Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 03 February 2015, 21:20:41
Merhaba Kitap Severler,
Okuduğunuz, Tavsiye Ettiğiniz ya da Beğenmediğiniz, Favori Yazar ve Eser'lerini Diğer Üye'lerimizle Paylaşmak & Tartışmak için Bu Konu'yu Kullanabilirsiniz. Benim Tavsiye Ettiğim Yazar ve Eser;
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 11 February 2015, 00:02:33
Bu kitabı çok beğendim.Daha bu gün başladım ve elimden bırakamadan bitirdim .İlk aşk, arkadaşlık kıskançlıklar ,macera
tutkusu kitap sevgisi ve aile sevgisi bu kitapta çok güzel anlatılmış.Julia sınıf arkadaşlarıyla birlikte Londra gezisine
gider.Aslında en yakın arkadaşı Phoebe de o geziye gelecektir ama son anda ailesiyle birlikte yıllık aile buluşmasına
giderler.Juliaya da gezi arkadaşı olarak öğretmeninin eşleştirdiği okulda en nefret ettiği kişi olan Jason kalır.Çünkü Julia ne
kadar temiz düzenli ve çalışkansa Jason da pasaklı tembel ve çocuk ruhludur yani Julianın tam tersi.Bu gezide Julianın başına
öyle işler açarki Julia kendini hayatı hakkında kendine koyduğu kuralları yıkarken bulur .Ben Jason karakterini çok
sevdim.Canı istediğinde çocuk ruhlu bazen romantik hayatını dolu dolu yaşayan ama doğruluktan şaşmayan birisi.Bir de Mark
var Julianın çocukluk aşkı, Rİ si - Ruh ikizi- .Julia ona hayran ama bir türlü onunla konuşmaya cesaret edemiyor.Bu kitapta
öyle aman aman şeyler yok büyük aşk ihanetler ölümler filan ama yazar karakterinin on günlük okul gezisi macerasını ve ilk
aşkını ilk kalp kırıklığını öyle güzel anlatmışki
bence siz de çok seveceksiniz eğlenceli bir kitap tavsiye ederim.
Çantamdan rehberi çıkaracakken , Jason upuzun kollarıyla uzanıp elime vurdu ."Dostum , yağmur yağıyor "
dedi."Rehberle kaybedecek vaktimiz yok.Doğaçlama haraket etmeliyiz.Hakkında tek bir yorum bile okumadığımız herhangi bir
yere girmemiz gerekebilir."Şok olmuş ifadeyle ellerini yanaklarına koydu. "Ayy buna dayanabilecekmisin sen ? "
Jason kulağıma eğildi."Aşk gözlerle değil kalple bakar " dedi.Şaşkınlıktan sertçe ayağına basıverdim .Bu da
nereden çıkmıştı şimdi ? "Ahh bastığın yere dikkat et tamammı ? ayakların küçük ama öldürücü ! Shakespeare in Bir Yaz
Gecesi Rüyasından yanlış olsa da alıntı yapmış olmasının şokunu üzerimden atmaya çalışarak onu düzelttim."Hımm bir kere
onun doğrusu " Aşk gözlerle değil akılla bakar "dedim."Ve bu yüzden kanatlı aşk tanrısı kördür."
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 12 February 2015, 15:58:24
Bu kitabı çok sevdim .Daha önce yazarın kitaplarını okumamıştım bu okuduğum ilk kitabı ve iyi ki okumuşum.Çok güzel bir hikaye ve çok güzel bir anlatım .Her bir
sayfasını ve her kelimesini tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz harika bir kitap . Hayatı, ailelenin değerini ,anne sevgisini ve aşkı öyle güzel anlatmışki kitabın nasıl
bitiğini anlamadım bile .Diğer kitaplarını da en kısa zamanda okuyacağım .Tavsiye ederim. Göz Kırp.
''Ben senin roman karakteri olmak isterdim kitaplarda okuduğun bir adam olmak isterdim öyle bir aşka bile razıydım.''
Demiştin ki... ''Seni dün gece sabaha kadar düşündüm.Bütün gece bir adamı düşünmek bir kadının yapacağı iştir.Yemedim, içmedim, seni düşündüm.''
Şimdi sen de şu son cümleyi düşün. Bir insanı bu cümleyi kuracak kadar kırdın sen.
