gök yüzü
Prenses
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 207
|
|
« Yanıtla #80 : 06 Nisan 2015, 00:29:46 » |
|
Karen Marie Moning - Gölge Ateşi
Bir haftalık Ateş serisi maratonumun sonuna geldim İyi ki bu okuma etkinliğini yapmışız yoksa ben seriyi okumayı sürekli ertelerdim
Öncelikle son kitabı çok beğendim, hem duygusal hem de aksiyon açısından son derece tatmin ediciydi. Şimdiye kadar çok aşk romanı okumuşumdur ama o kitaplardaki çiftlerle Mac-Barrons çifti tamamen farklıydı. Bu kitaba kadar çiftin arasındaki duygular kendi içlerinde yaşandı ama bu kitapta duygular bir patladı ki sormayın Özellikle kitabın ilk kısımlarında Barrons'un durumu karşısında Mac'in hissettikleri çok iyi aktarılmıştı. Mac, Alina için yapmadığı şeyleri Barrons için yapacaktı ve bu bile Barrons'u ne kadar sevdiğini bana gösterdi
Bu kitaba kadar Mac hep Barrons'un ne olduğunu sorguladı ama asıl soru Mac neydi? Ben de merak ettim ki olacak derken ortaya farklı birşey çıktı. Kitapta bir sürü sürpriz vardı. Yazar bütün karakterler hakkında birer bomba patlattı, birçok şey ortaya çıktı. En çok şaşırdığım ise Dani konusu oldu.
Kitaplarda benim için son çok önemlidir, sonunu beğenmezsem benim için kitabın da bir değeri kalmıyor ama şansımıza bu seride en azından benim için tatmin edici bir son vardı. Ben o kadar olay yaşandıktan sonra her şeyin güllük gülistanlık olmasını istemiyordum ve tam da istediğim gibi oldu. Bazı kötülükler düzeldi, bazı kötülüklerle de mücadeleye devam edecekler.
Çeviri konusuna da değinirsem önceki yorumumda da söylediğim gibi bu kitapta da şimdiki zaman ekiyle anlatılan yerler vardı, ben yine sinir oldum. Daha çok sinir olduğum şeyse "ulan, karı, yahu" gibi kelimelerin çokça kullanılmasıydı. Barrons gibi bir adamın ağzından "yahu" gibi bir kelimeyi duyduktan sonra adama nasıl aynı gözle bakabilirim ki? Resmen karizma katili bir kelime bu. Kitabın tek olumsuz yanı bu çeviri ve kelimelerdi.
Daha önceki yorumlara katılıyorum Barrons hakkında her şey açıklanmamıştı ama böylesi daha iyi oldu bence. Mac de sonunda her şeyi bilmesine gerek olmadığını kabullendi, ben de aynı şekilde düşünüyorum biraz gizem iyidir
Aslında daha çok şey yazmak istiyorum ama fazla uzun olmasın diye bitiriyorum. Son olarak bir kitap tavsiyesi vereceğim. Erin Quinn'in Hayalimdeki aşk serisi. Sıralama şu şekilde; Hayalimdeki aşk, Hayalimdeki yürek ve rüyalarım, Hayalimdeki arzular ve ihtiraslar, Hayalimdeki ten. Bu seride ateş serisi tarzında, ateş serisi kadar güzel değil ama benzer noktaları vardı. Ateş serisini sevenler bu seriyi de sevebilir bence
Puanlamaya gelirsem bir tek çeviri sorundu ama kitabın güzelliğine gölge düşüremedi. Puanım 10/10
"Kırılganlık", "ölümlülük" ve "Barrons" kelimelerini aynı cümle içinde kullanmak da öyle bir hakaret ki, Vatikan sokaklarında duvarlara ters haçlar çizerek yürümekten hiçbir farkı yok.
Bazı insanlar içinizdeki en kötü şeyleri, bazıları ise en iyi şeyleri ortaya çıkartır. Ama çok nadir bulunan ve bağımlılık yapan bazıları vardır ki, içinizdeki her şeyin en çoğunu bulup çıkartır. Size kendinizi öyle canlı hissettirirler ki, size iyi gelsinler diye peşlerinden cehenneme bile gidersiniz.
