Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 1234567891011
Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: gök yüzü Date: 06 September 2015, 17:06:02





Judith McNaught - Koru Beni


Judith McNaught'tan yine bir solukta okunacak güzel bir hikaye bizlerle  Gülümseme   

Leigh bir tiyatro oyuncusudur kocası ise bir işadamıdır. Bir gün kocasıyla buluşmak için yola çıkar ama kaza geçirir.
Uyandığında kocasının kayıp olduğunu öğrenir ve arama çalışmaları başlatılır.

Romanın erkek kahramanı ise Michael Valente. O da bir iş adamı ama geçmişte çeşitli suçlara karıştığı için
polisin kara listesindedir.  Leigh'in içine düştüğü durumda Michael hem onun destekçisi hem de koruyucusudur   Öpücük

Kitap tamamen bir aşk romanı değildi. İçinde polisiye, macera, dram, aşk herşey vardı. İlk 100 sayfa biraz yavaş geçti,
yazar geçmişe dönüşler sayesinde daha çok detaylı bir anlatıma başvurmuştu. Başka bir yazar olsa ne kadar detaylı anlatmış
diye şikayet edebilirdim ama yazan Judith olunca insanın yazdığı her şeyi okuyası geliyor.  Bir de hikayede yapılan
geçmişe dönüşler aslında hikayenin önemli bir parçasına bağlanıyor ve okuduğum zaman herşey yerli yerine oturuyordu.
Bir de şunu söylemek istiyorum ki zaman zaman armutlar bile büyük bir romantizm kaynağı olabiliyor, kitabı okuyanlar
ne demek istediğimi anlayacaklardır   Dil Çıkart

Kitabın polisiye kısmında ise bir ekip var, olayı çözmeye uğraşıyorlar. Kitabın ikinci çifti ise bu polis ekibinden;
Mack ve Sam.  Onlarda bir yandan işlerle uğraşıyorlar, bir yandan da ilişkileri adım adım ilerliyor   Göz Kırp

Ben kitabı çok sevdim, çok akıcıydı sadece ilk kısımlar biraz hafif tempolu orasını da atlatırsanız gerisi su gibi
akıp gidiyor. Herkese tavsiye ederim. Puanım 9/10.



Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: gök yüzü Date: 08 September 2015, 02:48:16





Teresa Medeiros - Unutulmaz Öpücük



Yazarın önceki üç kitabını okuyup beğenmiştim, bunu da beğendim. Yazar bu kitabında da dram ile komediyi bir araya
getirerek akıcı bir hikaye ortaya koymuş.

Kitabın konusuna gelirsem; Laura ve kardeşleri Lottie ile George aileleri öldükten sonra bir kadının yanına sığınırlar.
Kadın bir gün ölür ve vasiyetinde Laura 21 yaşına basmadan evlenirse malikanenin kendisine kalacağını belirtir.
Sterling ise bu kadının oğludur, yıllar önce büyük amcası tarafından düklüğe varis olarak yetiştirmek için evinden koparılmıştır.
Buna izin verdikleri için de anne ve babasını hiç affetmez. Annesinin ölüm haberinden sonra malikaneyi görmek için yola çıkar
ve ikili böylece bir araya gelirler.

Ben kitabı çok sevdim, özellikle kitabın ilk yarısı çok eğlenceliydi. Tabi bunda Lottie ve George'un diyaloglarının
büyük payı vardı. Bir ara çocuklardan korktum ama baya baya cinayet planı yaptılar neyse ki başaramadılar   Dil Çıkart

Kitapta sevmediğim tek şey; herkesin birbirine siz diye hitap etmesi, hatta Laura ve Sterling de böyleler.
Kitabın sonunda Sterling seni seviyorum demiyor sizi seviyorum diyor o derece yani. Sürekli siz hitabının
geçmesi hevesimi biraz kırdı ama yine de kitabın güzelliği bu çeviri hatasını affettirdi.

Ben kitabı herkese tavsiye ederim. Puanım 7/10.



Laura başını salladı. "Durumun ne kadar ümitsiz göründüğünün farkındayım ama babamın bize öğrettiklerini asla aklımızdan
çıkarmamalıyız. Ne demişti babam? Yüce Tanrımız, dua edip azmedenlere dualarının karşılığını verecektir."
"Karşılık olar ne istesek acaba?" diye sordu Lottie hevesle, ayağa zıplayarak.
Laura düşündü, taşındı; dini bütün duruşu gözlerindeki direşken kıvılcımla tezat oluşturuyordu. "Bir erkek,"  dedi sonunda   Dil Çıkart