''Ben inanmıştım sana.''
Bazı insanlar bir kitaptır, bazıları ise bir sayfa...
Ben sana bir cümle olmak istedim, senden başkasının anlamadığı bir cümle işte..
"Ben sana kedi olayım, aldatmak kelimesini hayatıma katmayayım, senin adamın olayım. Sarılmaktan korkmadığın, omuzlarından emin olduğun bir adam
olayım. Sen de benim kitabım ol. Sadece seni okuyayım, aşkı sende bulayım, kokunu kendime katayım.
Ne sen benden git ne ben senden kaçayım.Ne sen benden vazgeç ne ben senden başka aşk bulayım.
Gel benim kitabım ol, kedin olup hep seninle kalayım."
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 15 February 2015, 22:07:38
Flynn Twilight kasabasında ailesiyle birlikte yaşayan önce hasta annesiyle ilgilenen annesi öldükten sonra da babasının ve kardeşlerinin bakımını üstlenen
sorumluluk sahibi bir kızdır.Kimseyi üzmek istemez annesi öldükten sonra bile onun hatırasını yaşatmak için annesinin arkadaşlarıyla toplanıp
sevmediği halde örgü örer ve tek hayali annesinin vasiyeti olan örgü kulübünü kurmaktır.Kasabanın şerifi olan Beau Trainer'ın
evlenme teklifini ısrarla reddeder.Çünkü ilk tek aşkı olan Jesse yi hala unutamamıştır.Ve tam- biraz da zorlamayla- evlilik teklifini kabul ettiği gün
Lise aşkı Jesse hapisten çıkıp geri döner.Ve olaylar ondan sonra başlar .Kitapta benim anlamadığım Flynn aslında liseden beri ilk
aşkı Jesseyi seviyor ama Beau ile ilişkisinden de vazgeçmiyor ve neredeyse on senedir de onunla birlikte .
Madem ilk aşkını unutamamış niye diğeriyle hayatına devam ediyor .
Kim ne derse onun dediğini yapan insanları memnun edeceğim diye kendi kişiliğinden ve hayallerinden vazgeçen birisi Flynn.
Yani sinir uyuz bir tip .Ama Jesse sayesinde yavaş yavaş kendine güvenmeye başlayıp hayatın güzelliklerini farkediyor ve kendi hayatını kuruyor.
Flynn ile Jesse birleşmesi kolay olmuyor Beau'ya söz verdiği için ondan uzak durmaya çalışsa da lise aşkını görmezden gelemiyor.
Ama insanlar ne der düşüncesiyle bir türlü cesur davranıp ilişkisini açıklayamaması Jesse'yi üzüyor ama yine de ondan
uzak kalamıyor.Şerif Beau takıntılı bir şekilde Flynn'i sahipleniyor ve onu Jesse' den uzaklaştırmak için elinden geleni yapıyor.
Güzel bir kitaptı.Kasaba serilerini sevenler bu kitabı da beğeneceklerdir.Başlarda biraz ağır ilerliyor ama bence kitabı sonuna
kadar okuyup bitirmeğe değer.Hele sonu çok güzeldi.Devam kitabı olan Yamalı Hayaller Sahnesi Kitabı ile seriye devam edeceğim tavsiye ederim.
Twilight Texas,serisi dört kitaplık bir seri
1.Kalbimde bıraktığın yerin hala dolmamıştı
2.Yamalı hayaller sahnesi
Diğer iki kitap türkçeye çevrilmemiş umarım en kısa zamanda çevrilir ve bizler de okuyabiliriz.
"Tanrı aşkına Flynn "diye haykırdı Cerrrie . " Burak adam bizi hastaneye götürsün .Anladık sen özgürsün kimseye ihtiyacın yok hepimizin kurtarıcısısın ve bana
derhal ilaç vemessen çığlık atmaya başlayacağım."
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 19 February 2015, 08:42:42
Bu kitap serinin ikinci kitabı.İlk kitap -Hissiz- Alexander ve Heaven'in hikayesini anlatıyordu .Bu kitap Alexander 'ın yakın arkadaşı , can dostu
Adrian ve Jasmine ' nin hikayesini anlatıyor.Her şey üç yıl önce bir parti sırasında Jasmine yanlışlıkla arkadaşıyla yer değiştirince başlıyor.
