Mavi_Kiyamet
Kraliçe
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 6687
|
|
« : 27 Aralık 2012, 02:57:42 » |
|
glokom, glokom tedavisi, glokom nedir, göz içi basıncı, glokom hastalıkları, glokom dikkat edilmesi gerekenler, glokom tedavi yan etkileri, glokom muayene
1.Glokom nedir?
Glokom görme sinirine hasar vererek körlüğe neden olan bir hastalıktır. Bu hastalıktaki en büyük risk faktörü artmış göziçi basıncıdır.
2.Göz içi basıncı nedir?
Göz küresinin içinde göz içi sıvısı bulunmaktadır. Bu sıvı sürekli olarak yeniden üretilmekte ve aynı zamanda gözden dışarı emilmektedir. Bu sıvının gözden dışarı emiliminde bir sorun olduğunda göz içi basıncı artmaktadır. Sağlıklı bireylerde göz içi basıncının üst sınırı ortalama 20-22 mmHg seviyesindedir. Göz içi basıncı bu seviyenin üzerine çıktığında görme sinirinin damarları ve beslenmesi baskı altında kalmakta ve görme siniri hasar görmektedir.
3.Tüm glokom hastalıkları aynımıdır?
Hayır. Çok farklı glokom hastalıkları mevcuttur. Glokom esas olarak üç ana grupta incelenir
Açık açılı glokom: bu tür glokom hastalığında göz içi sıvısının gözden emildiği açı açıktır.
Kapalı açılı glokom: bu tür glokom hastalığında göz içi sıvısının gözden emildiği açı gözün renkli kısmı (iris) tarafından kapatılmıştır
Konjenital glokom: bu tür glokom hastalığında doğuştan gelen bazı göz gelişim bozuklukları nedeni ile göz içi basıncı yükselmiştir.
4.Ne tür tedaviler mevcuttur?
Glokom tedavisinde esas unsur göz tansiyonunun düşürülmesidir. Bu şekilde görme kaybının önüne geçilir. Göz tansiyonunu düşürmenin ise farklı yolları mevcuttur. Bunlar sırası ile damla tedavisi, lazer tedavisi ve cerrahi tedavidir. Ayrıca göz tansiyonunuzun yükselmesine veya görme kaybının ilerlemesine neden olan diğer hastalıklarınızın da tedavisi gerekebilir.
5.Tedaviden ne beklemeliyim?
Glokom hastalığı gözün içindeki bir yangına benzetilebilir. Tedavinin amacı yangını söndürmektir. Fakat bu sağlandığında sadece henüz yanmamış olan dokuların kurtarabileceği unutulmamlıdır. Yani glokom tedavisi kaybedilmiş görmeyi geri kazandırmaz. Sadece hastalığın ilerlemesini durdurur. Bu nedenlerle tedavi ne kadar erken başlarsa o kadar faydalı olacaktır. Glokom tanısının erken teşhisindeki faydanın esas nedeni budur.
6.Dikkat etmem gereken belirtiler nelerdir?
Glokom olgularının çoğunda merkezi görmeden önce görme alanının dış bölgeleri zarar görür. Bu nedenle hasta görme alanının büyük bir kısmını kaybedene kadar bunun farkına varmayabilir. Merkezi görme etkilendiğinde ise genellikle hastalık oldukça ileri bir evrededir. Ayrıca birçok glokom türünde görme kaybı dışında her hangi bir belirti ve rahatsızlık ortaya çıkmaz. Bu nedenlerle düzenli aralıklarla göz muayenesi olmanız glokom hastalığının önlenmesi ve tedavisi açısından en önemli unsurdur.
7.Tedavim yeterlimi?
Her hastanın gözü aynı değildir. Glokom hastalığının hangi evrede olguğu, hastanın yaşı, korneanın kalınlığı gibi etkenler her hasta için farklı bir göz içi basıncının hedeflenmesine neden olur. Genellikle sağlıklı gözler daha yüksek göz içi basınçlarını tolere ederler. Bunun yanında görme sinirinde hasarın belirgin olduğu hastalarda ise daha düşük göz içi basınçlarının sağlanması gereklidir.
8.Göz içi basıncım ne olmalıdır?