"İçeri girince merdivenlerin oraya git, bir kişi de yukarı kadar sana eşlik etsin. Doğrudan merdivenlere git," dedi özellikle vurgulayarak. "Sakın başını belaya sokma ve olay çıkartma." "Bu söylediğin hiç adil değil. Hayatım her zaman bu kadar kaotik değildir." "Ne zaman değildir mesela?" "Mesela..." Biraz düşündüm. "Yalnızken," dedim önce, sonra sinir olarak tamamladım. "Bir de uyurken."
Jericho Barrons' a bir isim koymayı ve açıklama getirmeyi kafama takmıyordum artık. O neyse oydu. Hiçbir isim, hiçbir açıklama onunla ilgili bir şeyi değiştirmeyecekti. Ya da hislerimi
"Yarın plajda baş başa bir gün geçirelim mi?" Barrons da yanımda yürüyordu. "Mac'in yarın işi var." "Yarın işin mi var MacKayla?" "Benimle eski metinler üzerine çalışacak." V'lane acıyarak bana baktı. "Ha. Eski metinler. Kitap dükkanında mükemmel bir gün yani." "Kama Sutra'yı tercüme ediyoruz," dedi Barrons. "Uygulamalı biçimde."
|
|
|
|
Kadın Temsilcisi
|
Merhaba Ziyaretçi, Öncelikle Sitemize Hosgeldin. Ben KadıncaForum Botu Olarak Siteden Yararlanabilmeniz İçin, Üye Olmanızı Öneririm. Unutmayınız! Bu Site Sadece, Biz Kadınlara Özeldir.
Anahtar Kelimeler: Kitap Yorumları Buraya oyunlari, Kitap Yorumları Buraya programi, Kitap Yorumları Buraya oyunu indir, Kitap Yorumları Buraya program yükle, Kitap Yorumları Buraya download, Kitap Yorumları Buraya istenmeyen tüyler, Kitap Yorumları Buraya resimleri, Kitap Yorumları Buraya haber, Kitap Yorumları Buraya yükle,
Kitap Yorumları Buraya lazer epilasyon, Kitap Yorumları Buraya msn eklentisi, sarki sözleri
|
|
|
|
-minel-
Kraliçe
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 1449
|
|
« Yanıtla #82 : 06 Nisan 2015, 23:26:24 » |
|
İyiki bu seriyi tamamlanınca okumaya başlamışım yoksa bir sonraki kitap ne zaman çıkacak diye meraktan hasta olurdum.
Bir önceki kitapta Mac dört melun prens tarafından yakalanıp Priyaya çevrilmişti.Doblin karanlıklara gömülmüş ve tek bir tane canlı insan kalmamıştı.
Tam da ihtiyacı olduğu zaman ne Barrons ne de V lane Mac e yardım etmemişti.
Bu kitap Macin kurtulma ve yeniden insan olma hikayesiyle başlıyor.
Serinin kitaplarıyla ilgili en beğendiğim nokta her yeni kitapta yeni olayların olması ve tekrara gitmemesi ve yeni yaratıklarla ,
canavarlarla dostlarla ve dost görünüp aslında en kötü düşman olan karakterlerle dolu olması yani heyecan hiç eksilmeden devam ediyor ve okuru asla sıkmıyor.
Keşke seride daha çok kitap olsaydı ve bizler de onları keyifle okuyabilseydik.
---------------------- " Senin sayende kendime geldim .Ve bunu ancak bu şeklide sağlayabilirdin.Benimle ilgisi yoktu bunu mu söylemeye çalışıyorsun ? "
Başını öne eydi , bu bir onaylamaydı. " Evet "
" O zaman eskisi gibiyiz.Aynı sayfadayız , aynı paragraftayız , aynı cümledeyiz. "
" Aynı kelimedeyiz " diye ekledi.
-----------------
"Artık bir karar verin bayan Lane "dedi Barrons.
"Seçimini yap " diye onayladı V 'lane.
"İkinizin de anı cehenneme ! Yeni dünya .Yeni kurallar .Yeni ben . Beni çağırmayın .Ben sizi çağırırım."
"Beni çağırmak için ismime yeniden ihtiyacın var "dedi V 'lane .
