kezban62
|
|
« : 13 Mayıs 2010, 17:04:00 » |
|
Doğum öncesi ve sonrası cinsellik
Bebek anne rahmine düştüğü an eşler en çok cinsellikle ilgili sorular ve sorunlarla uzmanlardan destek bekliyor. Kimi anneler çocuklarına zarar verir endişesiyle bebeğe odaklanıp seksten korkarken, kimileri cinsel hayatsız yapamam diyor.
Evlilik kurumunun ve çiftler arasındaki ilişkinin sağlığının test edildiği önemli noktalardan biri de çocuk sahibi olmaya karar verilmesi. Bunun ardından yaşanan hamilelik ve hamilelik sonrası süreç hiç kuşkusuz eşler üzerinde büyük etkiye sahip. Hamilelik ve hamilelik sonrası dönem, eşlerin duygusal durumlarını etkilediği kadar, cinsel hayatlarını da değiştiriyor. Her ne kadar bu süreç cinsel hayatı eskisinden farklı kılacaksa da bu farklılığın çiftlerin ilişkilerini en az şekilde etkilemesi için çaba harcamak gerekiyor.
Hamilelerin seksle ilgili endişeleri
Amerikan Hastanesi Psikoloji Bölümü'nden Psikolog Aslı Akkan; "Hamilelik süresince jinekologu tarafından medikal/fizyolojik herhangi bir sorun görülmeyen ve cinsel hayat yaşamasına izin verilen kadının, yaşadığı hormonal ve fiziksel değişiklikler cinsel isteksizliğe sebep olduğu kadar kadının kendi inanç sistemi de bu durumu tetikler" diyor. Araştırmalara bakıldığında sağlıklı bir hamilelik yaşayan kadınların ilk 72 haftada cinsel isteklerinde azalma olduğu saptanmış. Yaşadığı fiziksel yorgunluk, bulantı, kilo alımı, rahat bir pozisyon bulamama gibi sebepler de bu duruma neden olmakla beraber, kadının kendindeki değişime adapte olma sürecinde yaşadığı kaygılar, bebeğine zarar verebileceği endişesi ve fiziğindeki değişime bağlı olarak eşinin onu eskisi gibi istemeyeceği inancı da bu durumda çok büyük rol oynuyor. Aslında benzer düşüncelerin erkeği de etkilediği ve onu da cinsellikten soğutabildiği biliniyor. Hamilelik boyunca cinsellikle ilgili yaşanılabilecek bu çeşit sorunları engellemenin en önemli yolu ise çiftlerin birbirleriyle mümkün olan en açık şekilde konuşmaları. Bu şekilde kaygılarını ve isteklerini dile getiren çiftler, cinselliklerini etkileyen faktörleri anlayabilir ve dolayısıyla bunları çözümleyebilirler.
Doğum sonrası cinsel hayat
Hamilelik süresince çiftlerin cinsel hayatlarında yaşayabilecekleri sorunlar doğum sonrası da devam edebilir. Öncelikle bilinmeli ki, doktorunun izin verdiği zamandan itibaren kadının cinsel ilişkiye girmesinin herhangi bir sakıncası bulunmuyor. Ancak bu dönemde cinsel ilişkiyi etkileyebilecek psikolojik faktörler yine ortaya çıkabilir. Doğum ve bebek bakımının kadın için son derece yorucu olması nedeniyle doğum sonrası ilişki sıklığında azalma olabilir. Uzmanlara göre doğum sonrası depresyon veya başka sağlık problemi olmadığı takdirde genellikle doğumdan 3 ay sonra, hamilelik öncesi cinsel ilişki sıklığına dönülebilir. Bebeğin bakım ihtiyaçları azaldıkça, uykusu düzene girdikçe cinsel aktivite de daha normalleşir.
Bebekten sonra fiziksel yorgunluk dışında cinselliği etkileyebilecek durumlardan biri de ‘ağrı korkusu’. Birçok kadının doğum sonrası ilişkiye girmekten çekinme nedenleri arasında ağrılı ilişkiden korkmaları ve kaygıları arttıkça da girdikleri ilişki sırasında disparoni (ağrılı cinsel beraberlik) ve vajinismus (vajinal kasların kasılması sonucu cinsel beraberliğin olamaması) gibi sorunlar yaşayabildikleri gözlemlenmiş.
İlgi yön değiştiriyor...
Estetik kaygılar: Vücudundaki değişim ve aldığı kilolar yüzünden kendini beğenmeyen kadının cinsellik sırasında zihnini sürekli bedeniyle meşgul etmesi cinsel ilişkiden zevk almasını önleyebilir. Bununla bağlantılı olarak, eşini eskisi kadar bakımlı bulmayan erkek de cinsel yaşamdan uzaklaşabilir.
Rol değişimi: Çocukları olana kadar sadece birbirine odaklanan çiftler, doğumun ardından neredeyse tüm ilgiyi çocuğa yöneltmeye başlayabilir. Bir yandan yeni bir yaşama uyum sağlamaya çalışmanın gerginliği, bir yandan da birbirlerinden eskisi kadar ilgi görememenin yarattığı sıkıntı cinsel isteksizliğin oluşmasına yol açabilir.
Özel zamanlar yaratmak gerekir...
Hamilelik ve sonrasında yaşanan cinsellik sorunlarını en az seviyeye indirmek ve ilişkiyi en az seviyede etkilemesini sağlamak için çiftlerin, özellikte erkeğin eşine şevkat, ilgi, sevgi ve anlayış ile yaklaşması, beğenisinin devam ettiğini belli etmesi, kadının ise bu geçiş döneminin özelliklerini bilerek eski haline döneceğini, sorun olmadığını bilmesi gereklidir. Ayrıca çiftlerin haftada 1 ya da 2 kez bebek yanlarında olmadığı zamanlarda bir arada olmaya özen göstermeleri önemli. Bu birbirleri için ayrılmış özel zamanlarda ev ya da bebek hakkında konuşmayıp, kendileri hakkında konuşmaları, eskisi gibi ortak paylaşımlar yaşamaları tavsiye edilebilir. Bunların yanı sıra okşamak, dokunmak veya kucaklaşmak gibi cinsel duyguları tetikleyebilecek davranışlarda bulunmak cinsel hayatlarının canlanmasına yardımcı olacaktır. Tüm bunlara rağmen sıkıntılar yaşanıyorsa bir uzmandan yardım almak da fayda sağlar.
|