hulya_gs
Kraliçe
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 697
|
|
« : 08 Mayıs 2010, 18:27:07 » |
|
Lohusalık Dönemi
Lohusalık döneminizde geçireceğiniz en önemli değişiklik kuşkusuz ki psikolojiktir (değişkenlik-dalgalanma gibi). Bu dönemdeki psikolojik değişimler 3 ana başlık altında (Postpartum hüzün, postpartum depresyon ve postpartum psikoz) toplanmaktadır.
Postpartum hüzün
Doğumdan kısa süre sonra yaşanan depresif ruh halidir. Doğumdan sonraki 1-5 gün içinde başlar. Belirtileri ise, huy değişiklikleri, depresyon, sık ağlamak, yorgunluk, irritabilite, konsantrasyon azlığı ve keder ile kendini gösterir. Bu belirtiler 10 gün içinde geçer. Nedenleri bilinmemektedir.
Böyle bir durumda olursanız, yalnız kalmamalısınız, kendinizi güvende hissetmelisiniz, yakından izlenmelisiniz ve sıcak aile ortamının içinde kalmaya dikkat etmelisiniz.
Postpartum depresyon
Doğumdan iki hafta sonra ortaya çıkabilir. İlk bir sene içinde her zaman gelişebilir. Postpartum hüzünden daha uzun sürer. Asıl nedeni bilinmemektedir. Bu durumdan serum ve santral sinir sistemi, östrojen, progesteron, kortizol ve betaendorfin düzeylerindeki ani değişiklikler sorumlu tutulmaktadır. Hamilelikte var olan bazı risk faktörleri ile bu durumun ortaya çıkışı paralellik göstermektedir. Örneğin; prenatal depresyon, kişisel-ailevi depresyon öyküsü, hamilelik sırasında depresyon, istenmeyen bebek, evlilik sorunları, sağlık problemi olan yenidoğan gibi.
Böyle bir psikolojik rahatsızlık geçirirseniz, mutlaka kendinizi güvende hissetmeli, sevdikleriniz tarafından destek görmelisiniz. Beraberinde mutlaka psikoterapi, farmakoterapi tedavileri uygulamalısınız. Bu tedavi süreciniz 3 ile 14 ay sürebilir.
Doğum sonrası ağrılar
Rahminizin doğumunuzdan sonra hamilelik öncesi durumuna dönmesi, rahim kasılmalarınız ile gerçekleşmektedir. Hamileliğiniz süresince ağırlık ve hacimce 20–30 kat büyüyen rahminiz, doğumunuzdan hemen sonra %50 küçülür ve yaklaşık 1 kg kadar olur. Doğumuzdan 6 hafta sonra hamilelik öncesi büyüklüğüne geri döner. Lohusalık döneminizde bebeğinizi emzirirken de beyninizden salgılanan "oksitosin" hormonunuza bağlı olarak, rahim kasılmalarınız sonucu ağrı hissedersiniz. Emzirme
• Doğumunuz ister normal, ister sezaryen olsun, bebeğinizi hemen emzirmeye başlamalısınız. Belli aralıklarla ve tempolu bir şekilde emzirmeyi sürekli hale getirmelisiniz. Bilmelisiniz ki, emzirmeniz üzerinde doğum şeklinizin hiçbir olumsuz etkisi yoktur.
• Süt üretiminizi başlatan ana hormonal tetikleyiciniz, doğumunuz sonrası hızla azalan östrojeniniz ve progesteron değerlerinizdir.
• Prolaktin, süt üretiminde ana hormondur. Emzirmeyen kadınlarda, doğumdan sonraki ilk 7 günde normale döner.
• Her emzirme dönemi, geçici olarak prolaktini arttırır.
• Bebeğinizin emmesi, meme başınızdaki dokunmaya duyarlı alıcılarınızı uyarır ve beyin üzerinizdeki hipotalamusta tetikleyici rol oynar. Buradan salgılanan oksitosin hormonu da memenizden sütün boşalmasına neden olur.
• Vücudunuzda üretilen süt miktarı, bebeğinizin emdiği süt miktarı ile paralellik gösterir.
• Hamileliğinizin son dönemi ve doğumunuzdan sonraki erken dönemde göğsünüzden "kolostrum" salgılanır. Olgun süte göre daha fazla mineral, protein, daha az laktoz ve yağ içerir.
Lohusalık döneminde cinsel hayat
Lohusalık döneminizin bitiminde, yani altı haftanın sonunda cinsel ilişkiniz başlayabilir, ancak mutlaka bu süre bitiminde önce doktor kontrolünden geçilmelidir.
Doktora ne zaman başvurulmalı?
• Lohusalık döneminizde ateşiniz 38 dereceyi aşarsa,
• Kanamanız artarsa veya kötü kokulu olursa,
• Meme başlarınızdaki çatlaklar kanamaya başlarsa,
• Sık sık epileptiform (Bayılma nöbetleri) geçirirseniz mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.
|