Sayfa: [1]   Aşşağı İn :)
Gönderen Konu: Erken Doğum Tedavisi  (Okunma Sayısı 1746 Defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte.
kezban62
Moderatör
*


Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 11424



Üyelik Bilgileri WWW
« : 12 Temmuz 2010, 18:33:44 »

Görünürde obstetrik (gebelikle ilgili) ya da tıbbi hiçbir problemi olmayan, düzenli antenatal kontrollere devam eden bir anne adayının erken doğum yapma riski düşüktür.

Daha önce erken doğum yapmış olan ya da erken doğum tehdidi nedeniyle tedavi görmüş olan anne adayları mevcut gebelikte risk altındadır. Bir kez erken doğum yapmış olan anne adayında bu durumun sonraki gebeliklerde tekrarlama riski %25-50 arasındadır.

Tekrarlayan düşükleri ve özellikle de ikinci trimester düşükleri olan anne adaylarında erken doğum riski artmıştır.

Uterusta şekil bozuklukları olan anne adaylarında (çift uterus, uterus bicornis, uterus içinde septum gibi) risk artmıştır.

Servikste doğuştan varolan bozukluklar, ya da servikse uygulanan cerrahi bir müdahale sonucu (konizasyon gibi) ortaya çıkan serviks yetersizliği olan anne adaylarında risk artmıştır.

Mevcut gebeliği çoğul olan anne adaylarında, polihidramniyos tanısı konmuş olan anne adaylarında risk artmıştır.

Mevcut gebelik esnasında karın ameliyatı (apandisit, ya da over kisti ameliyatı gibi) geçirmiş olan, uterus miyomları olan (özellikle çok sayıda miyomu olan, gebelik esnasında miyomları büyüme gösteren ya da baştan beri büyük miyomları olan) anne adaylarında erken doğum riski artmıştır.

Bu temel risk faktörleri dışında birinci trimester sonrası ortaya çıkan kanaması olan, ağır işlerde çalışan (ağır kaldırılması gereken işler, çok uzun yürüyüş gerektiren işler), sigara içen (özellikle günde 10 adet ya da daha fazla içen) anne adaylarında risk artmıştır.

Kısa sürede aşırı kilo kaybı, ateşli hastalık geçirilmesi, ileri derecede fiziksel ya da ruhsal stres (yorgunluk), gebe kalındığında 18 yaş altında ya da 40 yaş üstünde olmak, gebe kalınan dönemde vücut ağırlığının 50 kilogramdan düşük, boyun 150 cm'den kısa olması, anemi (hematokrit<34), gebelik esnasında idrar yolu enfeksiyonu geçirmek, bir yaşından ufak bebeği olmak, çok düşük sosyoekonomik bir çevrede yaşamak, evde iki ya da daha fazla sayıda ufak çocuğu bulunmak ve eşinden ayrı olmak da kesin olmamakla beraber erken doğum riskini artırabilen diğer etkenlerdir.

Erken doğum eylemi nasıl belirti verir?

Doğum eyleminin zamanından önce başlaması başta uterus kasılmaları olmak üzere anne adayı tarafından farkedilebilen çok çeşitli belirtiler verir. Bu belirtilerin her anne adayı tarafından bilinmesi gereklidir.

Erken doğumun gerçekleşmesi için temel şart uterus kasılmalarının olmasıdır. Kasılma olmadan serviks açılmaz. Kasılmalar bazı gebelerde kendini ağrıyla belli ederken bazı gebelerde hiç bir ağrıya yol açmayabilir.

Kasılmaların anne adayı tarafından saptanması:

Kasılmalarınızın olup olmadığını anlamak için avcunuzun içini karnınıza hafifçe dokundurunuz. Avucunuzun altında uterusun "toplanıyor" hissi yaratması kasılma belirtisidir. Bu esnada ağrı duyulması şart değildir. Bu kasılmaların sıklığını ve süresini ölçünüz. Saatte dört kez ya da daha sık ortaya çıkan kasılmalarda mutlaka doktorunuza haber veriniz.

