Evlilik Sorunları - Evlilik Terapisti - Yanlış Anlaşılmalar




Yanlış anlamalar yüzünden yuvanızın tadı kaçmasın
Sağlıklı ailelerin önemli özelliklerinden biri sağlıklı bir iletişim ve dolayısıyla ifade edilen sözlerle algılananların aynı olmasıdır.

Eşler birbirine sadece yaşadıkları olayları, düşüncelerini değil duygularını da iletirler. Bu arada bazı yanlış anlaşılmalar alınganlıklara ve hayal kırıklıklarına yol açmaktadır. Yanlış anlaşılmalar evliliğin başındaki uyum yıllarında çeşitli sebeplerle daha çok olur. Sağlıklı bir ailede evlilik oturup, eşler birbirini daha iyi tanıdıkça yanlış anlamalar da azalır. Bununla beraber çeşitli sebepler evlilikte daha sonraki yıllarda da yanlış anlamaların artmasına neden olabilir.

Yanlış anlaşılmalar sadece eşler arasında değil, dostlar arasında, iş hayatında, okulda her yerde olur. Eşler sürekli bir arada yaşadığından kişinin bütün hayatını etkileyebilir. Yanlış anlaşılmalar ne kadar azaltılırsa aile üyelerinin hayatı da o kadar huzurlu olacaktır. Her türlü ifade diğer eş tarafından yanlış anlaşılabilir. Bazen sözün içeriği yanlış anlaşılırken bazen de niyet ve düşünceler yanlış anlaşılıyor.

Ahmet Bey ile eşi Derya Hanım bir daire satın almak isterler. Ahmet Bey’in hanımı bir kısmı babasından miras kalan bir kısmı da çalışıp kazanarak biriktirdiği parayı da daireyi satın almak için vermekte; fakat tapunun kendi üzerine de olmasını istemektedir. Ahmet Bey ise tapu kendisinin üzerine olursa işlemlerin daha kolay olacağını düşünüp eşinin ortak tapu istemesini kendisine güvenmeme olarak değerlendirmektedir.

Şu hususlara dikkat edilirse yanlış anlaşılmalar ve kırgınlıklar azalacaktır.

Mesela eşlerden birinin ortak alınan bir gayrimenkule ortak tapu istemesi durumunda ‘bana güvenmediği için tapuyu ortak istiyor’, şeklinde düşünmesi yerine, edinilen mal eşinin de parası ile alındığına göre ortak alınmasının çok doğal olduğunu görmesi tatsızlığı engelleyecektir.

Adres tarifi, ne zaman buluşulacağı, misafirlerin ne zaman geleceği gibi konulardaki yanlış anlaşılmalar açık konuşarak ve iyi anlaşılmayan bir durumda uygun soru sorarak büyük ölçüde önlenebilir.

Hoşgörülü ve anlayışlı olmalı

Eşler arasındaki anlaşmazlık sebeplerinden biri de unutmalardır. Bazı unutmalar eşler tarafından değer ve önem vermeme olarak algılanmaktadır. Gerçekten kişi önem verdiği şeyi daha az unutur. Bununla beraber kişi aşırı yoğun ve stresli olduğunda, hastalık vb. durumunda çok önem verdiği şeyleri bile unutabilir. Yanlış anlamaların bir kısmı da varsayımlardan kaynaklanır. Bunda kültürün, kalıplaşmış düşünce ve tutumların etkisi çoktur.

Bir örnek: Sermet Bey eşine arkadaşını ailece yemeğe çağırmak istediğini söyler. Hanım çok emek vererek güzel yemekler hazırlamış; fakat misafirler tok gelmişlerdir. ‘Bize yemeğe geleceğimizi söylemediniz ki!’ diye bir de sitem ederler. Sermet Bey’in eşi çok üzülür ve eşine sitem eder. Sermet Bey ise ‘Saat 19.00′da çağırdığıma göre yemeğe çağırdığım belliydi.’, diye kendisini savunmaktadır.

Doğru anlamayı karşı taraftan beklemeyip açık ve net olmak yanlış anlamaları, bu tür bir yanlış anlamadan sonra açık konuşmayan tarafın hatasını kabullenmesi eşin de hatayı hoşgörüyle karşılaması tartışmayı önler. Her iki eş de ne kadar hata yapmamaya, yanlış anlamaya sebebiyet vermemeye çalışsa da yanlış anlamalar hayatın parçasıdır. Mutlaka az veya çok olur. İnsanların hatasız olmayacağını kabul edip sadece bir dikkatsizlik varsa bunu güzel bir üslupla hatırlatıp yanlış anlamaları hoşgörüyle karşılamaları kalplerin kırılmasını önler.

Yanlış anlaşılmalara yol açan bazı sebepler

Buluşma, bir yere gitme veya bir iş yapma zamanı.

Misafirin geleceğinin haber verilmesi.

O gün misafir kabul etmek istememe.

Para harcama ve bütçe.

Alınacak bir gayrimenkul veya otomobilin kimin üzerine alınacağı.

Banka kartının veya kredi kartının ödünç verilmesi.

İşte çok uzun zaman kalma, eve geç gelme, eşine haber vermeme.

Soruna yol açan yanlış anlaşılmalar:

Yanlış anlaşılmadan sonra diğerini suçlama ve savunmaya geçme.

Eşini hiç dinlememe.

Eşlerin hatalarını kabul etmemesi.

Ses tonunun kırıcı olması.

Yanlış anlaşılmaların her zaman olabileceğini kabul edip hazırlıklı olmama.

Geçmişe dönülmesi ve “sen her zaman böyle yaparsın” diye genelleme yapılması.

Eşlerin birbirinin özel alanları olduğunu kabullenememeleri.

Kültür farklılıkları.

Stresli zamanlar, hastalıklar ve bunlara bağlı dikkat dağılması, unutmalar.