Normal şartlarda sağlıklı insanlarda olrtalama göziçi basıncı 16mmHg civarındadır. Glokom hastalığının ileri evrede olmadığı olgularda göz içi basıncının 16-18 mmHg civarında tutulması yeterli olacaktır. Hasarın belirgin-ileri olduğu olgularda ise göziçi basıncının 10 mmHg’ya kadar düşürülmesi gerekebilir. Bunun yanında, görme kaybının ilerlemediği göziçi basıncının elde edilmesi tedavinin esas hedefidir. Bu nedenle tedavi ve takip esnasında göz içi basınç ölçümlerine ilave olarak düzenli aralıklarla görma alanı ve optik sinir testlerinin yapılması gerekmektedir.
9.Kör olacakmıyım?
Göziçi basıncının başarılı bir şekilde düşürülmesi genellikle görme kaybını durdurmaktadır. Glokom hastalığında, etkin ilaç tedavisinin düzenli sürdürülmesi ve periyodik muayenelerinin aksatılmaması durumunda körlük gelişmesi beklenmemelidir. Bu nedenle körlük riskinin ortadan kaldırılması büyük oranda sizin tedavi ve takip uyumunuza bağlıdır.
10.Tedavinin yan etkileri var mıdır ve bunlar kalıcı mıdır?
Glokom ilaçlarının bazı yan etkileri mevcuttur. Örneğin prostaglandin analoglarında gözde geçici kızarıklık, kirpiklerde uzama ve göz bebeğinde renk değişiklikleri görülebilmektedir. Ayrıca beta blokörleri astım hastalığının kötüleşmesine, nefes darlığına ve tansiyon düşüklüğüne yol açabilmektedir. Ayrıca ilaçlar gözlerde kuruluk, batışma hissi ve alerjik reaksiyonlara yol açabilmektedir. Bu yan etkilerin hemen tümü, rahatsızlığa neden olacın ilacın bırakılması halinde düzelmektedir.
Gözünüze damlattığınız damlalar ince bir kanal olan gözyaşı kanalı ile burun boşluğuna ulaşırlar. Burun içinden kana karışarak vücudunuza da yayılırlar. Damlanın damlatılmasından sonra gözünüzü kırpmanız damlayı gözyaşı kanalına iterek bu dolaşımı hızlandıracaktır. Bu nedenle damlanın damlatılmasından sonra gözün kırpılmaması, hafifçe kapatılması ve işaret parmağı ile gözyaşı kanalının ağzının bulunduğu gözyaşı pınarına 1-2 dakika ile baskı yapılmalıdır.
11.Gözüm kapalı iken 2-5 dakikayı nasıl anlayacağım?
Ortalama bir şarkı süresi 2-3 dakikadır. Damlanın damlatılmasından sonra dinlieyeceğiniz bir şarkı 2-3 dakika, 2 şarkı ise ortalama 5 dakika zaman geçirmenizi sağlayabilir. Bu uygulama genellikle saat alarmı kullanmaktan daha eğlencilidir.
12.Ne aralıkta muayene olmalıyım?
Glokom hastalığının tanısının konulması ve hastalığın evresinin belirlenmesi aşamasında sık muayene olmanız gerekebilir. Ardından, genellikle ortalama 3-4 ay aralıklarla muayene olmanız gereklidir. Hastalığın kontrol altına alınamadığı dönemlerde ise tekrar muayene sıklığı arttırılabilir.
13.Tüm göz muayene ve tetkikleri aynımıdır?
Göz hastalıkları muayenesi temelde aynıdır. Fakat muayenenin amacına göre farklı tetkik ve incelemelr yapılabilir. Glokom için yapılan muayene ve tetkikler, şaşılık için yapılan muayene ve tetkiklerden farklıdır. Bu nedenle her hangi bir nedenle muayene olmuş olmanız glokom hastalığınızın detaylı olarak değerlendirilmiş olfduğu anlamına gelmez.
14.Glokom için yapılan muayenelerde nelere bakılmaktadır?