Diğer belirtiler:

Erken doğum tehdididinin diğer önemli belirtileri arasında pelviste dolgunluk hissi, adet sancısına benzer kramp tarzı ağrılar, pozisyon değiştirmekle geçmeyen belağrıları, vajinal akıntının artması ya da niteliklerinin değişmesi (daha müköz, daha sulu ya da kanlı akıntı ortaya çıkması), ishalle beraber olan ya da tek başına ortaya çıkan barsak krampları yeralır. Bu durumda yine kasılmalarınızı elle kontrol ediniz. Bu belirtiler kasılma olmadan tek başlarına bir anlam taşımazlar. Ancak bu belirtilerden biri varsa ve kasılmalarınızın olup olmadığından emin değilseniz yine doktorunuza başvurmalısınız.

Erken doğum tehdidi tanısı nasıl konur?

Gerçek Erken Doğum Tehdidi (EDT) tanısını koymak her zaman kolay değildir. Gerçekte EDT olmayan bir anne adayına EDT tanısı koymak anne adayının yan etkileri ciddi olabilen ilaçlarla tedavi görmesine ve uzun süreler hastanede yatmak zorunda kalmasına yol açar. Aksine EDT olan adayına tanının konamaması ise prematüre bir bebeğin doğumuyla sonuçlanır. Prematüre bebek ise yoğun bakım gerektirecek durumlarla ve hatta ölüm riskiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle çok hassas davranılmakta ve muhtemelen gerektiğinden daha fazla sayıda olguda EDT tanısı konmaktadır. EDT şüphesinde anne adayının risk faktörlerinin ve klinik bulgularının dikkatlice değerlendirilmesi gereksiz yere EDT tanısı konan olguların sayısını azaltabilir.

Doğumun prematüre bebeğe yoğun bakım olanaklarının olduğu bir hastanede gerçekleşmesi gerekir.

Serviks açılması varsa ve açıklık dört cm. altındaysa, servikste silinme (incelme) varsa kasılmalar takip edilir. Bu amaçla ya elle kasılma takibi yapılır ya da kardiyotokografi cihazından faydalanılır. Yapılan 20 dakikalık incelemede dört ya da daha fazla sayıda kasılma saptanması durumunda EDT tanısı kesindir. Anne adayı hastaneye yatırılır ve tokoliz (doğum eylemini durdurma) tedavisine başlanır.

Kasılmalarla başvuran ve takipte etkin kasılmaları olan ancak serviks bulguları çok hafif ilerleme gösteren olgular tanıda problem yaratır. Bu durumda tanıyı kesinleştirmek için hastanede takip yapılır. Anne adayı sol yanına yatırılarak damar yolu açılır ve sıvı verilir. İki sattlik aralarla yapılan tuşelerden herhangi birinde serviksteki değişiklik ilerliyorsa EDT tanısı kesindir ve tokoliz tedavisi başlanır. Servikste değişiklik saptanmadığı sürece tuşelere iki sattlik aralıklarla devam edilir. Değişme oluştuğu anda tokoliz başlanır. Bu takip kasılmalar durana kadar devam eder. Değişme olmazsa kasılmalar kendi kendine durana kadar takip devam eder.

Erken doğum tehdidi nasıl tedavi edilir? (Tokoliz (doğum eylemini durdurma) tedavisi)

Şartlar uygun olduğunda erken doğum eylemini durdurmak ve bebeğin büyümesi için zaman kazanmak mümkündür. Ancak kullanılan ilaçlar (ritodrin ve magnezyum sülfat gibi) yanetkileri ciddi olabilen ilaçlar olduğundan erken doğum tanısının doğru konması ve tedaviyi alması sakıncalı ya da gereksiz olabilecek anne adaylarının belirlenmesi önem kazanır.

