-minel-
Kraliçe
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 1449
|
|
« Yanıtla #120 : 06 Temmuz 2015, 13:27:11 » |
|
Üç yıl önceki bir dava yüzünden birbirlerine düşman olan federal savcı yardımcısı Cameron ve FBI ajanı Jack , Cameron bir otel odasında
cinayete tanık olunca yine yolları kesişir çünkü dava Jack'e verilmiştir.Birbirine düşman bu ikili katilin kim olduğunu bulurken birbirlerine
yardımcı olmak zorundadırlar.Cameron bir yandan en iyi arkadaşının düğününde nedime olmak için hazırlanırken gün geçtikçe daha çok
hoşlandığı (aslında hoşlanmak istemiyor ) Jack ile ilgili kararlar vermek zorundadır .Güzel bir hikayeydi.Birbirlerine olan davranışları ,
birbirlerine hissettiklerini gizleme çabaları ve Cameron'un arkadaşlarıyla iletişimi çok komikti.Yazarın anlatımını beğendim .
Bu kitap FBI/US Attorney serisinin ilk kitabıymış .Umarım serinin diğer kitapları da en kısa zamandaTürkçeye çevrilir.
Mutlaka okuyun tavsiye ederim .
----------------
Yani kaseti senatöre erken bir Noel hediyesi olarak hazırlamadıysa, menfur amaçları olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz."
Davis, Jack'e şaşkın bir şekilde sırıtarak baktı. "Menfur? Yale mezunlarını işe alınca böyle laflar ediyorlar işte."
"Kutsal mabet, sükût ve hiddetli dediği kısımları kaçırdın."
"Hiddetli de ne demek?"
"Anladığım kadarıyla benim sıfatımmış."
VVilkins doğruldu. "Bu seferki hakikaten şaka olmalı." Davis'e döndü. "Bu kelimeyi duymamış olamazsın, değil mi?"
Davis, cevap vermeden sandalyesinde döndü ve bilgisayara bir şeyler yazdı.
"Bakalım Google ne diyor... Hah, buldum! 'Kızgın, öfkeli' demekmiş."
--------------
"VVilkins nerede sahi?"
"Salonda, striptizci olduğunu zanneden on sekiz kadının sarkıntılıklarına maruz kalıyor. Ben buraya saklanmanın daha iyi olduğuna karar verdim."
"Kimseyi arkada bırakmama prensibin iflas etti yani."
"Çığlık atmaya başlarsa onu korumak için ateş açar, oradan çıkarırım."
------------
Sırf güvenlik amacıyla Cameron'a bir kez daha baktı ve kazağın bir kez daha köprücük kemiğinden kayışını,
yavaş yavaş açılışını, onunla alay edercesine aşağı, biraz daha aşağı inişini, fildişi rengi kremsi tenle dişleriyle tek hamlede koparabileceği
kadar narin, gri, ipek askıyı ortaya çıkarışını izledi. Bir omuz.... Sadece bir omuz yüzünden kafayı yemek üzereydi.
Küfredip VVilkins'e döndü. "Hem bu kazak da ne böyle? Kıyafetlerini üzerinde tutmayı beceremiyor mu bu
kadın? Üzerindeki büyük mü geliyor? Birinin bu kadının üzerine bir ceket falan örtmesi lazım hakikaten."
Bardan uzaklaştı. "Ben salonu bir dolaşacağım. Her şey yolunda mı bir bakayım."
|
|
|
|
Kadın Temsilcisi
|
Merhaba Ziyaretçi, Öncelikle Sitemize Hosgeldin. Ben KadıncaForum Botu Olarak Siteden Yararlanabilmeniz İçin, Üye Olmanızı Öneririm. Unutmayınız! Bu Site Sadece, Biz Kadınlara Özeldir.
