Milena
Kraliçe
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 1175
|
|
« : 25 Mayıs 2013, 20:17:06 » |
|
Ergenliğin fırtına ve stres dolu bir dönem olduğu görüşü pek çok aile ve ergen için kaygılı bir bekleyiş oluşturmaktadır.Daniel Offer ve arkadaşları 1988 yılında ABD, Avustralya, Bengaldeş, Macaristan, İsrail, İtalya, Tayvan, Türkiye ve Batı Almanya’da yaptıkları araştırmada ergenlerin en azından %73’ü sağlıklı bir beden imgesi sergilemişlerdir. Aralarında farklılıklar olmasına rağmen ergenler çoğu zaman mutlu olduklarını, hayattan hoşlandıklarını, otokontrol uygulayabileceklerini, okul ve işi önemsediklerini, cinsellikle ilgili özgüvenleri olduğunu, aileleri hakkında olumlu düşündüklerini, stresle başa çıkabileceklerini bildirmişlerdir. Böyle bir tanımlama “stres ve fırtına dolu bir dönem” görüşüyle uyumlu değildir.
Genellikle halkın ergenlikle ilgili tutumları, kişisel tecrübeleri, medyanın etkisiyle ergenliğin zor geçeceğine yönelik bir bekleyiş oluşturulmaktadır.
Her dönem kendine özgü alışma,uyum zorlukları içermektedir ve bu doğaldır. Fakat bunu bütün bir döneme maletmek bu dinamik, enerjik ve keşif dolu sürece haksızlık olmaktadır.
Bununla birlikte, zevk ve tavır bakımından her nesilde gençler yetişkinlerden çarpıcı olarak farklıdırlar,görüntüleri, davranışları, dinledikleri müzik, saç modelleri, kıyafetleri gibi.Yetişkinler gençleri sorumsuz, asi ve başına buyruk bulurken gençlerde yetişkinleri baskıcı, geri ve dar kafalı bulmaktadır. Nesiller arası süre gelen bu bakış açısı bir kuşak çatışmasının adeta ifadesidir.
Ergenlik Döneminde Kişilik ve Sosyal Gelişim
Çocuğun doğumundan itibaren büyüdükçe birçok sosyal ve psikolojik ihtiyaç ortaya çıkar. Türünden olanlarla bir arada olma ihtiyacıveya dürtüsü bütün canlı türlerinde görülür. İnsanlarda diğer insanlar gibi çevreleriyle uyum içinde olma ihtiyacı içindedirler. Sosyal gelişme, kişinin içinde yaşadığı toplum tarafından kabul edilebilir biçimde davranmayı öğrenmesürecidir. Bebek kendisinin merkez olduğu anlayıştan kurtulup, uyumlu bir yetişkin olmaya doğru bir gelişme gösterir. Sosyalleşme bebeğin başka insanlara tepki vermesiyle başlar ve ömür boyu devam eder.
İnsan büyüdükçe, yeni çevrelere girdikçe ve statüsü değiştikçe farklı tipte ilişkiler geliştirir. Ancak çocuk-ana-baba etkileşimi çocuğun hayat boyu başkaları ile ilişki kurma biçimini belirleyen temel yoldur. Özellikle otoriteyi temsil eden birisi ilebir sosyal ilişki kurulduğunda, çoğunlukla çocukken anne, baba ile kurulan sosyal ilişki model alınır. Anne babanın çocuk yetiştirme tutumu çocuğun sosyalleşmesini etkileyen diğer bir değişkendir.
Anne babanın demokratik ve eşitlikçi davranması, baskıcı ve otoriter olması veya aşırı koruyucu davranması çocukların farklı sosyal tavırlar geliştirmesine neden olur. Çocuğun tek çocuk, ortanca veya büyük olup olmadığı, kardeş sayısı, cinsiyeti, ailenin büyüklüğü, ailenin katıldığı sosyal deneyimlerin kalitesi, eve misafir gelişi, misafir ağırlama biçimi, ailenin misafirlere takınmasını istediği tavır, ailenin sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyi çocuğun topluma uymasını, sosyalleşmesini etkileyen başlıca faktörlerdir.
Ergenlerin çoğu sosyal ve duygusal destek için akran grubuna dayanırlar. Arkadaşlarının değerlerine tamamen uyarlar. Aynı cinsten arkadaş gruplarının yerini kısa süreli romantik ilişkilerin yaygın olduğu karışık cinsiyetten arkadaş gruplarına bırakır. Daha sonra ise durağan flört örüntüleri ortaya çıkar.
Arkadaşlık ilişkileri sosyal yönden önemlidir. Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek benlik saygısının önemli bir koşuludur. Yardımlaşarak, paylaşarak duygusal alışverişe girerek dostluk bağları kurar. Bu dönemde arkadaşlık konusunda son derece dengelidir.Arkadaş grubu içinde bağlılığa ve dayanışmaya önem verir. Onlar gibi giyinir ve davranır. Onlar gibi argo konuşur. Kendisine sırdaş ve dert ortağı seçer.Grupta kalabilmek için kendini benimsetmek için kendine uygun olmayan davranışlarda bulunur. Kendini bulma çabasında olan güvensiz ve yetersiz ergen daha atılgan ve becerikli yaşıtlarının boyunduruğu altına girebilir. Bunun tersine kendine güveni olan ergen yaşıtlarını boyunduruğu altına sokabilir
|