Glokom hastalığında hasar görme sinirinde (optik sinirde) oluşmaktadır. Muayenenin amacı da göz tansiyonunun ölçümünün yanında optik sinirdeki harabiyetin incelenmesidir. Bu amaçla göz tansiyonu ve görme keskinliğinin ölçümü, biyomikroskop ile ön segment muayenesi kornea kalınlığı ölçümü ve göz dibi muayenesinin ardından optik sinirin yapısal ve fonksiyonel değerlendirmeleri yapılır. Bu değerlendirmeler için uygulanan testler arasında görme alanı muayenesi, optik sinir başı muayenesi ve retina sinir lifi kalınlığı muayenesi gibi incelemeler bulunmaktadır.
15.Glokomum ilerliyor mu?
Göz tansiyonunun istenilen seviyede tutulması genellikle glokomun ilerlemesini durdurur. Bunun yanında, bazı hastalarda göz tansiyonunun istenilen seviyelerde kalmasına rağmen görme kaybı ve optik sinir harabiyeti ilerleyebilmektedir. Periyodik glokom muayenelerinin amacı da aslında daha önce de belirtildiği gibi bu ilerlemeyi tespit etmektir. Glokom muayeneleri esnasında yapılacak olan göz dibi muayenesi, görme alanı muayenesi, optik sinir başı muayenesi ve retina sinir lifi kalınlığı muayenesi gibi incelemeler neticesinde harabiyetin devam ettiği tespit edilir ise sizin için yeni bir göz tansiyonu seviyesi belirlenir ve ilaçlarınız yeniden düzenlenir.
16.Hastalığım hangi aşamadadır?
Glokom hastalığı kabaca üç seviyede incelenir. İlk evrede (hafif glokom) optik sinir hasarı hafif seviyededir. Bu olgularda genellikle göz tansiyonunun 20 mmHg’nın altında tutulması yeterlidir. İkinci evrede ise (orta derecede glokom) optik sinir hasarı ve görme kaybı orta derecededir. Bu olgularda ise göz tansiyonunun 16 mmHg veya altında kalması gereklidir. İleri evrede (ileri glokom) ise optik sinir hasarı ile görem kaybı ileri derecededir. Bu olgularda ise optik sinirin harabiyeti çok hızlanmıştır ve göziçi basıncının 10-12 mmHg civarında veya altında tutulması gerekmektedir.
17.1 yerine 2 damla damlatırsam ne olur?
Gözünüze 1 yerine iki damla damlatmanızın önemi yoktur. Gözünüz zaten bir damlanın çok az bir kısmını alabilir. Bu nedenle damlattığınız ilk damlanın büyük bir kısmı ve ikinci damlanın hemen hemen tamamı gözünüzden dışarı akacaktır. Bu damlanın gözünüze damladığından emin olmamanız durumunda ikinci kez damlatmanızın her hangi bir zararı yoktur.
18.Ameliyat olacak mıyım?
İlaç tedavisi ile göziçi basıncının istenilen seviyeye indirilemediği olgular ile ilaç kuyllanım sırasında sorun yaşayan hastalara ameliyat uygulanabilir. Bu kararın doktorunuzla birlikte tartışılarak alınması gerekir ve ameliyatın amacının göziçi basıncını istenilen seviyeye getirmek olduğu unutulmamalıdır. Ameliyattan sonra görmenizin artacağı gibi bir inanış içinde olmanız yanlıştır.
19.Görmemi korumak için damlalardan başka ne yapabilirim?
Glokomun tedavisi esas olarak damlalar ile yürütülmektedir. Buun yanında sağlığınızın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Örneğin fazla kilolardan kurtulmak, düzenli aerobik egzersiz (yürüyüş gibi) yapmak, sigara kullanıyorsanız bırakmak ve hipertansiyon-şeker gibi hastalıklarınızı tedavi ettirmek tüm vüzcudunuzdaki kan dolaşımını ve dolayısı ile optik sinirin beslenmesini iyi yönde etkileyecektir. Bu konuda özellikle hipertansiyon hastalarının akılda tutması gereken bir konu da kol tansiyonunuzun gece uyku esnasında aşırı düşürülmesinden kaçınılması gerektiği gerçeğidir. Bu nedenle hipertansiyonunuzu tedavi eden doktorunuza glokom hastalığınız hakkında bilgi vermeniz faydalı olacaktır.