Anahtar Kelimeler: Kitap Yorumları Buraya oyunlari, Kitap Yorumları Buraya programi, Kitap Yorumları Buraya oyunu indir, Kitap Yorumları Buraya program yükle, Kitap Yorumları Buraya download, Kitap Yorumları Buraya istenmeyen tüyler, Kitap Yorumları Buraya resimleri, Kitap Yorumları Buraya haber, Kitap Yorumları Buraya yükle,
Kitap Yorumları Buraya lazer epilasyon, Kitap Yorumları Buraya msn eklentisi, sarki sözleri
|
|
|
-minel-
Kraliçe
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 1449
|
|
« Yanıtla #121 : 07 Temmuz 2015, 11:53:15 » |
|
Anne babasını kaybeden Berçem'i dayısı Afran yanına alır ve onu büyütür.Afran çalışma azmi ve zekasıyla Raper ağanın ilgisini çekince Raper ağa okuması için Afran'ı yurt dışına gönderir yanlız kalan Berçem'i yanına alır ve kendi çocuklarıyla beraber büyütür . Ağanın büyük oğlu Ciwan , Berçem'e aşık olur ama aynı zamanda Berçemi seven birisi daha vardır.Ağa oğluyla Berçemi evlendirmeye karar verir ama Ciwan tam düğün gününde öldürülünce ağa Berçem'i küçük oğlu Barzan ile zorla evlendirir.Çünkü Barzan'ın hayatında sevdiği ve evlenmek istediği başka birisi vardır.Barzan ne sevdiği Azra'dan vazgeçebilir ne de abisinin emaneti olan eşine sahip çıkabilir. Hikayedeki kızımız saf avanak tam bir geri zekalı .( Söz meclisten dışarı ) Kocası onu o da kocasını istemiyor ve kocasının hayatında biri var tamam ama zorla İstanbul' a götürüp orada eve kapatmasını, onu evin içinde dolaştığını bile görmeye tahammül edememesini , yaptığı hakaretleri , kocasının onun gözünün karşısında sevgilisiyle ilgilenmesine ses çıkarmaması ve bön bön izlemesi beni sinir etti.Adam senin dilini keserim diyor kızımız salak salak aşık pozlarında bakınıyor. Barzan zaten başka türlü bir şey .Hakaret ediyor üstüne akşama ne yemek var diye soruyor.Misafirleri varken mutfakta Berçem'i öpüyor sonra da eğer misafirlerin yanında konuştuklarıma cevap verirsen seni parçalarım diyor.Berçem'e söylediği sözler ayrı bir alem. " Lan ben sana tutuklu kalmışken sen nereye gidiyorsun ? " Madem seviyordun niye evlendin ? Madem diğer kızı seviyordun niye ezdirdin ? Gereksiz yere uzatılmış tuhaf bir hikaye.Sabrederim okurum diyorsanız siz bilirsiniz.
|
|
|
|
|
gök yüzü
Prenses
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 207
|
|
« Yanıtla #123 : 25 Temmuz 2015, 18:20:38 » |
|
Sydney Landon - Hiç Hesapta Yokken Serinin ilk kitabını beğenmiştim, bunu da merak ediyordum, okudum ve beğendim. Kısa ve akıcı bir kitaptı. Fazla bir beklentim de yoktu zaten o yüzden hayal kırıklığına uğramadım. Sadece kitabın kurgusunda bazı saçmalıklar vardı onlara takıldım. İlk kitapta Suzy ve Gray yeni tanışmışlardı, bu kitapta ise 1 yıllık tanışıklıkları vardı ve kitabın daha başlarında sevgili muhabbetine geçtiler. Madem bu kadar çabuk birlikte olucaktınız niye 1 yıl beklediniz ki? diye sorasım geldi. İlk saçmalık buydu. İkincisi ise Reva muhabbetiydi. Yazar kitaba aksiyon katmak istemiş ama olmamış. Reva'nın baştan sona davranışları, açıklamaları saçmaydı. Hele sonda neden böyle davrandığına dair bahanesi ise daha çok saçmaydı. Onun dışında kitap iyiydi. Bir de ben kitabı zamansızlıktan 1 haftada bitirebildim o yüzden kitaba fazla yüklenmiyorum. Tavsiye ederim. Puanım 6/10. R. K. Lilley - Yorgun Hayaller Yazarın Havada serisini okumuş ve idare eder bulmuştum, seriye genel olarak 6 puan vermiştim. Ama bu kitap diğer seriden çok daha kötüydü bence. Öncelikle karakterleri pek sevemedim, onlarla empati yapamadım bir türlü. Tabi bunda kötü çevirinin de etkisi vardı. Bir türlü konuya giremedim, karakterlerle bütünleşemedim. Bir de kitapta sinir olduğum olaylar oldu, onlar benim okuma isteğimi öldürdü. Mesela Tristan ve Danika bir süre sevgili gibi takılıyorlar sonra kavga edip ayrılıyorlar. Tristan da 2 hafta boyunca başka kızlarla takılıyor. Sonra da Danika'ya "biz o zamanlar özel bir ilişki yaşamıyorduk o yüzden bu yaptıklarım aldatma sayılmaz" tarzında laflar ediyor. Şimdi ben bu adama ne diyeyim? Diğer seride James en azından sadıktı böyle saçmalıkları yoktu. Ama maalesef bu kitapta sinir olunacak çok detay var. Eğer diğer seriyi sevmediyseniz buna hiç başlamayın bence. Puanım 4.5/10.
