Hayatın rutini, ilişkileri de sıradanlaştırıyor. Her gün, kendini tekrar etmeye başlayınca, sıkıldığımız şey aslında yaşamın kendisiyken, sanki ilişkimizmiş gibi duruyor.

Birliktelikleri biraz harekete geçirmek gerekir. Monotonluk, sadece ilişkiyi değil, içimizdeki heyecanı ve ruhumuzu da öldürmeye başlar.

Siz de bu durumun içindeyseniz ve artık standartlaşmış bir ilişki yaşıyorsanız, biraz canlandırmak fena olmaz, değil mi?

Sürprizler herkes için hoştur. Karşınızdaki kişinin sizin için değerli olduğunu anlatmanın bir yoludur. Cebinizde bulduğunuz bir sevgi notu, gün içinde belki de en sinirli anınızda gülümsemenize yardımcı olmaz mı?

Beklenmedik öpücükler, bir sebep yüzünden yapılan öpüşmelerden daha kıymetlidir. Üstelik neyi başlatacağını da bilemezsiniz! Arada bir hiç ilgisi yok, ufak bir öpücüğü kondurmayı ihmal etmeyin.

Sabah uyandığınızda, henüz başınızı yastıktan kaldırmadan gülümseyin. Güne, sevdiğiniz insanın tebessümüyle uyanmak kadar keyiflisi var mı?

Akşamları en geniş koltuğa karşılıklı oturun. Ayaklarınızı birbirinize uzatın ve karşılıklı ayak masajı yapın. Hem günün yorgunluğunu atarsınız, hem bir çeşit aşk oyununu başlatmış olursunuz.

Dışarı çıktığınızda, insanlarına arasındayken, kimsenin sizi anlayamayacağı cümleler bulun. Çok sıkıldığınızı ve gitmek istediğinizi anlatmak için, bir parolanız olması fena olmazdı.

Evinizde fon müziğini hep açık tutun. Ruhunuzu dinlendiren müzik, aynı zamanda eve girer girmez televizyona yönelme duygunuzu da bastırır.

Evin içinde dip dibe durmak zorunda değilsiniz. Ayrı odalarda, farklı işler yapın ancak arada bir kahve götürmek, sadece bir öpücük verip geri dönmek gibi bahanelerle birbirinizi görün.

İkinizin tanıdığı insanlar hakkında gülümseten dedikodular yapın. Ancak dikkat edin, konu ikinizin de ailesine gelmesin. Sonunda kavga çıkabilecek konulardan uzak durun. Bu dedikodunun amacı, aynı sosyal ortama sahip olduğunuzu ve birlikte bir yere sahip olduğunuzu hatırlamaktır.

Bazen güzellikler de detaylarda saklıdır. Şimdi bu yazıyı okuyup, neden her şeyi sizin yapmanız gerektiğini düşünmüş olabilirsiniz. Haklısınız! Ancak erkekler bu tarz konularda genellikle başarısızlar. Bunları bir çeşit zayıflık göstergesi olarak algılarlar. Üstelik onları da yetiştiren bizim hemcinslerimizdir. Bu durumda, erkek çocuğunuzu asla sevmediğiniz erkek modelleri gibi yetiştirmemeniz gerektiğini de unutmayın. Ayrıca bazen yaptıklarınızla öğretirsiniz! İlişkinizin ihtiyacı olan taze kanı sağlayacaksa, kimin yaptığı çok mu önemli?

Candan Ünal