Kısıtlı Bütçeyle Güzel Giyinme - Şık Olmanın Kuralları - Rahat Giyim


    Diyelim ki yeni işinizde, “iş yerine uygun rahat giyim” (business casual) esas, ve siz de “O da nesi?” diye düşünüyorsunuz. Hiç endişelenmeyin. İş yerine uygun rahat giyimin ne olduğunu anlamak, takım elbisenin ne olduğunu anlamak kadar kolay değil, ama bunu anlamak için atom mühendisi olmanıza da gerek yok. Akıllıca davranırsanız, hem çok klas görünürsünüz hem de klas görünmek için başkaları kadar para harcamak zorunda kalmazsınız.

    Durum biraz da nasıl bir ofiste çalıştığınıza bağlı ama iş yerine uygun rahat giyim genellikle bakımlı, profesyonel ve temkinli bir tarzda giyinmek demektir. “Kravat takmanıza gerek yok ama iş yerine eşofmanla da gitmeyin. Genel olarak nasıl görünmek istediğinizi düşünün ve ona göre bir kombinasyon yapın.” Donna Karan, Calvin Klein ve Giorgio Armani için çalışmış deneyimli bir isim olan Khurshid Begum’ün tavsiyesi bu. Peki, bunu nasıl başaracaksınız?

    Adım 1: Elinizde Neler Var?
    Herkesin kot pantolonu vardır. Bacaklarınızı saran, güzel ve koyu renk bir kot pantolonunuz yoksa önce kendinizden utanın, sonra da hemen edinin. Eğer daha yaratıcı bir ortamda çalışıyorsanız, Converse Jack Purcell ya da Adidas Stan Smiths gibi, basit bir kumaş ya da deri spor ayakkabınız da bulunsun. Birkaç tane uzun kollu gömleğiniz, bir tane de bej pantolonunuz vardır herhalde. Bunlar gerekli. Begum’a göre, “Burada önemli olan, gösterişli durmak ama fazla resmi görünmemektir. Bu da, yıpranmış şeyler giyemezsiniz anlamına gelir. Eğer koltukaltı sararmış, yakaları yıpranmışsa, gömleğinizi hemen değiştirin.” Diğer sorunlar içinse hemen kuru temizlemecinin yolunu tutun. “Kırışıklıkları yok edin, özenli görünün.”

    Adım 2: Gardırobunuzdaki Eksikleri Tamamlayın
    Eğer bütçeniz kısıtlıysa, temel renkleri kullanın. Turuncu pantolonlar, yeşil gömlekler almayın; bu tip renkler yapabileceğiniz kombinasyonları sınırlar. Mavi, gri ve bejlere ağırlık verin ki, aynı giysi grubundan daha fazla kıyafet kombinasyonu çıkarabilesiniz. Aldığınız her şeyi, elinizdeki en az iki başka şey ile birlikte giyebildiğinizden emin olun. Giysi satın almak yerine var olanların üzerine kıyafet dolabı inşa etmenin yolu budur.

    Şunların temel ihtiyaçlar olduğunu aklınızdan çıkarmayın: güzel bir kemer, güzel bir çift deri ayakkabı, birkaç tane bej pantolon, güzel bir spor ceket ve çok sayıda gömlek (farklı kombinasyonlar yapabilmek için birkaçı beyaz, birkaçı mavi, bir ikisi de çizgili olsun). Begum’ün bir tavsiyesi de baldırınıza kadar çekebildiğiniz yarım düzine koyu renk çorap almanız. Begum’e göre, “Bir sersem gibi görünmenin en kolay yolu, iş yerine uygun müthiş bir rahat kıyafetle işe gelmek ve sonra da havlu çorap giyip her şeyi berbat etmektir.” Eğer bütçenizde hala para varsa, farklı tarzlarda birkaç kazak almak, zorunlu olmasa da çok yararlı olabilir: spor ceket yerine veya çok şişkin değilse ceketin altına giyilebilecek bir hırka ve aynı şekilde giyilebilecek bisiklet yaka veya v-yaka bir kazak.

    Adım 3: Kombinasyonlar Yaratın
    Haftada iki kere mavi gömlek ve bej pantolon giyebilirsiniz ama ikinci giyişinizde üzerinize bir hırka alın veya bir kravat takın (eğer fazladan bütçeniz varsa bir de kravat almanız iyi olur). Eğer o gün kravat takıyorsanız ve iş yerinin ortamı buna müsaitse, görünümünüzü dengelemek için spor ayakkabı giyebilirsiniz. Herhalde ana fikri anladınız?

    Adım 4: Alışveriş Yapın
    Eğer iyi kombinasyonlar yapmak konusunda yetenekliyseniz, internet üzerinden veya ikinci el dükkanlarından alabileceğiniz kullanılmış kıyafetler mükemmel seçimler olacaktır. Eğer bunu tercih etmezseniz, Beymen Club ve Lacoste gibi erkek markaları, aradığınız fiyat aralığının biraz dışında olsa da size iyi fikir verebilir, çünkü orada bulacağınız her şey genellikle birbiriyle uyumludur. LCW veya Collezione gibi mağazalara gitmeden önce buralardan birkaç basit kıyafet, en azından birkaç güzel fikir alın.