|
|
|
|
gök yüzü
Prenses
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 207
|
|
« Yanıtla #124 : 27 Temmuz 2015, 23:07:24 » |
|
Victoria Michaels - Bahse Var mısın ?Grace, Meg ve Bianca üç yakın arkadaştır. Randevularının kötü gitmesi yüzünden bir iddiaya girerler. Yeni yıla kadar hiç kimseyle randevuya çıkmayacaklardır. En çok dayanabilen en beğendiği ayakkabıya kavuşacaktır Michael, Ryan ve Jack de barda çalışan üç yakın arkadaştır. Onlar da geçici ilişkilerden uzak durmak adına bir iddiaya girerler. Bu 3 çift bir araya geldiğinde ise iddialardan dolayı bir araya gelemezler Bu kitap yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve ben kitabı gene olarak beğendim Kitapta 3 çiftin olması farklılık yaratmıştı. Kitabın olumsuz yönüne gelirsem; 500 sayfa kitaba fazla gelmişti bence. Kitabın uzun olmasından dolayı yer yer durağanlık vardı ve ben oraları okurken sıkıldım. Bir de kitapta Grace-Michael esas çiftti, diğerleri geri planda kalmıştı. Yazar madem 500 sayfa yazacaktı diğer 2 çifti de biraz ön plana çıkarsaydı çünkü Grace-Michael çifti de bir süre sonra sıktı. Yazar 3 çiftin hikayesinin dağılımını eşit bir şekilde yapsaydı bence daha güzel olacaktı. Onun dışında hikaye akıcıydı, çabucak bitirdim tavsiye ederim. Puanım 6/10.
|
|
|
|
-minel-
Kraliçe
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 1449
|
|
« Yanıtla #125 : 28 Temmuz 2015, 16:33:24 » |
|
Spoiler içerir Allahım sana geliyorum. Ben böyle kitap görmedim. Tamam hikaye ilginç yazar kendi anlatım diliyle bir hikaye anlatıyor ama o ne aşktır böyle. Adam kıza tecavüz ediyor sonra da şıp diye ona aşık oluyor. Kızımız hamile kalınca tecavüzcüsüyle evleniyor kendi ailesi onu reddettiği için zorunlu gelin gittiği aileyi kendi ailesi biliyor. Adam kıza yaranmak için her şeyi yapıyor tam işe yarıyor eşi onu affediyor derken kızı aldatıyor bir de kendini haklı görüyor. Ne meraklıymışız aldatılmaya . Adam 6-7 sene karısının aşkından öldü hem de kadını her fırsatta aldattı . Kendi yaptıklarından utanmadan eşine kara çalmayı kıskanmayı bırakmadı.Ama hikayenin sonu en kötüsüydü. Ben bu kitabı çok merak ediyordum ama şimdi okuyunca keşke hiç okumasaydım diyorum . Alttaki alıntı adam karısını yedi sene boyunca aldattıktan sonra kadının hissettikleri. Buyrun burdan yakın . ---------------- Yani ben de çok mutluydum. Zaman bana Fırat'ı sevmeyi öğretmişti çünkü . O çok çabaladı, vazgeçmedi ve ben de onu çok sevdim. O zaman ayrı olmanın bir anlamı yoktu ki. Bütün hayatımızı o tek geceye hapsetmekten vazgeçtim. Bu vazgeçişin olmasını sağlayan, tabii ki Fırat'taki dev aşktı. Ve ben o aşka mağlup düşmeyi tercih ettim. Hiçbir zaman pişmanlık duymadım. Ya da pişman edilmedim demeliyim.
