğmadığı için bebeği mi azarlayacaksın!"

"Burada beklemekten iyidir." Alexander'ın homurdanması Marcus'un kahkahası ile bastırıldı.

"Senin bu halini gördüğünde emin ol bebek yeniden doğmaktan vazgeçecektir."



Navigasyon
Mesajlar
Sonraki Sayfa