20.Hayatımı değiştirmem gerekir mi?
Glokom tanısı aldıysanız normal yaşantınıza devam edebilirsiniz. Göz muayenelerinizi aksatmadıkça genellikle günlük hayatınız etkilenmez. Bununla birlikte, glokom tanısı aldıysanız hayatınızda birkaç değişiklik yapmanız faydalı olacaktır.
Bazı aktivitelerin göziçi basıncını arttırdığı bilinmektedir. Bu aktiviteler arasında nefesli çalgı çalmak, ağırlık kaldırma ve vücut geliştirme egzersizleri, yoga yapmak ve başağı vücut pozisyonu almak sayılabilir. bu nedenle glokom tanısı almış iseniz bu tür aktivitelerden uzak durmka gözünüz için koruyucu olacaktır. Ayrıca glokom nedeni ile belirgin görme kaybı gelişmiş olan olguların günlük aktivitelerini kaza ve tehlikelerden uzak tutacak şekilde yeniden düzenlemeleri faydalı olacaktır.
Fiziksel sağlığınız kadar ruhsal sağlığınızın da önemli olduğunu unutmamalısınız. Bu nedenle hastalık ile ilgili tüm tedirginlikleriniz, korkularınız, duygularınız ve merak ettiklerinizi çevrenizdekilerie, doktorunuzla ve mümkün ise diğer glokom hastaları ile paylaşınız. Bu tür paylaşımlar kendinizi daha güvende hissetmenizi sağlayabilecek önemli bir unsurdur.
21.Yakınlarım bende glokom olduğunu söylemeli miyim?
Evet. Glokom hastalarının yakınlarının glokom hastalığına yakalanma ihtimali diğer sağlıklı bireylere göre on kat artmıştır. Bu nedenle yakınlarınızın (özellikle 40 yaşının üzerinde olanların) düzenli araklıklarla göz muayenesi olmaları ve göz içi basıncını ölçtürmeleri gerekmektedir.
22.Günde iki kez kullandığım damlaları hep aynı saatte mi damlatmalıyım, unutursam ne olur?
Glokom damlalarını günlük yaşantınızın bir parçası haline getirmeniz faydalı olacaktır. Damlaların reçete edildiği gibi aksatmadan 12 saatte bir damlatılması çok önemli değildir. Damlaları daha kolay bir aktivite ile ilişkilendirmek (kahvaltı, akşam yemeği, diş fırçalama v.b.) ilacınızı daha kolay hatırlamanızı sağlayacaktır. İlacın unutulmadan damlatılması, tam 12 saatte bir damlatılmasından daha önemlidir.
Damlanızın bir dozunu unuttuysanız, aklınıza geldiği anda damlatabilirsiniz. Diğer dozun saatinin yaklaşıyor olması önemli değildir. Dozu atladığınızı bir sonraki doz sırasında hatırlarsanız çok dert etmeyin. Glokomun tedavisinde bir tek dozun kendisinden çok tedavinin devamlılığı önemlidir.
23.Glokom hastalığım var ise araba kullanmayı bırakmalı mıyım?
Araç kullanmanın bırakılması oldukça zor verilebilecek bir karardır. Her insan bağımsızlığının devamını ister ve araç kullanmak en önemli bağımsızlık unsurlarından biridir. Bununla birlikte sizin ve çevrenizdekilerin güvenliği için, bazı uyarılara dikkat etmek gereklidir. Yan bakış alanlarındaki daralma, ışık hassasiyeti, bulanık görme, yakındaki bazı nesnelerin görülememesi, karanlıkta görüşün azalması ve küçük kazalar bu uyarılardan en önemlileridir.
•Yan bakış alanlarındaki daralma: yan yollardan gelen araçların ve yaya insanların görülmesini zorlaştırabilir
•Işık hassasiyeti: gündüz güneş ışınına veya gece araba farında baktıktan sonran görüşünüz normale geç dönüyorsa bu esnada önünüze çıkan nesneleri göremeyebilirsiniz.
•Bulanık görme: net görüntüyü ve hareketi algışamada güçlük yaratcağından hareket halindeki araç-insanlar ile sabit nesnelerin ayrımında güçlüklere neden olabilir.