Adrian Jasmine 'yi bu partiye giderken görür .Çünkü Jasmine hizmetçilik için geldiği partiye geç kalınca kapıdaki görevli tarafından içeriye alınmaz.
Adrian kapı görevlisine Jasminenin onunla birlikte olduğunu söyler ve içeri girmesine yardım eder.Sonra Adrian partide Jasmine onlara hizmet ederken onu yeniden
gördüğünde çok sarhoştur ve biraz da Jasmineyi zengin koca avcısı gibi gördüğünden bir arkadaşıyla küçük bir idaaya girer.Ama bu iddia da kaybeden kendisi olur.
Çünkü Jasmine o geceden sonra ortadan kaybolur.Adrian gittiği her yerde onu arar ama bulamaz ve içi pişmanlıkla dolar .Ve bu olay hayatını değiştirir.
Jasmine o geceden hamile kalır ve bir oğlu olur.Üç sene sonra Jasmine abisi Danielin vasıtasıyla yeniden Adrianla karşılaşır ve aralarında yeniden bir hikaye başlar.
Buraya kadar çok iyiydi ama ben açıkçası kitaptaki bazı olayların ilk kitaptakiyle uyuşmadığını farkettim.Ve insan bazı bölümlerde okurken şaşırıyor.
Mesela Adrian üç sene önceki olayı hatırlıyormu yoksa sadece kendilerine hizmet eden Jasmineyi mi hatırlıyor ?
Jasmine bir bölümde ilk defa onunla olduğumu biliyordu diyor diğer bölümde sarhoş olduğu için beni tanımadı diyor.
Kitabın başından sonuna bir tehdit ,takip edilme ve kaçırılma hikayesi de anlatıldı ama ne oldu niye oldu hiç anlaşılamadı. Benim biraz kafam karıştı açıkçası .
Bir de Daniel ve Yağmur ilk kitapta bir kahve dükkanında tanışmışlardı diye hatırlıyorum.Bu kitapta ise Daniel iş için Türkiye ye geliyor
ve satın aldıkları şirkette stajer olarak çalışan Yağmurla karşılaşıyor.Ya da ben mi yanlış hatırlıyorum ? Hönk! Bir de Daniel ve Yağmurun aralarındaki
diyologlar çok komikti.Yağmurun sakarlığı ve Daniellin onu her şeyden kendinden bile koruması güzeldi.
Devam kitabında yazar acaba kimin hikayesini anlatacak merak ediyorum. Güzel bir kitaptı beğenerek okudum.Tavsiye ederim.
"Ben anlatayım!"
Her ikisi birden kapıdan gelen tok ve erkeksi sese doğru dönerlerken Jasmine imdadına
yetiştiği için Adrian'ı oracıkta öpebilirdi.
"Hoş geldin Daniel ve neden yanında küçük bir ayaklı bombayla geldiğini umarım
anlatırsın... Jasmine ile işler yolunda gitmezse beni onunla mı öldürmeyi planlıyorsun?"
Dikkati dağılan Daniel bir an afallarken Adrian'ın Yağmur'dan bahsettiğini hemen anladı.
"Ne demek istiyorsun?"
"Küçük yardımcın az önce kanayan eline pansuman yapabilmek için tüm mihrabı devirdi...
Sanırım şimdi önüne gelen herkese özür dilemekle meşgul ve o arada ona yardım etmeye çalışan rahibin gözüne yanlışlıkla!
parmağını sokarak nikahımı sabote etti. Az daha yanına gitmezsen bir yerlerden düşüp ölerek
en kanlı nikahı yaşatacak..."
---------------------------------
"Dur! Dur diyorum Alexander! İçeri bu halde girip ne yapacaksın? Doktoru dövmeye kalktığın
için seni dışarı atmadılar mı? Şimdi de doğmadığı için bebeği mi azarlayacaksın!"
"Burada beklemekten iyidir." Alexander'ın homurdanması Marcus'un kahkahası ile bastırıldı.
"Senin bu halini gördüğünde emin ol bebek yeniden doğmaktan vazgeçecektir."
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 20 February 2015, 11:08:06
Bu kitabı daha önce de okumuştum burada yorum yaptımmı hatırlamıyorum ama o zaman da çok beğenmiştim.Çok çok güzel bir kitaptı .