" Gerektiğinde yine beni yüz üstü bırakasın diye mi?"
---------------------
" Hey ? " Dani birden yanımda belirdi.
" Ben neyim ? Parçalanmış karaciğer mi ? "
" Sen kaliteli viskisin. "
--------------
Domuz tehditkar bir şekilde başını öne eğdi.Yeri eşelemeye devam etti ve kalçasını haraket ettirdi.
Ne demeğe çalıştığını biliyordum. Kediler de havaya sıçramak üzereyken böyle yaparlardı.
Ben de yeri eşeledim ve öfkeli bir biçimde hırladım.Çok sinirliydim.Ben de kalçamı havaya kaldırıp haraket ettirdim.
Gözlerini yine kırpıştırdı ve homurdandı.
Ben de homurdandım ve yeri eşeledim.
Berabere kalmıştık.
Birden neye benzediğimi düşündüm.
İşte bu kadar düşmüştüm. MacKayla Lane - O 'Cannor- en güçlü sidhe -kahinlerinin soyundan gelen , Güç Nesneleri Dedektörü ,
bir zamanlar pri -ya olan ama şimdi peri cazibesine bağışıklık kazanan ,şaşırtıcı iyileşme güçleri olan kadın , şimdi elleri ve dizleri üzerindeydi !...
Islaktı , kirliydi , kafasında yıpranmış bir MacHalo vardı , botları yanmıştı , öfkesinden başka bir silahı olmadan vahşi bir domuzla yüzleşiyor ,
daha iyi bir yarın hayal ediyor , hayatta kalmaya çalışıyordu .Kalçasını oynatıyor , yeri eşeliyordu .
İçimde bir kahkaha büyümeye başladı ,engel olunumayan bir hapşırık gibiydi.Dudaklarım titredi. Gözlerim kırıştı. Burnum kaşındı.
İçimden gülmek geliyor , karnıma ağrılar giriyordu.
Kendimi kaybettim. Kıçımın üzerine oturdum ve gülmeye başladım.
Domuz huzursuzca kıpırdandı.Ayağa kaktım , domuza tepeden baktım, kahkaham daha da şiddetlendi.
Dizlerinizin üzerinde değilseniz hiç bir şey eskisi kadar korkunç görünmüyordu.
"Canın cehenneme " dedim ." Benden biraz ister misin ?"
|
|
« Son Düzenleme: 06 Nisan 2015, 23:35:06 Gönderen : -minel- »
|
Logged
|
|
|
|
|
-minel-
Kraliçe
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 1449
|
|
« Yanıtla #84 : 07 Nisan 2015, 23:37:11 » |
|
Güzel bir kitaptı.Kendi memleketimizi anlatan kitapları seviyorum.Karadenizli bir ailenin acılarını ,sevinçlerini,
adetlerini ve çocuklarına olan tutumlarını anlatıyordu.Hiç evlenmeyeceğim okuyup kendi paramı kazanıp
kendi kendimin efendisi olacağım derken hiç beklemediği anda tanıştığı yabancının etkisinde kalan ve aynı anda ailesinin
kararıyla evlendirilmek istenen Şahsenem ile daha kendisini görmeden resmine aşık olan ama bir türlü tanışıp ona açılamayan
Nadirin hikayesini anlatıyordu. Daha birbirlerini tanımadan birbirlerine yaptıkları oyunlar , tanışmaları veve ailenin
diğer üyelerinin aşklarına etkisi anlatılmıştı.Kitap genel olarak iyiydi ama Şahsenemin halasına olan nefreti ve bulduğu
her fırsatta ona bunu yansıtması , ailede olan küslükler kitapta o kadar çok yerde geçti ki okurken beni sıktı.
Keşke bu kadar anlatılmasaydı.Kitapta geniş bir aile anlatılıyordu ama yazar seri yapmak yerine ailenin diğer
üyelerinin hikayelerini de anlatmış. Keşke seri olarak anlatsaydı bence daha iyi olurdu .Mesela Ali Avninin hikayesini
ayrı bir kitapta okumak isterdim.Güzel ,heyecanlı okunabilir bir kitap .Tavsiye ederim.