•Küçük kazalar ve yakındaki bazı nesnelerin görülememesi: Gözleri sağlam olan insanlar da kaza yapabilirler. Fakat kendi hatanız olduğunu düşündüğünüz bir çok küçük kazaya karışmanız ve yoldaki bazı uyarırlı göremediğiniz için zorlanmaya başladığınızda araç sürme kabiliyetinizi tekrar gözden geçirmeniz gereklidir.
Bu tür durumlarda bazı şeyler için çok geç olmadan araç kullanmanın bırakılması faydalı olacaktır.
Belirgin ışık hassasiyeti olması ve ışıkların çevresinde halelerin oluşması gibi görüş rahatsızlıkları olması durumunda sarı-kehribar renkli gözlük camlarından faydalanılabilir. Bu tür camlar havada en çok saçılan mavi ışığı süzerek daha net bir görüşün elde eilmesine katkıda bulunabilirler.
Daha önemlisi ise kendi kararınızı kendinizin vermesidir. Eğer gece araç kullanırken zorlandığınızı düşünüyorsanız, gece araç kullanmayın. Günlük işlerinizi gece araç kullanmaya mecbur kalmayacak şekilde planlayın ve eğer gece araç kullanmanız gerekirse bir yakınınızdan yardım isteyin.
24.Göz tansiyonum kaçın üzerinde olursa glokom gelişir, kaçın altında olursa gelişmez
Toplumda ortalama göz içi basıncının üst sınırı 20-22 mmHg’dir bununla birlikte glokom hastalığı gelişimi açısından kesin bir göz tansiyon seviyesi mevcut değildir. 22 mmHg’nin üzerinde göz içi basıncı bulunan fakat glokom gelişmeye olgularda oküler hipertansiyondan sözedilir. Göz tansiyonunuz ne kadar yüksek ise glokom gelişme ihtimali o kadar yüksek olur. Ayrıca göz tansiyonunuzun düşük olması da her zaman glokom gelişmeyeceği anlamına gelmez. Bazı hastalarda göz içi basıncının düşü kalmasına rağmen glokom gelişebilmekte ve ilerleyebilmektedir. Bu nedenlerle erken tanı, tedavi ve izlemin önemi göz tansiyonu seviyesinden daha önemlidir.
Eğer glokom hastalığı açısından risk grubunda iseniz düzenli aralıklarla göz muayenesi olmanız gereklidir. Glokom hastalığı tanısı aldıysanız, doktarunuzun tavsiyelerine dikkatle uymalı ve ilaçlarınızı aksatmadan düzenli olarak kullanmalısınız. Unutmayın ki glokom ilaçları sadece düzenli kullanıldıklarında görmenizi koruyabilirler.
25.Gebelik glokom hastalığımı etkiler mi?
Hamilelik esnasında göz içi basınca genellikle biraz düşme eğilimindedir. Bunun hormonal değişikliklerden kaynaklandığı düşünülür. Bu durum bazı glokom olguları için faydalı olabilir.
Glokom ilaçlarının hiçbiri anne karnındaki bebek için 0 masum değildir. Bununla birlikte bazı ilaçların daha masum, bazılarının ise daha tehlikeli olduğu bildirilmiştir. Bu konuda doktorunuza danışınız. Ayrıca bu tür endişeler, bebeğin doğumu ile sona ermez. Çünkü glokom ilaçları da diğer ilaçlar gibi süte geçerler ve hatta bazıları özellikle sütte birikirler (beta blokerler). Bu nedenle doğumdan sonra, emzirme döneminde de doktorunuzdan ile glokom ilaçlarınız konusunda tavsiyeler almanız gereklidir.
Bebeğinizi glokom ilaçlarının zararlı etkilerinden korumak için gebeliğinizin özellikle ilk üç ayında bebeğin organları henüz yeni gelişmeye başlaldığı için dikkatli olmalısınız. Bu nedenlegebeliğinizin başında ve hatta gebe kalmayı planladığınızda göz doktorunuzla vakit kaybetmeden görüşmelisiniz.