Her yazarın farklı bir dili ve hikayeyi anlatış tarzı var .Bence bu yazar her yeni kitabında daha güzel yazıyor ve hikayeyi daha güzel anlatıyor.
Bu kitap serinin ikinci kitabı.İlk kitap Twilight kasabasında yaşayan Flynn ve lise aşkı Jesse hakkındaydı .
Bu kitap da yine aynı kasabada geçiyor ve Annesi tarafından küçük yaşta terk edilen Trixie ve veteriner Sam in hikayesini anlatıyor .
Annesi terkettikten sonra babası da ona onun kendi çocuğu olmadığını söylüyor ama yine de Trixie babasıyla birlikte yaşamaya devam ediyor .
Yıllar içinde babasıyla şehirden şehire sürükleniyor .Annesinin hayali olan oyunculuk ve sinema yıldızı olma hayalinin peşinden
koşuyor ama işler pekte umduğu gibi gitmiyor.Önceden yaşadığı Twilight kasabasındaki tiyatrodan iş teklifi alınca yenden
kasabaya dönüyor ve hikaye başlıyor.Bence bu kitap ilk kitaptan daha güzeldi.Yazar seri ilerledikçe daha iyi yazmaya başlıyor.
Çünkü ilk kitapta bazı bölümlerde fazla yavaş ilerlerken bazı bölümlerde de üstün körü geçiştirilmiş gibi geldi bana .
Hayatta insanın başına her türlü olayın gelebileceğini ve insanın yılmaması ve hayallerinden asla vazgeçmemesi gerektiğini,
ama bu hayalleri gerçekleştirirken de kendinden , ailesinden ve sevgiden umudunu kesmemesi gerektiğini çok güzel anlatıyor.
Ben böyle güzel mesajı olan okuyucuya umut aşılayan kitapları seviyorum.İnsanın hiç olmayacak hayallere kapılacağına her zaman umutla ileriye bakması gerektiğini
anlatıyorlar.Kitabın şurası ya da burası güzeldi demiyeceğim çünkü kitaptaki her bölüm ve her hikaye çok güzeldi.Çünkü yazar sadece
Trixie ve Sam in hikayesini anlatmıyor kırk yama klübü üyelerinin , tiyatro sahibi eski yıldız Nina ve Malcolm un ,
Hondo ile Patsy nin hikayesini de anlatıyor.Veee her kitabın olmassa olmazı +18 sahneler var .
Her kitap bir el sanatını yapan insanların bunun için toplanıp klüp kurmaları ve bu klüp sayesinde
birbirlerinin dertleriyle ve neşeleriyle ilgilenmelerini anlatıyor.
Mesela ilk kitapta kazak örüp satarak yardım parası topluyorlardı bu kitapta ise kırk yama ile yorgan yapıyorlar.Diğer kitaplar da aynı.
Bizim yazarlar böyle konuları anlatan kitap yazsalar bence onları yerden yere vururuz haksızmıyım
Umarım serini diğer kitapları da en kısa zamanda çevrilir ve bizler de okuyabiliriz.
"Sen yıldızlara uzanan bir yoldasın , ben ise sonsuza kadar Tiwilight ta kalacak olan Sakin Sam.
Sana ayak uyduramam Trixie Lynn .Sen benim dünyama ait değilsin. "
" Değilim ama ana hemen şu anda sahip olabilirim Sam Cheek.Ancak daha fazla acı çekmeni istemiyorum , yeterince çektin. "
"Sen de yeterince acı çektin hayatım."
"Eğer seninle bir ilişkinin acılarımızı daha karmaşık bir hale getirmeyip onları onaracağını bilsem...
"Anlıyorum ben de istiyorum ama çok riskli. "
Sam korkuyla büzüldü.Sözlerini ifade ediş biçiminden hoşlanmadı, sanki Emma riske girmeğe değmezmiş gibi .
"Üzgünüm , yanlış ifade ettim.Demek istediğim...."
"Hayır , hayır. " Avuçlarını havaya kaldırdı .
" Çok iyi anladım. Gerçekten.İçgüdülerime hakim olamayan biriyim ama , ben böyleyim işte , hayatından karmaşayı çıkarıyorum. "
-------------
"Seninle" diye fısıldadı Emma " gelecek bu gün.Yarın ise çok geç ..."