Kenan
Yol üstünde eğrelti, Yollerı serin etti. Şağzine’nin güzelliği Bu oğlanı deli etti.
Şahsenem
Telefonun direği, Kaynanamın yüreği. Şeytan bana diyor ki, Vur başına küreği.
Kenan
Suyun altında güğüm, Dolsun sevdiğim, dolsun. N e güzellik, Allah’um, Seni sevmeyen ölsün.
Şahsenem
Yedi dağı aştığım, Yedi kardeşten geçtiğim, Sen mi çıktın karşıma, Sakalını yolduğum.
Kenan
E kız senin soyunda, Var mı keçi inadı. Seni yaradan Allah, Özenerek yarattı.
Şahsenem
Oğlan var git işine, Düşme benim peşime. Kargalar konsun, O sakallı leşine.
Kenan
Yüzün aya benziyor. Dilin dağın dikeni. Söylediğin sözlerle, Yaralıyorsun beni.
Şahsenem
Ellere dikenim ben, Yârime gül olurum. Seversem tam severim, Ona da kul olurum.
|
|
« Son Düzenleme: 17 Nisan 2015, 23:57:07 Gönderen : -minel- »
|
Logged
|
|
|
|
-minel-
Kraliçe
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 1449
|
|
« Yanıtla #85 : 08 Nisan 2015, 08:30:21 » |
|
Bu seriye başlamamıştım çünkü hakkında o kadar çok yorum yapılmıştıki ben de ters etki yaptı ve okumak istemedim.
Bu etkinlik sayesinde okudum ve katıldığıma da çok memnun oldum çünkü daha uzun bir süre bu seriye başlamayı düşünmüyordum.
Bu kitap serinin son kitabı ve son ana kadar kim iyi ya da kim kötü olaylar nasıl gelişecek ve nasıl bitecek diye tahmin edemiyorsunuz.
Her yeni bölümde heyecan daha da artıyor.Tam bu şekilde biter bu kişi iyi olan dediğiniz anda her şey bir anda değişiyor ve siz şaşırıp kalıyorsunuz.
Bu son kitaba kadar Barrons u sevemedim aksine okudukça daha da gıcık oldum.Kendisine soru soruldukça cevap vermemesi Mac ona
iyi davrandığında bir şey söyleyip ya da bir haraketiyle onu uzaklaştırması beni sinir etmişti.Ama dördüncü kitabın sonu bana sürpriz oldu ve
hemen beşinci kitaba başladım.Evet ben de artık Barrons hayranıyım. Serinin bu son kitabında kafama takılan tek şey Mac' ın kardeşini
yaratıklara veren ve hiç bir şey olmamış gibi Mac' le dostluk kuran Dani'nin cezasız kalmasıydı .Mac ondan kardeşinin intikamını almalıydı .
Bunu ona Rovena yaptırdı ama ikisi de bu işin içinden ceza almadan kurtuldular. döverimmm
Kitap 785 sayfaydı ama bir kelimesinde bile sıkılmadım aksine hem merak edip okumak istedim hem de bitmesin diye ara vererek okudum.
Devam kitapları çıkacakmı bilmiyorum ama eğer çıkacaksa kesin serinin tamamlanmasını bekleyip okumaya en baştan serinin ilk kitabından başlarım.
Harika bir seri ve harika bir kitaptı tavsiye ederim.
-----------
Bu etkinliği başlattığı için Sedaya çok teşekkür ediyorum bu şekilde okumak daha eğlenceli.Bundan sonraki etkinliklere de katılmayı düşünüyorum.
--------------
Christian arkamda hala konuşuyordu. " Sense ne Cariyesin ne de Kral . "
" Sönse nö coriyesin nö krol " diye söylediklerini taklit ederek dalga geçtim.
---------------
" Niye çığlık attın ki ?" diye bağırdı bana Christian o gümbürtünün ortasında.
"Çünkü korktum " diye bağırdım ben de.
" Aferin sana .Bir dahaki sefere ağzına bir çorap tıka bari. "
--------------
Fiona' yı Silvers' de öldürmemizin üzerinden yaklaşık bir hafta geçmişti ve elbise dolabım yüzünden krizler geçiriyordum.
