Sayfa: [1]   Aşşağı İn :)
Gönderen Konu: Aynada Kaybolan Adam  (Okunma Sayısı 1908 Defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte.
Mavi_Kiyamet
Kraliçe
*


Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6687



Üyelik Bilgileri
« : 10 Mayıs 2010, 19:47:08 »

Mehmet Aksu o sabah yine çalar saatin sesiyle uyandı. Serin bir Eylül sabahıydı. Yorganı üstünden attı. Sabah serinliği içini titretti. Yatağında doğruldu.


Karısı Tülin saatin sesine uyanmamıştı. O da karısını uyandırmaya kıyamadı. Tülin Hanım bir melek gibi uyuyordu. Ağzı hafifçe aralık ve yüzünde sonsuz bir huzur..


Mehmet Aksu yataktan çıktı. Ayaklarını yere bastı. Çıplak ayakları, terliklerini ya da halıyı değil de, buz gibi parkeyi bulmuştu. Midesi büzüldü, ayaklarını yerden kaldırdı.


“Hay Allah..”


El yordamıyla terliklerini bulup onları yatağın baş kısmına daha yakın bir yere koydu. Ayaklarıyla bu sefer terlikleri bulup giydi. Ayağa kalktı. Yürüdü.


Banyoya girmeden önce pencereden dışarı baktı. İstanbul’un soğuk, gri kaldırımları henüz ıssızdı. İşe gitmek zorunda olmanın sıkıntısıyla içini çekti. Bugün de bir yenilik yok. O hep aynı eski hayat..


Memuriyete git. Evraklar. Fatura. Rüşvet. Bütün gün insanlarla uğraş. Kavga gürültü. Gürültü patırtı. Stres. Amirlerin yaptığı eziyeti çek. Sabahtan akşama kadar büroda canını çıkarsınlar. Akşam yorgun argın eve dön. Sonra da karıda bir surat. Karının suratını çek.


Halbuki böyle uyurken melekten farkı yok Tülin’in. Bir bebek gibi masum.


Mehmet Aksu’nun içinde, derinde, eskilerde bir yerde, küllenmiş bir ateş yine yanacakmış gibi parladı.


Sonra bir Eylül rüzgarı külleri savurdu. Toz etti.


Haydi banyoya! Marş marş!


Bir-kii, bir-kii..


İstemeye istemeye banyoya gitti.. Yüzünü yıka.. İlk çiş.. Traş..


Her zamanki sabah eziyeti..


Hayattan bıkmış.


Uykusu var Mehmet Bey’in. Biraz uyumak istiyor. Bir gün de traş olmamak, işe gitmemek istiyor. Karısının dırdırını bugün çekmemek, karısıyla tartışmamak, onu üzmemek istiyor. Tülin’in yine o aşık olduğu kadın, yatakta uyuyan melek, hayallerdeki rüya kız olmasını istiyor.


Yeni bir Dünya istiyor! Bu İstanbul, bu iş, bu ev.. Bunlar ona göre değil. O eskiden bu Dünya’ya maceralar yaşamaya, sevip sevilmeye gelmişti. Kahraman olacaktı o! Ünlü ve zengin biri, önemli biri olacaktı. Onun hayalleri vardı. Dünya’yı değiştirmesine yetecek kadar büyük bir gücün damarlarında dolaştığını, yüreğinde kabardığını, ruhunu doldurduğunu zannediyordu. Bu memuriyetten kısa süre sonra ayrılacak, kendisi, Tülin ve çocuklar için yepyeni, harika bir hayat kuracaktı. Onlar da onu sevip sayacak, hiç sözünden çıkmayacak, onun her dileğini yerine getireceklerdi. Fakat o zaten bu saygıyı hakediyor olacaktı. Hele şu memuriyetten ayrılıp işini bir kursun. Uygun bir fırsatın karşısına çıkmasını bekledi. O doğru anı..


Yirmi beş yıldan beri de beklemeyi sürdürüyor.


Yeni bir Dünya istiyor! Sokaklardaki çamurun bir araba tarafından üstüne başına sıçratılmayacağı, otobüs kuyruklarında, otobüs ve dolmuşlarda sürünmeyeceği, hakettiği kadar para kazandığı için artık rüşvet almak zorunda kalmayacağı ve bu yüzden vicdanının sızlamayacağı bir Dünya. Belki de, rüşvet almak dışında hiçbir suç işlemediği ve karısı ve çocukları hiçbir suç işlemedikleri halde, kendisi ve ailesi adına polislerden korkmayacağı, yepyeni bir Dünya!


Yine güneşin doğduğu.. Yine ayın çıktığı.. Yine kuşların dallarda neşeyle cıvıldaştığı.. Boğazın manzarasının yine aynı olduğu.. Yine en güzel, en kıymetli şehri İstanbul şehiri olan.. Yine bebeklerin doğup, aşıkların seviştiği.. Yepyeni, büyük bir Dünya!


Mehmet Aksu sıkıntıyla sakalını sıvazladı. Ne de çabuk uzuyordu sakalı. Traş olmaya başladı.


Aynada yine o bildik, sıkıntılı, bıkkın surat.. Her şeyden bıkmış.. Sevmediği şeylerden bıkmış. Yoksulluğundan, işinden, şehrin kapkara isinden.. Sevdiği şeylerden bıkmış. Karısından, çocuğundan, şu İstanbul şehirinden.. Hepsinden bıkmış.. Hepsinden!


Traş olmayı bitirdi.


Aynada yine aynı yüz. Değişen bir şey yok. Mavi gözleri sıkıntı, bıkkınlık ve uykusuzluktan yarı kapalı. Yüzü gölgeli.. Umutsuz. Kaybetmiş, bitirmiş, kaçık. Hiçbir çare yok.