"Gizli kapaklı nişanlanmak! Ne kadar romantik! Onun dönüşünü nasıl da hasretle beklemişsindir!"
"Evet, hiç sorma."  Laura Nicholas'a kaçamak bir bakış fırlattı, bakışı bir süre onun dudaklarında takılı kaldı.
"Onu tahmin edemeyeceğiniz kadar çok öptüm."
Alice'in uçuk sarı kaşları havaya kalktı. Kalabalık ani ve derin bir sessizliğe gömülürken, Nicholas boğazını temizledi
ve ayakkabısının ucunu yere sürttü. Laura yanaklarının pespembe kesildiğini hissetti. "Yani, onu tahmin edemeyeceğiniz
kadar çok özledim, demek istedim."   Sırıt



Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: gök yüzü Date: 11 September 2015, 17:07:57





Teresa Medeiros - Unutulmaz Gece


Ben bu yazarı gerçekten özlemişim. İki kitabını arka arkaya okuyunca ve ikisini de çok sevince keyfim yerine geldi  Gülümseme

Bu kitapta da Lottie'nin hikayesi anlatılmıştı. Önceki kitaptaki küçük Lottie büyümüş ve 20 yaşına gelmiştir.
Takdim balosu yapılacağı akşam yandaki evde kimin oturduğunu öğrenir. Bu kişi Kanlı Marki adıyla anılan
Hayden St. Clair'dir. Herkes, Hayden'ın karısını ve arkadaşını öldürdüğünü düşündüğü için ona bu ismi takmışlardır.
Ancak Lottie'nin merakı ikilinin bir arada yakalanmasına, bu da evliliğe yol açacaktır.

Önceki kitapta da Lottie'nin gotik romanları çok sevdiğinden bahsediyorlardı. Lottie'nin kitabı da aynen
böyle oldu. Issız ve rüzgarlı bir şato, geceleri açığa çıkan çığlık ve piyano sesleri, saklanan sırlar derken
bazı yerlerden insan geriliyor. Ama Lottie'nin merakı yine galip geliyor ve bütün her şeyi açığa çıkarıyor.

Hayden'ın ilk karısının hikayesini de merak ediyordum ve öğrenince ikisine de acıdım, çok kötü şeyler yaşamışlar.

Kitabı herkese tavsiye ediyorum. Puanım 8/10.




"Şey, gözü pek Bayan Fairleigh gelişmiş, körpe göğüslerinin arasına giren tombul, ufak eli hissettiğinde iffetini gerçek
bir leydinin savunacağı gibi savundu."
Hayden parmaklarının arasından Ned'e bir bakış attı. "Lütfen bana onu tokatlamadığını söyle."
"Elbette hayır." Ned'in sırıtışı genişledi. "Onu ısırdı."
Hayden elini yavaşça indirdi. "Kralı mı ısırdı? "
"Bana söylendiğine göre, oldukça vahşice. Kızın inci gibi, ufak dişlerini George'un kolundan ayırmak için
üç muhafız gerekmiş."   Sırıt



Hayden kediye bakarak kaşlarını çattı. "Bu garip. Kedinin siyah olduğuna yemin edebilirdim."
Karşıdaki koltuğa kaymak için ayağa kalkan Lottie, omzunu silkti. "Işığın bir oyunu olmalı. Eğer siyah olsaydı,
ona asla Balkabağı adını vermezdim, değil mi? "
"Balkabağı mı?" Hayden'ın gözleri daha da kısıldı. "Adının Bay Kıpırtı olduğunu sanıyordum."
"Öyle zaten," diye cevapladı bir saniye bile atlamadan. "Bay Balkabağı Kıpırtı."   Dil Çıkart



"Sanırım sırrımı size daha önceden açmam gerekiyordu ama sizin kedilere önem vermeyen erkeklerden olmanızdan korktum."
"Safsata,"  dedi kesin bir dille. "Kedilere bayılırım. En yumuşacık, en esnek eldivenler onlardan yapılır."   Sırıt



Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 14 September 2015, 09:00:48



Bir aya yakın bir süredir kitap okumuyordum bu kitapla yeniden okumaya  başladım ama yanlış bir tercih yapmışım .

İlk başta çok uzun bir kitaptı .Bir kitaba çok uzun diyeceğimi hiç düşünmezdim aslında sayfa sayısı fazlaysa

daha çok hoşuma gider ama bu kitap gereksiz yere uzatılmış.250 sayfaya kadar çok ağır bir şekilde ilerledi ama

 bu bölümden sonra hikaye biraz haraketlendi ve karakterlerin başına gelmeyen kalmadı   Şokta 700 küsürlü sayfalarda

bence kitap bitirilebilirdi ama hikaye devam etmiş çünkü kitap 1119 sayfa.Doğrusu 700. sayfadan sonra ben çok sıkıldım

 bir çok cümleyi ve sayfayı atlayarak hikayeyi bitirdim .Hikaye çok abartılıydı bir çok olayda karakterlerin tepkileri ve duygusal bölümler

 bence çok abartılmış.Karısına düğün hediyesi olarak gazete alması her olayda ağlayıp zırlamalar bana çok fazla geldi.

Ben böyle düşünüyorum ama duygusal hikayelerden hoşlananlar bu kitabı sevebilirler.