Felaket durumdaki dar pantolonumun üzerine önüne ben sulu bir kızım yazan pembe baby-doll bluzumu giymiştim.
Saçlarımda gotik bir eşarp kulaklarımda ise Alinanın sallanan kalpli küpeleri vardı.
" Kimlik bunalımındasın galiba bayan Lane. "
Eskiden olsa cevabı yapıştırırdım. Ama şimdi sarhoş gibiydim.Kitap dükkanımda oturmuş üzerinde mumlar olan masanın karşısında
Barrons' a bakarak sıcak kakaomu yudumluyordum.
" Ne giyeceğim hakkında en ufak bir fikrim yok üzerime ne bulduysam geçiriverdim öyle.."
"Çıplak dolaşsan. "
"Onun için hava biraz soğuk. "
Masanın iki ucundan birbirimize baktık.Gözleri " ben seni ısıtırım " demiyordu , benimkiler de " ne bekliyorsun " demiyordu .
" İlk hamleyi yaparsam şerefsizim" de demiyordu gözleri, bu yüzden ben de "keşke yapsan çünkü ben yapamıyorum " dememeğe özen gösteriyordum
, o da " çünkü kendini beğenmişin birisin " demiyordu bana .
" Sanki sen değilsin."
" Efendim "
" Gerçekten Barrons " dedim soğuk bir sesle." Az önceki konuşmayı tek başıma yapmadım sen de bunu gayet iyi biliyorsun. "
Dudaklarını yine şöyle hafifçe kaldırdı .
" Sen çok adi bir insansın bayan Lane ."
" Aynen iade ediyorum ! "
----------------
V'lane' e baktım Dördüncü taşı getirdin mi "
V' lane Barrons a baktı " Diğer üç taşı getirmiş mi "
Barrons V 'lane' e dişlerini gösterdi.
Vlane tısladı.
Keltar'lar homurdandı.
Ve her şey bu şekilde devam etti.
Kırk beş dakika sonra, hep beraber odadan çıkarken duvarların ikisi parçalanmış , zemin çatlamıştı.
Ama planımızın ayrıntıları hakkında anlaşmıştık.
--------------
Tuhaflıkları o kadar kanıksadım ki artık beni kaygılandıran tek şey yatak odamın bir gün tamamen yok olabileceği ihtimaliydi.
Ya ben içindeyken yok olursa ? Ben de yok olur muyum ?Yoksa avazım çıktığı kadar bağararak duvara ya da yere sıkışıp kalır mıyım?
Yatak odam kitap dükkanının içinde bir yerlerde olduğu sürece kendimi güvende hissediyordum.Hayatımın geldiği noktaya bakılınca ,
eğer yatak odam yok olacak olursa muhtemelen şöyle bir iç geçirip , üstümü başımı giyinip hemen peşine düşerdim.
-------------------
Barrons mangalın üzerine eğilmiş etleri kızartıyor, iğrendiğini başarısız ibr şekilde saklamaya çalışarak etlerin tadına bakıyordu.
Eti çiğ çiğ yemek yerine pişirmeği iğrenç mi buluyordu ,yoksa bir ineği ,ya da her hangi bir şeyi, canlısı varken ölü halde yemek
gücüne mi gidiyordu tam kestiremiyordum.Bunu ona sormadım .Bazı şeyler konuşulmasa daha iyiydi.
Bana baktı ve ürperdim.Ona doyamıyordum.Asla doyamayacağım.
Yaşıyor.
Nefes alıyorum.
İstiyorum .Onu.Daima.
Buzumun ateşi.Ateşimin buzu.
|
|
|
|
|
Tourniquet
Prenses
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 75
|
|
« Yanıtla #87 : 20 Nisan 2015, 14:42:29 » |
|
Bir gün uyandığında son birkaç gününü hatırlayamadığını düşün... Mucizevi bir şekilde kurtulduğun kazada tüm arkadaşlarını kaybettiğini, Ailenin yeni bir sayfa açmak için taşınmak zorunda kaldığını, Kendi geçmişinle ilgili senden daha fazlasını bilen bir çocukla tanıştığını, Tüm yaşadıklarından sonra yeniden âşık olabildiğini, Gerçek olması imkânsız halüsinasyonlar gördüğünü, Aklını kaçırdığından endişelenmeye başladığını düşün. Ne yapardın? Mara Dyer işte bu sorunun cevabını öğrenmek üzere…
Puanım; 4/5
Kitabın ilk bölümünü okuduktan sonra "n'oluyoruz yaa" dedim. Kitap sonuna kadar çok güzeldi. Biraz yavaş ilerliyor ama kurgu ve olayların gelişme şekli gerçekten harikaydı.