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: Bendis Date: 20 February 2015, 11:09:56
Bana İkimizi Anlat - Ahmet BatmanBir kaç saatte bir solukta okuyabileceğiniz bir kitap. Ahmet Batman'ın okuduğum tek kitabı. normal şartlarda okusaydım her halde salya sümük ağlaya ağlaya okurdum ama şimdi sadece içimde bir burukluk hissettirebildi. Son zamanlarda yaşadığım duygusal çöküntü sebebiyle bazı cümleleri çok içime işledi, kendi kendime ifade edemediğim duyguları betimlemişti yazar. İfade yeteneğinin gerçekten çok güçlü olduğunu düşünüyorum. Ben bu kadar derin düşünmüyorum, sadece canım acıyor şeklinde tanımlarken Ahmet Batman parçalara ayrıldığını çok iyi ifade etmiş. 150 sayfa filandı sanırım, hemen okundu ve bitti. Bu kadar duygusal, derin acı içerikli kitapları pek tercih etmem. Sadece Minel'cim sevdi diye okudum. Teşekkür ederim önerisi için.
Dediğim gibi daha önceden olsa belki daha çok beğenirdim ama bu kadar ağır bir aşk acısı çeken var mı? Bilemedim.. Gerçi sonunda Yağmur'un kokusu bana temelde yatan şeyi az çok hissettirdi.
20 yaşında gencecik bir insanın, Özgecan Aslan'ın, insanlıktan nasibini almamış vicdansızlar tarafından katledilmesi her insan evladı gibi beni de çok sarstığı için bu kitaba yoğunlaşamadım. O anne-baba'nın hissettiklerinin yanında bizim çektiğimiz sıkıntıları telaffuz dahi etmek istemiyorum. Bu sebeple karakterimiz Rüzgar'ın yaşadıkları bana çok yüzeysel geldi. İncir Reçeli-2 Filminde geçiyordu sanırım; "... Ölmediysek eğer anlamsızdır ayrılık... Çünkü... Ölmediysek eğer teferruattır ayrılık." Aynı gökyüzünü paylaşırken, sevdiğin, özlediğin insan ile birlikte dünyanın neresinde olursa olsun hala toprağın üzerindeyseniz ayrılık değil bence. Neyse çok uzattım ben. Sevgili ÖzgeCan Aslan ve onunla aynı kaderi paylaşıp sesini duymadığımız tüm mağdurlar için onlara bunları yaşatanlara, birilerinin de onlara aynı muameleyi yapması dileğimle..
Altını Çizdiklerim;
"Yaşadıklarımın bir adı varsa, o da yolda bırakılmışlıktır.."***
" Her şeyden değil belki ama ben içinde sen olan hayallerden vazgeçtim o gün. Artık kimle mutluysan onla kal, kapım açık ama kalbim kapalı sana."***
" Şimdi karşıma çıksan ' Ben geldim' desen, yine uzatırım ellerimi biliyor musun? Aptallıktan değil bu, aşktan da değil. Bunlar hep kıyamamaktan. Ben seni ortada bırakmam ki, ben senin çaresiz kalmana tahammül edemem ki! Ne olursa olsun sahip çıkarım ben sana, çünkü gerçekten sevmiş bir adamın başka çaresi yoktur. Benim başka çarem yok."***
"Hani bazen sarılacak kimseyi bulamazsın ya, işte o anlarda kitaplar sarıldı bana. Bir kadın çıktı içinden sevdi beni. Sonra bir adam, 'Üzülme' dedi. 'Bende yalnız bırakıldım bu hayatta.'"***
"Ayrılmak unutturmuyor hiçbir şeyi. Gidişin yoruyor, kalışın daha da çok yoruyor, dinlenemiyorum."***
" Bizlere yalnızlığı çok yanlış öğrettiler. Etrafınızda kimse yoksa yalnız olduğunuzu hissedebilirsiniz ama etrafınızda çok alıştığınız biri yoksa eğer, bunun adı yalnızlık değil, onsuzluk oluyor."***
" Ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. İnsan bazen ölesiye susmak istiyor."