 

Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 16 September 2015, 20:18:33




Wattpat hikayesi okuyordum ama o kadar sıktı ki değişik bir kitap okuyayım dedim ve bu kitaba başladım.

Çünkü artık hikayelerdeki abartılar ve uyumsuzluklar   o kadar arttı ki insan bu hikayeleri yazanlar acaba hangi ülkede yaşıyor diye merak ediyor.  Şokta

------------

Gerçekten eğlenceli bir kitaptı .Sevdiği kadına yaklaşabilmek için çocuklarının dadısı olmaya bile razı olan Efran ile

 eşinden boşanmış ve çocuklarını tek başına büyütmeye çalışan Beril ve onun yaramaz ikizlerinin hikayesi.Efran'ın sevgisini anlatış

 şekline hayran oldum.Abartısız ve yalın.Diğer kitap ya da hikayelerdeki gibi ağdalı ve itici değil.

Tabii ki bu hikayede de zengin bir ceo var ama karayolları müdürlüğüne bağlayıp evinin önüne asfalt yollar döşemiyor

 ya da karısına yüz görümlüğü olarak koskoca gazete binası satın almıyor.Sadece onu daha iyi tanıyabilmek ve yakın olabilmek için

 çocuklarının dadısı olarak işe başlıyor.Bu süper dadımızın çocuklara alışırkenki halleri çok komikti.Ve kitaptaki  resimler gerçekten iyi düşünülmüş.

Aşağıdaki tanıtım videosunda da var.Kafa dağıtmalık güzel bir kitap.Bu türden hoşlananlara tavsiye ederim .

 

Bu resim de kitabın  tanıtımından Beril'in ikizleri .Bence tam uymuş.





"E, sen de şapşiklik yapıyorsun ama. Sen sordun, geldi mi dedin.

 Ben yarın geldi dedim ama ben yarın ne zaman bilmiyorum bence dün şimdi olabilir. Ayy, anne bunlar

çok karışık ben galiba üniversiteye gidemeyeceğim, ya,ben ne yapacağım ya ben annelik okuluna gidemezsem

ne olacak o zaman anne ben Efranla nasıl evleneceğim?"
:-x



   

Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 18 September 2015, 10:46:18



Ben Asudenin güncel romanlarını daha çok beğeniyorum .

Bu türü sevdiğim için kitaba başladım ama pek umduğumu bulamadım.Konusu güzel olsa bile hikayedeki tutarsızlıklar ve gereksiz ayrıntılar

çok fazlaydı Mesela Lilybeth'in yelpazesi  masa ile ilgili o tartışma ve çalılıkların arkasında yapılması gereken işler konusu bence gereksizdi.

Son bölümlerdeki çiftlerimizin ayrılma sebepleri de bence çok basitti.Yine de bu türü sevenler için okunabilir bir kitap tavsiye ederim .


----------------

"Leydi Wharton var. Evelyn Rosa... O benim sırnmı bilen tek kişi. Beni yargılamayan tek insan o. Ancak diğerlerinin yanındayken

ona bile bir sürü laf sayabiliyorum. Evelyn bunu önemsemese bile beni tüketiyor."

"Artık ben varım, sevgilim. Bütün kötü sözleri bana söyleyebilirsin,"



------------


Ben senin başına gelen en kötü şey olsam da, sen benim başıma gelen en güzel şeysin, sevgilim!"


Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: gök yüzü Date: 28 September 2015, 16:37:41




Candace Camp - Asi ve Güzel

Mary ve kız kardeşleri Amerika'da doğup büyümüşlerdir ama anne ve babaları İngilizdir. Zamanında büyükbabaları anne-babalarının
evlenmesine izin vermediği için evlenip Amerika'ya kaçmışlardır. Anne ve babaları ölen kızlar annelerinin ölmeden önceki
isteğine uyarak kont olan büyükbabalarına ulaşmak için yola koyulurlar. Ancak yeni bir ülkeye uyum sağlamaları sandıkları
kadar kolay olmayacaktır.

Bu kitap yeni bir serinin ilk kitabı ve ben kitabı beğendim. Kitapta karakter bolluğu vardı; Mary ve kız kardeşleri,
teyzeler, kuzenler, arkadaşlar derken bayağı karakter vardı. Bence bu durum kitapta olumlu bir etki yapmıştı çünkü
böylece kitapta hiç sıkıcılık kalmamıştı, sürekli bir olay, sürekli yeni karakterler derken bir an bile sıkılmadım.

Ben yazarın önceki serisini de sevmiştim ama seri genelinde bir şeyden yakınmıştım o da; kitapta sadece kadın karakterin
duygularına yer verilmesi, erkeğin duygularının yansıtılmamasıydı. Böyle olunca da kitapta eksiklik hissediyordum.
Ama bu kitap öyle değildi. Yine Mary'nin duyguları daha çok yansıtılmıştı ama Royce'un duygu ve düşünceleri de kitapta vardı.
Acaba bu adam ne düşünüyor demedim yani yazar onun da duygularını yeterince yansıtmıştı.