İlaç kullanırken ilaçların kana karışmasını engelemek için göz pınarına baskı uygulayabilirsiniz. Bu sayede ilaçların kana ve süte karışmasını azaltabilirsiniz. Doktorunuzda bu yöntem konusunda bilgi almanız faydalı olacaktır.
GÖZ DAMLALARININ KULLANILMASI
Glokom tedavisi için size reçete edilen göz damlaları göz içi basıncının düşük kalmasını sağlayarak görme sinirinin hasar görmesini engellerler. Bu damlalar glokom tedavisinin temelini oluşturur.
Glokom için kullanmanız gereken damlaları kullanırken karşılaştığınız sorunlardan doktorunuzu mutlaka haberdar ediniz.
Bu konuda aşağıda bulacağınız bazı detaylar damlalarınızı daha rahat kullanmanıza yardımcı olacaktır.
Uyarılar :
•Doktorunuzun tavsiyelerine mutlaka uyunuz.
•Doktorunuzu kullandığınız tüm diğer ilaçlardan ve alerjilerinizden haberdar ediniz.
•Damlanızı damlatmadan önce ellerinizi yıkayınız.
•Damlalığın ucunun gözünüze veya başka biryere değmemesine özen gösteriniz.
•Damlalığı temiz tutmaya özen gösteriniz.
•Birden fazla damla kullanıyoprsanız ilk damladan sonra en az 5 dakika bekleyiniz. Aksi takdirde ikinci damlatığınız ikinci damla ilk damla henüz etki etmeden onu yıkayıp gözden uzaklaştıracaktır
•Tüm ilaçlarınızı çocukların ulaşamayacağı bir yerde muhafaza ediniz.
•Gözünüzün içine damladığından emin iseniz bir damla yeterlidir. Emin değilseniz, damlatacağınız ikinci damlanın bir zararı yoktur.
Damlanın damlatılması:
1.ayakta, oturuken veya yatarken, başınızı geriye doğru yaslayınız. İşaret parmağınız ile alt kağağı aşağıya çekiniz
2.şişeyi mümkün olduğunca dik tutarak damlayı kapak ile göz arasındaki boşluğa damlatınız.
3.damlaınn dağılması için gözünüzü kırpmayınız, sağa sola oynatmayınız
4.göz kapağını yavaşça bırakınız. Gözünüzü hafifçe kapayınız ama aşırı sıkmayınız.
5.işaret parmağınız ile göz pınarına 1-2 dakika bastırınız. Bu sayede damlanın gözden genizinze akması engellenmiş olacaktır.
6.damlalığın kapağını kapatınız.
7.gözünüzü çevresini hafifçe siliniz.
8.ikinci bir damla kullanıyorsanız damlatmadan önce 5 dakika bekleyiniz
Elleriniz titriyor ise:
Ellerinizi bileğinizden yüzünüze (Gözünüze değil) yaslayarak-bastırarak titremesini azaltabilirsiniz.
Bileğinize takacağınız yarım – bir kg’lık ağırlıklar da titremelerinizi azaltabilir.
Damlayı gözünüze isabet ettiremiryosanız:
Sırtüstü yatın, yüzünüzü bir miktar karşı tarafa doğru (damla koymayacağınız göze doğru) çevirin gözlerinizi kapayın, damlayı gözpınarının üzerine (burun ile göz arasına) damlatın. Gözlerinizi yavaşça açın ve başınızı damla koyduğunuz tarafa doğru hafifçe çevirin. Damlanın gözünüze girdiğini hissedeceksiniz. Gözünüzü kırpmayın ve tekrar hafifçe kapayarak 1-2 dakika bekleyin.
Damlanın gözünüze girdiğinden emin olamadıysanız aynı yöntemle bir damla daha damlatabilirsiniz. Bunun her hangi bir zararı olmayacaktır. Gözünüze damlatacağınız fazla ilaç gözünüzden dışarı akacaktır.
Damlalığı rahat tutamıyormusunuz?
Damlalığın rahat tutulamayacak kadar küçük olduğunu düşünüyorsanız (özellikle ellerinizde romatizmal hastalık mevcut ize) çevresine kâğıt havlu veya başka bir şey sararak daha kolay tutabilirsiniz.
Bazı damlalar için ise damlatmaya yardıncı cihazlar mevcuttur.
|