Noah karakteri beni pek sarmadı önce. Başlarda hiç hoşlaşmadım kendisinden. Yani, lise öğrencisi ama kirli sakalı var. Okuldaki tüm öğrenciler kanun gibi kesin bir kural varmışcasına aynı tornadan çıkmış gibi fakat Noah pek bi asi tipte gömlek dışarda geziyor ceketini giyinmiyor filan. Özel lisede sanki okulda ondan başka zengin yok gibi tüm hocalar çocuk ne yaparsa müsamaha gösteriyorlar. Ama kitabın sonuna doğru sevmeye başaldım. Mara'yı hiç yalnız bırakmadı ki bu çok hoşuma gitti.
Ve kitabın sonuuu. Ahhh o nasıl bir sondu yaa.
Bence kesinlikle okuyun arkadaşlar. Öneririm.
|
|
|
|
-minel-
Kraliçe
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 1449
|
|
« Yanıtla #88 : 20 Nisan 2015, 22:12:02 » |
|
Güzel okuması keyifli bir seriydi.Bu türden okuduğum ikinci seri.Daha önce isimleri nedeniyle önyargılı davranıp okumamıştım
ama şimdi okuyunca çok beğendim.Tabii ki olassa olmaz + 18 bölümler var ama yine de kitapların konusu ,
hikayede anlatılan olayların heyecanı ve her kitapta değişik bir macera olunca kitaplar beni hiç sıkmadı.Yazarın güzel ve heyecan dolu bir hikaye
anlatmasının yanı sıra vermek istediği mesaj çok anlamlıydı.
Kim olursanız olun karşınıza gerçekten değer verdiğiniz ve seveceğiniz bir kişi çıktığında hiç bir önyargının ve düşmanlığın önemi kalmıyor .
Ben bu seriyi beğendim okumayanlara tavsiye ederim.Seriyi
---------------
Bu anlaşmayı sevdim, kedicik."
"Kahretsin, MacRieve, bana kedicik diye hitap etmeyi sürdürürsen o zaman ben de av köpeği gibi buna eş değer bir şeyle seni
çağıracağım ve sonuçta ikimiz de kaybeden oluruz."
------------
"Artık Beklenen olduğun şeyi yaptığın için, —en azından birinci bölümünü— herkes çıldırmış gibi senin için yeni bir isim arıyor,"
dedi Carrow. "Eğer bu büyüden silkinmezsen, o zaman Cam Cadısı Mariketa veya 'Camcık' isimleri için kampanya başlatacağım. Eğer
bundan hoşlanmadıysan o zaman gelip kıçıma vur, aksi takdirde..."
-----------
"Her neyse. Fakat Mari, ciddi olmak gerekirse Bowen bütün olanlar yüzünden oldukça zor zamanlar geçiriyor,
hatta içinde bulunduğu duruma Regin bile üzülüyor."
"Mezuniyet töreninin videosunu o kadar çok seyretti ki, okul marşınızı ezberlediğinden eminim," diye ekledi Elianna.
-----------
Eğer İskoç'u bu kadar çok özlüyorsan, o zaman bundan kurtul."
Elianna, "Andoain'in hemen yanında onun bir ev satın aldığını biliyorsun, böylece eve geldiğin anda kokunu alabilecek. Aynca, şey,
evi havaya uçtuğu için," dedi.
"Bak Mari, bundan kurtulmak için bir şey yapmak zorundasın," dedi Carrow.
"Onu bu ızdıraptan kurtar -ya da- bırak bir kurulama bezine âşık olmasını sağlayayım. Sen karar ver."
|
|
« Son Düzenleme: 20 Nisan 2015, 22:15:36 Gönderen : -minel- »
|
Logged
|
|
|
|
|
|