kezban62
|
|
« : 16 Mayıs 2010, 15:51:09 » |
|
Çocuğunuz evinden ve annesinden ayrilacağini anladiği için okula gitmemek için bin dereden su getiriyorsa, siz de pes etmeyin!
ISTANBUL - Okulun ilk günlerinde yapilacak küçük tiyatro gösterileri ve esprili piyesler de çocuğun okul fobisini yenmesine yardimci olur.
Anne ve babalar kendileri için uzak bir hayal gibi görünen o gün gelip de çattiğinda hiç de düşledikleri gibi romantik anlar yaşamayabilir.
Çocuğu büyüyüp de okul çağina gelen anne ve babalar; ayaklarina sarilmiş gözyaşi döken, okula gitmemek için direnen bir çocukla karşi karşiya kalabilir. Işte o gün sakin bu durumun sadece sizin başiniza geldiğini düşünmeyin.
Çünkü birçok anne ve baba, çocuklari okul çağina geldiğinde okul fobisi' ile yüz yüze kaliyor. Işte bu noktada, çocuğun okul fobisiyle baş etmesi için en önemli görev yine anne ve babaya düşüyor.
Medical Park Bursa Hastanesi'nden Uzman Klinik Psikolog Elif Kutlu Merzeci, okul fobisini yenmede ilk gün'ün dönüm noktasi olduğunu belirterek, anne ve babalara tüyolar verdi:
AH ŞU ANNE BAĞIMLILIĞI Çocuklar; okulun getirebileceği sorumluluklardan ürktükleri gibi, aslinda ağirlikla anneden ayri kalmaktan korkarlar. Bu korku, anneyle çocuk arasinda ne derece sağlikli bir bağ kurulduğu konusunda bize çok önemli ipuçlari verir. Anneden şiddetle ayri kalmayi reddeden ve bir-iki hafta geçmesine rağmen, anneden ayri kalamayan çocuklarda, anneye karşi geliştirilmiş aşiri bağlilik sorunu olduğu düşünülebilir.
ILK GÜNÜ GÜZEL ATLATIN Okul fobisinin aşilmasindaki en önemli adim; ilk günü başariyla atlatmaktir! Okulun ilk günü; anne ve babalarin sakin ve rahat bir tutum izlemesi, çocuklarin okula karşi duyduklari kaygiyi azaltmasina yardimci olur. Ancak anne ve baba yüzünde kaygili bir ifade takinir, çocuğunu panik içinde hazirlar ve okula yetiştirmeye çalişirsa çocuk da kaygilanir. Bu nedenle okulun ilk günü yeterince erken kalkilmali, panik yapmadan hazirlanilmali ve zorlamadan ailece keyifli bir kahvalti yaptiktan sonra okula gidilmelidir.
ONU KIMSEYLE KIYASLAMAYIN Çocuk çok korkuyor ve ağliyorsa, bunun nedenleri kendisine yumuşak bir üslupla sorulmali. Kesinlikle alayci, küçümseyen ve kiyaslayan bir tavir takinilmamali. Çocuğa, okulun korkulacak bir yer olmadiği uygun bir dille anlatilmali.
ASIK SURATLI DEĞIL GÜLERYÜZLÜ EĞITIM Okulun ilk günlerinde, anne ve babalar kadar öğretmenlere de önemli görev düşüyor. Hemen derslere başlamak yerine okul tanitilmali. Okulun çocuklara ne gibi faydalar sağlayacaği esprili karikatürlerle, küçük piyeslerle, tiyatro gösterileriyle uygulamali olarak anlatilabilir. Bu gösterilere çocuklarin da katilmasi sağlanirsa, daha etkili olmasi sağlanabilir. Biz yetişkinler bile bir konuda eğitime katildiğimizda; bu eğitimin bize neler sağlayacaği ya da bu eğitim olmadan nelerde yanliş yapacağimiz gibi konular programin daha en başinda anlatilir. Bu yöntem nasil ki bize nasil doğru bir karar verdiğimizi hissettiriyorsa, minikler için de neden evdeki oyunu birakip oraya geldiklerini anlamalarina yardimci olacaktir.
ÖNCE UYUM SONRA BESLENME Bir diğer önemli konu ise çocuğun okulda geliştireceği beslenme alişkanliklari. Beslenme konusunda, özellikle ilk günlerde, aileler kesinlikle baskici olmamali. Yeni bir hayata alişmaya çalişan çocuk için beslenme ihtiyaci, kaygidan ötürü ikinci plana atilabilir. O nedenle ilk günlerde çocuğa baski yapmadan, davranişlari sadece izlenmeli.
Okula karşi kaygisi azaldikça, beslenme alişkanliklarinin da oturmaya başladiğini göreceksiniz. Ama okula aliştiği halde beslenme sorunlari devam ederse, öğretmeni ile işbirliği içinde sorun çözülmeye çalişilmali.
Çocuğunuzun okula başlamasinin üzerinden günler geçmesine rağmen korkulari ve uyumsuzluğu devam ediyorsa ve durumunda herhangi bir değişiklik olmuyorsa, uzman bir psikologa başvurmanizda fayda var.
|