Onun dışında daha önce tarihi aşk romanı okumayanlar bu kitapla başlayabilirler çünkü kitapta kızlar Amerika'dan geldiği
için İngiliz sosyetesiyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar. Kitapta bu kurallar kızlara öğretilirken bize de dönemin sosyal
yaşamı hakkında bilgi yüklemesi yapılmış oluyor.

Ben kitabı sevdim, tavsiye ederim. Puanım 8/10.






Cathy Maxwell - Hayaller Gerçek Olunca

Ben yazarı zaten seviyorum ve bu kitabını da ne zamandır bekliyordum neyse ki hayal kırıklığına uğramadım ve çok beğendim.

Eden bir iş nedeniyle (o işin ne olduğunu söylemeyeyim sürprizi kaçar  Gülümseme )  bir gemi yolculuğu yapacaktır. Bir gece
denizde fırtına çıkar, Eden da bunun kaçmak için büyük bir fırsat olarak görür ve bir sandala atlayarak kaçar.
Daha sonra sandalı karaa vurur ve onu bulan kişi ise Penhollow kontu Pierce'dır.

Kitap böyle başlıyor ama Eden'ın geçmişi bir türlü peşlerini bırakmıyor.  Kitapta fazla bir olay olmasa da ikilinin
arasındaki iletişim, kasaba halkının çöpçatanlık girişimleri, akıcı bir anlatımın olması bana kitabı sevdirdi.
Herkese tavsiye ederim. Puanım 8/10.


"Erkeğin evi onun kalesidir lafı da tamamen yalan! Bir erkeğin kendi evinde kontrol edebildiği tek yer tuvalet.
Bunun sebebi de tuvaletin karısından ve onun ardı arkası kesilmeyen taleplerinden saklanabileceği tek yer olması."   Sırıt






Anne Mallory - Ruhunu Aşka Teslim Et


Bu yazarın ilk kitabını kötü yorumlardan dolayı okumadım, 2. sine başlayıp çevirisini beğenmeyip bırakmıştım.
Böyle bir başlangıçtan sonra neden bu kitaba başladım ben de bilmiyorum ama kesin olarak anladım ki bu yazar
bana hitap etmiyor.

Yazarın en büyük sorunu kitabın akıcı olmaması.  Kitap bir türlü ilerlemiyor yani.  Ben de sonunu zor getirdim zaten
atlaya atlaya finale geldim.

Bir de kadın karakter Phoebe ile ilgili çelişkiler var.  Phoebe hem babasının işlerini yürütecek, işleri
organize edebilecek kadar zeki ama bariz gerçekleri de göremeyecek kadar saf.  Açıkçası iki özellik
aynı bünyede pek iyi durmamış, karakter inandırıcılıktan uzaklaşmış bence.

Kitabı pek tavsiye etmiyorum. Puanım 4/10.






Lauren Blakely - Gecenin sonu

Bu kitapla ilgili söyleyebileceğim pek birşey yok. Bu tarz kitapların bütün klişeleri vardı, ekstra bir iyi
yönü yoktu. Karaterler, olaylar sıradandı.  Kitabın sonu kötü bitti ama finalinde bile 2. kitap için
meraklandıracak bir aksiyon olmadı. Okunsa da okunmasa da olur dediğim kitaplardandı. Puanım 5/10.






Colleen Hoover - Çirkin Aşk

Bu yazar hakkında çok fazla olumlu yorum okumuştum ama şimdiye kadar bir kitabını elime almadım. Bunun sebebi hem kitaplarının
dram barındırdığını öğrenmem hem de kitap karakterlerinin lise çağında olmasıydı. Ama bu kitap hakkında çok güzel şeyler
duyunca bir başlayayım dedim ve kitabı çok beğendim.

Yazarın anlatımını, kurgusunu beğendim. En çok beğendiğim şeyse başka bir yazar yazsa kızacağım şeyleri Colleen Hoover
bana kabullendirdi. Mesela başka bir kitapta Tate ve Miles'ı okusaydım onları sevmeyebilirdim. Miles'ın sürekli
Tate' i kırması, terslemesi özellikle bir sahnede ona başka bir kadının adıyla seslenmesi bende Miles'ı boğma
isteği uyandırdı. Tate'in ise her şeyin iyiye gideceği umuduyla olanları kabullenmesi benim sevmediğim davranışlardan
biriydi. Ama yazar karakterleri, onların davranışlarının arkasındaki nedenleri öyle güzel anlatıyor ve hissettiriyor ki
çok uzun süre kızgın kalamıyorsunuz. Ve şunu söyleyeyim kitapta Miles'a kızgın olsam da finalinde kendini bana
affettirmeyi başardı  Gülümseme 

Karakterler arasında da en çok Tate'i sevdim. Kitap onun ağzından anlatıldığı için mi bilmiyorum onun duygularını
çok daha içselleştirdim. 