|
|
|
|
|
gök yüzü
Prenses
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 207
|
|
« Yanıtla #127 : 06 Ağustos 2015, 18:26:02 » |
|
Jacquelyn Frank - JacobPegasus Yayınları yeni bir paranormal seriye başlamış, iyi de yapmış. Ben serinin ilk kitabını beğendim. Ancak çok özgün bir kitaptı diyemem, başka kitaplarla benzerlikler vardı. Mesela Jacob kitabındaki ruh eşi olayı, ruh eşiyle zihinsel bağlantı kurulması Christine Feehan'ın Dark serisine benziyordu. Bir de bu kitapta Gideon adında bir şifacı vardı. O da bana direkt Gregori' yi hatırlattı. Bu kitaptaki avcılar Gena Showalter'ın serisindeki avcılarla benzeşiyordu. Bunun dışında Pegasus'un çevirileri genelde iyi olur. Şimdi düşündüğümde bile aklıma çevirisi kötü bir kitabı gelmiyor ama bu kitapta çeviriyle ilgili bazı hatalı yerler vardı, anlatım bozuklukları biraz dikkatimi çekti ama okuma zevkimi bozacak kadar değildi. Bir de kitapta bazı mantık hataları vardı. Benim de özellikle bir tanesi çok dikkatimi çekti. Kitapta İsabella'nın doğaüstü bir varlık olduğu ortaya çıkıyor. Ve İsabella'nın türüne ihtiyaçları var, bu türden kişileri bulmaya çalışacaklar. Ama hiçbirinin aklına İsabella'nın kardeşinin de bu türden olduğu gelmiyor. Ve bunu yine de akıl edemiyorlar tesadüfen anlıyorlar. Bir de zeki gibi geçiniyorlar ama bunu düşünemiyorlar Diğer bir takıldığım nokta da şu; Jacob'ın türü iblis ama maşallah melekten farkları yok Adamlarda kötülük namına birşey yok hepsi doğru dürüst adamlar. Eee şimdi bunlar nasıl iblis ? Bunlar iyi iblislerden herhalde Şimdi bu kadar eleştiri yaptım ama aslında ben kitabı sevdim. Sadece serinin ilk kitabı olduğu için yaratılan fantastik dünyada bazı mantıksızlıklar olmuş ama ileriki kitaplarda bunlar da düzelir herhalde. Jacob'ı herkese tavsiye ederim. Puanım 8/10
|
|
|
|
gök yüzü
Prenses
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 207
|
|
« Yanıtla #128 : 10 Ağustos 2015, 02:06:11 » |
|
Aslı Karabulut - Ateş ve Buz Şimdiye kadar okuduğum Türk yazarların %90 ını sevemedim ama hala belki birini sevebilirim diye kendime işkence etmeye devam ediyorum. En son deneyimi ise Ateş ve Buz kitabıyla gerçekleştirdim. Geçenlerde Victoria Michaels'ın Bahse Var mısın kitabını okumuştum. Bu kitap da onun gibiydi, 3 çift üzerine kuruluydu; Lal-Mert, Pelin-Kenan, Miray-Akın. Kitapta 3 çift üzerinde de eşit şekilde durulmuştu, bu özelliğini beğendim. Onun dışında 3 çiftin de aşk hikayeleri benzerdi. Erkekler önce soğuk duruyorlar falan ama sonradan yelkenler suya iniyor Bir de kitapta hamilelik mevzusu bıktırdı yani, hepsi evli, mutlu, çocuklu olacak ya 3 kere aynı şeyleri okumuş oldum. Okuyacak daha iyi bir kitabınız yoksa okuyabilirsiniz. Puanım 5.5/10 Catherine Bybee - Çarşambaya Kadar Eşim OlAslında bu kitabı sevmem gerekiyordu ama sevemedim maalesef. Aslında kitapla ilgili bir sorun yok. Klasik bir konu olsa da yazar kendini okutturuyordu. Anlaşmalı bir evliliğin zamanla aşka dönüşmesi bir de modern zamanda yakışıklı bir dük olunca tadından yenmez aslında. Ama ben bu türde çok kitap okuduğum için artık bıkma seviyesine geldim sanırım. 250 sayfayı bitirmek bana işkence geldi, her 5 dakikada bir kaç sayfa okudum geriye kaç sayfa kaldı diye bakıp durum. Bu türe biraz ara versem iyi olacak sanırım Eğer bu tarz kitapları seviyorsanız tavsiye ederim. Puanım 6/10.
