Gezegenimizin bilinen tarihi arkeolojik verilere dayanir. Hepimizin bilinen tarih ile ilgili genel bilgilerimiz vardir ama ya bilinmeyen/ezoterik tarihi?
Binlerce yildir kusaktan kusaga kadim ögretiler ve bilgelik okullari ve ögretiler araciligiyla aktarilan ezoterik tarih su an için bilinmeyen bir tarih ama ya gelecek bu tarihi dogrulayacak yeni olaylara ve olusumlara hazirlaniyorsa?

Sümer’lerin, Aztek/Inka/Maya ya da Afrika’daki Dogon yerlilerinin binlerce yil önceden bugüne aktardiklari ve günümüz biliminin sinirlarini zorlayan bilgileri bize ne isaret etmek istiyor, kökenlerimiz hakkinda hangi büyük gerçekleri sakli tutuyorlar. Ezoterik tradisyonlar gezegenimizin iki, üç milyar yil önce olustugunu iddia ediyorlar. Bu gezegen üzerinde milyonlarca yildir nice nice görkemli uygarliklar evrim süreçlerinden geçtiler.

Tradisyonlara göre son iki, üç miyar yilda dünya haritasinda büyük degisiklikler ortaya çikti. Ilk baslangiçta tüm karalar büyük bir okyanusun ortasinda tek bir kita halindeydi. Bu kitanin adi “Pangea” idi. Pangea sonradan parçalanarak o günkü dünya haritasini meydana getiren kitalar çikti. Sonra o kitalar defalarca batti, çikti. Bugünkü kitalarin ilkel biçimleri belirdi.

Kuzey Amerika’yi meydana getiren Laurasia, Güney Amerika’yi olusturan Gondwana, Avrupa, Kuzey ve Orta Asya, Hindistan, Antarktika, Afrika. Bunlar Akdeniz'le birbirinden ayrilmis durumdaydi. Uzun çaglar boyunca Laurasia ve Gondwana bir uçtan bir uca ormanlarla kapliydi. Bu topraklar sonra buzullarla parçalandi. Dünyanin manyetik alaninda birçok degismeler oldu ve söz konusu topraklar birçok degisimlerden sonra bugünkü dünya haritasini olusturdular.

Eskilerin inançlarina göre, ilk uygarlik buzul çagindan önce uzak kuzeyde kurulmustu. Isik ve güzellik diyari olan bu bölgeye “Tanrilarin Topraklari” adi verilmisti. Çinliler imparatorlarinin gücünü Ejderha Tanri’dan aldiklarini düsünürlerdi. Misirlilar, “Parlak Insanlar” in , Ejderha takimyildizi dogrultusunda Kuzey Kutup yildizini isaret ettigini söylerlerdi. Bazi Hint inançlarina göre, Aryanlar uzak kuzeyde bulunan Sveta-dwipa (Beyaz Ada) dan gelmislerdi.
Eskimolarda kuzeyli “Parlak Ruhlar” a inanirlardi. Sioux yerlilerinde ise atalarinin kuzeyde bir adada oturmus olduklarini söylemi hakimdi. Bazi ögretilerde, simdi buzlarla kapli bulunan kuzey topraklarinin dünya beseriyetinin besigi oldugu inanci vardi.

Tradisyonlar, gezegende dünya insanliginin ikinci döneminin kutuplar civarinda bulunan Hiperborea kitasinda basladigini söylerler. Hiperboreonlar'in uzun boylu, kumral tenli, açik mavi gözlü, kumral saçli güzel insanlar olduklari söylenir. Tufandan önce kutup bölgelerinin oldukça sicak alanlar oldugu ezoterik tradisyonlarin genel bir kabulüdür. Tufandan önce, kutup bölgeleri oldukça sicak alanlardi çünkü dünya, günese daha yikan bir yörüngede dönüyordu, ekseni dikti. Dolayisiyla mevsimler yoktu.
Ezoterik bilgilerin aktardiklarina göre Hiperboreonlar, dünyanin bu yörüngesini kendi orijinal gezegenlerine benzeterek iskan etmis olan parlak insanlardi. Ve beyaz irkin da ilk atalarini olusturuyorlardi ve eski Ingiltere’nin Hiperborea ülkesi oldugu öne sürülür. Hatta Maya ve Hint tradisyonlarinda Hiperborea Tanrilariyla Lemurya majisyenleri arasindaki savasin anlatildigi metinler vardir. Bu savas o kadar büyük ve etkileyici olmustur ki, dünya üzerinde büyük iklim degisiklikleri meydana gelmis ve buzul çagina girilmistir.