Kitaptaki dram konusuna gelirsem de daha önceki yorumlarda az buçuk bir şeyleri öğrenmiştim, kitabı okurken de bazı
şeyleri anladım o yüzden bana pek sürpriz olmadı ama yine de okurken duygulandım.

Ve son olarak kitabın finalini çok beğendiğimi söyleyeceğim. Bazı çok beğendiğim kitaplarda finali yetersiz buluyorum,
birkaç sayfa daha yazılsaydı diyorum ama bu kitabın finali bence çok güzel yazılmıştı ne eksik ne fazla.

Kitabı herkese tavsiye ederim. Puanım 8/10.



Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 02 October 2015, 17:21:31



Bu kitaba başlarken açıkçası fazla bir beklentim yoktu çünkü hikaye daha önce Wattpatta yayınlanmış (Her Wattpat hikayesi iyidir kitap olabilir diye bir şey yok )

ama okudukça hikayeyi beğendim.Yazarın anlatımı , hikayenin konusu , esprileri ve karakterler bence çok  iyiyidi.

Sadece yazarın Kuzey'i bu kadar sert bir karakter olarak anlatmasına takıldım.Hikayede Kuzey'i okudukça gözümün önüne

 Tazmanya canavarı diye bir çizgi film vardı  o geldi.   Sırıt  Kuzey çok sinirli bir karakter .Herkese höt zöt bağırıp duruyor ama Masal ile tanışınca

 çok tatlı bir aşık oluyor (Tabii ki Kuzey bunu kabul etmiyor  )   Sırıt .Masal'ı kendi arabalarından bile kıskanmasına çok güldüm .

Zeki  güzel  ve başarılı kızımız Masal ile zengin ( olmassa olmaz ) yakışıklı  ve cesur

ajanımız Kuzey'in hikayesi.Tanışmaları bile ayrı bir olay.Masal çok zeki ama bir o kadar da sakar.Bir de Masal'ın ikinci bir ismi var ki o bölümleri

okurken gözünüzden yaşlar gelecek.Ben hikayenin en çok Masalın evine yaptıkları ziyaret bölümünü beğendim .

Hikayede başka karakterler de var .Kuzey ile birlikte çalışan Zack ,Alex ,Mert ve Masal'ın robot arkadaşı  Jane .Yazar bu karakterlerin hikayelerini de yazmış.

Bu kitabı mutlaka okuyun  .Masal ve Kuzey'in hikayesini okurken çokeğleneceksiniz.



Seri Adı: Bilişim İstihbarat Serisi

BİS - 1. Kuzey Masalı

BİS - 2. Mekanik Aşk

BİS - 3. Yemezler Güzelim



---------------


"Alex her ne kadar kadınlara hep nazik davranan bir adam olsa da, eninde sonunda o da bir erkek ve her erkeğin içinde

yatan bir öküz olduğu konusunda güçlü şüphelerim var."


--------------

Masal, Julie ile konuştuktan sonra mutluluktan zıplayarak onun odasından çıkıp mutfağa geldiğinde, Kuzey'i ocağın başında,

orta boy tencereye bakıp kaşlarını çatarken buldu ve sevgiyle gülümsedi.

"Orta boy bir tencere sana tam olarak ne yapmış olabilir ki?" diyen Masal'ın neşeli sesi, Kuzey'in tencereden gözlerini

ayırıp ona bakmasına neden oldu.

"Bence bu orta boy tencereleri çok abartıyorlar. Yani tencere kendi kendine yemek yapamadıktan sonra ne işe yarar ki?"


----------------

"Hazır aklıma gelmişken... Bundan sonra araba kataloglarına bakmayacaksın, Masal Karaarslan! Çantanda Auto Show

2014 katalogunu bulduğumda aklımdan Tüyap'ı yeryüzünden silmekle, Auto Show Fuarı'nı tamamen kaldırmak arasında sürekli

gidip gelen düşünceler geçti ve inan bana, hiçbirisi de pek iç açıcı değildi."


-------------

"Sanırım bu kararı hanımefendinin vermesi gerek," dedi

Alex ses tonunu bile yükseltmeden. Masal bu adamdaki kendine güvene hayrandı. Ya gerçekten de iyi dövüşüyordu, ya da

iyi kaçıyordu. Kuzey'i bu kadar sinirlendirmeye cesaret edebilmesinin başka bir anlamı olamazdı.





Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: Güneş Date: 07 October 2015, 13:24:40
ÇIPLAK SIRLAR-LILIANA HART

Kitabı sevdim.Olaylar sessiz bir kasaba olan Bloody Mary'de bir kadının öldürülmesiyle başlıyor.Bu cinayeti çözmek için polis olan Jake'e tıbbi tetkikçi Jaye

yardım ediyor.Jake ve Jaye arasındaki atışmalar çok eğlenceliydi.  Sırıt Sürükleyici bir kitaptı.Cinayeti kimin işlediğini tahmin etmeye çalışıyor insan ister

istemez.Hemen İkinci kitaba başlıyorum.Merak ettiğim bazı noktalar var.  Gülümseme Kitabı okumak isteyenlere tavsiye ederim.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 09 October 2015, 16:41:53




Güzel bir kitaptı.Annesinin ilgisizliği yüzünden daha çocuk yaşta hem kendisine hem de kız kardeşine bakmak zorunda kalan

Ginger bir gün annesinin çantasında çok miktarda para bulunca kardeşini de yanına alarak Chicago'ya taşınır.

Yanından hiç ayırmadığı bir de heykeli var ki komşularının bile ilgisini çeker. Şokta Taşındığı apartmandaki karşı komşusunun

polis olması da Ginger'e büyük süpriz olur ve daha ilk günden onunla tartışır.Hikaye bu şekilde başlıyor.Ginger'in geçmişi

insanlarla iletişimi ve güven sorunları nedeniyle başına bir çok olay geliyor ama hikaye mutlu sonla bitiyor.Ve her yeni kitabın

olmassa olmazı +18 konuşma ve sahneler bu kitapta bol miktarda var.  Kararsız  255 sayfalık kısa bir kitaptı yani yazar abartmadan

tekrara gitmeden hikayeyi anlatmış.  Sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap.Tavsiye ederim .


--------------------


“Ucunu kaldır. Bu koca şeyi kendi başıma taşıyamam seni şırfıntı!”

“Hadi oradan. Sadece tek elinle tutuyorsun.”

“Çünkü diğer elimi sana el hareketi çekmek için kullanıyorum.”

“Aynı anda birden fazla şey yapmana karşı çıkamam tabii.”

“Sen papanın annesine bile karşı çıkarsın.”
   Sırıt


------------



“Yukarıdaki o pislik herif gerçekten bizi polise mi şikâyet etti?”

Orada üniformasıyla duruyordu çünkü bu öğleden sonra bir cenazeye katılacaktı ve kız onun gürültü şikâyeti

yüzünden orada olduğunu sanıyordu.

“O üst kattaki pislik herif benim.”

“Sizi rahatsız ettiğimiz için özür dileriz, memur bey. Gündüz olduğu için kimsenin evde olduğunu düşünmemiştik.”

“Ama ben buradayım. Ayrıca ben bir başkomiserim.”

" Tüh! Attım ama ıskaladım."




Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 16 October 2015, 13:50:46




"Bunca moralsizlik ve şiddet ortasında bize umut veren kitaplar, ilham veren kadınlar da var."
-Elif Şafak-
"Kurgusundaki yaratıcılık, karakterlerin bizden ve gerçekçi oluşu, bir kadının hayatının en zorlu dönemini anlatırken bile güldürmeyi başarmasıyla Ahh Kalbim aşka inanan ya da inanmaya kuvvetle ihtiyaç duyanların bir an önce kapağını açması gereken bir roman. Meriç Mekik de belli ki bizi hep gülümsetecek daha nice sıcak romanın gelecekteki sevilen yazarı!" Aslı Tohumcu-Radikal Kitap
"İyi ki yazmış romanını. Uzun zamandır beni bu kadar güldüren, hafifleten bir kitap okumamıştım. Bu kitap sadece romantik değil aynı zamanda acayip komik, eğlenceli..."
-Gülenay Börekçi, Habertürk, egoistokur.com-

(Tanıtım Bülteninden)

Okurken tek bir sayfasından bile sıkılmadığım gözlerimden yaşlar gelene kadar güldüğüm çok komik ve eğlenceli bir kitaptı.

Yazarın hikayeyi anlatımı sizi sıkmıyor.Hikayeyi sanki en yakın arkadaşıyla dertleşir gibi yalın ve komik bir dille anlatıyor .

Hikayede Aylin'le birlikte gülüyor , üzülüyor onun sakarlıklarına ve başından geçen komik olaylara şaşırıp kalıyorsunuz .

Aylin'in iş arkadaşları , yakın arkadaşları eski eşi ve en önemlisi de ailesi ile ilgili yaşadığı bazen komik bazen de hüzünlü olaylar

ve eşinden boşandıktan sonraki yeni hayatına alışmaya çalışması çok güzel anlatılmış.

Yazar kendi de boşanmış ve bu hikayede biraz da kendi yaşadıklarından esinlenmiş.

Başından geçen olayları bu şekilde komik bir hikayeye dönüştürmesi bence takdir edilmesi gereken bir durum.

