-minel-
Kraliçe
Cinsiyet: 
Mesaj Sayısı: 1449
|
 |
« : 15 Şubat 2015, 11:05:56 » |
|
İlker İnanoğlu: Babamın dizisinde en az ücreti ben alıyorum
3 yıl aradan sonra ‘Arka Sokaklar’a dönüş yapan İlker İnanoğlu, “İnsanlar, ‘Nasıl olsa babasının işi’ diye önyargıda bulunabilirler ama belki de dizide en az ücreti ben alıyorum, ailedenim diye” dedi
*Arka Sokaklara dönüş nasıl oldu?
Benim sezon başında yeni bir projem vardı fakat o devam etmedi. Diğer taraftan dizinin izleyicileri benim yeniden geri dönmemi istiyorlardı. Benim projem bittiği için böyle bir geçiş için doğru zaman olduğuna karar verdik. 3 sene ayrı kaldım. Onları tekrar görmek güzel oldu.
*Neden bırakmıştınız, sonuçta 9 sezondur devam eden reytingi hep iyi bir işti?
Oyuncu biraz da kendini düşünmesi, kariyerini düşünmesi gerekiyor. Başka projelerde başka karakterlere de hayat verme isteğimiz var sonuçta. Başka şeyler de var tabii ki… Neticede bu işten para kazanıyorsunuz ve farklı bütçeli başka işleri de değerlendirmek istediğiniz bir süreç olabiliyor yapmak istemiyorum.
ZEVKİME GÖRE OLAN İŞLER SEVİLMİYOR
*Dizinin yapım şirketinin sahibi babanız Türker İnanoğlu olunca dışarıdan en çok ücreti siz alıyormuşsunuz gibi görünüyor…
En az ben alıyorum belki de…
*Neden öyle?
Ailedenim diye olabilir... Tabii dışarıdan önyargıyla öyle gelebilir. Babasının dizisi geri döndü diye düşünecekleri gibi ücret konusunda da
“Babasının yapım firmasının işi’’ diyor olabilirler ama aksi oluyor. Dışarıdan hep öyle gözüküyor.
*Siz dizinin başarısını neye bağlıyorsunuz?
Ben böyle şeyleri bu ülkede pek anlamıyorum açıkçası. Benim zevkime göre olan diziler sevilmiyor ve tutulmuyor. O nedenle Türkiye’de hangi dizi daha çok sevilir, hangisi daha çok tutar böyle bir şeye yorum yapmak istemiyorum.
TÜRK HALKI BUNU ANLAMAZ DİYORLAR
*Bunda yurtdışında büyümenizin etkisi olabilir mi?
Belki de… Ben hep yurtdışında büyüdüğüm için buradaki beğenileri ve izleyicinin algısını analiz edemiyor olabilirim.
*Siz ne izlemeyi seviyorsunuz?
Ben biraz daha zekaya hitap eden şeyler izlemeyi seviyorum. Türkiye’de birçok dizi yazılırken, Türk halkı bunu anlamaz, şunu anlar ya da bunu sever bunu sevmez diye yazılıyor.
*Böyle düşünürken, bu projelerin içinde olmak…
İçindeyim çünkü oyuncuyum ve bu işten para kazanıyorum. Burada oyunculuğa devam ettiğim sürece de mecburen olacağız bazı şeylerin içinde.
SİNEMADA ZEKİ MÜREN'İ CANLANDIRMAK İSTİYORUM
*Halkın, doğrunun yanında bir polisi canlandırdıktan sonra art arda iki projede kötü adamı oynadınız. Bir oyuncu olarak bunu kabul ettirmek de başarı değil mi?
Oyuncularla, oyuncular arasında fark var ama… Benim yurtdışında aldığım eğitimde öyle bir şey yok. Eğer gerçekten iyi bir oyuncuysanız, olması gereken de bu zaten… Farklı projelerde farklı karakterleri canlandırabilmek ve her canlandırdığınız karakteri kabul ettirebilmek. Robert De Niro bir filmde kötü oynuyor, bir filmde iyi oynuyor.
*Canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı?
Canlandırmak istediğim karakter var tabii ki ama insanlar bunu nasıl karşılar, bu beni burada sıkıyor. Mesela Zeki Müren’i canlandırmak isterim. Senarist bunu nasıl yazacak, yönetmen nasıl çekecek. Bir sürü faktör var tabii. Bu Türkiye’de çekilir mi, Zeki Müren’e bu yapılır mı durumlarını aşacağız.
Mahsun Kırmızıgül’ü sinemacı olarak beğeniyorum, onunla bir projede yer almak isteyebilirim. Oyuncu olarak ise Demet Evgar, Şebnem Bozoklu, Büşra Pekin, Ezgi Mola, Özge Özpirinçci, Barış Falay, Sarp Akkaya ve Yiğit Özşener’i beğeniyorum.
YOL AYRIMINDAYIM GİDEBİLİRİM DE KALABİLİRİM DE
*Yapımcılık deneyiminiz de oldu. Devam etmeyi düşünüyor musunuz?
Yaptım daha önce ama ne yaparım bilmiyorum bundan sonra. Çünkü şu anda bir yol ayrımındayım. Bilmiyorum burada kalmaya devam edecek miyim, yoksa yurtdışına mı döneceğim. Onun kararını henüz vermiş değilim.
*Amerika’da ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Amerika’da olup hür yaşamayı düşünüyorum.
*Burada kendinizi özgür hissetmiyor musunuz?
Sonuçta orada büyüyüp 35 yıl orada yaşadıktan sonra, burada bazı şeylere alışamıyorsunuz.
*En çok ne zorluyor sizi Türkiye’de?
Her şey rahatsız edebiliyor bazen, yurtdışında yaşadıktan sonra. Trafik, sokaklar…
YEŞİLÇAM BİTSİN YENİ BİR DÖNEM AÇILSIN
*Babanız Türker İnanoğlu “Ben ölürsem Yeşilçam biter” demiş…
Tabii ki, Allah gecinden versin ama bence Yeşilçam daha doğrusu o dönemle kıyaslamalar bitsin artık zaten. Yeni bir dönem açılsın artık.
*Yurtdışında bu isteklerinizi gerçekleştirebileceğinizi düşünüyor musunuz?
15 senedir Türkiye’deyim ve bu mesleği yapıyorum. Sektörün bazı şartlarına direnmek ve mücadele etmekten enerjim bitti galiba, yaşlandım da... Hiçbir şey yapmak istemiyorum. Bütün iyi niyetimle geldim, bütün birikimimle burada projeler yaptım ama yok.
*Maddi olarak çok kaybınız oldu mu?
Maddi kayıp önemli değil, manevi kayıp önemli.
DİZİ DEĞİL,FOTOROMAN YAPIYORUZ
*Yaşlandım dediniz ancak formda görünüyorsunuz…
Benim yaşım belli, formda görünme diye ekstra bir gayretim yok. Bu ülkede oyuncuda yaşın, iyi görünmenin önemini anlamıyorum. Yabancı dizilere bakın, hiçbirinin başrolünde illa çok güzel fizikli ve genç çocuklar yok ki… Kişi odaklı hikayeler, senaryolar hazırlanmıyor; tam aksine hikaye odaklı yapımlar var dolayısı hikaye kaç yaşında birini gerektiriyorsa öyle tercih ediliyor. Böyle düşününce de biz dizi yapmıyoruz, fotoroman yapıyoruz gibi geliyor. [/size]
|
16 Eylül 2012, 04:11:16