kezban62
|
|
« : 13 Mart 2011, 14:19:30 » |
|
Türkiye Diyetisyenler Derneğinin (TDD) Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Diyetisyen Selahattin Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kivinin, zengin besin değeri, farklı lezzeti, vitamin, mineral, antioksidan, fitokimyasal ve lif içeriğiyle eşsiz bir meyve olduğunu söyledi.
Yapılan araştırmalarla kivinin sahip olduğu antimutajenik (mutasyon önleyici) bileşiklerin kanser oluşumu ile kabızlığı önlediği, kanı sulandırarak kalp ve damar hastalıklarına iyi geldiğinin bilimsel olarak saptandığını belirten Dönmez, ”Kivi dünyada yoğun olarak tüketilen 26 meyve içerisinde besin maddesi yönünden en zenginidir. Kivinin 100 gramında ortalama 100-400 miligram C vitamini bulunuyor. Magnezyum içeriği bakımından da en zengin, yüksek potasyum miktarı ve düşük sodyum ile yine meyveler içerisinde ön sıralarda yer alıyor” dedi.
Dönmez, kivinin karotenoidler (yosunlar, bazı mantarlar ve bitkilerde bulunan pigment), fenolik bileşikler ve antioksidan yönünden de oldukça zengin ve önemli meyve olduğunu belirterek, ”C vitamini deposu kivinin düzenli tüketilmesi halinde özellikle kış aylarında görülen solunumla ilgili şikayetlerin azaldığı yönünde bilimsel veriler bulunmaktadır” diye konuştu.
İtalya’da 18 bin çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada C vitamini içeriği yüksek meyve tüketen bireylerin yüzde 44′ünde solunumla ilgili sorunla karşılaşma riskinin azaldığının belirlendiğine dikkati çeken dönmez, şöyle devam etti: ”Zaten eskiden beri astım hastalarında nefes açıcı ve öksürük kesici olarak kullanıldığı bilinmektedir. Yapılan başka bir araştırmada olgunlaşmış kivi meyvesinde proteinlerin yapı taşı olan amino asitlerden 15 tanesi belirlenmiş, özellikle arginin, glutamin, asparagin amino asitleri daha yoğun olarak saptanmıştır.
Arginin aminoasidinin kanı sulandırdığı, erkeklerde iktidarsızlığa iyi geldiği, glutaminin beyin ve merkezi sinir sisteminde yoğun olarak bulunduğu belirtilmektedir. Son yıllarda kivi tohumlarından elde edilen ekstraktlar sağlıklı beslenme amacıyla da kullanılıyor. Kivi kanseri başlatan genlerde mutasyonu önlemede etkili olan antimutajenik bileşikler içeriyor. Özellikle lutein aminoasidinin prostat, akciğer ve kolon kanserine iyi geldiği bildiriliniyor.”
Dönmez, İskoçya’da Rowett Araştırma Enstitüsünde gönüllü bireylerle yapılan bir çalışmada, 3 haftalık kivi tüketimi sonucunda yapılan tahlillerde, kan plazmasında C vitamini içeriğinin arttığı, lenfositlerde DNA zararının belirgin bir şekilde azaldığının saptandığını vurgulayarak, ”Sonuçta kivinin antikanserojen özelliği ile vücudu koruma bakımından önemli olduğu bildirilmiştir. Kivinin, yan etki göstermeksizin kanı sulandırarak,kalp krizini de önlediği yapılan bilimsel araştırmalarla saptanmıştır” dedi.
Selahattin Dönmez, kivinin ayrıca, kolesterol düşürücü, kabızlık giderici, depresyon önleyici, stres azaltıcı, vücut şekerini düzenleyici, trigliserit düşürücü, görme gücünü iyileştirici, bağışıklık sistemini kuvvetlendirici, çocuklarda kemik ve beyin gelişimini arttırıcı özellikleri bulunduğunu vurguladı.
Kivinin kilo koruma ve form tutmada da etkili olduğunu belirten Dönmez, ‘‘Kivi, ülkemizde son yıllarda yoğun olarak üretilen ve besin içeriği bakımından oldukça zengin bir meyvedir. Zinde, formda ve hastalıklardan uzak bir yaşam için herkese gün bir kivi yemeyi tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
|