Bu kitap tanıtım bülteninde kendisine edilen bütün övgüleri ve daha fazlasını hak ediyor.Fazla şişirilmiş içi boş Wattpat hikayesi

 kitaplarından sonra bu kitap bana ilaç gibi geldi.Yazarın ilk kitabıymış .Umarım bu kitabın devamı olarak hikayeyi yazmaya devam eder

 ve Aylin'in sorumsuz kız arkadaşlarının hikayelerini de kitap olarak okuruz. Mutlaka okuyun tavsiye ederim .   Göz Kırp

-------------------

Tüm kıyafetlerimi yardım kuruluşlarına bağışlamadan, bir daha sinemaya adım atmamaya yemin etmeden

ve hatta Freddy’nin Kâbusu’ndaki Freddy’e bir kere vermeden o biliboard’daki kadın gibi sıkılaşabilirdim. Sıkılaşabilirdim dee , spor kim, ben kim arkadaşım?
E-postaya bakmak bile beni yoruyordu, aceleyle kapattım.


--------

“Haa, öyle mi?” dedi Serkan ve kapıdan seslendi. “Anneeee, ablam yine dışarı çıkıyor! Gel şu kızına bir şey söyle!” Annemin

odamın kapısında belirmesi yemin ediyorum on saniyeyi bulmadı. Işınlanma icat edilene kadar canlıların en hızlı hareket edeni,

boşanmış kızlarının akşam dışarı çıkacağını duyan annelerdir.


-----------

“Onun bir büyüğü kalmamış,” dedi, “Ama merak etmeyin o ayakkabılar yandan açar.”

“Ya açmazsa?” Ucuz da değildi ki canım, açmazsa bir kenara atacak kadar. Ben bu ayakkabıyı diz kapağımdan ameliyat olup

sadece ortopedik ayakkabı giyebilecek yaşa gelene kadar giyip, sonra miras olarak Pelin’e bırakmayı planlıyordum. Ayakkabı

o kadar pahalıydı. “Açar, açar” dedi. “Benim kardeşimin de var aynısından, onunki yandan komple açtı.”


------------

“Kaç adım atmak gerekiyormuş ki bir günde?” diye sordum merakla. “On bin,” dedi.

“Yuh, on bin adımda Eskişehir’e varıyorsun zaten,” dedim.

Abartıyormuşum.

“Öğlenin bu saatinde dört bin beş yüz elli iki adımdayım,” dedi gururla.

“Neredeyse Pamukova’dasın yani,” dedim. Gülmedi.

Ciddiyetle yaptığı işlere gülünmesinden hiç hoşlanmazdı.
 Sırıt

-------

Mesela üzerinde sadece pembe g-string’iyle saçlarını havalandıra havalandıra kurutan şu kadın kadar zayıf olan kadınları

bence bu salona kesinlikle almamaları gerekir. Zaten yeterince zayıflamışsın, daha ne istiyorsun, Allahından belanı mı?

Kimsenin dikkatini çekmemeye çalışarak gömleğimi çıkardım, alelacele tişörtümü ve taytımı giydim.

Bu kadınların yanında kendimi, pikniğe giderken annemin çay demleriz diye arabaya koydurduğu küçük tüp gibi hissediyordum.
 Sırıt

-----------

Adnan bir gün karşıma geçip “Ben başka birini seviyorum,” dediğinde benim de tek düşünebildiğim,

 ne kadar uzun zamandır böyle hissettiğiydi.Ben onun benimle mutlu olduğunu düşünürken, geceleri ona sarılıp

uyurken o ne kadar uzun süredir böyle hi.ssediyordu, beni en son ne zaman sevmişti, bunu bilmek istiyordum. Birini aldatmanın

en kötü tarafı bu işte, onun gelecekteki seninle ilgili hayallerini yıkmakla kalmıyorsun, anılarını da elinden alıyorsun, çünkü o

anılarındaki mutluluk aslında hiç yokmuş, sen mutlu olduğunuzu sanıyormuşsun ama aslında mutlu değilmişsiniz işte.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 17 October 2015, 21:30:31



Kirsten ünlü bir gösteri pilotu olan eşini kaybedince onun anısını yaşatmak için eşinin hayatını  anlatan bir kitap yazmaya karar verir.

Kitaptan uyarlanan ve yine eşini anlatan bir filmin   çekimine başlanır.Filmde eşini  canlandıracak olan Rylan role girmek  ve

 eşiyle olan anıları anlatması için bir süre Kirsten ile eşiyle beraber oturdukları evde yaşamak ister. Kirsten bu fikirden hoşlanmaz

 ama kabul etmek zorunda kalır.Kirsten ve Rylan aynı evde beraber yaşadıkça yakınlaşırlar ancak Kirsten'in sakladığı sırlar vardır.

Kitapta ilk defa eziyet eden kadın, aşık olup aşkına karşılık bulamayan da  erkek oldu.Ryan ne  kadar Kirsten'i tanımak ve anlamak istese

Kirsten Rylan'dan uzaklaştı.En sonunda Kirsten'in Rylandan uzaklaşmasının  sebeplerini öğrendim ama bana çok saçma geldi.