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: gök yüzü Date: 20 February 2015, 13:08:14
Evangeline Collins - Yasak
İsabella geçmişte yaptığı bir hata yüzünden abisi tarafından hiç tanımadığı bir adamla evlendirilir. 5 yıllık bir evlilikten sonra
kuzeni, Bella'yı yalnızlıktan kurtarmak için ona bir adam kiralar. Bella için tutulan adam da Gideon. Gideon da yıllardır
bir genelev için çalışıyor, kadınlara hizmet ediyor. Okuduğumuz tarihi aşk romanlarına göre farklı bir konusu var. Ama ben
yorumumda konusundan ziyade çevirisine değinmek istiyorum! Öncelikle kitabın berbat bir çevirisi vardı. Diyaloglarda, iç seslerde önce kimin ne söylediğini anlayamıyordum sonra başa dönüp tekrar okuyorum resmen diyaloglarda ipucu arıyorum konuşulanları anlamak için. Onun dışında yazım yanlışları çok vardı. İsim karışıklıkları çok yapılmıştı, Bella yazacaklarına Gideon yazmışlar vs.
Bir kitapta çeviri namına nefret ettiğim ne varsa hepsi vardı. Ortalama bir konu ve berbat bir çeviri olunca kaç gün elimde süründü kitap, bu sürede bile atlaya atlaya okudum. Sonu da oldu bittiye geldi son 20 sayfada bütün sorunlar çözülüverdi!
Düzgün bir çeviri olsaydı kitaba 5 yada 6 puan verirdim ama bu haliyle 1 puan veriyorum, bu 1 puanı hakeden de yayınevinin kendisi bence.
Yorumumdan da anlaşılacağı üzere kitabı tavsiye etmiyorum.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: gök yüzü Date: 20 February 2015, 13:30:16
Victoria Dahl - Biri sır mı dedi?
Romantik komedi tarzında akıcı bir kitaptı, ben beğendim. Molly halasından miras olarak ev kalınca eski kasabasına geri döner
ve eve yerleşir. Ben de kasabada polistir ve gençken Molly ile birbirlerinden hoşlanmaktadırlar. Kitapta fazla bir olay olmuyor
zaten Ben-Molly ilişkisi, sapık takipçi, Molly'nin sır gibi sakladığı mesleği derken kitap bitiyor. Ama kitap akıcıydı hiç sıkılmadım.
Karakterlere gelirsek Molly 27 yaşında bir kadın ama olgunluk namına birşey yoktu kız çocuğu gibi davranışlar sergiledi.
Ben'i sevdim ama sürekli kızarıp durmasa daha iyiydi, kızarmak kesinlikle erkeğin karizmasını çiziyor
Onun dışında kitabı beğendim, tavsiye ederim. Puanım 6/10.
Arkalarındaki kapı açıldı ve Molly, bunun Lori olmaması için dua etti. Lütfen bir kaza olsun... Yaralanacak şekilde değil ama!
Sadece benzin istasyonunun park alanında yavaş hızla ilerlemeye neden olan ve onu bir saat daha oyalayacak bir kar birikintisi olsun
Hızla kaçan bir hayvan gibi emeklemek istemeyen Molly poposunun altından ayağını çekip çömeldi. Koridora ulaşınca ışığı yaktı.
Karanlıkta etrafta sürünmesinin imkanı yoktu, herhangi bir köşeyi dönünce kötü adama hamle yapabilmek için bu bir garantiydi.
O korku filmlerini boşa seyretmiş değildi ya.
Bir numaralı kural: Işıkları yak
İki numaralı kural: Mahzeni kontrol etme.