Bu amaçla erken doğum tehdidi konan anne adayının rutin antenatal tetkikleri yapılır, ultrason ile gebelik haftası belirlenir ve anomali araştırması yapılır. 28 haftanın üzerindeki gebeliklerde kardiyotokografi cihazı ile fetusun iyilik hali ve kasılmaların seyri değerlendirilir. Tokoliz tedavisinin başarısız olma olasılığı göz önünde bulundurularak tedavi mutlaka prematüre doğan bir bebek için yoğun bakım şartlarının bulunduğu bir hastanede yapılır.

Kanaması olan ve kanamasının nedeni tam belirlenemeyen, ablatio placenta şüphesi olan, koryoamnionit bulguları olan, bebeği ölü olan, bebeğinde gelişme geriliği olan, bebeğinde yaşamla bağdaşmayan anomalisi olan (anensefali gibi), fetal distres bulguları olan anne adaylarında erken doğum bulguları olsa da tedavi başlanmaz.

36. gebelik haftasını tamamlamış olan anne adaylarında ve serviks açıklığı dört santimetre ve üzerinde olan anne adaylarında da doğum kendi seyrine bırakılır.

Tokoliz uygulanması:

Tokolizde uterusun kasılmalarını durdurmaya yönelik farklı ilaçlar kullanılır. En sık intravenöz yolla (damardan) ritodrin ve magnezyum sülfat kullanılır.

Ritodrin kasılmaları etkin bir şekilde durdurabilmesi yanında kalp ve metabolizma üzerine önemli etkileri olabilen bir ilaçtır. Anne adayında hipertansiyon, kalp hastalığı ve ciddi hipertiroidi durumunda kullanılmaz. Kan şekerini yükseltici etkisi nedeniyle diabetlilerde çok dikkatli kullanılır. İkinci seçenek olarak kullanılan magnezyum sülfat preeklampsi tedavisinde de kullanılan ve kendine özgü ciddi yanetkileri olabilen bir ilaçtır. Özellikle çoğul gebeliklerde, anemisi olan gebelerde, tokoliz uygulamasının sakıncalı olduğu durumlarda yapılan uygulamalarda, kalp hastalığı olan anne adaylarında, tanısı konamamış koryoamniyonit ya da ablatio placenta varlığında, yaşı ileri olan (35 yaş üzeri) anne adaylarında, intravenöz tedavinin 24 saatten daha uzun sürmesi durumunda ilaca bağlı ciddi yanetkilerin ortaya çıkma olsılığı artar.

Tedavi esnasında anne adayının tansiyon, nabız, ateş gibi yaşamsal bulguları kontrol altında tutulur.

Kasılmalar tümüyle durduktan sonra tedaviye 12 saat daha devam edilir ve kasılmaların bittiğinden emin olunduğunda intravenöz uygulamaya son verilerek aynı ilacın ağızdan alınan tablet şekliyle tedaviye geçilir. Muhtemel bir tedavi başarısızlığı ve erken doğum olasılığı gözönünde bulundurularak fetusun akciğerlerinin olgunlaşmasını hızlandırmak amacıyla anne adayına steroid içerikli ilaç enjeksiyonu yapılır.



Tokoliz tedavisine son verilmesi:

Tokoliz tedavisi şartlar elverdiği sürece 36. gebelik haftasına kadar devam ettirilir ve bu süre içerisinde anne adayı hastanede sıkı takip altında tutulur.

Tokoliz tedavisine rağmen kasılmaların durmaması ve serviks değişikliklerinin ilerlemesi durumunda tedavi başarısız kabul edilerek kesilir.

36. gebelik haftası bittiğinde artık bebek olgunlaşmış kabul edildiğinden tedavi kesilir ve anne adayı evine gönderilir. Doğum eylemi başlamadığı sürece haftalık rutin antenatal kontrollerine gelmesi önerilir.

