sorunlar - sorunların çözümü - sorunların kabulü
Sorun dediklerimiz birdenbire ortaya çıkmıyor. Bizler sorunun oluşmasını sağlayan etkenleri görmezden geliyoruz. Bana bir şey olmaz mantığıyla büyüdüğümüzden yumurta kapıya dayanana kadar olayın ciddiyetini kavrayamıyoruz.


 Çoğu zaman duyarsızlığımızdan ve nadiren de olsa bizlere miras kalan sorunlarla hayatımızı tüketiyoruz. Miras kalan derken, her zaman miras iyi bir şey olmuyor gördüğünüz gibi. Yetiştiğimiz aile yapısı ya da çevrenin de etkisiyle önyargılı bir şekilde yetişiyoruz.

 Ne zaman ki kabuğumuzun dışına çıkıyoruz ve o zaman bocalamalar başlıyor. 2+2 'nin her zaman 4 etmediğini farklı ortamlarda görüyoruz. Ya onların dediği gibi olacak ya da bizim dediğimizin olmayacağı ortamlarda tutunmaya çalışıyoruz.

 Neden mi? Çünkü bizlere miras kalan sorunlar, algılarımızın son derece sabit ve katı bir tutum içermesini sağlıyordu. Kimsenin bizden daha iyi bilemeyeceğini, düşünemeyeceğini kanıksamış bir zihniyet, diğerlerinden geride kaldıkça tökezlemeye ve yarışta kaybetmeye başladığını geç de olsa anlamaya başlar.

 Ancak iş işten geçtikten sonra bu kötü mirasın lanetini anlamaya başlar. Çünkü bu lanet miras, nesilden nesile geçen bir at gözlüğü gibidir.

 Ne yaparsan yap, istemesen de yavaş yavaş sindire sindire onu sana kabul ettirirler. Hiç beklemediğin anda verdiğin tepkilerden anlarsın. Sen de artık onlardansındır. Ve senden sonrakilere bilinçaltında zemin hazırlarsın.


 Turgay Gezici