Üç numaralı kural: Yardım için kaslı polisi hemen ara
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: gök yüzü Date: 20 February 2015, 13:34:20
Sabrina Jeffries - Öyle bir geceydi ki
Yazarın kesinlikle en beğendiğim kitabı oldu. Bu kadar beğeneceğimi düşünmüyordum bana da sürpriz oldu
Pierce Waverly çocukken evden uzaklaştırılıp yatılı okula gönderilmiş, tatillerde bile eve dönmesine izin verilmediği için
ailesinden nefret eden birisidir. Babası öldüğünde kontluğu devralmış ve annesiyle de görüşmemektedir. Bir gün annesinin
refakatçisi Camilla annesinin hasta olduğunu yazarak onu eve çağırır, olaylar da böyle başlamış olur. Geçmişte ne yaşandı da
Pierce evden gönderildi diye merak ediyorsunuz ve sır yavaş yavaş aydınlanıyor. Pierce'ın çocukluğunu anlattığı kısımlar ve
annesiyle yaşadıkları çok duygusaldı. Onun dışında Camilla'yı da sevdim o da eşini kaybetmiş bir kadın ve Jasper adında
çocuğu var. Jasper da kitaba bayağı renk kattı
Kitapta Sharpe ailesinin de bahsi geçti onları da anmış olduk
Ben kitabı beğendim herkese tavsiye ederim. Puanım 8/10
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: gök yüzü Date: 20 February 2015, 13:37:56
Mary Wine - İskoç Ateşi
Deirdre evlilik dışı bir ilişki yaşadığı için babası tarafından kiliseye, rahibe olan kız kardeşinin yanına gönderilmiştir. İskoçya
kraliçesi yardım istemek için kiliseye gelir ve Deirdre de ona yardım etmeye karar verir. Bu yolculuk esnasında da yolu
Quinton Cameron ile kesişir. Bu kitap serinin 3. kitabıydı. Ben 2. kitabı da okuduğumu sanıyordum ama okumamışım. Çünkü
geçmişe dönüşlerde Deirdre ile Quinton'ın daha önce tanıştıklarından bahsediliyordu. Ama bu kitaptan sonra 2. kitaba karşı
pek hevesim kalmadı. İskoç romanı olması kitap için artı puan ama karakterler, olay örgüsü sıradandı. Gelelim karakterlerin
dengesizliklerine özellikle Deirdre'nin
Bu kızımız daha önce bir adam tarafından kandırılmış ve onunla bir ilişkisi olmuş. Bu yüzden bir daha başka bir erkeğe
güvenmeyeceğini, hiçkimseyle ilişkisi olmayacağına dair yemin ediyordu. Peki bu hanım kızımız Quinton'a ne kadar
dayanabildi: sadece 1 gün
Hem adamla ilişkiye devam ediyor, hem de ben metres olamam diye sızlanıyor. Kaçmaya çalışıyor ama başına bin türlü bela
geliyor. Kızın başına ne geldiyse kendisi yüzünden oldu yani
Onun dışında kitap zaten kısaydı, çabuk okunuyor ama şu
yönü de iyiydi dediğim birşey yok. İskoç okumak istiyorsanız okunabilir yoksa okunmasa da olur. Puanım 5/10.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: BÖRÜLCE Date: 20 February 2015, 13:38:26
Hızlı okunabilen,çok sıkmayan ama taklit kitaplardan biri daha.Kitabın başı tam bir saçmalık.Rylee bir odada kilitli kalıyor.2 yıl önce yaşadığı bir trafik
kazasından dolayı da kapalı yerlerde kalma korkusu var.Kız tam klostrofobi krizi geçirirken, Colton kapıyı açıp kızımızı kurtarıyor.Sonra bir anda bunlar
sevişmeye başlıyorlar.Düşünün şimdi; paniklemişsiniz, zor nefes alıyorsunuz,hiç tanımadığınız bir adam içeri dalıyor ve öpüşmeye başlıyorsunuz.Tam bu
noktada bir oha demiş olabilirim. Acaba Colton ilk yardım yapıyordu da ben mi yanlış anladım. Bundan sonrasında kitap biraz daha normale
dönüyor.Kız yaptığı hatayı fark ediyor, adamı durduruyor falan.Devamında ise biraz elli ton,biraz Gideon Cross,biraz o kitaptan,biraz bu kitaptan taklitlerle
ilerleyip gidiyor.Kitap aynı zamanda bir serinin ilk kitabı ve yarım kalmış bir şekilde bitiyor.Bütün bu kötü unsurlara rağmen bence okunabilir bir
kitaptı.Kızımız kimsesiz çocuklara yardım eden bir evde çalışıyor.Yakışıklı da araba yarışçısı.Karakterler biraz farklı en azından.Bu arada ben artık bu seri
kitaplardan bıktım.Hangi kitabı okusam yarım kalıyor ve devamını merak ediyorum,çooook sinir bozucu.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: gök yüzü Date: 20 February 2015, 13:42:15
Cindi Madsen - Ey aşk, evliliğe hazır mısın?