Tedavi seyrinde haftalık steroid enjeksiyonuna devam edilir. Haftalık yapılan amniyosentezlerle elde edilen amnios sıvısında akciğer olgunlaşma testleri uygulanır. Test sonucu akciğerlerin olgunlaştığı saptanırsa tedavi kesilerek anne adayı evine gönderilir. Olgunlaşma yoksa tokoliz tedavisi ve haftalık amniyosentezlere devam edilir.

Amniyosentez ile akciğer olgunlaşmasını değerlendirme olanağı yoksa, ya da amniyosentezde akciğerler olgunlaşmamış bulunursa tedavi 36. gebelik haftasına kadar devam eder.

Tedavi genellikle baştan sona kadar hastanede uygulanır. Ancak bilinçli hastaların tedavilerine evde sürdürmelerine izin verilebilir. Evde tedavisi uygun görülen anne adaylarının kullandıkları ilaçların yanetkilerine karşı hassas olmaları gerekir. Bu anne adaylarına elle kasılma takibi öğretilir ve EDT belirtileri ortaya çıktığında hemen başvurmaları öğütlenir.

EDT tedavisinde ilaç kullanımı yanında istirahat edilmesi de çok önemlidir. Yeterli beslenme ve özellikle yaz aylarında yeterli sıvı alınması çok büyük önem taşır.

Erken doğum Tehdidi ve Erken Doğumun Önlenmesi mümkünmüdür?

Düzenli olarak antenatal kontrollere gidilmesi ve bertaraf edilebilen risk faktörlerinin saptanarak giderilmesi (anemi, idrar yolu enfeksiyonları, serviks enfeksiyonlar gibi) EDT riskini azaltabilir. EDT açısından yüksek risk altında olan anne adaylarının daha sık antenatal kontrollere gitmesi gerekir.
Logged
Kadın Temsilcisi
KadıncaForum
*****

Offline

Mesajlar: 27222

View Profile
Re: Erken Doğum Tedavisi
« Posted on: 05 Mayıs 2024, 00:46:35 »

 
      uyari
Merhaba Ziyaretçi, Öncelikle Sitemize Hosgeldin. Ben KadıncaForum Botu Olarak Siteden Yararlanabilmeniz İçin, Üye Olmanızı Öneririm. Unutmayınız! Bu Site Sadece, Biz Kadınlara Özeldir.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Erken Doğum Tedavisi oyunlari, Erken Doğum Tedavisi programi, Erken Doğum Tedavisi oyunu indir, Erken Doğum Tedavisi program yükle, Erken Doğum Tedavisi download, Erken Doğum Tedavisi istenmeyen tüyler, Erken Doğum Tedavisi resimleri, Erken Doğum Tedavisi haber, Erken Doğum Tedavisi yükle, Erken Doğum Tedavisi lazer epilasyon, Erken Doğum Tedavisi msn eklentisi, sarki sözleri
Sayfa: [1]   Yukarı Çık :)
 
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Astımlı Hamilelerin Erken Doğum Riski Yüksek Yeni
Gebelik, Doğum Ve Çocuk Bakımı
kezban62 0 1638 Son Mesaj 16 Temmuz 2011, 13:39:13
Gönderen : kezban62
Shakira Erken Doğum Yaptı Yeni
Televizyon / Radyo / Magazin
imge34 0 1872 Son Mesaj 03 Ocak 2013, 17:56:19
Gönderen : imge34
Ece Erken Anne Oldu Yeni
Televizyon / Radyo / Magazin
-minel- 0 1326 Son Mesaj 08 Nisan 2015, 11:08:01
Gönderen : -minel-
Erken Seçime 'demokrasi Cephesi' Mi Girecek? Yeni
Güncel Haberler
-minel- 0 1200 Son Mesaj 12 Ağustos 2015, 09:33:43
Gönderen : -minel-
Ece Erken Ne Kadar Nafaka Alacak? Yeni
Televizyon / Radyo / Magazin
-Trinity- 0 1147 Son Mesaj 22 Ekim 2015, 11:46:48
Gönderen : -Trinity-