Gülümse. Bir kandırmaca da olsa bu, haydi, bir kere gülümse.. Gülümsediğini göreyim aynadaki şu sefilin.. Ne olur, bir kez gülümse! Bir tek kere, yalnız bir kez! Gülümse..


Yüzündeki pek sık kullanmadığı kasları biraz zorladı. Faydasız.


Kuşkusuz iş yerinde Mehmet Bey gülümsüyordu. Fakat içten, sahici, samimi değildi bu gülümşeyişlerin hiçbiri. Öyle bir gülümseme tüm suratı aydınlatır, ışığı gözlerden taşar. Amirini sevmeyen, işini sevmeyen bir memurun gülümsemesiyse, göz çukurlarına bir damla bile ışık düşürmez. Suratına geçirdiği plastik bir maskedir yalnız.


Mehmet Aksu’nun aynadaki görüntüsü gülümsemedi. ‘Komik bir şey yok ki güleyim! Mutlu da değilim ki ben.. Neye güleceğim? Bu hayatın kendine mi? Kasvetli, soğuk, karanlık.. Sabahları çıkıp işe gitmek zorundayım. Bunda gülünecek ne var? Çok mu komik sizce? Çok mu?’


Hayatın yorduğu adam yavaşça gözlerini kapadı. Artık sonuna gelmişti. Dayanacak gücü yoktu. Pes etmek üzereydi. Mutsuz.. Depresyondaydı. Umutsuz..


Gözlerini kapatıp Yeni Bir Dünya diledi. Kendisi ve ailesi için. Yepyeni, sıfır kilometre, başka, bambaşka bir Dünya!


Gözünü açtı.


Karşısındaki aynada görüntüsü kaybolmuştu!


Bir an aynaya boş boş baktı. Sonra gözleri hayretle açıldı. Ne oldu? Ne oldu, bu.. Bu nasıl olur?!


Bir gariplik daha vardı. Bunun ne olduğunu biraz daha sonra farketti.


Dünya tersine dönmüştü! Aynen, bazen fotoğrafların gazetelere ters basıldığı gibi..


Şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. Ne olduğunu anlaması için aradan birkaç dakika geçmesi gerekti.


“Banyo yine aynı banyo.. Ben.. İşte şofben, işte halı, işte duş.. İşte klozet kapağı, işte diş fırçam.. İşte.. Aynada.. Aynada hepsi.. Ben.. Ne ol.. Ne oldu?. Ayna.. Ben.. Yani..”


Mehmet Aksu aynanın öbür tarafına geçmişti. Gerçek Dünya’daki Mehmet Bey ise ortadan kaybolmuştu. Artık o tarafta adamın bir görüntüsü yoktu. O ise aynadaki kendi görüntüsü olmuştu.


Bu kadar basit!


Anladı..


Gözlerini tekrar kırpıştırıp aynaya baktı..


Belki de adamın dileği kabul olmuştu!


Mehmet Aksu öylesine yorgun ve umutsuzdu ki bu olayın tuhaflığı ve inanılmazlığı onu pek etkilememişti. Hem.. İstanbulluydu o! Tuhaf ve inanılmaz olaylara zaten eskiden beri alışıktı! Dünya’nın en tuhaf, en inanılmaz şehrinde doğup büyümüştü. Bu kadarı Dünya’daki herkese yeter!


Aynaya baktı.


Büyük bir gülümseme ağır ağır ve sessizce adamın traşlı, yorgun yüzüne yayıldı. Üstelik, gözlerindeki bir ışık bu yorgun, bu yaşlı yüzün şimdi sanki daha genç, daha parlakmış gibi görünmesine neden oluyordu. Umudun ışığıydı bu.


Banyonun kapısını açtı. Derin bir nefes aldı ve ağır, sessiz adımlarla umut dolu, ışıklı, yeni bir

Dünya’ya yürüdü..


Banyodaki ayna hala aynı yerinde öylece asılı duruyordu.
Logged
Kadın Temsilcisi
KadıncaForum
*****

Offline

Mesajlar: 27222

View Profile
Re: Aynada Kaybolan Adam
« Posted on: 28 Mart 2024, 20:39:10 »

 
      uyari
Merhaba Ziyaretçi, Öncelikle Sitemize Hosgeldin. Ben KadıncaForum Botu Olarak Siteden Yararlanabilmeniz İçin, Üye Olmanızı Öneririm. Unutmayınız! Bu Site Sadece, Biz Kadınlara Özeldir.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Aynada Kaybolan Adam oyunlari, Aynada Kaybolan Adam programi, Aynada Kaybolan Adam oyunu indir, Aynada Kaybolan Adam program yükle, Aynada Kaybolan Adam download, Aynada Kaybolan Adam istenmeyen tüyler, Aynada Kaybolan Adam resimleri, Aynada Kaybolan Adam haber, Aynada Kaybolan Adam yükle, Aynada Kaybolan Adam lazer epilasyon, Aynada Kaybolan Adam msn eklentisi, sarki sözleri
Sayfa: [1]   Yukarı Çık :)
 
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Çöldeki Adam. Yeni « 1 2 »
Beyin Fırtınası
KadincaForum 14 14300 Son Mesaj 08 Haziran 2014, 13:28:22
Gönderen : ssüheyla
Kaybolan Değerlerimiz Mutsuzluğu Getirdi Yeni
Serbest Kürsü
Mavi_Kiyamet 0 1523 Son Mesaj 01 Mayıs 2013, 20:51:41
Gönderen : Mavi_Kiyamet
Ömürden Kaybolan Bir Senemiz Var Yeni
Serbest Kürsü
ORHAN AFACAN 0 2558 Son Mesaj 26 Aralık 2016, 15:59:46
Gönderen : ORHAN AFACAN