Yazarın okuduğum 2. kitabıydı. İlkini beğendiğim gibi bu kitabı da beğendim. Güzel, eğlenceli bir romantik komediydi
Dakota bir düğün organizatörüdür ve düğünü nişanlısı gelmediği için iptal olur. Bir süre sonra da çocukluk arkadaşı Brendan'la
yeniden karşılaşınca ikisi arasında kalır. Ben normalde aşk üçgeni olaylarını hiç sevmem ve de okumam. Ama bu kitap dram
kitabı değil de komedi tarzında olduğundan beni pek rahatsız etmedi. Zaten kitabın ilerleyişini tahmin edebildiğiniz için bu konu
sizi germiyor da
Ben normalde kitaplarda diyaloglu kısımları severim ama bu yazar karakterin iç sesini öyle komik yazıyor ki hiç diyalog
olmasın hep iç sesini okuyayım istiyorsunuz
Bir de Nora Roberts'ın gelin serisinden sonra bu kitapta da düğün
organizasyonu detayları vardı ve ben artık düğün okumaktan bıktım, düğün detayları konusunda kotamı doldurdum başka da
birşey okumak istemiyorum
Bir de kitap Dakota'nın genel olarak hayatına odaklandığı için aşk kısmı biraz hafif kalıyor ama ilk kitapta da böyleydi demek
ki yazarın tarzı böyle
Ben genel olarak kitabı beğendim, tavsiye ederim. Puanım 7/10.
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: gök yüzü Date: 20 February 2015, 13:48:13
Linda Howard - Kara Melek
Yazarın neredeyse 2 yıldır yeni kitabı çıkmadığı için eski kitaplarıyla özlem gidereyim dedim ve Kara Melek'e başladım
Biz kitaplarda dövmeli, motosikletli, kötü imaj çizen erkekleri severiz ama asıl bu kitapta esaslı bir kötü adam var. Simon bir
kiralık katil, bir iş dolayısıyla da Andie'yle tanışıyorlar. Tanışmaları da ilişkileri de sıradışı bir şekilde ilerliyor. Bir başkası
bana kitabın konusunu anlatsa okumak konusunda isteksiz olabilirdim çünkü klasik bir kurgusu ve karakterleri yok ama yazar
öyle güzel yazmış ki kendimi kitaba kaptırıverdim. Kacma-kovalamaca, 2. şans, pismanlik, aşk, mucizeler herşey kitapta
vardı.
Andie'yi de sevdim o da unutulmayacak bir karakterdi. Okumayanlara bu kitapla birlikte yazarın diğer kitaplarını da tavsiye
ederim. En yakın zamanda yazarın yeni kitabını görme dileklerimle yorumumu bitiriyorum
Puanim 9/10.
"Fazla şey beklemiyorum," diye mırıldandı Simon, kadının saçını okşarken tavana bakarak. "Son geldiğinde. Eğer vicdan
azabı, kefaret için gereken bir şeyse, o zaman orada değilim. Orada olacağımı bile hayal etmiyorum. Bütün sunabileceğim
intikam ve belki misilleme. Kendimi zaptetme yetenegimi sunabilirim tabii sen tehdit altında olmadıkça, işte o zaman bütün
bahisler iptal olur.
Ama vicdan azabı hissetmiyorum. Bazı insanların öldürülmesi gerekiyor ve ben gerekli olan işi yaptım. O zaman seninle bu
hayat, muhtemelen sahip olacağım tek şey, ama bu yeter, tatlım. Bu yeter. "
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: gök yüzü Date: 20 February 2015, 13:54:39
Larissa Ione - Limos
Seri kitaplardan neden uzak durmak gerektiğini bir kez daha anladım. Ben serinin ilk kitabı Ares' i okuyali baya zaman
geçmişti. Seriye devam edeyim dedim, Limos' u okumaya başladım ama her şeyi unutmuşum. Okudukça hatırlarım dedim
ama olmadı. Ilk kitaba göz atmaya da üşendim. Hem çok fazla karakterin olmasi hem de uzun bir ara vermiş olmam kitaptan
zevk almamı engelledi.
Seriyi okumak isteyenlere tavsiyem ara vermeden okunmasidir.
Bunun dışında kitap güzeldi. Kitapta Mahşerin 4 atlisindan biri olan Limos ile Arik'in hikayesi vardı. Bir sürü olay vardı,
durağan değildi yani. Fantastik kitap sevenler okuyabilir. Puanim 6/10