|
|
|
|
gök yüzü
Prenses
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 207
|
|
« Yanıtla #129 : 16 Ağustos 2015, 00:03:03 » |
|
Liliana Hart - Çıplak Sırlar, Çıplak Gerçekler
Bu seriyi ne zamandır okumak istiyordum hatta ilk kitaba başlamıştım. Ama zamanım olmadığı için bırakmıştım. Şimdi yeniden başladım ve ilk 2 kitabı bitirdim.
Olaylar Bloody Mary adlı küçük bir kasabada geçiyor. Jaye hem adli tabip hem de ailesinden kalan cenaze evini işletiyor. Bütün işi ölülerle yani Jack ise kasabanın şerifi. Yıllarca en yakın arkadaş olan bu ikili, hem kasabada işlenen cinayetleri birlikte çözüyor hem de arkadaşlık ilişkisinden aşk ilişkisine terfi ediyorlar
Polisiyesever biri değilim ama bu seriyi sevdim çünkü diğer kitaplardan farklıydı. Diğer polisiyeler gibi ciddi ve gerilimli değildi. Olaylar Jaye'in ağzından anlatılıyordu. Ve Jaye de her olayı eğlenceli bir şekilde dile getiriyordu. Bir de küçük kasabanın dedikoducu sakinleri işin içine girince çok eğlendiğim yerler oldu
Özellikle 2. kitapta Jaye'in geçmişiyle ilgili çok şaşırtıcı şeyler oldu. Sonraki kitaplarda ailesiyle ilgili daha fazla sır öğreneceğiz sanırım.
Ben ilk 2 kitabı beğendim, tavisye ederim. Puanım 8/10.
Floyd, neredeyse bir boksör kadar iri biriydi. Görünüşünü biraz olsun yumuşatmak için tel çerçeveli gözlük kullanıyordu. (Bu haliyle Clark Kent ve Hulk'ın aşk meyvesiymiş gibi görünüyordu, bir de yeşil olsa tam olacaktı
Masanın ortasına kalın, beyaz bir mum yerleştirilmiş, restorandaki diğer tüm ışıklar loş tutulmuştu. Daha önce girdiğim tek loş ortam Luigi's Pizza'ydı ve tek amaçları köşelerdeki hamam böceklerini görmemenizi sağlamaktı Kresley Cole - İblis Kral'ın Öpücüğü
Yine bir Kresley Cole klasiğiyle karşı karşıyayız. Her zamanki gibi yine hayal kırıklığına uğratmadı ve güzel bir kitap okumamı sağladı
Rydstrom yüzyıllar önce tahtını kaybetmiş, onun tahtını ele geçiren kişi ise büyücü Omort'tur. Rydstrom taht yolunda son şansını kullanmak üzere harekete geçer ama karşısında İllüzyonlar Kraliçesi Sabine'i bulur
Ben iki karakteri de çok sevdim ama özellikle Sabine bir başkaydı Daha önce Tutkuların Pençesinde kitabında Kaderin'i sert ve savaşçı bir kadın olarak nasıl yarattıysa Sabine de o ayarda savaşçı bir kadındı. Başka fantasik kitaplarda kadınlar biraz zayıf resmediliyor ama Kresley Cole'un kitaplarında bütün kadınlar güçlü birer savaşçı oluyor. Bir de yazar Sabine'i öyle güzel betimlemiş ki okurken onun sıradışı saçlarını, makyajını, kıyafetlerini kafamda çok rahat canlandırabildim
Rydstrom ise güçlü, onurlu bir adam. Tam aradığımız tipte yani Kitapta olaylar hiç bitmedi bir an bile sıkılmadım. Bir an önce serinin devamı gelse de okusak Seriyi herkese tavsiye ederim. Puanım 9/10.
|
|
|
|
|