Yazarın çok daha iyi kitaplarını okumuşum.Texas Serisinin bütün kitaplarını beğenmiştim ama bu kitabını beğenmedim.

Yine de Yazarının hatırına okunabilir .  Gülümseme

Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: Güneş Date: 19 October 2015, 09:57:54


Kitabı sevemedim.  Üzgün Her şey bir anlaşmayla başladı.Anthony ne derse Claire onu yapmak zorunda.Otur derse oturdu,kalk derse kalktı.O derece yani.Yapmadığındaysa

hem psikololojik hem de fiziksel şiddet gördü.Karakterler tutarsızdı.Anthony'ninin Ruh hali devamlı değişti.  Sinirli  Bir baktım romantik bir aşık oldu,bir baktım

gaddar,zalim bir adam  Sinirli Claire ise ezik bir karakterdi.Onca şey yaşamasına rağmen Anthony'ninin davranışlarını görmezden geldi ve bir şey yokmuş gibi yaşamına

devam etti.Her şeye rağmen ikinci kitap çıkarsa okumayı düşünüyorum.Sonuçta alınması gereken bir intikam var.Olayların ne yönde ilerleyeceğini görmek

istiyorum.

Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 19 October 2015, 16:08:48



Nell her şeyi planlı programlı yapan  beş yıl sonra bile nerede olacağını ne yapacağını  düşünen bir kızdır.

İşinden de memnundur .Bir gün aynı zamanda sevgilisi olan patronunun notunu gördüğünde tekrar bir arada olacaklarını

 ve artık evleneceklerini zannederek sevinir  ama patronu ona evlenme teklif edeceğine onu işten atar.Nell   biraz ara vermesi  gerektiğini düşünür 

ve iş aramak yerine  San Francisco'da yaşayan kuzeni Lizzie'yi ziyaret etmeye karar verir .

Okudukça içinizdeki sıkıntıyı gideren  pozitif düşünmeye başlayacağınız  kitaplardan.Hayattan zevk almayı planlar yapmak yerine hayat o anda

size ne getirdiyse onu yaşamayı ve küçük şeylerden bile zevk almanın ne  kadar güzel bir şey olduğunu anlatıyor.

400 sayfa ama sizi hiç sıkmadan ilerliyor ve neredeyse kitabın  bittiğine üzülüyorsunuz.

Keyif alacağınıza emin olduğum bir kitap .Tavsiye ederim .  Gülümseme Gülümseme

Ynt: Kitap Yorumları Buraya By: -minel- Date: 20 October 2015, 12:09:48




Hayatta bir insanın başına gelebilecek en kötü olaylardan birini yaşamış iki insanın hem kendilerini

 hem de etrafındaki insanları kurtarma çabalarını anlatıyor .Birinin yaraları vücudunda çünkü geçirdiği kaza nedeniyle

 vücudunun sağ tarafı yanmış .Diğeri ise hayatta en değer verdiği iki kişiyi kaybetmiş ve kendisini bu olayın sorumlusu olarak görüyor .

Kendi hayatlarından vazgeçseler bile karşılarındaki insanlara hayatın güzel yönlerini anlatmaya çalışıyorlar.

Ve bir de kendileri gibi yaralı hayvanları var.Cep telefonu yiyen deli bir keçi , Dil Çıkart tek gözü olmayan bir horoz

 ve anneleri öldürülmüş iki küçük köpek yavrusu.Kitapta bir de Ravel karakteri var ki yaptıklarını okudukça sinir olacaksınız.

Bu kitaba bir arkadaşımın tavsiyesiyle başlamıştım İyiki de  başlamışım.

Yaklaşık 500 sayfa ama hiç sıkılmadan okudum.Vıcık vıcık olmayan ,hüzünlü ve gerçekten harika bir hikaye.

Mutlaka okuyun .Tavsiye ederim .






“Verandanın saçaklarındaki rakun hep orada mı duruyor?”

 “Çoğu geceler evet. Adı Fred, ama Louise, BarFace, Fuzz ve ‘Hey, sen,’ diye çağırdığında da bakar.

 Yemek artıklarını çok sever. Basamakların kenarına koyarsan sana teşekkür eder.”

“Ona en güzel tabaklarımda servis yaparım.”


------

Sanki güreşmesi gereken bir boğanın sırtına binmiş gibi Hummer’ı çalıştırdı o andan itibaren Cora’yla Ivy’yi servis durağına hep o götürdü.

 Yolda giderken tekerleklerinden biri bile çukura girse anında kan ter içinde kalıp ilaç içmek zorunda kalıyordu.

Çora ve Ivy de her zamanki gibi endişeyle onu seyrediyordu.

“Cathy, mutlu şeylere inanabileceği zamanın geldiğini nasıl anlayacak?” diye sordu Çora bana. “Ona söyleyebileceğimiz sihirli bir kelime var mı?”

Bu soruya verecek bir cevabım yoktu.




SiteMap - İmode - Wap2